Öneri Formu
Hadis Id, No:
8039, İM000114
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ عَهِدَ إِلَىَّ النَّبِىُّ الأُمِّىُّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ لاَ يُحِبُّنِى إِلاَّ مُؤْمِنٌ وَلاَ يُبْغِضُنِى إِلاَّ مُنَافِقٌ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî’, Ebu Muâviye ve Abdullah b. Numeyr, ona el-A‘meş, ona Adiy b. Sabit, ona Zir b. Hubeyş, ona da Ali’nin şöyle dediğini rivayet etti: O ümmî Nebi (sav) bana: “Beni ancak bir mümin kimsenin seveceğini ve bana ancak bir münafık kimsenin buğz edeceğini” söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 11, /32
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Münafık, Nifak / Münafık
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ قَيْسٍ قَالَ قُلْتُ لِعَمَّارٍ أَرَأَيْتُمْ صَنِيعَكُمْ هَذَا الَّذِى صَنَعْتُمْ فِى أَمْرِ عَلِىٍّ أَرَأْيًا رَأَيْتُمُوهُ أَوْ شَيْئًا عَهِدَهُ إِلَيْكُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ مَا عَهِدَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم شَيْئًا لَمْ يَعْهَدْهُ إِلَى النَّاسِ كَافَّةً وَلَكِنْ حُذَيْفَةُ أَخْبَرَنِى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « فِى أَصْحَابِى اثْنَا عَشَرَ مُنَافِقًا فِيهِمْ ثَمَانِيَةٌ لاَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى يَلِجَ الْجَمَلُ فِى سَمِّ الْخِيَاطِ ثَمَانِيَةٌ مِنْهُمْ تَكْفِيكَهُمُ الدُّبَيْلَةُ وَأَرْبَعَةٌ » . لَمْ أَحْفَظْ مَا قَالَ شُعْبَةُ فِيهِمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13429, M007035
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ قَيْسٍ قَالَ قُلْتُ لِعَمَّارٍ أَرَأَيْتُمْ صَنِيعَكُمْ هَذَا الَّذِى صَنَعْتُمْ فِى أَمْرِ عَلِىٍّ أَرَأْيًا رَأَيْتُمُوهُ أَوْ شَيْئًا عَهِدَهُ إِلَيْكُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ مَا عَهِدَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم شَيْئًا لَمْ يَعْهَدْهُ إِلَى النَّاسِ كَافَّةً وَلَكِنْ حُذَيْفَةُ أَخْبَرَنِى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « فِى أَصْحَابِى اثْنَا عَشَرَ مُنَافِقًا فِيهِمْ ثَمَانِيَةٌ لاَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى يَلِجَ الْجَمَلُ فِى سَمِّ الْخِيَاطِ ثَمَانِيَةٌ مِنْهُمْ تَكْفِيكَهُمُ الدُّبَيْلَةُ وَأَرْبَعَةٌ » . لَمْ أَحْفَظْ مَا قَالَ شُعْبَةُ فِيهِمْ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Esved b. Âmir, ona Şu‘be b. el-Haccac, ona Katâde, ona Ebu Nadra, ona Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti: Ammar’a: Ali ‘nin durumu ile ilgili olarak bu yaptığınız işin mahiyeti hakkında ne dersin? O, sizin görüşünüzle tayin ettiğiniz bir iş miydi yoksa Rasulullah’ın (sav) size emrettiği bir husus muydu? dedim. Ammar: Rasulullah (sav) bütün insanlara emredip söylemediği hiçbir şeyi bize (özel olarak) emredip söylemiş değildir. Fakat Huzeyfe’nin Nebi’den (sav) naklen bana haber verdiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: “Ashabım arasında on iki münafık vardır. Aralarında deve, iğne deliğinden geçmedikçe cennete girmeyecek sekiz kişi vardır. Onların sekizine senin adına ed-Dübeyle denilen ateşten bir kandil yeter. Eğer dördüne gelince…” Bunlar hakkında Şu‘benin ne söylediğini belleyemedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7035, /1146
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Münafık, Nifak / Münafık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13431, M007036
