98 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona İbn Ebu Necîh, ona Mücahid, ona Ebu Ma'mer, ona da İbn Mesûd (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sav) Mekke'nin fethi günü Kâbe'nin avlusuna girdi. Kâbe'nin etrafında ibadet için dikilmiş üç yüz altmış put vardı. Peygamber (sav) elindeki asası ile ya da bir değnekle bu putlara dürtüp "Hak geldi, bâtıl, yok oldu" (İsra, 81) ve "Hak geldi, artık bâtıl ne yeni bir şey ortaya koyabilir, ne de gideni geri getirebilir" (Sebe,49) ayetlerini okudu. Ebu İsa der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda İbn Ömer’den de hadis rivayet edilmiştir.
Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.
Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar, bunların tapmalarından habersizdirler.
İnsanlar bir araya toplandıkları zaman (müşrikler) onlara (tapındıklarına) düşman kesilirler ve onlara kulluk ettiklerini inkâr ederler.
Bize Müsedded, ona Halid, ona Beyân, ona Kays, ona da Cerîr şöyle demiştir: Cahiliye döneminde Yemen'de Zu'l-Halasa, Ka'betu'l-Yemâniye ve Ka'betu'ş-Şâmiye denilen bir Puthane vardı. Peygamber (sav) bana "beni şu Zu'l-Halasa'dan kurtaramaz mısınız?" buyurdu. Bunun üzerine yüz elli süvari ile birlikte gidip o Puthaneyi yıktık, orada bulduklarımızı da öldürdük. Ardından ben gelip Peygamber'e (sav) durumu bildirdim, O da bize ve Ahmes Kabilesi'ne dua etti.
Bize Salt b. Muhammed, ona Mehdî b. Meymûn, ona da Ebu Recâ el-Utârîdî şöyle demiştir: Biz taşlara tapardık ve taptığımız taştan daha daha güzelini bulduğumuz zaman onu atar ve güzel olan diğerini alırdık. Taş bulamadığımız zaman ise topraktan bir yığın yapar, sonra koyunları getirir ve o toprak yığınının üzerine süt sağar, sonra da o yığını tavaf ederdik. Recep ayı girdiği zaman "okların demirlerini çıkaralım" derdik. Artık hiçbir mızrak ve hiçbir okta demir bırakmaz, mutlaka çıkarırdık. Ve recep ayında bunları bir tarafa atardık.
Yemin olsun ki, sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Putperestlerden her biri de arzular ki, bin sene yaşasın. Oysa yaşatılması hiç kimseyi azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür.
Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette "Allah'tır" derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.