334 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona el-A‘meş, ona Şakîk, ona da Huzeyfe şöyle rivâyet etti: Hz. Ömer’in (ra) huzurunda oturuyorduk. Bir ara; 'Hanginiz Rasûlullah’ın (sav) fitne hakkındaki buyruğunu belledi?' diye sordu. Ben; 'O nasıl dediyse aynı şekilde ben ezberledim' dedim. Hz. Ömer; 'Şüphesiz ki sen, ona (Allah Rasulü hakkında söz söylemek konusunda) ya da o işe (fitneye dair açıklamalar yapmaya) pek cüretkârsın' dedi. Ben; 'Rasûlullah (sav), "Kişinin ailesi, malı, evladı ve komşusu sebebiyle maruz kaldığı fitnenin vebaline namaz, oruç, sadaka, iyiliği emretmek ve kötülüğe mani olmak keffâret olur" buyurdu' dedim. Hz. Ömer; 'Benim sorduğum bu değil, asıl öğrenmek istediğim deniz dalgaları gibi gelen fitnelerdir' dedi. Huzeyfe; 'Bu tür fitnelerden dolayı senin için korkulacak bir şey yok, ey mü'minlerin emiri. Çünkü seninle o fitne arasında kilitlenmiş bir kapı vardır' dedi. Hz. Ömer; 'Kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı?' diye sordu. Huzeyfe; 'Kırılacak' deyince, Hz. Ömer; 'O halde o kapı ebediyen kapatılıp kilitlenmeyecek demektir' dedi. Biz (Huzeyfe’ye); 'Ömer kapının kim olduğunu biliyor muydu?' diye sorduk. 'Evet. Bu geceden sonra gündüzün geleceğini bildiği gibi biliyordu. Üstelik ben ona anlaşılmaz üstü kapalı bir söz söylemedim' dedi. Bizler Huzeyfe’ye soru sormaktan çekindiğimiz için Mesrûk’a, bu hususu ona sormasını istedik. O da sordu. Huzeyfe cevaben, 'O kapı Ömer’dir' dedi.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Hasan b. Ali b. Affân, ona İbn Numeyr, ona el-A'meş, ona Sâlim b. Ebî'l-Ca'd, ona da Sevbân (ra) Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber verdi: "Dosdoğru olunuz! Ama bunu tam olarak başaramazsınız! Biliniz ki sizin en hayırlı ameliniz, namazdır. Abdesti de, ancak (kâmil) mü’min muhafaza eder." [Bu rivâyete Sevbân'dan naklen Ebû Kebşe es-Selûlî de mutabaat etti. Ayrıca bu hadisi Leys Mücâhid'den, o Abdullah b. Amr'dan, o da Hz. Peygamber'den rivâyet etmiştir. Ebû Ümâme'nin de bu hadîsi ref' ettiği rivâyet edilmiştir. Şâfiî dedi ki: İlk vaktinde kılınan namaz, Âdemoğlunun yapmış olduğu amellerin en üstünlerindendir. Hadiste geçen ve Hz. Peygamber'e, "Amellerin en faziletlisi hangisidir?" diye sorulan kısmı hakkında da "İlk vaktinde kılınan namazdır" cevabını vermiştir.]