Öneri Formu
Hadis Id, No:
36630, DM000079
Hadis:
أَخْبَرَنَا خَلِيفَةُ بْنُ خَيَّاطٍ حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا ابْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَلِىِّ بْنِ عَدِىٍّ عَنْ عُبَيْدٍ مَوْلَى الْحَكَمِ بْنِ أَبِى الْعَاصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى مُوَيْهِبَةَ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنِّى قَدْ أُمِرْتُ أَنْ أَسْتَغْفِرَ لأَهْلِ الْبَقِيعِ ، فَانْطَلِقْ مَعِى ». فَانْطَلَقْتُ مَعَهُ فِى جَوْفِ اللَّيْلِ ، فَلَمَّا وَقَفَ عَلَيْهِمْ قَالَ :« السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ يَا أَهْلَ الْمَقَابِرِ لِيَهْنِكُمْ مَا أَصْبَحْتُمْ فِيهِ مِمَّا أَصْبَحَ فِيهِ النَّاسُ ، أَقْبَلَتِ الْفِتَنُ كَقِطَعِ اللَّيْلِ الْمُظْلِمِ يَتْبَعُ آخِرُهَا أَوَّلَهَا ، الآخِرَةُ أَشَدُّ مِنَ الأُولَى ». ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَىَّ فَقَالَ :« يَا أَبَا مُوَيْهِبَةَ إِنِّى قَدْ أُوتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الدُّنْيَا وَالْخُلْدِ فِيهَا ثُمَّ الْجَنَّةُ ، فَخُيِّرْتُ بَيْنَ ذَلِكَ وَبَيْنَ لِقَاءِ رَبِّى ». قُلْتُ : بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى خُذْ مَفَاتِيحَ خَزَائِنِ الدُّنْيَا وَالْخُلْدِ فِيهَا ثُمَّ الْجَنَّةَ. قَالَ :« لاَ وَاللَّهِ يَا أَبَا مُوَيْهِبَةَ لَقَدِ اخْتَرْتُ لِقَاءَ رَبِّى ». ثُمَّ اسْتَغْفَرَ لأَهْلِ الْبَقِيعِ ثُمَّ انْصَرَفَ ، فَبُدِئَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى وَجَعِهِ الَّذِى مَاتَ فِيهِ.
Tercemesi:
Bize Halife b. Hayyât haber verip (dedi ki) bize Bekr b. Süleyman rivayet edip (dedi ki) bize İbn İshak rivayet edip (dedi ki) bana Abdullah b. Ömer b. Ali b. Adiyy, el-Hakem b. Ebi'l-As'ın âzâdlısı Ubeyd'den, (o) Abdullah b. Amr'dan, (o da), Resûlullah'ın -sallallahu aleyhi ve sellem- âzâdlısı Ebû Mu-veyhibe'den (naklen) rivayet etti (ki Ebû Muveyhibe) şöyle dedi: Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- (bir gün) bana buyurdu ki; "Ben Bakî' (Mezarlığın)dakilere mağfiret dilemekle emrolundum. Binanenaleyh benimle gel, (oraya gidiyoruz)"., Ben de gecenin ortasında onunla beraber gittim. O onların ortasında durduğu zaman; "es-Selâmu Aleykum, ey kabir ehli, buyurdu. İnsanların içinde bulunduğu (durum)dansa sizin içinde bulunduğunuz (durum) sizi sevindirsin! Karanlık gece parçaları gibi fitneler gelmiş demektir.
Bunların sonu başını takib edecek, (biri bitince^ diğeri başlayacaktır). Sonraki (fitneler de ilk (fitnelerden) daha ağır (ve sert olacaktır)." (Hz. Peygamber) sonra bana yönelip şöyle buyurdu: "Ebû Muveyhi-be! Şüphe yok ki bana dünya hazinelerinin anahtarları ile (dünyada) ebedi kalma (imkânı), sonra da Cennet verildi ve ben, bunlarla Rab-bim'e kavuşma arasında muhayyer bırakıldım." (Ebû Muveyhibe dedi ki, o zaman) ben şöyle dedim: "Babam-anam sana kurban olsun! Dünya hazinelerinin anahtarları ile orada ebedi kalmayı, sonra Cenneti alın!." Şöyle buyurdu: "'Hayır, vallahi, Ebû Muveyhibe, Rabbi-me kavuşmayı seçtim." Ardından Bakî'deki (ölülere) mağfiret diledi. Sonra ayrılıp (evine döndü). Bundan sonra Resûlullah'm -sallallahu aleyhi ve sellem-, sonunda vefat edeceği hastalık ve ağrıları başladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 14, 1/215
Senetler:
1. Ebu Müveyhibe (Ebu Müveyhibe mevlâ Rasûlillah)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
3. Ubeyd b. Cübeyr el-Ümevî (Ubeyd b. Cübeyr Mevla'l-Hakem b. Ebi'l-Âs)
4. Abdullah b. Ömer el-Ablî (Abdullah b. Ömer b. Ali b. Adî)
5. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
6. Ebu Yahya Bekir b. Süleyman el-Basrî (Bekir b. Süleyman)
7. Ebu Amr Halife b. Hayyat el-Usfurî (Halife b. Hayyat b. Halife b. Hayyat)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Hz. Peygamber, vefatı