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ قَالَ قُلْنَا لِعَمَّارٍ أَرَأَيْتَ قِتَالَكُمْ أَرَأْيًا رَأَيْتُمُوهُ فَإِنَّ الرَّأْىَ يُخْطِئُ وَيُصِيبُ أَوْ عَهْدًا عَهِدَهُ إِلَيْكُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ مَا عَهِدَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم شَيْئًا لَمْ يَعْهَدْهُ إِلَى النَّاسِ كَافَّةً . وَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ فِى أُمَّتِى » . قَالَ شُعْبَةُ وَأَحْسِبُهُ قَالَ حَدَّثَنِى حُذَيْفَةُ . وَقَالَ غُنْدَرٌ أُرَاهُ قَالَ « فِى أُمَّتِى اثْنَا عَشَرَ مُنَافِقًا لاَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ وَلاَ يَجِدُونَ رِيحَهَا حَتَّى يَلِجَ الْجَمَلُ فِى سَمِّ الْخِيَاطِ ثَمَانِيَةٌ مِنْهُمْ تَكْفِيكَهُمُ الدُّبَيْلَةُ سِرَاجٌ مِنَ النَّارِ يَظْهَرُ فِى أَكْتَافِهِمْ حَتَّى يَنْجُمَ مِنْ صُدُورِهِمْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, – lafız İbnü’l-Müsennâ’ya ait olmak üzere- onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Katâde, ona Ebu Nadra, ona da Kays b. Abbâd’ın şöyle dediğini rivayet etti: Biz Ammar’a: Sizin savaşmanız kendinize ait bir görüş müydü? Çünkü görüş hiç şüphesiz hata da edebilir, isabet de edebilir. Yoksa Rasulullah’ın (sav) size verdiği bir emir miydi? dedi. Ammar dedi ki: Rasulullah (sav) bütün insanlara vermediği bir emir ve ahdi bize vermemiştir. Ayrıca şunları söyledi: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Muhakkak ümmetim arasında…” Şu‘be dedi ki: Zannederim (Ammar) bana Huzeyfe rivayet etti, demiştir, Ğunder de kanaatimce şöyle demiştir dedi: “Ümmetim arasında on iki münafık vardır. Deve, iğne deliğinden geçmedikçe bunlar cennete girmeyecek, kokusunu dahi almayacaklardır. Aralarından sekizine ise omuzlarında çıkacak ve göğüslerinden yükselecek ateşten bir kandil olan Dübeyle yetecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7036, /1146
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Münafık, Nifak / Münafık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282142, M000937-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ رَافِعٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ قَالَ قَالَ الزُّهْرِىُّ وَأَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ أَنَّ عَائِشَةَ أَخْبَرَتْهُ قَالَتْ أَوَّلُ مَا اشْتَكَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَيْتِ مَيْمُونَةَ فَاسْـتَأْذَنَ أَزْوَاجَهُ أَنْ يُمَرَّضَ فِى بَيْتِهَا وَأَذِنَّ لَهُ - قَالَتْ - فَخَرَجَ وَيَدٌ لَهُ عَلَى الْفَضْلِ بْنِ عَبَّاسٍ وَيَدٌ لَهُ عَلَى رَجُلٍ آخَرَ وَهُوَ يَخُطُّ بِرِجْلَيْهِ فِى الأَرْضِ . فَقَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ فَحَدَّثْتُ بِهِ ابْنَ عَبَّاسٍ فَقَالَ أَتَدْرِى مَنِ الرَّجُلُ الَّذِى لَمْ تُسَمِّ عَائِشَةُ هُوَ عَلِىٌّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi‘ ve Abd b. Humeyd –lafız İbn Râfi‘e ait olmak üzere-, ikisine Abdurrezzak, ona Ma‘mer, ona ez-Zührî rivayet etmiştir, (ez-Zührî dedi ki:) Bana Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’nin haber verdiğine göre Aişe, kendisine haber vererek dedi ki: Rasulullah (sav) ilk olarak Meymune’nin evinde rahatsızlandı, Âişe’nin evinde bakımının yapılması için diğer eşlerinden izin isteyince onlar da ona izin verdiler. (Aişe) dedi ki: Bir eli Abbas’ın oğlu el-Fadl’ın üzerinde, bir diğer eli bir başka adamın üzerinde ayakları yerde sürünerek dışarı çıktı. Ubeydullah dedi ki: Ben bunu İbn Abbas’a söyleyince o:
