9 Kayıt Bulundu.
Senin Rabb'inin acıması gereği olarak (gönderdiyimiz elçilere o gece emirlerimizi bir bir açıklar,vahiylerimizi bildiririz) .Doğrusu o işitendir ,bilendir.
Bize Ahmed b. Menî, ona Yezid b. Harun, ona Haccâc b. Ertât, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Bir gece Hz. Peygamber (sav) yanımda yoktu, çıkıp baktım ki o, Bakî mezarlığında. (Beni görünce) 'Allah'ın ve Rasulünün sana haksızlık edeceğinden mi endişe ettin?' buyurdu. Ben de 'ey Allah'ın Rasulü, senin diğer hanımlarına gittiğini zannettim' dedim. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:" "Şüphesiz Aziz ve Celil Allah, Şaban’ın ortasında (15. gecesi) rahmetiyle dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarından daha fazla kişiyi bağışlar." [Bu konuda Ebu Bekir es-Sıddîk'tan da hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Aişe hadisini Haccâc'ın rivayeti ile sadece bu tarikten bilmekteyiz. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî'yi) bu hadisi zayıf sayarken ve “Yahya b. Ebu Kesîr, Urve'den; Haccâc b. Ertât da Yahya b. Ebu Kesîr'den hadis işitmemiştir” derken dinledim.
Bize el-Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Abdürrezzak, ona İbn Ebu Sebre, ona İbrahim b. Muhammed, ona Muaviye b. Abdullah b. Cafer, ona babası, ona da Ali b. Ebu Talib’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şaban’ın on beşinci gecesinin gecesini kıyamla, gündüzünü oruçla geçirin. Çünkü şanı yüce Allah o gece güneşin batımından itibaren dünya semasına iner ve “Yok mu mağfiret dileyen, ona günahlarını bağışlayayım. Yok mu rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir belâdan afiyet dileyen, ona afiyet vereyim. Şöyle yok mu böyle yok mu” diye tan yeri ağarıncaya kadar seslenir."
Açıklama: Elbani bu hadisin zayıf veya mevzu olduğunu ifade etmiştir.
(Yani)katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz, peygamberler göndermekteyiz.