Giriş

Bize Abdullah b. Ebu Ziyad el-Kûfî, ona Abdullah b. Ebu Bekir es-Sehmî, ona Hâtim b. Ebu Sağîra, ona Ebu Belc (Yahya b. Süleym), ona Amr b. Meymûn, ona da Abdullah b. Amr, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dünya üzerinde 'Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet sadece Allah’ın elindedir' diyen her bir kimsenin, denizin köpüğü kadar bile hatası olsa mutlaka affedilir." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir : Bu hadis hasen-garîbdir. Şu’be bu hadisi Ebu Belc’den aynı senedle benzer şekilde nakletmiş ancak, merfû olarak aktarmamıştır. Ebu Belc’in ismi Yahya b. Ebu Süleym'dir. İsminin Yahya b. Süleym olduğu da söylenir. Bize Muhammed b. Beşşar, ona İbn Ebu Adiy, ona Hâtim b. Ebu Sağîra, ona Ebu Belc, ona Amr b. Meymûn, ona da Abdullah b. Amr, Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Hâtim'in künyesi, Ebu Yunus el-Kuşeyrî'dir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona da Ebu Belc bu hadisin bir benzerini, Hz. Peygamber'e nispet etmeden rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
20429 T003460 Tirmizi, Daavât, 57

Bize Yusuf b. İsa, ona Fadl b. Musa, ona Seleme b. Verdân, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Hangi dua daha faziletlidir?' dedi. Rasulullah da (sav) 'Rabbinden dünya ve ahirette afiyet ve bağışlanma dile' buyurdu. Sonra ikinci gün tekrar gelerek 'Ey Allah'ın Rasülü! Hangi dua daha faziletlidir?' diye sordu. Rasulullah (sav) ona aynı cevabı verdi. Üçüncü gün tekrar gelip aynı soruyu sorduğunda, Rasulullah (sav) yine aynı cevabı verdi ve şöyle ilave etti: Sana dünya ve ahirette afiyet verilmişse, zaten felaha ermişsin demektir.” [Tirmizî şöyle demiştir: Hadis bu senedle hasen-garîbdir. Bu hadisi sadece Seleme b. Verdân tarikiyle bilmekteyiz.]


    Öneri Formu
21031 T003512 Tirmizi, Daavât, 84

Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona Velid (b. Müslim); (T) Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona Velid (b. Müslim) -ki Abdurrahman'ın rivayeti daha eksiksizdir- ona Mervan b. Cünâh, ona Yunus b. Meysere b. Halbes ona da Vasile b. Eska şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bize müslüman erkeklerden birinin cenaze namazını kıldırdı. O'nun (sav) şöyle dua ettiğini işittim: Allah'ım (cc), şüphesiz falan oğlu falan senin zimmetindedir. Onu kabir fitnesinden muhafaza eyle. Abdurrahman (b. İbrahim)'in rivayetinde şu ilave vardır: Allah'ım (cc), (şüphesiz falan oğlu falan) senin zimmetindedir ve senin ipine sarılmıştır. Onu kabir fitnesinden ve cehennem azabından muhafaza eyle. Sen sözünü yerine getirirsin ve hamde layık olansın. Allah'ım (cc), onun günahlarını bağışla, ona merhamet eyle. Şüphesiz sen çok affedicisin ve merhamet sahibisin." [Abdurrahman (b. İbrahim), Mervan b. Ceünâh'tan aktarırken (haddesenâ değil) 'an' ifadesini kullanmıştır.]


Açıklama: 'Habli civarike' ifadesinde, 'habl' ile kastedilen Kur'an-ı Kerim, 'civar' ile kastedilen ise selamet ve emandır. Dolayısıyla bu ifade, selamete ulaştıran Kur'an-ı Kerim olarak açıklanmıştır.

    Öneri Formu
20488 D003202 Ebu Davud, Cenaiz, 54, 56

Bize Hasan b. Arefe, ona Yezid b. Harun, ona Abdurrahman b. Ebu Bekir el-Kuraşî el-Müleyki, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfî, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları da açılmıştır. Allah’tan, afiyet istenilmesinden daha sevimli bir şey de istenmemiştir. Rasulullah (sav) konuşmasına şöyle devam etti: Dua, başa gelenlere karşı da gelmeyenlere karşı da faydalıdır. Ey Allah’ın kulları, duaya sarılınız." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Bu hadisi sadece Abdurrahman b. Ebu Bekir el-Kureşî el-Müleyki rivayetiyle bilmekteyiz. O, hem Mekkî hem de Müleykî nisbesiyle bilinir. Hadis ilminde zayıf biridir. İlim ehlinden bazıları, hafızası sebebiyle onu zayıf saymıştır. İsrail bu hadisi Abdurrahman b. Ebu Bekir’den, o Musa b. Ukbe’den, o Nâfî’den, o İbn Ömer’den, o da Rasulullah'dan (sav) şöyle nakletmiştir: Allah’tan afiyetten daha sevimli olan bir şey istenmemiştir.]