-Aişe’nin ismini vermediği o adamın kim olduğunu biliyor musun? O Ali’dir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 937, /176
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Ehl-i beyt
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Evlilik, çok eşlilik
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
Hz. Peygamber, hanımları
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Hz. Peygamber, kızması
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282785, M006187-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَمْرٍو الأَشْعَثِىُّ وَأَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَأَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كُرَيْبٍ - قَالَ أَبُو الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ عُمَرَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ أَبِى حُسَيْنٍ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ وُضِعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ عَلَى سَرِيرِهِ فَتَكَنَّفَهُ النَّاسُ يَدْعُونَ وَيُثْنُونَ وَيُصَلُّونَ عَلَيْهِ قَبْلَ أَنْ يُرْفَعَ وَأَنَا فِيهِمْ - قَالَ - فَلَمْ يَرُعْنِى إِلاَّ بِرَجُلٍ قَدْ أَخَذَ بِمَنْكِبِى مِنْ وَرَائِى فَالْتَفَتُّ إِلَيْهِ فَإِذَا هُوَ عَلِىُّ فَتَرَحَّمَ عَلَى عُمَرَ وَقَالَ مَا خَلَّفْتَ أَحَدًا أَحَبَّ إِلَىَّ أَنْ أَلْقَى اللَّهَ بِمِثْلِ عَمَلِهِ مِنْكَ وَايْمُ اللَّهِ إِنْ كُنْتُ لأَظُنُّ أَنْ يَجْعَلَكَ اللَّهُ مَعَ صَاحِبَيْكَ وَذَاكَ أَنِّى كُنْتُ أُكَثِّرُ أَسْمَعُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « جِئْتُ أَنَا وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَدَخَلْتُ أَنَا وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَخَرَجْتُ أَنَا وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ » . فَإِنْ كُنْتُ لأَرْجُو أَوْ لأَظُنُّ أَنْ يَجْعَلَكَ اللَّهُ مَعَهُمَا .
Tercemesi:
Bize Said b. Amr el-Eşasî, Ebu Rabî el-Atekî ve Ebu Kureyb Muhammed b. Alâ -ki hadisin metni Ebu Kureyb'e aittir-, onlara İbn Mübarek, ona Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin, ona İbn Ebu Muleyke, ona da İbn Abbas'ın naklettiğine göre (İbn Abbas) şöyle demiştir:
Cenazesi kaldırılmadan önce ben de orada bulunurken Ömer b. Hattab (ra) döşeğinin üzerine konuldu. O sırada insanlar etrafını sarıp ona dua ettiler, övgüde bulundular, hayırla yad ettiler. Birden biri omzumu tutuverdi. Dönüp baktım ki Hz. Ali imiş. Hz. Ömer'e rahmet okuduktan sonra "[Ey Ömer!] Allah'ın karşısına kendisinin ameli gibi bir amelle varmayı arzuladığım senden başka bir kişi bırakmadın arkanda. Yemin ederim ki Allah seni iki dostunla buluşturacaktır. Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) hep "Ben, Ebu Bekir ve Ömer geldik.. Ben, Ebu Bekir ve Ömer girdik.. Ben, Ebu Bekir ve Ömer çıktık.." dediğini işittim. Ben Allah'ın seni onlarla beraber kılacağını umuyorum -veya inanıyorum-.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6187, /1000
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ömer b. Said el-Kuraşi (Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Cenaze, hayır ile anmak
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282786, M006187-3
