Öneri Formu
Hadis Id, No:
11074, T000174
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ خَالِدِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى هِلاَلٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ «مَا صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةً لِوَقْتِهَا الآخِرِ مَرَّتَيْنِ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ». قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ بِمُتَّصِلٍ . قَالَ الشَّافِعِىُّ: وَالْوَقْتُ الأَوَّلُ مِنَ الصَّلاَةِ أَفْضَلُ . وَمِمَّا يَدُلُّ عَلَى فَضْلِ أَوَّلِ الْوَقْتِ عَلَى آخِرِهِ اخْتِيَارُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ فَلَمْ يَكُونُوا يَخْتَارُونَ إِلاَّ مَا هُوَ أَفْضَلُ وَلَمْ يَكُونُوا يَدَعُونَ الْفَضْلَ وَكَانُوا يُصَلُّونَ فِى أَوَّلِ الْوَقْتِ . قَالَ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ أَبُو الْوَلِيدِ الْمَكِّىُّ عَنِ الشَّافِعِىِّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Hâlid b. Yezid, ona Said b. Ebu Hilâl, ona İshâk b. Ömer, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Allah kendisini vefat ettirene kadar namazı, son vaktinde iki kere(den fazla) kılmış değildir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadistir. İsnadı da muttasıl değildir. Şâfiî şöyle demiştir: Namazı ilk vakitte kılmak daha faziletlidir. Namazı ilk vakitte kılmanın son (vakitte kılmaya göre) fazileti olmasına Nebî (sav), Ebu Bekir ve Ömer'in tercihleri işaret etmektedir. Onlar sadece en faziletli olanı tercih etmişler; faziletli olanı terk etmemişlerdir. Namazı ilk vakitte kılmışlardır. Şâfiî'den gelen bu (bilgiyi) bize Ebu Velid el-Mekkî aktarmıştır.
Açıklama:
Tirmizî isnadın muttasıl olmadığından bahsetmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 13, 1/328
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. İshak b. Ömer (İshak b. Ömer)
3. Said b. Ebu Hilal el-Leysi (Said b. Ebu Hilal)
4. Halid b. Yezid el-Cümehî (Halid b. Yezid)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ الْعُمَرِىِّ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ غَنَّامٍ عَنْ عَمَّتِهِ أُمِّ فَرْوَةَ وَكَانَتْ مِمَّنْ بَايَعَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ : سُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَىُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ ؟ قَالَ « الصَّلاَةُ لأَوَّلِ وَقْتِهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10463, T000170
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ الْعُمَرِىِّ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ غَنَّامٍ عَنْ عَمَّتِهِ أُمِّ فَرْوَةَ وَكَانَتْ مِمَّنْ بَايَعَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ : سُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَىُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ ؟ قَالَ « الصَّلاَةُ لأَوَّلِ وَقْتِهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Ammâr Hüseyin b. Hureys, ona Fadl b. Musa, ona Abdullah b. Ömer el-Umerî, ona Kâsım b. Gannâm, ona da Nebî (sav)'ye biat eden halası Ümmü Ferve şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav)'ye hangi amelin daha faziletli olduğu soruldu. O ise ''ilk vaktinde kılınan namazdır'' buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 13, 1/319
Senetler:
1. Ümmü Ferve bt. Ebu Kuhafe el-Kuraşiyye (Ümmü Ferve bt. Ebu Kuhafe)
2. Kasım b. Ğannam el-Ensari (Kasım b. Ğannam)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
4. Ebu Abdullah Fadl b. Musa es-Sînani (Fadl b. Musa)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11072, T000172