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدُّعَاءَ يَنْفَعُ مِمَّا نَزَلَ وَمِمَّا لَمْ يَنْزِلْ

    Öneri Formu
21196 T003548 Tirmizi, Daavât, 101

Bize Muhammed b. İsmail, ona Abdullah b. Yezid el-Mukrî, ona Said b. Ebu Eyyûb, ona Ebu Merhum (Abdurrahim b. Meymun), ona Sehl b. Muâz b. Enes, ona da babası (Enes b. Malik), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim bir yemeği yer de 'Bana bu yemeği yediren ve benim hiçbir kuvvet ve kudretim olmadan onu rızık olarak bana veren Allah’a hamdolsun' derse, geçmiş günahları bağışlanır." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir. Ebu Merhum’un ismi Abdurrahman b. Meymûn’dur.]


    Öneri Formu
20426 T003458 Tirmizi, Daavât, 55

Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî, ona Fadl b. Musa, ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona da Enes (b. Malik) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) yaprakları kurumuş bir ağacın yanından geçerken, bastonuyla ağaca vurdu ve ağacın yaprakları döküldü. Bunun üzerine 'Bütün övgüler Allah’a (cc) mahsustur. Allah’ı (cc) her türlü noksanlıktan tenzih ederim ve O’nu överim. O’ndan başka ilah yoktur. Allah (cc) en büyüktür' sözlerini söylemek, şu ağacın yapraklarını döktüğü gibi kulun günahlarını döker' buyurdu." [Tirmizî, bu hadisin garîb olduğunu söylemiştir.]


    Öneri Formu
21117 T003533 Tirmizi, Daavât, 97

Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), ona Sumey (el-Kuraşî), ona Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim günde yüz kere 'Allah’tan başka ilah yoktur, ancak Allah vardır, O tektir. Onun ortağı yoktur. Saltanat O’nundur, övgüler de O'na mahsustur. Hayat veren de öldüren de O’dur ve O'nun her şeye gücü yeter' derse, o kişiye on köleyi hürriyetine kavuşturma sevabı verilir. Kendisine yüz sevap yazılır, yüz günahı da silinir. Bu okuduğu şey o gün akşama kadar onun için şeytandan bir koruma olur. Bundan daha fazlasını söyleyen kimseler hariç, hiç kimse ondan daha fazla sevap da kazanamaz." [Yine bu isnadla Rasulullah'tan (sav) şöyle de rivayet edilmiştir: 'Kim günde yüz kere Allah’ı hamd ile tesbih ederim derse, denizin köpükleri kadar bile olsa günahları silinir.' Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
20447 T003468 Tirmizi, Daavât, 59

Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleyman), ona Ebu İshak (Amr b. Abdullah),ona Zeyd b. Ebu Meryem, ona da Enes b. Malik, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim üç defa cennete girmeyi talep ederse, cennet 'Allah'ım! Ona cennete girmeyi nasip eyle' diye dua eder. Kim de üç kere cehennemden Allah'a (cc) sığınırsa, cehennem 'Allah'ım! Onu cehennem ateşinden muhafaza eyle' diye dua eder."


    Öneri Formu
32444 İM004340 İbn Mâce, Zühd, 39

Bize İshak b. Mansur, ona Ali b. Ma'bed el-Mısrî, ona Ubeydullah b. Amr er-Rakkî, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Şehr b. Havşeb, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Ebu Zer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim sabah namazından sonra diz çökmüş durumda hiçbir şey konuşmadan on kere 'Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tekdir. Onu'n ortağı yoktur. Saltanat ona aittir. Övgüler de ona mahsustur. Hayat veren de öldüren de O’dur. O'nun her şeye gücü yeter' derse, kendisine on sevap yazılır, on günahı silinir, on derece de yükseltilir. Gün boyunca her türlü kötülükten ve şeytandan korunur. Allah’a şirk koşması dışında, işleyeceği hiçbir günah da ona zarar vermez." [Tirmizî, bu hadisin hasen-garîb-sahih olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
20461 T003474 Tirmizi, Daavât, 62

Bize Ali b. Haşrem, ona Fadl b. Musa, ona Hüseyin b. Vâkıd, ona Ebu İshak (Amr b. Abdullah), ona Hâris (b. Abdullah), ona da Ali (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bana 'Affedilmiş dahi olsan, söylediğinde Allah'ın seni bağışlayacağı bazı kelimeleri sana öğreteyim mi?' dedi ve şöyle buyurdu: Büyük ve yüce olan Allah’tan başka ilah yoktur. Son derece şefkatli ve cömert olan Allah’tan başka ilah yoktur. Yüce arşın Rabbi olan Allah her türlü noksan sıfatlardan uzaktır ve ondan başka ilah yoktur." [Ali b. Haşrem, Ali b. Huseyn b. Vâkıd'dan, o da babasından bu hadisin bir benzerini nakletmiş, ancak hadisin sonunda 'Bütün övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur' cümlesini ilave etmiştir. Tirmizî de şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Hadisi sadece bu şekliyle Ebu İshâk’ın Hâris'ten onun da Hz. Ali’den rivayetiyle bilmekteyiz.]


    Öneri Formu
21003 T003504 Tirmizi, Daavât, 80