Öneri Formu
Hadis Id, No:
10544, M006731
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ - وَاللَّفْظُ لِزُهَيْرٍ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ كُنَّا فِى جَنَازَةٍ فِى بَقِيعِ الْغَرْقَدِ فَأَتَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَعَدَ وَقَعَدْنَا حَوْلَهُ وَمَعَهُ مِخْصَرَةٌ فَنَكَّسَ فَجَعَلَ يَنْكُتُ بِمِخْصَرَتِهِ ثُمَّ قَالَ « مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ مَا مِنْ نَفْسٍ مَنْفُوسَةٍ إِلاَّ وَقَدْ كَتَبَ اللَّهُ مَكَانَهَا مِنَ الْجَنَّةِ وَالنَّارِ وَإِلاَّ وَقَدْ كُتِبَتْ شَقِيَّةً أَوْ سَعِيدَةً » . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ نَمْكُثُ عَلَى كِتَابِنَا وَنَدَعُ الْعَمَلَ فَقَالَ « مَنْ كَانَ مِنْ أَهْلِ السَّعَادَةِ فَسَيَصِيرُ إِلَى عَمَلِ أَهْلِ السَّعَادَةِ وَمَنْ كَانَ مِنْ أَهْلِ الشَّقَاوَةِ فَسَيَصِيرُ إِلَى عَمَلِ أَهْلِ الشَّقَاوَةِ » . فَقَالَ « اعْمَلُوا فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ أَمَّا أَهْلُ السَّعَادَةِ فَيُيَسَّرُونَ لِعَمَلِ أَهْلِ السَّعَادَةِ وَأَمَّا أَهْلُ الشَّقَاوَةِ فَيُيَسَّرُونَ لِعَمَلِ أَهْلِ الشَّقَاوَةِ » . ثُمَّ قَرَأَ ( فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى * وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى * فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى * وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَى * وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى * فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى )
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir (b. Abdülhamid), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman (Abdullah b. Habib), ona da Ali (b. Ebu Talib) şöyle demiştir: Bakîü'l-Garkad mezarlığında bir cenazedeydik. Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve oturdu. Biz de onunla birlikte etrafına oturduk. Elinde bir değnek vardı. O değnekle çizgiler çizmeye başladı. Sonra da: "Sizden hiçbir kişi ve yaratılmış hiçbir nefis hariç olmamak üzere, Allah o kimsenin cennetteki ve cehennemdeki yerini yazmıştır. Herkesin kötü veya iyi olduğu da yazılmıştır." buyurdu. Bunun üzerine sahabilerden biri şöyle sordu: "Ey Allah'ın Rasulü! O zaman biz amel etmeyi bırakıp, bu yazımız üzerine mi kalalım?" Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İyi olan kimse, iyi kimselerin ameline ulaşacaktır. Kötü olan kimse de, kötü olanların ameline ulaşacaktır. İyi olanlara iyilerin amelleri kolaylaştırılır, kötü olanlara da kötü kimselerin amelleri kolaylaştırılır." Ardından şu ayeti okudu: "Kim verir ve korunursa, en güzelini tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa en güzelini yalanlarsa; ona en zoru kolaylaştırırız." (Leyl/92, 5-10)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6731, /1091
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12328, T002137
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ : حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ « إِنَّ أَحَدَكُمْ يُجْمَعُ خَلْقُهُ فِى بَطْنِ أُمِّهِ فِى أَرْبَعِينَ يَوْمًا ثُمَّ يَكُونُ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يَكُونُ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يُرْسِلُ اللَّهُ إِلَيْهِ الْمَلَكَ فَيَنْفُخُ فِيهِ الروح وَيُؤْمَرُ بِأَرْبَعٍ يَكْتُبُ رِزْقَهُ وَأَجَلَهُ وَعَمَلَهُ وَشَقِىٌّ أَوْ سَعِيدٌ فَوَالَّذِى لاَ إِلَهَ غَيْرُهُ إِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ ثُمَّ يَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيُخْتَمُ لَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَدْخُلُهَا وَإِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ ثُمَّ يَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيُخْتَمُ لَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ: حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ مِثْلَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَنَسٍ . وَسَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ الْحَسَنِ قَالَ سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ حَنْبَلٍ يَقُولُ مَا رَأَيْتُ بِعَيْنِى مِثْلَ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الْقَطَّانِ. وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَى شُعْبَةُ وَالثَّوْرِىُّ عَنِ الأَعْمَشِ نَحْوَهُ. حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدٍ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah b. Mesud, doğru ve doğrulanmış olan Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sizden birinin annesinin karnında yaratılması kırk günde olur. Sonra bu kadar bir vakitte kan pıhtısı (alaka), ardından (yine) bu kadar bir vakitte et parçası (mudğa) olur. Akabinde Allah, meleği gönderir de (melek) ona, ruhu üfler. (Sonra, meleğe) onun rızkını, ecelini, amelini ve bahtiyar ya da bedbaht (mı olacağına dair şeyleri) yazması emredilir. Ondan başka ilah olmayana yemin olsun ki, sizden biri kendisi ile cennet arasında bir zirâ' kalana dek cennetliklerin amelini işler, ardından kader(i) onu geçer de cehennemliklerin ameli ile (kaderi) son bulur ve (cehenneme) girer. (Yine) sizden biri kendisi ile cehennem arasında bir zira' kalana dek cehennemliklerin amelini işler, ardından kader(i) onu geçer de cennetliklerin ameli ile (kaderi) son bulur ve (cennete) girer.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav)'den -''doğru ve doğrulanmış olan'' ifadesi olmaksızın- benzeri bir hadis rivayet etmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Hureyre ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Ahmed b. Hasan'ı, Ahmed b. Hanbel'den naklen ''gözlerim Yahya b. Said el-Kattân gibisini görmedi'' derken işittim dedi. Bu rivayet, hasen-sahih bir hadistir. Şu'be ve es-Sevrî, A'meş'ten benzeri bir hadis rivayet etmişlerdir. Bize Muhammed b. Alâ, ona Vekî', ona A'meş, ona da Zeyd, benzeri bir hadis rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Kader 4, 4/446
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, İMAN
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274644, M006774-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَابْنُ نُمَيْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ عُثْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْمُؤْمِنُ الْقَوِىُّ خَيْرٌ وَأَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِ الضَّعِيفِ وَفِى كُلٍّ خَيْرٌ احْرِصْ عَلَى مَا يَنْفَعُكَ وَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ وَلاَ تَعْجِزْ وَإِنْ أَصَابَكَ شَىْءٌ فَلاَ تَقُلْ لَوْ أَنِّى فَعَلْتُ كَانَ كَذَا وَكَذَا . وَلَكِنْ قُلْ قَدَرُ اللَّهِ وَمَا شَاءَ فَعَلَ فَإِنَّ لَوْ تَفْتَحُ عَمَلَ الشَّيْطَانِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe T (Muhammed) b. Numeyr (el-Hemdânî el-Hârifî), onlara Abdullah b. İdris, ona Rabî'a b. Osman, ona Muhammed b. Yahya b. Habbân, ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Güçlü olan mü'min, zayıf olan mü'minden daha hayırlı ve Allah katında daha sevimlidir. Ancak her hepsinde bir hayır vardır; sana faydası olanı elde etmeye çalış ve Allah'tan yardım iste! Acziyet gösterme! Başına bir şey gelirse 'Eğer şöyle şöyle yapsaydım bunlar başıma gelmeseydi.' de deme. Fakat şöyle de; 'Allah'ın takdiri! Ne dilemişse onu yapmıştır!' Zira bu şekilde eğer diyerek hayıflanmak, Şeytan'ın ameline kapı aralar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6774, /1098
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
4. Ebu Osman Rabî'a b. Osman et-Teymî (Rabî'a b. Osman b. Rabî'a b. Abdullah)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Müslüman, vasıfları
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10515, M006723