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ الْوَلِيدِ الْمَدَنِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْوَقْتُ الأَوَّلُ مِنَ الصَّلاَةِ رِضْوَانُ اللَّهِ وَالْوَقْتُ الآخِرُ عَفْوُ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ رَوَى ابْنُ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَابْنِ عُمَرَ وَعَائِشَةَ وَابْنِ مَسْعُودٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ فَرْوَةَ لاَ يُرْوَى إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ الْعُمَرِىِّ وَلَيْسَ هُوَ بِالْقَوِىِّ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ وَاضْطَرَبُوا عَنْهُ فِى هَذَا الْحَدِيثِ وَهُوَ صَدُوقٌ وَقَدْ تَكَلَّمَ فِيهِ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona Yakub b. Velid el-Medenî, ona Abdullah b. Ömer, ona Nâfi', ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Namazı ilk vakitte kılmak Allah'ın rızasını; son vakitte kılmak ise Allah'ın affını (celb eder).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, garîb bir hadistir. İbn Abbas benzeri bir hadisi Hz. Peygamber (sav)'den rivayet etmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ali, İbn Ömer, Aişe ve İbn Mesud'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ümmü ferve hadisi sadece Abdullah b. Ömer el-Umerî hadisi olarak rivayet edilir ki (Abdullah), ehl-i hadis nezdinde zayıftır (leyse hüve bi'l-kavî). (Abdullah'tan rivayette bulunanlar) bu hadiste ihtilafa (ıztırâb) sebep olmuşlardır. Abdullah, sadûk olup Yahya b. Said el-Kattân hıfzı itibariyle onu tenkit etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 13, 1/321
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
4. Ebu Yusuf Yakub b. Velid el-Ezdi (Yakub b. Velid b. Abdullah)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, günahların affına vesile olması
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11073, T000173
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ الْفَزَارِىُّ عَنْ أَبِى يَعْفُورٍ عَنِ الْوَليِدِ بْنِ الْعَيْزَارِ عَنْ أَبِى عَمْرٍو الشَّيْبَانِىِّ: أَنَّ رَجُلاً قَالَ لاِبْنِ مَسْعُودٍ أَىُّ الْعَمَلِ أَفْضَلُ؟ قَالَ سَأَلْتُ عَنْهُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « الصَّلاَةُ عَلَى مَوَاقِيتِهَا » . قُلْتُ وَمَاذَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « وَبِرُّ الْوَالِدَيْنِ » . قُلْتُ وَمَاذَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « وَالْجِهَادُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَى الْمَسْعُودِىُّ وَشُعْبَةُ وَسُلَيْمَانُ هُوَ أَبُو إِسْحَاقَ الشَّيْبَانِىُّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ الْعَيْزَارِ هَذَا الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Mervân b. Muâviye el-Fezârî, ona Ebû Yağfûr, ona Velîd b. el-Ayzâr, ona Ebû Amr eş-Şeybânî rivayet ettiğine göre bir adam İbn Mesûd'a (ra) "Hangi amel daha üstündür?" diye sormuştu. İbn Mesûd (ra) şöyle dedi: Bu soruyu ben Rasulullah'a (sav) sordum. Bana şöyle cevap verdi: "Vaktinde kılınan namaz". "Sonra hangisi ey Allah'ın resulü?" dedim. "Ana babaya iyilik yapmak" buyurdu. "Sonra hangisi ey Allah'ın resulü?" dedim. "Allah yolunda cihat etmek" buyurdu. Ebû İsâ (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen-sahîh bir hadistir. Mesûdî, Şube, Süleyman Ebû İshak eş-Şeybânî ve başkaları Velîd b. Ayzâr'dan rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 13, 1/325
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Velid b. Ayzar el-Abdî (Velid b. Ayzar)
4. Ebu Yafur Abdurrahman b. Ubeyd es-Salebî (Abdurrahman b. Ubeyd)
5. Ebu Abdullah Mervan b. Muaviye el-Fezârî (Mervan b. Muaviye b. Haris b. Esma b. Harice)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cihad, fazileti
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282271, M001422-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى حَسَّانَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ الأَحْزَابِ « شَغَلُونَا عَنْ صَلاَةِ الْوُسْطَى حَتَّى آبَتِ الشَّمْسُ مَلأَ اللَّهُ قُبُورَهُمْ نَارًا أَوْ بُيُوتَهُمْ أَوْ بُطُونَهُمْ » . شَكَّ شُعْبَةُ فِى الْبُيُوتِ وَالْبُطُونِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşar rivayet etmiştir. İbnü’l Müsennâ dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Katade’yi dinledim, ona Ebu Hassan, ona Abîde, ona Ali’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) Ahzab gününde şöyle buyurdu: “Bunlar güneş batıncaya kadar orta namazını kılmamıza fırsat vermeyecek kadar bizi meşgul ettiler, Allah da onların kabirlerini yahut evlerini ya da karınlarını ateşle doldursun,” buyurdu.
