Giriş

Bize Yahya b. Hammâd, ona Ebû Avâne, ona Süleyman, ona Alkame, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber'e (sav) namaz kılarken selam veriyorduk, o da selamımızı alıyordu. Necâşî'nin yanından döndükten sonra ona namaz kıldığı sırada selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Namazdayken sana selam verdiğimizde selamımızı alıyordun" dedik. "Namazda birçok meşguliyet vardır" buyurdu. Ravi Süleyman el-A'meş dedi ki: İbrahim'e "Sen ne yapıyorsun?" diye sordum. "İçimden karşılık veriyorum" dedi.


Açıklama: Necaşi'nin yanında döndüğümüzde ifadesiyle Habeşistan dönüşün kastedilir. Abdullah b. Mes'ûd, Habeşistan'a ilk giden kafile içinde sayılmaktadır. Mekke'de, müslümanlara yönelik boykot kalkınca bu haber, Habeşistan'a Kureyş'in müslüman olduğu yansımış ve İbn Mes'ud'un bulunduğu bir topluluk tekrar Mekke'ye dönmüştü. İbn Mes'ud'un Habeşistan'a hicreti, 615, geri dönüşü ise 620 yılında gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilgili hadisin bu tarihten sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bilgi için bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVII, 459

    Öneri Formu
35004 B003875 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 37

Bize Habbân b. Musa, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Muhammed b. Rabî, ona da İtbân şöyle demiştir: "Biz, Peygamber (sav) ile birlikte namaz kıldık. O selam verdiğinde, biz de selam verirdik."


    Öneri Formu
5190 B000838 Buhari, Ezan, 153

Bize Hüseyin b. Hureys, ona Süfyân, ona Âsım, ona Ebû Vâil, ona İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Habeşistan'dan geldiğimizde bir gün yine o namazdayken selam verdim. Ama selamımı almadı. Neden selamımı almadı diye uzak yakın bütün ihtimalleri düşündüm ve namazını bitirene kadar orada oturdum. Hz. Peygamber (sav) namazını bitirince şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki Allah (cc) dilediğini emredebilir. İşte artık namazda konuşulmamasını emretti."


    Öneri Formu
25800 N001222 Nesai, Sehiv, 20

Bize Ali b. Hucr, ona Abdullah b. Mübârek ve Hikl b. Ziyâd, onlara Evzâî, ona Kurre b. Abdurrahman, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Selamı uzatmamak sünnettir. Ali b. Hucr, Abdullah b. Mübarek'ten naklen "selamı uzatmamak" demiştir. [Ebu İsa şöyle demiştir: bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu, ilim ehlinin müstehap gördüğü (yestehibuhu) görüştür. İbrahim en-Nehaî'den rivayet edildiğine göre o, "tekbir ve selam uzatılmaz" demiştir. Hikl (için) Evzâî'nin katibidir denilirdi.]


    Öneri Formu
280764 T000297-2 Tirmizi, Salat, 107


    Öneri Formu
3549 M000971 Müslim, Salât, 121


    Öneri Formu
5074 M001313 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 117


    Öneri Formu
5075 M001314 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 118


    Öneri Formu
5076 M001315 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 119


    Öneri Formu
5899 M001638 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 59


    Öneri Formu
11515 T000295 Tirmizi, Salat, 105