119 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed el-Cu'fi, ona Haremî b. Umâra, ona Kurrâ b. Halid, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Kays b. Ubâd şöyle demiştir: İçinde Sa'd b. Malik ve Abdullah b. Ömer'in de bulunduğu bir halkada iken Abdullah b. Selâm uğradı. oradakiler “bu cennet ehlinden olan bir adamdır” dediler. Ben de ona “buradakiler senin hakkında şunu, şunu söylediler” dedim. Abdullah b. Selâm şöyle dedi: Suhhanallah! Onlara, hakkında bilgileri olmayan bir sözü söylemeleri uygun olmaz. Ben sâdece şöyle bir rüya görmüştüm. Sanki yemyeşil bir bahçenin içine konulmuş bir sırık vardı. Bu sırık orada dikilmişti. Bu sırığın başında da bir kulp vardı. Bu sırığın aşağısında da bir minsaf vardı. -Minsaf, hizmetçi demektir.- Bana “bu sırığa çık” denildi. Ben çıktım ve hatta tepedeki kulpu elime aldım. Nihayet bu rüyamı Rasulullah'a (sav) arz ettim. Rasulullah (sav) "Abdullah, bu en sağlam kulpu tutmuş olarak vefat edecektir" buyurdu.
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, ona Yezid, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden birisi hoşuna giden bir rüya gördüğünde o, Allah'tandır. Onun için Allah'a hamd etsin ve onu başkalarına anlatsın. Eğer hoşlanmadığı başka bir rüya görürse o, şeytandır. Onun şerrinden Allah'a sığınsın ve ondan kimseye söz etmesin. Böylece o rüya kendisine asla zarar vermeyecektir."
Bize Saîd b. Ufeyr, ona İbrahim b. Sa'd, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Saîd, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben kendimi, rüyamda, üzerinde kova olan bir kuyu başında gördüm. O kuyudan Allah'ın dilediği kadar su çektim. Sonra kovayı Ebu Kuhâfe'nin oğlu aldı, o da kova ile bir yahut iki kova su çekti. Onun su çekmesinde bir zayıflık vardı. Allah onun bu zayıflığını bağışlasın. Sonra bu küçük kova büyük bir kovaya dönüştü. Onu Ömer b. Hattâb aldı. Ben insanlar içinde Ömer'in çekişi gibi su çekebilecek kabiliyet ve dehada benzer bir kişi daha göremedim. Nihayet insanlar o kuyu başını develerin sulak ve konak yeri edindiler."
Bana Abdullah b. Saîd, ona Affân b. Müslim, ona Sahr b. Cüveyriye, ona Nâfi, ona İbn Ömer şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zamanında, sahabeden bazı adamlar rüya görür, bu rüyalarını Rasulullah'a (sav) anlatırlardı. Rasulullah (sav) da o rüyaları Allah'ın dilediği şekilde tabir ederdi. Ben ise o sırada yaşı küçük bir delikanlı idim. Evlenmeden önce benim evim mescitti. Kendi kendime “eğer sende bir hayır varsa, elbette bu adamların gördüğü gibi rüya görürsün” dedim. Nihayet bir gece yattım ve “Allah'ım, eğer bende bir hayır bilmekte isen, bana bir rüya göster” diye dua ettim. Ben bu şekilde yatıp uyurken birden benim yanıma iki melek geldi. Onlardan her birinin elinde demirden yapılmış ucu çıngıraklı birer sopa vardı. Onlar beni cehenneme yöneltip götürüyorlardı. Ben onların ikisi arasında iken “Allah'ım cehennemden Sana sığınırım” diye dua ediyordum. Sonra rüyamda beni, elinde demirden yapılmış çıngıraklı bir sopası bulunan bir melek karşıladı ve bana “sakın korkma, sen ne güzel adamsın, keşke bir de çokça namaz kılsan” dedi. Ardından beni götürüp cehennemin kıyısında durdurdular. Bir de baktım ki, cehennem kuyu duvarı gibi örülmüştü ve kuyu çıkıntıları gibi birçok çıkıntılı yanları vardı. Her iki çıkıntı arasında elinde demirden yapılmış ucu çıngıraklı bir sopası bulunan bir melek vardı. Ben cehennemin içinde, zincirlerle baş aşağı, asılmış birtakım insanlar gördüm. içlerinde Kureyş'ten, tanıdığım birçok insan vardı. Sonra melekler beni sağ taraftan götürdüler.
Bize Müsedded ve Süleyman b. Davud, o ikisine Hammad, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Canlı bir varlığın resmini çizen kişiye Allah, ona can verinceye kadar azap eder. Fakat asla ona can veremez. Görmediği bir rüyayı gördüm diye iddia eden kişi, iki arpa tanesini birbirine düğümleyerek bağlamaya zorlanır. İnsanların duyulmasın diye kenara çekilip yaptıkları konuşmaları işitmeye çalışan kişinin kulağına kıyamet günü kurşun dökülür."
İşte böylece Rabbin seni seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve daha önce iki atan İbrahim ve İshak'a nimetini tamamladığı gibi sana ve Yakub soyuna da nimetini tamamlayacaktır. Çünkü Rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
Bize Müsedded ve Süleyman b. Davud, o ikisine Hammad, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Canlı bir varlığın resmini çizen kişiye Allah, ona can verinceye kadar azap eder. Fakat asla ona can veremez. Görmediği bir rüyayı gördüm diye iddia eden kişi, iki arpa tanesini birbirine düğümleyerek bağlamaya zorlanır. İnsanların duyulmasın diye kenara çekilip yaptıkları konuşmaları işitmeye çalışan kişinin kulağına kıyamet günü kurşun dökülür."
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, ona Yezid, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden birisi hoşuna giden bir rüya gördüğünde o, Allah'tandır. Onun için Allah'a hamd etsin ve onu başkalarına anlatsın. Eğer hoşlanmadığı başka bir rüya görürse o, şeytandır. Onun şerrinden Allah'a sığınsın ve ondan kimseye söz etmesin. Böylece o rüya kendisine asla zarar vermeyecektir."