“Evler ve karınlar” lafızlarında Şu‘be şüphe etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1422, /248
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abide b. Amr el-A'ver (Abide b. Amr)
3. Ebu Hassan Müslim b. Abdullah el-Basrî (Müslim b. Abdullah)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Dindeki Yeri, Müslüman Üzerindeki Etkisi
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282426, M001465-2
Hadis:
حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ ح قَالَ وَحَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ الزَّهْرَانِىُّ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ « كَيْفَ أَنْتَ إِذَا كَانَتْ عَلَيْكَ أُمَرَاءُ يُؤَخِّرُونَ الصَّلاَةَ عَنْ وَقْتِهَا أَوْ يُمِيتُونَ الصَّلاَةَ عَنْ وَقْتِهَا » . قَالَ قُلْتُ فَمَا تَأْمُرُنِى قَالَ « صَلِّ الصَّلاَةَ لِوَقْتِهَا فَإِنْ أَدْرَكْتَهَا مَعَهُمْ فَصَلِّ فَإِنَّهَا لَكَ نَافِلَةٌ » . وَلَمْ يَذْكُرْ خَلَفٌ عَنْ وَقْتِهَا .
Tercemesi:
Bize Halef b. Hişam, ona Hammâd b. Zeyd rivayet etti; (T) (Müslim) dedi ki: Bana Ebu’r-Rabi‘ ez-Zehrânî ve Ebu Kâmil el-Cahderî, onlara Hammâd, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona Abdullah b. es-Sâmit, ona da Ebu Zerr’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bana: “Namazı vaktinden sonraya kadar geciktiren yahut da namazı öldürürcesine geç vakte bırakan yöneticiler başına gelecek olursa halin ne olacak” buyurdu. (Ebu Zerr) dedi ki: Bana ne emir buyurursun, dedim. O: “Sen namazı vaktinde kıl, onlarla birlikte de namaza yetişirsen yine namaz kıl, o senin için bir nafile olur” buyurdu.
Halef rivayetinde “vaktinden (sonraya)” lafzını zikretmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1465, /254
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11076, T000176
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُوسَى الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ الضُّبَعِىُّ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا ذَرٍّ أُمَرَاءُ يَكُونُونَ بَعْدِى يُمِيتُونَ الصَّلاَةَ فَصَلِّ الصَّلاَةَ لِوَقْتِهَا فَإِنْ صُلِّيَتْ لِوَقْتِهَا كَانَتْ لَكَ نَافِلَةً وَإِلاَّ كُنْتَ قَدْ أَحْرَزْتَ صَلاَتَكَ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَعُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى ذَرٍّ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَهُوَ قَوْلُ غَيْرِ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ يَسْتَحِبُّونَ أَنْ يُصَلِّىَ الرَّجُلُ الصَّلاَةَ لِمِيقَاتِهَا إِذَا أَخَّرَهَا الإِمَامُ ثُمَّ يُصَلِّى مَعَ الإِمَامِ وَالصَّلاَةُ الأُولَى هِىَ الْمَكْتُوبَةُ عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَأَبُو عِمْرَانَ الْجَوْنِىُّ اسْمُهُ عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ حَبِيبٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Musa el-Basrî, ona Cafer b. Süleyman ed-Dube'i, ona Ebu İmrân el-Cevnî, ona Abdullah b. Sâmit, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
