350 Kayıt Bulundu.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalp evirilip çevrildiği için kalp diye isimlendirilmiştir. Kalbin evirilip çevrilmesi, bir ağacın dalında asılı olan bir tüyün rüzgarla ters yüz evirilip çevrilmesi gibidir."
Açıklama: Sahih bir hadistir. Ebu Kebşe'nin cehaleti sebebiyle zayıf bir isnaddır.
Açıklama: عَلِيِّ بْن زَيْدٍ zayıf olduğundan dolayı ve أَوْس بْن خَالِدٍ'in meçhûl olmasından dolayı isnad zayıftır.
Açıklama: İsnadın zayıflığının sebebi; Alî b. Zeyd'in zayıf bir râvî olması ve Evs b. Hâlid'in meçhûl olmasıdır.
Açıklama: İsnad, Ali b. Zeyd'in zayıf olmasından ve Evs b. Hâlid'in meçhûl olmasından dolayı zayıftır.
Bize Husayn b. Muhammed, ona Süleyman b. Karm, ona Ebu Yahya el-Kattat, ona Mücahit, ona da Cabir b. Abdullah, Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir: "Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarı da temizliktir."
Açıklama: t
Bize Ali b. Hucr es-Sa'dî, ona Bakıyye b. el-Velid, ona Bahir b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dan, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Nevvâs b. Sem’an el Kılabî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Allah dosdoğru yoluna dair bir örnek verdi. Yol boyunca iki duvar, duvarlarda açık kapılar ve kapılar üzerinde de örtüler vardır. Yolun başında ve üzerinde bir çağırıcı daima şöyle çağırırlar: 'Allah insanları huzur ve güvenlik ortamına; yani Cennete çağırmakta ve isteyen kimseleri de dilediği şekilde doğru yoluna yöneltmektir.' (10 Yunus: 25) Yolun iki kenarındaki kapılar Allah’ın yasaklarıdır. Bir kimse örtüyü açmadan Allah’ın yasaklarına düşmez. Kişiye seslenen, Rabbinin insanlara yerleştirdiği vicdandır." [Tirmizî: Bu hadis garibtir.Tirmizî: Abdullah b. Abdurrahman’dan işittim, Zekeriyya b. Adiyy’den işittiğini söylüyor ve Ebû İshâk el Ferazî’nin şöyle dediğini anlatıyor; râvî Bakiyye’nin güvenilir kişilerden rivâyet ettiği hadisleri alınız. İsmail b. Ayyaş’ın ise gerek güvenilir kişilerden gerekse güvenilmez kişilerden rivâyet ettiği şeyleri almayınız.]
Bize Muhammed b. Sinan, ona Fuleyh, ona Hilâl, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav) hutbe okurken şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benden sonra size sunulacak yeryüzü nimetlerinden endişe ediyorum!." Sonra dünya hayatının güzelliğinden ve faniliğinden bahsetti. Önce bereketleri, ardından da dünyanın güzelliğini ve faniliğini zikretti. Bir adam kalkıp "Yâ Rasulullah! Hayır, şer getirir mi ki?" dedi. Nebi (sav) (cevap vermeyip) sustu. Kendisine vahy geliyor, dedik. İnsanlar, başlarında kuş varmış gibi sustular! Akabinde Hz. Peygamber (sav), alnındaki teri silip üç kere "Az önce 'Malın hayır olduğunu söyleyip soru soran nerede?' diye seslendi. Ardından da şöyle buyurdu: "Hayır, sadece hayır getirir. Gerçek şu ki, baharın her bitirdiği ya açlığı giderir ya da her ye(n)diğinde sıkıntı verir. Neticede (hayvan), onun yeşilliğini yediğinde güneşe çıkar, dışkısını yapıp bevleder, sonra da rahatlar. (İşte) bu mal da tatlı bir yeşilliktir. Lâyıkıyla onu alan müslüman ne güzeldir! Onu Allah yolunda, yetimler ve fakirler için harcar. Onu lâyıkıyla almayanlar, doymak bilmeyip sürekli yiyici gibidir; ve yedikleri, Kıyamet günü onun aleyhine şahit olur."
Bize Yezid, ona el-Cüreyrî, ona Gunem b. Kays, ona Ebu Musa el-Eş'arî'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki bu kalp yeryüzünde bir çöldeki tüy gibidir. Rüzgar o tüyü sırt üstüyken yüz üstü getiriverir." Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah babasından bu hadisin İsmail el-Cüreyrî'den olan tarikinin merfu olmadığını nakletmiştir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe (el-Absî) ve (Ebu Serî) Hennâd (b. Serî et-Temimi), onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazim el-A'mâ ed-Darîr), ona da (Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran) el-A'meş (bahsi geçen) bu isnadıyla şöyle rivayet etmiştir: Yıkılmaya yüz tutmuş bize ait bir ahşap bir kulübeyi tamir ederken Rasulullah (sav) bana uğradı ve "bu nedir?" diye sordu. Bize ait ahşap bir kulübe, bizler onu tamir ediyoruz dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdular: "Zannediyorum ecel, bu kulübenin harap olmasından çok daha acelecidir."