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ الْهَمْدَانِىُّ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبِى وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ قَالُوا حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ « إِنَّ أَحَدَكُمْ يُجْمَعُ خَلْقُهُ فِى بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا ثُمَّ يَكُونُ فِى ذَلِكَ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يَكُونُ فِى ذَلِكَ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يُرْسَلُ الْمَلَكُ فَيَنْفُخُ فِيهِ الرُّوحَ وَيُؤْمَرُ بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ بِكَتْبِ رِزْقِهِ وَأَجَلِهِ وَعَمَلِهِ وَشَقِىٌّ أَوْ سَعِيدٌ فَوَالَّذِى لاَ إِلَهَ غَيْرُهُ إِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى مَا يَكُونَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَدْخُلُهَا وَإِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr) T Vekî' (b. Cerrah er-Ruâsî) T Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî -ki lafızlar ona aittir-, ona babası (Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî), ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr) T Vekî' (b. Cerrah er-Ruâsî), onlara (Süleyman b. Mihrân) el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb (el-Cühenî), ona da Abdullah'ın (b. Mesud) (ra) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz Cenetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet Cennet ile kendisi arasında bir zirâ'dan başka bir mesafe kalmaz da bu esnada takdir edilen yazı onun önüne geçer ve Cehennemliklerin amelini işler. Böylece de Cehennem'e gider. Yine biriniz Cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile Cehennem arasında bir zirâ'dan başka bir mesafe kalmaz da bu esnada takdir edilen yazı onun önüne geçer ve Cennetliklerin amelini işler. Böylece de Cennet'e girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6723, /1090
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Ruh
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10517, M006724
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ كِلاَهُمَا عَنْ جَرِيرِ بْنِ عَبْدِ الْحَمِيدِ ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ح وَحَدَّثَنِى أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ح وَحَدَّثَنَاهُ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ] حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ « إِنَّ أَحَدَكُمْ يُجْمَعُ خَلْقُهُ فِى بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا ثُمَّ يَكُونُ فِى ذَلِكَ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يَكُونُ فِى ذَلِكَ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يُرْسَلُ الْمَلَكُ فَيَنْفُخُ فِيهِ الرُّوحَ وَيُؤْمَرُ بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ بِكَتْبِ رِزْقِهِ وَأَجَلِهِ وَعَمَلِهِ وَشَقِىٌّ أَوْ سَعِيدٌ فَوَالَّذِى لاَ إِلَهَ غَيْرُهُ إِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى مَا يَكُونَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَدْخُلُهَا وَإِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُهَا »] . قَالَ فِى حَدِيثِ وَكِيعٍ « إِنَّ خَلْقَ أَحَدِكُمْ يُجْمَعُ فِى بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ لَيْلَةً » . وَقَالَ فِى حَدِيثِ مُعَاذٍ عَنْ شُعْبَةَ « أَرْبَعِينَ لَيْلَةً أَرْبَعِينَ يَوْمًا » . وَأَمَّا فِى حَدِيثِ جَرِيرٍ وَعِيسَى « أَرْبَعِينَ يَوْمًا » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe (el-Absî) T İshak b. İbrahim, onlara Cerir b. Abdulhamid (ed-Dabbî) T Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus T Bana ebu Said el-Eşec, ona Vekî' (b. Cerrah er-Ruasî) T Bize Ubeydullah b. Muaz (el-Anberî), ona babası (Muaz b. Muaz el-Anberî), ona Şube b. Haccac, onlara (Süleyman b. Mihrân) el-A'meş -ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) (ra)- şeklindeki bu isnadla rivayet ettiğine göre Abdullah (b. Mesud) (ra) şöyle demiştir:
"Her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi yani bebeğin rızkını, ecelini, amelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz Cenetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet Cennet ile kendisi arasında bir zirâ'dan başka bir mesafe kalmaz da bu esnada takdir edilen yazı onun önüne geçer ve Cehennemliklerin amelini işler. Böylece de Cehennem'e gider."