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51651, DM003374
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ الرِّفَاعِىُّ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ الْجُعْفِىُّ عَنْ حَمْزَةَ الزَّيَّاتِ عَنْ أَبِى الْمُخْتَارِ الطَّائِىِّ عَنِ ابْنِ أَخِى الْحَارِثِ عَنِ الْحَارِثِ قَالَ : دَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَإِذَا أُنَاسٌ يَخُوضُونَ فِى أَحَادِيثَ فَدَخَلْتُ عَلَى عَلِىٍّ فَقُلْتُ : أَلاَ تَرَى أَنَّ أُنَاساً يَخُوضُونَ فِى الأَحَادِيثِ فِى الْمَسْجِدِ. فَقَالَ : قَدْ فَعَلُوهَا؟ قُلْتُ : نَعَمْ. قَالَ : أَمَا إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« سَيَكُونُ فِتَنٌ ». قُلْتُ : وَمَا الْمَخْرَجُ مِنْهَا؟ قَالَ :« كِتَابُ اللَّهِ كِتَابُ اللَّهِ ، فِيهِ نَبَأُ مَا قَبْلَكُمْ ، وَخَبَرُ مَا بَعْدَكُمْ ، وَحُكْمُ مَا بَيْنَكُمْ هُوَ الْفَصْلُ لَيْسَ بِالْهَزْلِ ، هُوَ الَّذِى مَنْ تَرَكَهُ مِنْ جِبَّارٍ قَصَمَهُ اللَّهُ ، وَمَنِ ابْتَغَى الْهُدَى فِى غَيْرِهِ أَضَلَّهُ اللَّهُ ، فَهُوَ حَبْلُ اللَّهِ الْمَتِينُ ، وَهُوَ الذِّكْرُ الْحَكِيمُ وَهُوَ الصِّرَاطُ الْمُسْتَقِيمُ وَهُوَ الَّذِى لاَ يَزِيغُ بِهِ الأَهْوَاءُ وَلاَ تَلْتَبِسُ بِهِ الأَلْسِنَةُ ، وَلاَ يَشْبَعُ مِنْهُ الْعُلَمَاءُ ، وَلاَ يَخْلَقُ عَنْ كَثْرَةِ الرَّدِّ ، وَلاَ تَنْقَضِى عَجَائِبُهُ ، وَهُوَ الَّذِى لَمْ يَنْتَهِ الْجِنُّ إِذْ سَمِعُوهُ أَنْ قَالُوا {إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآناً عَجَباً} هُوَ الَّذِى مَنْ قَالَ بِهِ صَدَقَ ، وَمَنْ حَكَمَ بِهِ عَدَلَ ، وَمَنْ عَمِلَ بِهِ أُجِرَ ، وَمَنْ دَعَا إِلَيْهِ هُدِىَ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ ، خُذْهَا إِلَيْكَ يَا أَعْوَرُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yezid er-Rifâî haber verip (dedi ki), bize el-Hüseynu'1-Cu'fî, Hamza ez-Zeyyât'tan, (O) Ebu'l-Muhtar et-Tâî'den, (O) İbnu Ani'l-Haris'ten, (O da) el-Haris'ten (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: Ben (birgün) Mes-cid'e girmiştim. Bir de ne göreyim, bazı insanlar birtakım efsanelere dalmışlar! Bunun üzerine Hz. Ali'nin huzuruna girip; "görmüyor musun ki, Mescid'de bazı insanlar efsanelere dalmışlar" demiştim de O; "bunu yaptılar mı?" diye sormuştu: Ben "evet" demiştim. O zaman O şöyle demişti: "Bakın, ben gerçekten Rasulullah'ı (Sallallahu Aleyhi ve Settem); 'Yakında bazı fitneler, (kargaşalıklar) olacak!" buyururken işitmiştim de; "o halde bunlardan kurtuluş yolu nedir?" diye sormuştum. O şöyle buyurmuştu: "Allah'ın Kitab'ı! Sizden önceki şeylerin haberi, sizden sonraki şeylerin bilgisi ve aranızdaki şeylerin hükmü ondadır. O, (hak ile batılı, doğru ile yanlışı) ayıran kitaptır, asla bir oyun değil...! O, öyle bir kitaptır ki, onu (büyüklenme sebebiyle) terkeden zorbanın Allah boynunu kırar, hidayeti ondan başkasında arayan kimseyi Allah sapıtır! İşte o, Allah'ın sağlam ipidir. O, hikmet dolu zikirdir. O, dosdoğru yoldur. O, kendisinden dolayı arzuların sapmayacağı, dillerin güçlüğe düşmeyeceği, kendisinden âlimlerin doymayacağı, çok tekrar edilmekten dolayı eskimeyen, şaşırtıcı şeyleri, (olağanüstü güzellikleri) bitmeyen kitaptır. O, kendisini dinlediklerinde cinlerin; "Doğrusu biz şaşırtıcı, (olağanüstü güzel) bir Kur'an dinledik!'608 demekten kendilerini alamadıkları Kelâm'dır! O, öyle kitaptır ki, kim ona uygun görüş açıklarsa doğru söylemiş olur; kim onunla hükmederse adaletli davranmış olur; kim onunla amel ederse ona sevab verilir, kim (insanları) ona çağırırsa o dosdoğru yola iletilir." Ey AVer, bu sözleri kendine al, sakla!" Cin Sûresi, 1
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 1, 4/2098
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Kur'an
Kur'an, Kur'an'a sarılmak ve yüz çevirmek