350 Kayıt Bulundu.
Bize Muâviye b. Amr, ona İbrahim b. Muhammed Ebû İshak el-Fezârî, ona el-Evzâî, ona Rabîa b. Yezîd, ona Abdullah b. ed-Deylemî şöyle rivâyet etti: "Abdullah b. Amr'ın (ra) yanına vardım, kendisi el-Veht denilen Tâif'teki bahçesinde oturuyordu. Kureyş'ten şarap içmekle itham edilen bir gencin elini tutmuştu. Ben dedim ki: "- Bana, 'Kim şarap içerse Allah onun kırk gün tövbesini kabul etmez. Bedbaht kişi, annesinin karnında iken bedbaht olandır. Her kim, sadece içinde namaz kılmak niyetiyle Beytülmakdis'e giderse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahlarından arınmış olur' şeklinde senin bir hadisin ulaştı." Yanındaki genç, benim şaraptan söz ettiğimi duyunca hemen Abdullah'ın elinden elini çekti ve kaçıp gitti. Sonra Abdullah b. Amr (ra) şöyle dedi: "Söylemediğim bir sözü bana nispet ederek söyleyene asla hakkımı helal etmiyorum. Ben, Allah Rasulü'nün (sav) şöyle dediğini işittim: "Her kim şarap içerse onun kırk gün namazı kabul edilmez. Eğer tövbe ederse, Allah tövbesini kabul eder. Tekrar içecek olursa yine kırk gün namazı kabul edilmez. Yine tövbe ederse, Allah onun tövbesini kabul eder. Adam tekrar içecek olursa -Hz. Peygamber'in (sav) üçüncü seferde mi, yoksa dördüncü seferde mi söylediğini hatırlamıyorum- kıyamet günü ona cehennemliklerin vücudundan akan irinlerin çamurundan içirmesi Allah'ın hakkıdır." Yine dedi ki: Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu da işittim: "Azîz ve Celîl olan Allah mahlûkatı bir karanlık içinde yarattı. Sonra onların üzerine kendi nûrunda döktü. O gün Allah'ın nuru kendisine isabet eden, o gün hidâyete ermiştir. Kime isabet etmemişse, o da dalâlete düşmüştür. Bundan dolayı diyorum ki, Azîz ve Celîl olan Allah'ın ilmine uygun şekilde kalem kurumuştur." Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu da işittim: "Süleyman b. Davud aleyhisselâm Allah'tan üç şey istemişti. Allah ona ikisini verdi. Biz, üçüncüsünün de ona verileceğini ümit ediyoruz. Hz. Süleyman, vereceği hükmün Allah'ın hükmüne uygun düşmesini istemiş, Allah da bunu ona vermişti. Sonra kendisinden sonra hiç kimseye verilmeyen bir mülk ve saltanat istemiş, Cenâb-ı Hak bunu da ona vermişti. Sonra sadece bu mescitte namaz kılmak niyetiyle yola çıkan kişinin, günahlarından annesinden doğduğu gündeki gibi temizlenmesini istemişti. Biz öyle ümit ediyoruz ki Azîz ve Celîl olan Allah bunu da kendisine vermişti."
Bize Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şa'bi, ona da Nu'man b. Beşir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müminin misali, bedendir. Biri başından şikayet ederse, bedeninin diğer uzuvları ona yardım çağırır."
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriya, ona Amir, ona da Numan b. Beşir, Hz. Peygamber'den (sav) "Müminlerin misali ..." hadisini rivayet etmiştir.
Bize İshak b. Yusuf, ona Zekeriyya, ona Şa'bi, ona da Numan b. Beşir, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine anlayış göstermede ve birbirlerine merhamet etmede bir beden gibidir. O bedenin bir organı rahatsız olduğu zaman, diğer uzuvları onun için uykusuzluk ve ateşle yardım çağırırlar."
Bize Yunus ve Süreyc, onlara Hammad, ona Simak b. Harb, ona da Numan b. Beşir, (Süreyc rivayetinde hadisi bizzat işittiğini söylemiştir) Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: "Müminin misali, bedendir. Bedenin bir yeri ağrırsa, diğer kısımları ona yardım çağırır."
Bize Yezid b. Harun, ona Hammad b. Seleme, ona Simak, ona da Numan b. Beşir, Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: "Mümin, beden gibidir. Bedenin bir kısmı ızdırap çekerse, diğerlerinin tamamı onun için çağırır."
Bize Yunus ve Süreyc, onlara Hammad, ona Simak b. Harb, ona da Numan b. Beşir, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Müminin misali, bedendir. Bedende bir yer ağrırsa, diğer kısımları acıyı paylaşmak için çağrışır."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لا ياتي الخير الا بالخير
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَلاَ وَإِنَّ فِى الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ ، وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ . أَلاَ وَهِىَ الْقَلْبُ