الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُوْلَئِكَ هُمْ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ

O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler,sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.

كَلَّا إِنَّهُ تَذْكِرَةٌ

Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır!

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Müddessir 74/54, /

قُلْ إِن ضَلَلْتُ فَإِنَّمَا أَضِلُّ عَلَى نَفْسِي وَإِنِ اهْتَدَيْتُ فَبِمَا يُوحِي إِلَيَّ رَبِّي إِنَّهُ سَمِيعٌ قَرِيبٌ

De ki: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır.

هُدًى وَرَحْمَةً لِّلْمُحْسِنِينَ

Güzel davrananlar için bir hidayet rehberi ve rahmet olmak üzere (indirilmiştir).

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Lokmân 31/3, /

إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ

Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.

إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ

Elbet bunda büyük bir ibret vardır; fakat çokları iman etmezler.

وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ وَمَا يَعْقِلُهَا إِلَّا الْعَالِمُونَ

İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.

أَوَلَمْ يَكْفِهِمْ أَنَّا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ يُتْلَى عَلَيْهِمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَرَحْمَةً وَذِكْرَى لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ

Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır.

لِمَن شَاء مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ

Sizden doğru yolda gitmek isteyenler için de.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Tekvîr 81/28, /

فَمَن شَاء ذَكَرَهُ

Dileyen ondan (Kur'an'dan) öğüt alır,

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Abese 80/12, /