Vekî'in (b. Cerrah er-Ruasî) rivayet ettiği hadiste; "Her birinizin yaratılışı annesinin karnında kırk gecede toparlanır." buyurmuştur:
Muaz b. Şube'nin rivayet ettiği hadiste de; "Kırk gün ve kırk gecede." buyurmuştur:
Cerir (b. Abdulhamid ed-Dabbî) ve İsa'nın (b. Yunus) rivayet ettiği hadiste ise; 'Kırk günde.' buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6724, /1090
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32821, B003332
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهْوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ « إِنَّ أَحَدَكُمْ يُجْمَعُ فِى بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا ، ثُمَّ يَكُونُ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ ، ثُمَّ يَكُونُ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ ، ثُمَّ يَبْعَثُ اللَّهُ إِلَيْهِ مَلَكًا بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ ، فَيُكْتَبُ عَمَلُهُ وَأَجَلُهُ وَرِزْقُهُ وَشَقِىٌّ أَوْ سَعِيدٌ ، ثُمَّ يُنْفَخُ فِيهِ الرُّوحُ ، فَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ ، فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ ، فَيَدْخُلُ الْجَنَّةَ ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ ، حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ ، فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَدْخُلُ النَّارَ » .
Tercemesi:
Bize Ömer b. Hafs (en-Nehaî), ona babası (Hafs b. Ğıyâs en-Nehaî), ona (Süleyman b. Mihrân) el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb (el-Cühenî), ona da Abdullah'ın (b. Mesud) (ra) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Her biriniz, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare Allah ona, kendisine dört şey emrettiği bir melek gönderir. Bu emre uygun olarak melek onun amelini, ecelini, rızkını, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazar. Sonra ona ruh üfler. Şüphesiz kişi, Cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet Cehennem ile kendisi arasında bir zirâ'dan başka bir mesafe kalmaz da bu esnada takdir edilen yazı onun önüne geçer ve Cennetliklerin amelini işler. Böylece de Cennet'e gider. Yine kişi, Cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile Cennet arasında bir zirâ'dan başka bir mesafe kalmaz da bu esnada takdir edilen yazı onun önüne geçer ve Cehennemlikleirn amelini işler. Böylece de Cehennem'e girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 1, 1/862
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ عَتِيكِ بْنِ الْحَارِثِ وَهُوَ جَدُّ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرٍ أَبُو أُمِّهِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَتِيكٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَ يَعُودُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ ثَابِتٍ فَوَجَدَهُ قَدْ غُلِبَ عَلَيْهِ فَصَاحَ بِهِ فَلَمْ يُجِبْهُ فَاسْتَرْجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ غُلِبْنَا عَلَيْكَ يَا أَبَا الرَّبِيعِ . فَصَاحَ النِّسْوَةُ وَبَكَيْنَ فَجَعَلَ جَابِرٌ يُسَكِّتُهُنَّ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَعْهُنَّ فَإِذَا وَجَبَ فَلاَ تَبْكِيَنَّ بَاكِيَةٌ. قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا الْوُجُوبُ قَالَ إِذَا مَاتَ. فَقَالَتِ ابْنَتُهُ وَاللَّهِ إِنْ كُنْتُ لأَرْجُو أَنْ تَكُونَ شَهِيدًا فَإِنَّكَ كُنْتَ قَدْ قَضَيْتَ جِهَازَكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَوْقَعَ أَجْرَهُ عَلَى قَدْرِ نِيَّتِهِ وَمَا تَعُدُّونَ الشَّهَادَةَ . قَالُوا الْقَتْلُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الشُّهَدَاءُ سَبْعَةٌ سِوَى الْقَتْلِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ الْمَطْعُونُ شَهِيدٌ وَالْغَرِقُ شَهِيدٌ وَصَاحِبُ ذَاتِ الْجَنْبِ شَهِيدٌ وَالْمَبْطُونُ شَهِيدٌ وَالْحَرِقُ شَهِيدٌ وَالَّذِى يَمُوتُ تَحْتَ الْهَدْمِ شَهِيدٌ وَالْمَرْأَةُ تَمُوتُ بِجُمْعٍ شَهِيدٌ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35435, MU000558
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ عَتِيكِ بْنِ الْحَارِثِ وَهُوَ جَدُّ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرٍ أَبُو أُمِّهِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَتِيكٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَ يَعُودُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ ثَابِتٍ فَوَجَدَهُ قَدْ غُلِبَ عَلَيْهِ فَصَاحَ بِهِ فَلَمْ يُجِبْهُ فَاسْتَرْجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ غُلِبْنَا عَلَيْكَ يَا أَبَا الرَّبِيعِ . فَصَاحَ النِّسْوَةُ وَبَكَيْنَ فَجَعَلَ جَابِرٌ يُسَكِّتُهُنَّ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَعْهُنَّ فَإِذَا وَجَبَ فَلاَ تَبْكِيَنَّ بَاكِيَةٌ. قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا الْوُجُوبُ قَالَ إِذَا مَاتَ. فَقَالَتِ ابْنَتُهُ وَاللَّهِ إِنْ كُنْتُ لأَرْجُو أَنْ تَكُونَ شَهِيدًا فَإِنَّكَ كُنْتَ قَدْ قَضَيْتَ جِهَازَكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَوْقَعَ أَجْرَهُ عَلَى قَدْرِ نِيَّتِهِ وَمَا تَعُدُّونَ الشَّهَادَةَ . قَالُوا الْقَتْلُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الشُّهَدَاءُ سَبْعَةٌ سِوَى الْقَتْلِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ الْمَطْعُونُ شَهِيدٌ وَالْغَرِقُ شَهِيدٌ وَصَاحِبُ ذَاتِ الْجَنْبِ شَهِيدٌ وَالْمَبْطُونُ شَهِيدٌ وَالْحَرِقُ شَهِيدٌ وَالَّذِى يَمُوتُ تَحْتَ الْهَدْمِ شَهِيدٌ وَالْمَرْأَةُ تَمُوتُ بِجُمْعٍ شَهِيدٌ.
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Abdullah b. Abdullah b. Câbir b. Atik, ona –Abdullah b. Abdullah b. Câbir’in annesinin babası olması ititbariyle dedesi olan- Atik b. el-Hâris’in haber verdiğine göre Câbir b. Atik kendisine şunu haber vermiştir: Rasulullah (sav) Abdullah b. Sabit’e hasta ziyaretine gelmişti. Onun kendisinden geçmiş olduğunu gördü, ona seslendiği halde kendisine cevap veremedi, bundan dolayı Rasulullah (sav) istircâda bulundu (İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciûn, dedi) ve ayrıca: Ey Ebu’r-Rabi sana yetişemedik, dedi. Kadınlar da feryat edip ağladılar. Câbir onları teskin etmeye başladı. Rasulullah (sav): “Onları bırak, yalnız vacip olunca hiçbirisi onun için ağlamasın” buyurdu. Oradakiler: Ey Allah’ın Rasulü, vacip olması nedir? dediler. O: “Öldüğü zaman” buyurdu. Kızı dedi ki: Vallahi, ben senin şehit olacağını umardım. Çünkü sen (cihada çıkmak için) gerekli hazırlıklarını tamamlamış idin.
Bu sefer Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Muhakkak Allah ona, niyetine göre ecrini vermiştir, hem sizler şehitliği nasıl değerlendiriyorsunuz” buyurdu. Onlar: Allah yolunda öldürülmektir, dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah yolunda öldürülmenin dışında şehitler yedidir: Tâûn hastalığından ölen şehittir, suda boğularak ölen şehittir, zâtü’l-cenb hastalığından ölen şehittir, karın hastalığına yakalanarak ölen şehittir, yanarak ölen şehittir, yıkıntı altında ölen şehittir, doğum yaparken ölen kadın şehittir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cenâiz 558, 1/78
Senetler:
1. Cebr b. Atîk el-Ensarî (Cabir b. Atik b. Kays b. Mürrî b. Ka'b b. Seleme)
2. Atik b. Haris el-Ensarî (Atik b. Haris b. Atik b. Kays)
3. Abdullah b. Abdullah el-Ensarî (Abdullah b. Abdullah b. Cebr b. Atik)
Konular:
Cenaze, Yas tutma, ölünün ardından tutulan yasın müddeti
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kadın, kadınlara yönelik yasaklar
KTB, CENAZE, CENAİZ
KTB, KADER
Niyet, Zihin inşası
Şehit, Malını, ailesini ve canını korurken ölen şehittir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70433, HM021552
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْد اللَّهِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ الزُّبَالِيُّ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ سَمِعْتُ أَبِي يُحَدِّثُ عَنْ الرَّبِيعِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ رُفَيْعٍ أَبِي الْعَالِيَةِ عَنْ أُبَيِّ بْنِ كَعْبٍ
فِي قَوْلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ
{ وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنِي آدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّاتِهِمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنْفُسِهِمْ }
الْآيَةَ قَالَ جَمَعَهُمْ فَجَعَلَهُمْ أَرْوَاحًا ثُمَّ صَوَّرَهُمْ فَاسْتَنْطَقَهُمْ فَتَكَلَّمُوا ثُمَّ أَخَذَ عَلَيْهِمْ الْعَهْدَ وَالْمِيثَاقَ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنْفُسِهِمْ أَلَسْتُ بِرَبِّكُمْ قَالَ فَإِنِّي أُشْهِدُ عَلَيْكُمْ السَّمَوَاتِ السَّبْعَ وَالْأَرَضِينَ السَّبْعَ وَأُشْهِدُ عَلَيْكُمْ أَبَاكُمْ آدَمَ عَلَيْهِ السَّلَام أَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ لَمْ نَعْلَمْ بِهَذَا اعْلَمُوا أَنَّهُ لَا إِلَهَ غَيْرِي وَلَا رَبَّ غَيْرِي فَلَا تُشْرِكُوا بِي شَيْئًا وَإِنِّي سَأُرْسِلُ إِلَيْكُمْ رُسُلِي يُذَكِّرُونَكُمْ عَهْدِي وَمِيثَاقِي وَأُنْزِلُ عَلَيْكُمْ كُتُبِي قَالُوا شَهِدْنَا بِأَنَّكَ رَبُّنَا وَإِلَهُنَا لَا رَبَّ لَنَا غَيْرُكَ فَأَقَرُّوا بِذَلِكَ وَرَفَعَ عَلَيْهِمْ آدَمَ يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ فَرَأَى الْغَنِيَّ وَالْفَقِيرَ وَحَسَنَ الصُّورَةِ وَدُونَ ذَلِكَ فَقَالَ رَبِّ لَوْلَا سَوَّيْتَ بَيْنَ عِبَادِكَ قَالَ إِنِّي أَحْبَبْتُ أَنْ أُشْكَرَ وَرَأَى الْأَنْبِيَاءَ فِيهِمْ مِثْلُ السُّرُجِ عَلَيْهِمْ النُّورُ خُصُّوا بِمِيثَاقٍ آخَرَ فِي الرِّسَالَةِ وَالنُّبُوَّةِ وَهُوَ قَوْلُهُ تَعَالَى
{ وَإِذْ أَخَذْنَا مِنْ النَّبِيِّينَ مِيثَاقَهُمْ إِلَى قَوْلِهِ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ }
كَانَ فِي تِلْكَ الْأَرْوَاحِ فَأَرْسَلَهُ إِلَى مَرْيَمَ فَحَدَّثَ عَنْ أُبَيٍّ أَنَّهُ دَخَلَ مِنْ فِيهَا
Tercemesi:
Bize Abdullah nakletti > (Dedi ki:) Bize Muhammed b. Ya’kub ez-Zebâlî nakletti. > (Dedi ki:) Bize Mu’temir b. Süleymân nakletti > (o da dedi ki:) ben babamı er-Rabî’ b. Enes’ten > o da: Rufey’ Ebî’l-‘Âliye’den > o da: Ubey b. Ka’b’dan, Aziz ve Celil olan Allah’ın “Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhit olduk, dediler” [A’raf: 7/172] âyeti(n açıklaması) hakkında şöyle dediğini işittim. Ubey dedi ki: (Önce) Allah onları bir araya topladı, onları ayrı ayrı ruhlar kıldı, sonra kendilerini şekillendirdi ve ardından konuşmalarını istedi, onlar da konuştular. Sonra Allah onlardan ahit ve misak aldı. “Ben sizin rabbiniz değil miyim?” diyerek onları kendilerine şahit tuttu. (Onlar da “Elbette sen bizim Rabbimizsin” dediler.) Allah Teâlâ: “Kıyamet günü biz bunu bilmiyorduk, dememeniz için yedi kat göğü ve yeri size şahit tutuyorum. (Ayrıca) atanız Âdem’i de bu olaya şahit tutuyorum. Bilin ki benden başka ilah ve rab yoktur. O halde bana hiçbir şeyi ortak koşmayın. Size peygamberlerimi göndereceğim ve onlar da aldığım söz ve misakımı size hatırlatacaklar. Bir de size kitaplarımı indireceğim.” buyurdu. Bunun üzerine “Sen bizim Rabbimiz ve İlâhımızsın, biz buna şahidiz” diyerek Allah'ın sözünü kabul ettiler. Sonra Allah Teâlâ, Âdem’i (aleyhisselam) onları görebileceği şekilde yükseltti ve o da gördü ki onların kimi zengin, kimi fakir, kimi güzel, kimi de çirkin... (Bunun üzerine) Hz. Âdem şöyle niyaz etti: “Rabbim! Keşke kullarını eşit yaratsaydın.” Bunun üzerine Allah Teâlâ: “Ben şükredilmekten hoşlanırım.” Buyurdu. Bundan sonra Hz. Âdem, onların içinde peygamberleri halka ışık saçan kandiller gibi gördü ki onlardan da risâlet ve nübüvvet konusunda özel bir söz ve misak alınmıştı. Bu söz; “Hani Biz; peygamberlerden söz almıştık. Senden de, Nuh'tan da, İbrahim' den de, Musa'dan da, Meryem Oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.” [Ahzâb, 33/7] âyetinde belirtilmektedir. İsa (aleyhisselam), o ruhların içindeydi ve Allah onu Meryem'e gönderdi. Ubey'den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre; o ruh Meryem'in ağzından (bedenine) girmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Übey b. Ka'b 21552, 7/125
Senetler:
1. Ebu Münzir Übey b. Ka'b el-Ensarî (Übey b. Ka'b b. Kays b. Ubeyd b. Zeyd)
2. Ebu Âliye er-Riyâhî (Rüfey' b. Mihrân)
3. Süleyman b. Abdurrahman et-Temîmî (Süleyman b. Abdurrahman b. İsa b. Meymûn)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. er-Rebi' b. Enes el-Bekrî (Rebi' b. Enes)
6. Muhammed b. Yakub ez-Zübâli (Muhammed b. Yakub)
7. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ahmed eş-Şeybanî (Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal)
Konular:
Allah İnancı, Ahit, kullarından söz alması
Hamd, Allah'a hamdetmek
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İmtihan, Allah'ın imtihan etmesi
İnanç, Kalu bela, Eles bezmi
İnsan, yaratılış özellikleri
İslam, İslam fıtrat dinidir
KTB, İMAN
KTB, YARATILIŞ
Peygamberler, Allah'ın misak, söz alışı
Peygamberler, Hz. Adem
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı
Şükür, şükretmek, nimetler için minnet duymak
Tarihsel Şahsiyetler, Hz. Meryem
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71612, HM022777
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ الْأَشْجَعِيِّ عَنْ ثَوْبَانَ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
رَفَعَهُ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَا يَرُدُّ الْقَدَرَ إِلَّا الدُّعَاءُ وَلَا يَزِيدُ فِي الْعُمُرِ إِلَّا الْبِرُّ وَإِنَّ الْعَبْدَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Sevban b. Bücdüd 22777, 7/461
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Abdullah b. Ebu Ca'd el-Gatafâni (Abdullah b. Rafi)
3. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Dua, duanın kader ile ilişkisi
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
KTB, İMAN
Ölüm, Ecel
Rızık, Rızık, Rızıklanma