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَمْرٍو الأَشْعَثِىُّ وَأَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَأَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كُرَيْبٍ - قَالَ أَبُو الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ عُمَرَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ أَبِى حُسَيْنٍ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ وُضِعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ عَلَى سَرِيرِهِ فَتَكَنَّفَهُ النَّاسُ يَدْعُونَ وَيُثْنُونَ وَيُصَلُّونَ عَلَيْهِ قَبْلَ أَنْ يُرْفَعَ وَأَنَا فِيهِمْ - قَالَ - فَلَمْ يَرُعْنِى إِلاَّ بِرَجُلٍ قَدْ أَخَذَ بِمَنْكِبِى مِنْ وَرَائِى فَالْتَفَتُّ إِلَيْهِ فَإِذَا هُوَ عَلِىُّ فَتَرَحَّمَ عَلَى عُمَرَ وَقَالَ مَا خَلَّفْتَ أَحَدًا أَحَبَّ إِلَىَّ أَنْ أَلْقَى اللَّهَ بِمِثْلِ عَمَلِهِ مِنْكَ وَايْمُ اللَّهِ إِنْ كُنْتُ لأَظُنُّ أَنْ يَجْعَلَكَ اللَّهُ مَعَ صَاحِبَيْكَ وَذَاكَ أَنِّى كُنْتُ أُكَثِّرُ أَسْمَعُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « جِئْتُ أَنَا وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَدَخَلْتُ أَنَا وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَخَرَجْتُ أَنَا وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ » . فَإِنْ كُنْتُ لأَرْجُو أَوْ لأَظُنُّ أَنْ يَجْعَلَكَ اللَّهُ مَعَهُمَا .
Tercemesi:
Bize Said b. Amr el-Eşasî, Ebu Rabî el-Atekî ve Ebu Kureyb Muhammed b. Alâ -ki hadisin metni Ebu Kureyb'e aittir-, onlara İbn Mübarek, ona Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin, ona İbn Ebu Muleyke, ona da İbn Abbas'ın naklettiğine göre (İbn Abbas) şöyle demiştir:
Cenazesi kaldırılmadan önce ben de orada bulunurken Ömer b. Hattab (ra) döşeğinin üzerine konuldu. O sırada insanlar etrafını sarıp ona dua ettiler, övgüde bulundular, hayırla yad ettiler. Birden biri omzumu tutuverdi. Dönüp baktım ki Hz. Ali imiş. Hz. Ömer'e rahmet okuduktan sonra "[Ey Ömer!] Allah'ın karşısına kendisinin ameli gibi bir amelle varmayı arzuladığım senden başka bir kişi bırakmadın arkanda. Yemin ederim ki Allah seni iki dostunla buluşturacaktır. Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) hep "Ben, Ebu Bekir ve Ömer geldik.. Ben, Ebu Bekir ve Ömer girdik.. Ben, Ebu Bekir ve Ömer çıktık.." dediğini işittim. Ben Allah'ın seni onlarla beraber kılacağını umuyorum -veya inanıyorum-.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6187, /1000
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ömer b. Said el-Kuraşi (Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Osman Said b. Amr el-Eşasî (Said b. Amr b. Sehl b. İshak b. Muhammed b. Eşas)
Konular:
Cenaze, hayır ile anmak
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
KTB, CENAZE, CENAİZ
حدثنا محمد بن مخلد نا محمد بن علي السرخسي نا بكر بن خداش نا قطن عن عبد الأعلى الثعلبي عن عبد الرحمن بن أبي ليلى قال : انطلقت أنا وأبي إلى علي بن أبي طالب رضي الله عنه لعشاء فتعشى ثم سقانا ثم خرجنا في الظلمة فلم نهتد فأرسل معنا بشعلة من نار وخرجنا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
187909, DK004672
Hadis:
حدثنا محمد بن مخلد نا محمد بن علي السرخسي نا بكر بن خداش نا قطن عن عبد الأعلى الثعلبي عن عبد الرحمن بن أبي ليلى قال : انطلقت أنا وأبي إلى علي بن أبي طالب رضي الله عنه لعشاء فتعشى ثم سقانا ثم خرجنا في الظلمة فلم نهتد فأرسل معنا بشعلة من نار وخرجنا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Eşribe ve gayruhu 4672, 5/464
Senetler:
()
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
İçecekler
KTB, ADAB