''Ey Ebu Zer, benden sonra namazı (kılınması gereken vaktinde kılmayarak tehir edip) öldürecek idareciler olacaktır. Sen namazı vaktinde kıl. Eğer (idarecilerin kıldığı) vakitte kılarsan (o), senin için nafile olur. Aksi halde (yani onlarla kılmadığında da) sen namazını kılmış olursun.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Abdullah b. Mesud ve Ubâde b. Sâmit'ten de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Zer hadisi, hasen bir hadistir. Bu (görüş), ehli ilimden pek çok kişinin de görüşüdür. (Onlar), idareci (imam) namazı geciktirdiğinde kişinin namazı (ilk) vakitlerinde kılmasını, ardından imam ile birlikte kılmasını müstehap saymışlardır. İlk namaz, ehli ilmin pek çoğuna göre farz namaz hükmündedir. (Senetteki) Ebu İmrân el-Cevnî'nin ismi, Abdülmelik b. Habîb'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 15, 1/332
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
4. Ebu Süleyman Cafer b. Süleyman ed-Duba'î (Cafer b. Süleyman)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Musa el-Haraşî (Muhammed b. Musa b. Nüfey')
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282427, M001465-3
Hadis:
حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ ح قَالَ وَحَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ الزَّهْرَانِىُّ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ « كَيْفَ أَنْتَ إِذَا كَانَتْ عَلَيْكَ أُمَرَاءُ يُؤَخِّرُونَ الصَّلاَةَ عَنْ وَقْتِهَا أَوْ يُمِيتُونَ الصَّلاَةَ عَنْ وَقْتِهَا » . قَالَ قُلْتُ فَمَا تَأْمُرُنِى قَالَ « صَلِّ الصَّلاَةَ لِوَقْتِهَا فَإِنْ أَدْرَكْتَهَا مَعَهُمْ فَصَلِّ فَإِنَّهَا لَكَ نَافِلَةٌ » . وَلَمْ يَذْكُرْ خَلَفٌ عَنْ وَقْتِهَا .
Tercemesi:
Bize Halef b. Hişam, ona Hammâd b. Zeyd rivayet etti; (T) (Müslim) dedi ki: Bana Ebu’r-Rabi‘ ez-Zehrânî ve Ebu Kâmil el-Cahderî, onlara Hammâd, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona Abdullah b. es-Sâmit, ona da Ebu Zerr’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bana: “Namazı vaktinden sonraya kadar geciktiren yahut da namazı öldürürcesine geç vakte bırakan yöneticiler başına gelecek olursa halin ne olacak” buyurdu. (Ebu Zerr) dedi ki: Bana ne emir buyurursun, dedim. O: “Sen namazı vaktinde kıl, onlarla birlikte de namaza yetişirsen yine namaz kıl, o senin için bir nafile olur” buyurdu.
Halef rivayetinde “vaktinden (sonraya)” lafzını zikretmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1465, /254
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Muhammed Halef b. Hişam el-Bezzar (Halef b Hişam b. Saleb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14286, İM001403
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ كَثِيرِ بْنِ دِينَارٍ الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا ضُبَارَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّلِيلِ أَخْبَرَنِى دُوَيْدُ بْنُ نَافِعٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ قَالَ سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ إِنَّ أَبَا قَتَادَةَ بْنَ رِبْعِىٍّ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ افْتَرَضْتُ عَلَى أُمَّتِكَ خَمْسَ صَلَوَاتٍ وَعَهِدْتُ عِنْدِى عَهْدًا أَنَّهُ مَنْ حَافَظَ عَلَيْهِنَّ لِوَقْتِهِنَّ أَدْخَلْتُهُ الْجَنَّةَ وَمَنْ لَمْ يُحَافِظْ عَلَيْهِنَّ فَلاَ عَهْدَ لَهُ عِنْدِى » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar el-Hımsî, ona Bakiyye b. el-Velid, ona Dubâra b. Abdullah b. Ebu’s-Selîl, ona Dureyk b. Nâfi‘, ona ez-Zührî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Said b. el-Müseyyeb dedi ki: Ebu Katâde b. Rib‘î’nin kendisine haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Aziz ve celil Allah buyurdu ki: Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım ve kendi nezdimde şöyle bir ahit verdim: Kim bu namazları dikkat ederek vakitlerinde kılmaya devam ederse onu cennete koyarım, kim onlara gerektiği gibi dikkat etmezse onun bende hiçbir ahdi yoktur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 194, /227
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İsa Düveyd b. Nafi' el-Kuraşi (Düveyd b. Nafi')
5. Ebu Şureyh Zubare b. Abdullah eş-Şami (Zubâre b. Abdullah b. Malik)
6. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
7. Ebu Süleyman Yahya b. Osman el-Kuraşi (Yahya b. Osman b. Said b. Kesir)
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
KTB, NAMAZ,
Namaz, Farziyeti
Namaz, günahların affına vesile olması
Namaz, terk edenin cezası ve hükmü
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32967, MU000023
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ إِنَّ الْمُصَلِّىَ لَيُصَلِّى الصَّلاَةَ وَمَا فَاتَهُ وَقْتُهَا وَلَمَا فَاتَهُ مِنْ وَقْتِهَا أَعْظَمُ أَوْ أَفْضَلُ مِنْ أَهْلِهِ وَمَالِهِ . قَالَ يَحْيَى قَالَ مَالِكٌ مَنْ أَدْرَكَ الْوَقْتَ وَهُوَ فِى سَفَرٍ فَأَخَّرَ الصَّلاَةَ سَاهِيًا أَوْ نَاسِيًا حَتَّى قَدِمَ عَلَى أَهْلِهِ أَنَّهُ إِنْ كَانَ قَدِمَ عَلَى أَهْلِهِ وَهُوَ فِى الْوَقْتِ فَلْيُصَلِّ صَلاَةَ الْمُقِيمِ وَإِنْ كَانَ قَدْ قَدِمَ وَقَدْ ذَهَبَ الْوَقْتُ فَلْيُصَلِّ صَلاَةَ الْمُسَافِرِ لأَنَّهُ إِنَّمَا يَقْضِى مِثْلَ الَّذِى كَانَ عَلَيْهِ قَالَ مَالِكٌ وَهَذَا الأَمْرُ هُوَ الَّذِى أَدْرَكْتُ عَلَيْهِ النَّاسَ وَأَهْلَ الْعِلْمِ بِبَلَدِنَا . وَقَالَ مَالِكٌ الشَّفَقُ الْحُمْرَةُ الَّتِى فِى الْمَغْرِبِ فَإِذَا ذَهَبَتِ الْحُمْرَةُ فَقَدْ وَجَبَتْ صَلاَةُ الْعِشَاءِ وَخَرَجْتَ مِنْ وَقْتِ الْمَغْرِبِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik’in rivayetine göre Yahya b. Said şöyle dermiş: Namaz kılan kişi vaktini geçirmeden namazı kılar, fakat namazının kısmen geçirdiği vakti dahi onun için aile halkından ve malından daha büyük ya da daha üstündür.
Yahya dedi ki: Malik dedi ki: Yolculukta iken namaz vakti giren bir kimse, namazı yanılarak yahut unutarak aile halkının yanına varıncaya kadar geciktirirse eğer aile halkının yanına geldiğinde henüz vakit çıkmamışsa, mukim gibi namaz kılsın. Eğer aile halkının yanına geldiğinde, vakit geçmiş ise, o takdirde yolcu namazı kılsın. Çünkü o, ancak üzerinde borç olanın aynısını kaza eder.
Malik dedi ki: Bu durum, benim, insanların ve bizim şehrimizde ilim ehlinin yaptıklarını gördüğüm uygulamadır.
Malik dedi ki: Şafak batı tarafındaki kırmızılıktır. Bu kırmızılık kaybolursa o zaman yatsı namazının vakti girer, akşam namazının vakti de çıkmış olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Vukûtu's-salât 23, 1/5
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek