228 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa, ona Velîd, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Katâde, ona da babası Ebu Katade'nin söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben uzun tutmak arzusuyla namaza dururum. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesine zahmet vermemek için namazımı kısa keserim." Bu hadisi Evzâî'den rivayet etmede, Velid'e Bişr b. Bekr, İbn Mübarek ve Bakıyye mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Bişr b. Bekir arasında inkita vardır.
Bize İbrahim b. Musa, ona Velîd, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Katâde, ona da babası Ebu Katade'nin söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben uzun tutmak arzusuyla namaza dururum. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesine zahmet vermemek için namazımı kısa keserim." Bu hadisi Evzâî'den rivayet etmede, Velid'e Bişr b. Bekr, İbn Mübarek ve Bakıyye mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Mübarek arasında inkita vardır.
Bize İbrahim b. Musa, ona Velîd, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Katâde, ona da babası Ebu Katade'nin söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben uzun tutmak arzusuyla namaza dururum. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesine zahmet vermemek için namazımı kısa keserim." Bu hadisi Evzâî'den rivayet etmede, Velid'e Bişr b. Bekr, İbn Mübarek ve Bakıyye mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Bişr b. Bekir arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben uzun tutmak arzusuyla namaza başlarım. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesinin hissedeceği endişenin şiddetini bildiğim için namazımı kısa keserim." Bize Musa, ona Ebân, ona Katâde, ona da Enes Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. İsmail arasında inkita vardır.
Bize İbrahim b. Musa, ona Velîd, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Katâde, ona da babası Ebu Katade'nin söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben uzun tutmak arzusuyla namaza dururum. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesine zahmet vermemek için namazımı kısa keserim." Bu hadisi Evzâî'den rivayet etmede, Velid'e Bişr b. Bekr, İbn Mübarek ve Bakıyye mutâbaat etmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben uzun tutmak arzusuyla namaza başlarım. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesinin hissedeceği endişenin şiddetini bildiğim için namazımı kısa keserim." Bize Musa, ona Ebân, ona Katâde, ona da Enes Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Esma şöyle rivayet etmiştir: "Esma, Abdullah b. Zübeyir'e Mekke'de iken gebe kalmıştı. Esma, müddetimi tamamladığım halde çıktım Medine'ye geldim ve Kuba'ya misafir oldum. Onu Kuba'da doğurdum. Sonra Rasulullah'a geldim. Onu kucağına koydu ve bir kuru hurma isteyerek onu çiğnedi. Sonra çocuğun ağzına tükürdü. Böylece çocuğun karnına giren ilk şey Rasulullah'ın tükürüğü oldu. Sonra onu hurma ile tahnik etti. Sonra ona dua etti. Bereket diledi. Bu çocuk İslamiyet'te doğan ilk çocuktur."
Bize Muhammed b. Sehl et-Temimî ve Ebu Bekir b. İshak, o ikisine İbn Ebu Meryem, ona Muhammed b. Murtarrif Ebû Ğassân, ona Ebû Hazim, Sehl b. Sa'd'ın şöyle anlattığını rivayet etti: Ebu Useyd'in oğlu Münzir doğduğu zaman Hz. Peygamber'e (sav) getirildi. Rasullullah (sav) çocuğu dizine koydu. Babası Ebu Üseyd de orada oturmakta idi. Bu sırada Hz. Peygamber (sav) önünde bulunan bir şeye daldı. Ebu Üseyd bunu görünce Rasulullah'ın (sav) dizinden çocuğun alınmasını emretti. Rasulullah (sav) (çocuğun dizinde olmadığını) fark edince "çocuk nerede" dedi. Ebu Üseyd; biz onu eve geri gönderdik ya Rasulullah diyerek cevap verdi. Rasulullah (sav); "onun ismi ne idi" diye sordu. Babası fülan dedi. Rasulullah (sav); "fakat sen ona el-Münzir ismini ver" buyurdu. Babası da o gün çocuğa el-Münzir ismini verdi.