Öneri Formu
Hadis Id, No:
12541, T000527
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الْحَجَّاجِ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ مِقْسَمٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ بَعَثَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَبْدَ اللَّهِ بْنَ رَوَاحَةَ فِى سَرِيَّةٍ فَوَافَقَ ذَلِكَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَغَدَا أَصْحَابُهُ فَقَالَ أَتَخَلَّفُ فَأُصَلِّى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ أَلْحَقُهُمْ . فَلَمَّا صَلَّى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَآهُ فَقَالَ « مَا مَنَعَكَ أَنْ تَغْدُوَ مَعَ أَصْحَابِكَ » . فَقَالَ أَرَدْتُ أَنْ أُصَلِّىَ مَعَكَ ثُمَّ أَلْحَقَهُمْ . قَالَ « لَوْ أَنْفَقْتَ مَا فِى الأَرْضِ جَمِيعًا مَا أَدْرَكْتَ فَضْلَ غَدْوَتِهِمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . قَالَ عَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ شُعْبَةُ لَمْ يَسْمَعِ الْحَكَمُ مِنْ مِقْسَمٍ إِلاَّ خَمْسَةَ أَحَادِيثَ . وَعَدَّهَا شُعْبَةُ وَلَيْسَ هَذَا الْحَدِيثُ فِيمَا عَدَّ شُعْبَةُ. فَكَأَنَّ هَذَا الْحَدِيثَ لَمْ يَسْمَعْهُ الْحَكَمُ مِنْ مِقْسَمٍ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى السَّفَرِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ: فَلَمْ يَرَ بَعْضُهُمْ بَأْسًا بِأَنْ يَخْرُجَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فِى السَّفَرِ مَا لَمْ تَحْضُرِ الصَّلاَةُ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ إِذَا أَصْبَحَ فَلاَ يَخْرُجْ حَتَّى يُصَلِّىَ الْجُمُعَةَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona Ebu Muâviye, ona Haccâc, ona Hakem, ona Miksem, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Abdullah b. Ravâha'yı bir seriyye içerisinde gönderdi. Bu (olay) da, cuma gününe denk geldi. (Abdullah'ın) arkadaşları sabahleyin yola koyuldular. O ise ''geride durayım da Rasulullah (sav) ile birlikte namaz kılayım, daha sonra onlara yetişirim'' dedi. Hz. Peygamber (sav) ile beraber namazı kılınca Efendimiz, onu görüp ''niçin arkadaşlarınla beraber sabahleyin yola koyulmadın'' buyurdu. O, ''seninle beraber namaz kılmayı arzu edip ardından onlara katılmayı (düşündüm)'' dedi. Hz. Peygamber (sav) ise ''eğer yeryüzündeki her şeyi infak etsen onların sabah çıkışlarına (dair) fazilete ulaşamazsın'' buyurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, garîb bir hadis olup onu, sadece bu tarik ile bilmekteyiz. Bize Ali b. el-Medînî, ona Yahya b. Said, ona da Şu'be, ''Hakem, Miksem'den sadece beş hadis işitmiştir'' dedi. Şu'be, o hadisleri saymış (ancak), bu hadis Şu'be'nin saydıkları içerisinde değilmiş. Sanki Hakem, bu hadisi Miksem'den işitmemiştir.
İlim ehli, cuma gününde yolculuğa çıkma hususunda ihtilaf etmiştir. Bir kısmı, (Cuma) namazı vakti girmediği sürece sefere çıkmakta bir beis görmemiştir. Bir kısmı da, ''(kişi), sabah olduğunda (Cuma) namazını kılana dek (yolculuğa) çıkamaz'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 28, 2/405
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Kasım Miksem b. Becere (Miksem b. Becere)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
Cuma Namazı, Seferi / Yolcu olanın
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Bize Müemmel b. Fadl, ona Velid, ona Harîz b. Osman, ona Yezid b. Salih, ona da Necâşi'nin kardeşinin oğlu Zî Mihber önceki hadisi şöyle rivayet etti:
"Müezzin, acele etmeden ezan okudu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4674, D000446
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ عَنْ حَرِيزٍ - يَعْنِى ابْنَ عُثْمَانَ - عَنْ يَزِيدَ بْنِ صَالِحٍ عَنْ ذِى مِخْبَرِ بْنِ أَخِى النَّجَاشِىِّ فِى هَذَا الْخَبَرِ قَالَ:
"فَأَذَّنَ وَهُوَ غَيْرُ عَجِلٍ ."
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl, ona Velid, ona Harîz b. Osman, ona Yezid b. Salih, ona da Necâşi'nin kardeşinin oğlu Zî Mihber önceki hadisi şöyle rivayet etti:
"Müezzin, acele etmeden ezan okudu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 11, /112
Senetler:
1. Ebu Sellam Zü Mihber el-Habeşî (Zü Mihber el-Habeşi)
2. Ebu Halid Yezid b. Salih er-Rahabi (Yezid b. Salih)
3. Harîz b. Osman er-Rahabi (Harîz b. Osman b. Cebr b. Ahmed b. Es'ad)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Said Müemmel b. Fadl el-Cezerî (Müemmel b. Fadl b. Mücahid b. Umeyr)
Konular:
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4019, B000596
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ فَضَالَةَ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ:
أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ جَاءَ يَوْمَ الْخَنْدَقِ بَعْدَ مَا غَرَبَتِ الشَّمْسُ ، فَجَعَلَ يَسُبُّ كُفَّارَ قُرَيْشٍ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا كِدْتُ أُصَلِّى الْعَصْرَ حَتَّى كَادَتِ الشَّمْسُ تَغْرُبُ . قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "وَاللَّهِ مَا صَلَّيْتُهَا." فَقُمْنَا إِلَى بُطْحَانَ ، فَتَوَضَّأَ لِلصَّلاَةِ ، وَتَوَضَّأْنَا لَهَا فَصَلَّى الْعَصْرَ بَعْدَ مَا غَرَبَتِ الشَّمْسُ ، ثُمَّ صَلَّى بَعْدَهَا الْمَغْرِبَ .
Tercemesi:
Bize Muaz b. Fedale, ona Hişam, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Ömer b. Hattab Hendek gününde güneşin batışında geldi ve Kureyş kâfirlerine ağır sözler sarf ederek:
'Ey Allah’ın Rasulü, neredeyse güneş batmadan ikindiyi kılamayacaktım' dedi. Nebi (sav) de:
"Vallahi, ben de kılamadım" buyurdu. Bunun üzerine biz de kalkıp Buthân vadisine gittik. Orada (Allah Rasulü) namaz için abdest aldı, biz de namaz için abdest aldık. Güneş battıktan sonra ikindi namazını kıl(dır)dı. Sonra arkasından da akşam namazını kıl(dır)dı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 36, 1/310
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Zeyd Muaz b. Fedale ez-Zehrani (Muaz b. Fedale)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ عَرَّسْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ نَسْتَيْقِظْ حَتَّى طَلَعَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لِيَأْخُذْ كُلُّ رَجُلٍ بِرَأْسِ رَاحِلَتِهِ فَإِنَّ هَذَا مَنْزِلٌ حَضَرَنَا فِيهِ الشَّيْطَانُ » . قَالَ فَفَعَلْنَا فَدَعَا بِالْمَاءِ فَتَوَضَّأَ ثُمَّ صَلَّى سَجْدَتَيْنِ ثُمَّ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَصَلَّى الْغَدَاةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22451, N000624
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ عَرَّسْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ نَسْتَيْقِظْ حَتَّى طَلَعَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لِيَأْخُذْ كُلُّ رَجُلٍ بِرَأْسِ رَاحِلَتِهِ فَإِنَّ هَذَا مَنْزِلٌ حَضَرَنَا فِيهِ الشَّيْطَانُ » . قَالَ فَفَعَلْنَا فَدَعَا بِالْمَاءِ فَتَوَضَّأَ ثُمَّ صَلَّى سَجْدَتَيْنِ ثُمَّ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَصَلَّى الْغَدَاةَ .
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya (b. Said el-Kattan), ona Yezid b. Keysan, ona Ebu Hazim (Selman Mevla Azze), ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Biz, Hz. Peygamber (sav) ile birlikteyken bir defasında uyuya kalmıştık, güneşin doğmasıyla da uyanmıştık. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Herkes devesinin yularından tutsun, buradan gidelim. Çünkü bulunduğumuz bu yere şeytan gelmiştir." Dediğini yaptık. Sonra Hz. Peygamber (sav) su istedi ve abdest aldı. Sonra da iki rekat sabah namazının sünnetini kıldı. Kamet getirildiğinde de sabah namazının farzını kıldırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 55, /2126
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Yezid b. Keysan el-Yeşküri (Yezid b. Keysan)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Yolculuk, gece vaktinde
Yolculuk, Yolcu ve yolculuk hali
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قَفَلَ مِنْ غَزْوَةِ خَيْبَرَ فَسَارَ لَيْلَةً حَتَّى إِذَا أَدْرَكَهُ الْكَرَى عَرَّسَ وَقَالَ لِبِلاَلٍ « اكْلأْ لَنَا اللَّيْلَ » . فَصَلَّى بِلاَلٌ مَا قُدِّرَ لَهُ وَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ فَلَمَّا تَقَارَبَ الْفَجْرُ اسْتَنَدَ بِلاَلٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ مُوَاجِهَ الْفَجْرِ فَغَلَبَتْ بِلاَلاً عَيْنَاهُ وَهُوَ مُسْتَنِدٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ فَلَمْ يَسْتَيْقِظْ بِلاَلٌ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِهِ حَتَّى ضَرَبَتْهُمُ الشَّمْسُ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَوَّلَهُمُ اسْتِيقَاظًا فَفَزِعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَىْ بِلاَلُ » . فَقَالَ بِلاَلٌ أَخَذَ بِنَفْسِى الَّذِى أَخَذَ بِنَفْسِكَ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « اقْتَادُوا » . فَاقْتَادُوا رَوَاحِلَهُمْ شَيْئًا ثُمَّ تَوَضَّأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الصَّلاَةَ فَصَلَّى بِهِمُ الصُّبْحَ فَلَمَّا قَضَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ . قَالَ « مَنْ نَسِىَ صَلاَةً فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ ( وَأَقِمِ الصَّلاَةَ لِذِكْرِى ) » . قَالَ وَكَانَ ابْنُ شِهَابٍ يَقْرَؤُهَا ( لِلذِّكْرَى ) .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10519, İM000697
Hadis:
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قَفَلَ مِنْ غَزْوَةِ خَيْبَرَ فَسَارَ لَيْلَةً حَتَّى إِذَا أَدْرَكَهُ الْكَرَى عَرَّسَ وَقَالَ لِبِلاَلٍ « اكْلأْ لَنَا اللَّيْلَ » . فَصَلَّى بِلاَلٌ مَا قُدِّرَ لَهُ وَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ فَلَمَّا تَقَارَبَ الْفَجْرُ اسْتَنَدَ بِلاَلٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ مُوَاجِهَ الْفَجْرِ فَغَلَبَتْ بِلاَلاً عَيْنَاهُ وَهُوَ مُسْتَنِدٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ فَلَمْ يَسْتَيْقِظْ بِلاَلٌ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِهِ حَتَّى ضَرَبَتْهُمُ الشَّمْسُ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَوَّلَهُمُ اسْتِيقَاظًا فَفَزِعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَىْ بِلاَلُ » . فَقَالَ بِلاَلٌ أَخَذَ بِنَفْسِى الَّذِى أَخَذَ بِنَفْسِكَ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « اقْتَادُوا » . فَاقْتَادُوا رَوَاحِلَهُمْ شَيْئًا ثُمَّ تَوَضَّأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الصَّلاَةَ فَصَلَّى بِهِمُ الصُّبْحَ فَلَمَّا قَضَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ . قَالَ « مَنْ نَسِىَ صَلاَةً فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ ( وَأَقِمِ الصَّلاَةَ لِذِكْرِى ) » . قَالَ وَكَانَ ابْنُ شِهَابٍ يَقْرَؤُهَا ( لِلذِّكْرَى ) .
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya, ona Harmele b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Hayber gazvesinden geri döndüğünde bir gece, uykusu gelinceye kadar yoluna devam etmiş. Uykusu gelince konaklayıp Bilâl’e de: “Bu gece sen bizim için bekçilik yap” buyurmuş. Bilâl de kendisi için mukadder olan kadarıyla namaz kılmış; Rasulullah (sav) ve ashabı da uyumuştu. Fecrin doğmasına yakın Bilâl yüzünü fecrin çıkacağı yere dönerek devesine yaslanmıştı. Bilâl devesine yaslanmış olduğu hali ile gözlerine hâkim olamadı. Bundan dolayı güneşin harareti onlara vuruncaya kadar Bilâl de Nebi ashabından bir kimse de uyanamadı. Aralarından ilk uyanan Rasulullah (sav) oldu. Rasulullah (sav) yerinden sıçrayarak: “Ey Bilâl” buyurdu. Bilâl: Babam, anam sana feda olsun ey Allah’ın Rasulü, seni etkileyen hal beni de etkiledi, deyince, Allah Rasulü: “Haydi bineklerinizi sürünüz” buyurdu. Onlar da bir süre bineklerini sürdükten sonra Rasulullah (sav) abdest aldı ve Bilâl’e verdiği emir ile namaz için kamet getirdi. Onlara sabah namazını kıldırdı. Nebi (sav) namazını bitirince şöyle buyurdu: “Bir namazı unutan bir kimse onu hatırladığında kılıversin. Çünkü aziz ve celil Allah: “Beni hatırladığın zaman namazı kıl!” (Taha, 20/14) buyurmuştur.”
(Yunus) dedi ki: İbn Şihâb (lizikrî: beni andığın zaman) kelimesini “Lizzikrâ: hatırlamak için” diye okurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 10, /119
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Güvenlik, nöbet tutma, savaşta, seferde
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34052, B003571
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا سَلْمُ بْنُ زَرِيرٍ سَمِعْتُ أَبَا رَجَاءٍ قَالَ حَدَّثَنَا عِمْرَانُ بْنُ حُصَيْنٍ أَنَّهُمْ كَانُوا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى مَسِيرٍ ، فَأَدْلَجُوا لَيْلَتَهُمْ حَتَّى إِذَا كَانَ وَجْهُ الصُّبْحِ عَرَّسُوا فَغَلَبَتْهُمْ أَعْيُنُهُمْ حَتَّى ارْتَفَعَتِ الشَّمْسُ ، فَكَانَ أَوَّلَ مَنِ اسْتَيْقَظَ مِنْ مَنَامِهِ أَبُو بَكْرٍ ، وَكَانَ لاَ يُوقَظُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ مَنَامِهِ حَتَّى يَسْتَيْقِظَ ، فَاسْتَيْقَظَ عُمَرُ فَقَعَدَ أَبُو بَكْرٍ عِنْدَ رَأْسِهِ فَجَعَلَ يُكَبِّرُ وَيَرْفَعُ صَوْتَهُ ، حَتَّى اسْتَيْقَظَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَنَزَلَ وَصَلَّى بِنَا الْغَدَاةَ ، فَاعْتَزَلَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ لَمْ يُصَلِّ مَعَنَا فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ « يَا فُلاَنُ مَا يَمْنَعُكَ أَنْ تُصَلِّىَ مَعَنَا » . قَالَ أَصَابَتْنِى جَنَابَةٌ . فَأَمَرَهُ أَنْ يَتَيَمَّمَ بِالصَّعِيدِ ، ثُمَّ صَلَّى وَجَعَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى رَكُوبٍ بَيْنَ يَدَيْهِ ، وَقَدْ عَطِشْنَا عَطَشًا شَدِيدًا فَبَيْنَمَا نَحْنُ نَسِيرُ إِذَا نَحْنُ بِامْرَأَةٍ سَادِلَةٍ رِجْلَيْهَا بَيْنَ مَزَادَتَيْنِ ، فَقُلْنَا لَهَا أَيْنَ الْمَاءُ فَقَالَتْ إِنَّهُ لاَ مَاءَ . فَقُلْنَا كَمْ بَيْنَ أَهْلِكِ وَبَيْنَ الْمَاءِ قَالَتْ يَوْمٌ وَلَيْلَةٌ . فَقُلْنَا انْطَلِقِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَتْ وَمَا رَسُولُ اللَّهِ فَلَمْ نُمَلِّكْهَا مِنْ أَمْرِهَا حَتَّى اسْتَقْبَلْنَا بِهَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم ، فَحَدَّثَتْهُ بِمِثْلِ الَّذِى حَدَّثَتْنَا غَيْرَ أَنَّهَا حَدَّثَتْهُ أَنَّهَا مُؤْتِمَةٌ ، فَأَمَرَ بِمَزَادَتَيْهَا فَمَسَحَ فِى الْعَزْلاَوَيْنِ ، فَشَرِبْنَا عِطَاشًا أَرْبَعِينَ رَجُلاً حَتَّى رَوِينَا ، فَمَلأْنَا كُلَّ قِرْبَةٍ مَعَنَا وَإِدَاوَةٍ ، غَيْرَ أَنَّهُ لَمْ نَسْقِ بَعِيرًا وَهْىَ تَكَادُ تَنِضُّ مِنَ الْمِلْءِ ثُمَّ قَالَ « هَاتُوا مَا عِنْدَكُمْ » . فَجُمِعَ لَهَا مِنَ الْكِسَرِ وَالتَّمْرِ ، حَتَّى أَتَتْ أَهْلَهَا قَالَتْ لَقِيتُ أَسْحَرَ النَّاسِ ، أَوْ هُوَ نَبِىٌّ كَمَا زَعَمُوا ، فَهَدَى اللَّهُ ذَاكَ الصِّرْمَ بِتِلْكَ الْمَرْأَةِ فَأَسْلَمَتْ وَأَسْلَمُوا .
Tercemesi:
Bize Ebû el-Velîd, ona Selm b. Zübeyr, ona Ebû Recâ, ona da İmrân b. Hüseyn şöyle rivayet etmiştir: Onlar, Nebî (sav) ile beraber bir seferde idiler, gece boyunca yol aldılar nihayet sabaha karşı gece molası verdiler de (uykusuz ve yorgunluktan) gözlerine hakim olamayıp güneş yükselinceye kadar uykuda kaldılar. ilk uyanan Ebû Bekir idi. Rasulullah (sav) kendisi uyanana dek uyandırılmazdı. Ömer de uyandı. Ebû Bekir Rasulullah’ın (sav) başının yanında oturdu ve Nebî (sav) uyanana kadar tekbir getirip sesini yükseltmeye başladı. (Tekrar yola koyulup) konakladı(lar) ve bize sabah namazını kıldırdı. Bu arada birisi, bizimle beraber namaz kılmayıp cemaatten ayrılmıştı. Rasulullah (sav) namazı bitirdiğinde “Ey filanca! Seni bizimle beraber namaz kılmaya engel olan şey nedir?” buyurdu. Adam cünüp olmuşum, dedi. Rasulullah (sav) ona toprakla teyemmüm etmesini emretti. Sonra (abdest alıp) namaz kıldı. (Su bulmamız için) yanındaki süvarinin içeresinde beni yola çıkardı. (Zira) çok susamıştık. Yürüdüğümüz sırada devesi üzerinde iki büyük kırba arasında ayaklarını sarkıtmış bir kadınla karşılaştık. Kadına, su nerede? dedik. Kadın (burada) su yok, dedi. (Peki) ailen ile suyun arasında ne kadar mesafe var? dedik. Bir gün ve bir gecelik yol, dedi. Haydi yürü! Rasulullah’a (sav), dedik. Kadın, Rasulullah (sav) da kim? dedi. Biz kadının işinden hiçbir şeye sahip olmadık nihayet onu Nebî’nin (sav) huzuruna getirdik. Kadın, Nebî’ye (sav) yetim çocukların sahibi olduğunu söylemesi dışında bize söylediklerinin benzerini söyledi. Rasulullah (sav) kırbaların (indirilmesini) emretti ve kırbaların aşağı tarafındaki iki ağzını mesh etti. Biz çok susamış kırk kişi kanıncaya kadar su içtik, yanımızdaki kırbaların ve kapların hepsini de doldurduk. Ancak hiçbir deveye su vermedik. Kırba ise neredeyse doluluktan su sızdıracaktı. Daha sonra Rasulullah (sav) yanınızdakileri getirin, buyurdu. Kadın için bir kısım (yiyecek) kırıntısı ve hurmadan bir miktar toplandı. Sonunda kadın ailesinin yanına vardı ve “Ben insanların en sihirbazı ile karşılaştım veya bu kimse iddia edildiği gibi Nebî’dir” dedi. Allah bu kadın sayesinde, o topluluğa hidayet nasip etti. Böylece kadın da kabilesi de Müslüman oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 25, 1/917
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Racâ İmran b. Milhân el-Utâridî (İmrân b. Teym)
3. Ebu Yunus Selm b. Zerîr el-Utaridi (Selm b. Zerîr)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Mucize,
Namaz, sabah namazı
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Teyemmüm, cünüplükten dolayı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22490, N000663
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادٌ عَنْ هُشَيْمٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ إِنَّ الْمُشْرِكِينَ شَغَلُوا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَرْبَعِ صَلَوَاتٍ يَوْمَ الْخَنْدَقِ فَأَمَرَ بِلاَلاً فَأَذَّنَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى الظُّهْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى الْعَصْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى الْعِشَاءَ .
Tercemesi:
Bize Hennad (b. Serî), ona Hüşeym (b. Beşir), ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim), ona Nafi' b. Cübeyr, ona Ebu Ubeyde (Amir b. Abdullah), ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir:
Müşrikler, Hendek savaşının olduğu gün Hz. Peygamber'i (sav) dört namaz vakti müddetince meşgul ettikleri için bu namazları kılamadı. Yatsı vakti Bilal'e söyledi de Bilal ezan okudu ve kamet getirdi. Sonra da Öğlen namazını kıl(dır)dı. Sonra tekrar kamet getirdi, ikindi namazını kıl(dır)dı. Sonra tekrar kamet getirdi akşam namazını kıl(dır)dı. Sonra tekrar kamet getirdi ve yatsı namazını kıl(dır)dı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 22, /2129
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzeli (Amir b. Abdullah b. Mes'ud)
3. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
4. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, hazar ve seferde
Namaz, kaza etmek
Namaz, mecburiyetten geç kılınması
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, sıkışık haldeyken
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Siyer, Hendek günü
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22491, N000664
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ دِينَارٍ قَالَ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ أَنَّ أَبَا الزُّبَيْرِ الْمَكِّىَّ حَدَّثَهُمْ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ أَنَّ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مَسْعُودٍ قَالَ كُنَّا فِى غَزْوَةٍ فَحَبَسَنَا الْمُشْرِكُونَ عَنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ فَلَمَّا انْصَرَفَ الْمُشْرِكُونَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُنَادِيًا فَأَقَامَ لِصَلاَةِ الظُّهْرِ فَصَلَّيْنَا وَأَقَامَ لِصَلاَةِ الْعَصْرِ فَصَلَّيْنَا وَأَقَامَ لِصَلاَةِ الْمَغْرِبِ فَصَلَّيْنَا وَأَقَامَ لِصَلاَةِ الْعِشَاءِ فَصَلَّيْنَا ثُمَّ طَافَ عَلَيْنَا فَقَالَ « مَا عَلَى الأَرْضِ عِصَابَةٌ يَذْكُرُونَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ غَيْرُكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Kasım b. Zekeriyya b. Dinar, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide (b. Kudame), ona Said b. Ebu Arube, ona Hişam (b. Senber), ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim) el-Mekkî, ona Nafi b. Cübeyr, ona Ebu Ubeyde (b. Abdullah b. Mesud), ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir:Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir savaştaydık. Müşrikler, öğlen, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını vaktinde kılmamıza mani oldular. Müşrikler ayrılınca Hz. Peygamber (sav) bir kimseye kamet getirmesini emretti. Sonra da öğle namazını kıldık. Tekrar kamet getirdi, ikindi namazını kıldık. Tekrar kamet getirdi, akşam namazını kıldık. Tekrar kamet getirdi yatsı namazını kıldık. Sonra da bize döndü ve: "Şu anda yeryüzünde sizin dışınızda Allah'ı zikreden bir topluluk yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 23, /2129
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzeli (Amir b. Abdullah b. Mes'ud)
3. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
4. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
7. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
8. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
9. Kasım b. Dinar el-Kuraşî (Kasım b. Zekeriyya b. Dinar)
Konular:
Eziyet, münafıkların Hz. Peygamber'e eziyetleri
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, hazar ve seferde
Namaz, kaza etmek
Namaz, mecburiyetten geç kılınması
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Siyer, Hendek günü
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23693, N000847
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو زُبَيْدٍ - وَاسْمُهُ عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ - عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ قَالَ بَعْضُ الْقَوْمِ لَوْ عَرَّسْتَ بِنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنِّى أَخَافُ أَنْ تَنَامُوا عَنِ الصَّلاَةِ » . قَالَ بِلاَلٌ أَنَا أَحْفَظُكُمْ . فَاضْطَجَعُوا فَنَامُوا وَأَسْنَدَ بِلاَلٌ ظَهْرَهُ إِلَى رَاحِلَتِهِ فَاسْتَيْقَظَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ طَلَعَ حَاجِبُ الشَّمْسِ فَقَالَ « يَا بِلاَلُ أَيْنَ مَا قُلْتَ » . قَالَ مَا أُلْقِيَتْ عَلَىَّ نَوْمَةٌ مِثْلُهَا قَطُّ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَبَضَ أَرْوَاحَكُمْ حِينَ شَاءَ فَرَدَّهَا حِينَ شَاءَ قُمْ يَا بِلاَلُ فَآذِنِ النَّاسَ بِالصَّلاَةِ » . فَقَامَ بِلاَلٌ فَأَذَّنَ فَتَوَضَّئُوا - يَعْنِى حِينَ ارْتَفَعَتِ الشَّمْسُ - ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى بِهِمْ .
Tercemesi:
Bize Hennad b. es-Serî (et-Temimî), ona Ebu Zübeyd Abser b. Kasım, ona Husayn (b. Abdurrahman es-Sülemî), ona da Abdullah b. Ebu Katade (el-Ensarî), babası (Haris b. Rib'î es-Sülemî) nin şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) ile birlikte (bir seferde) idik. Oradakilerden bir kısmı “Ey Allah’ın Rasulü! Bize biraz istirahat verseniz ne iyi olur” dediler. Rasul-i Ekrem de (sav) “Uyuyakalıp namazı geçirmenizden korkuyorum” deyince Bilal “Ben sizi beklerim (uyandırırım)” dedi. Bunun üzerine oradakiler yatıp uyudular. Bilal de sırtını bineğine dayayıp beklemeye başladı. Rasulullah (sav) uyandığında güneş bir ucundan doğmuştu ve Bilal’e “Ey Bilal! Ne demiştin ne oldu?” buyurdu. Bilal de “Hiçbir zaman böylesine bir ağırlık basmamıştı” dedi. Bunun üzerine Rasullah (sav) “Allah dilediğinde ruhlarınızı alır, dilediğinde geri verir. Kalk Ey Bilal! İnsanlara ezan oku” buyurdu. Bilal de kalkıp ezan okudu, insanlar abdestlerini aldılar, güneş hayli yükselmişti. Sonra Efendimiz (sav) kalkıp onlara cemaatle namazı kıldırdı.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 47, /2141
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Katade el-Ensarî (Abdullah b. Haris)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Zübeyd Abser b. Kasım (Abser b. Kasım)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
İnsan, Uyku, mahiyeti ve uyku halinde sorumluluk/sorumsuzluk
Namaz, uyuyarak geçirmek,
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : حدثني عبد الكريم عن مجاهد عن ابن عباس قال : أجزت أنا والفضل ابن عباس أمام النبي صلى الله عليه وسلم مرتدفين أتانا وهو يصلي يوم عرفة ليس بيننا وبينه ممن يحول بيننا وبينه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89046, MA002357
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : حدثني عبد الكريم عن مجاهد عن ابن عباس قال : أجزت أنا والفضل ابن عباس أمام النبي صلى الله عليه وسلم مرتدفين أتانا وهو يصلي يوم عرفة ليس بيننا وبينه ممن يحول بيننا وبينه.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2357, 2/28
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
Konular:
Hz. Peygamber, veda haccı
Namaz, bozan şeyler
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak