Giriş

Bize İbn Ebu Ömer el-Mekkî, ona Süfyan, ona Câmi' b. Ebu Raşid ve Abdülmelik b. A'yen, onlara Şakik b. Seleme, ona da İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) "hakkı olmadığı halde Müslüman bir kimsenin malını almak üzere yemin eden, Allah'a, kendisine öfkeli olarak kavuşacaktır!" buyurdu. Ardından Rasulullah (sav) bize, bu sözünü doğrulatmak üzere Allah'ın Kitabı'ndan "Allah'a verdikleri sözleri ve yeminlerini az bir pahaya satanlar" ayetini sonuna kadar okudu.


    Öneri Formu
916 M000357 Müslim, İman, 222

Bize İbn Ebu Ömer el-Mekkî, ona Süfyan, ona Câmi' b. Ebu Raşid ve Abdülmelik b. A'yen, onlara Şakik b. Seleme, ona da İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) "hakkı olmadığı halde Müslüman bir kimsenin malını almak üzere yemin eden, Allah'a, kendisine öfkeli olarak kavuşacaktır!" buyurdu. Ardından Rasulullah (sav) bize, bu sözünü doğrulatmak üzere Allah'ın Kitabı'ndan "Allah'a verdikleri sözleri ve yeminlerini az bir pahaya satanlar" ayetini sonuna kadar okudu.


    Öneri Formu
288665 M000357-2 Müslim, İman, 222

Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'kim bir Müslümanın malını elinden almak için (o şeyin kendisine ait olduğu yönünde) yalan yere yemin ederse (hesap günü) Allah'ı kendine kızmış olarak bulur' buyurmuştur. Eş'as b. Kays 'Vallahi benim başıma böyle bir olay geldi' dedi. Bir Yahudi'yle aramda bir arsa konusunda tartışma vardı. Benim hakkımı inkar etti. Ben de onu Rasulullah'ın (sav) yanına götürdüm. Rasulullah (sav) da bana 'Senin delilin var mı?' dedi. Ben de 'hayır' dedim. Bunun üzerine Yahudi'ye '(O arsanın sana ait olduğuna dair) yemin et' dedi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! O zaman (yalan yere) yemin edip malımı elimden alır' dedim. Bunun üzerine Allah (cc) 'Şüphesiz ki Allah'ı şahit tutarak verdikleri söz ve yeminleri az bir dünyalık menfaat karşılığı bozanlar...' [Ali İmrân, 77] ayetini indirdi." [Bu konuya dair Vâil b. Hucr, Ebu Musa, Ebu Ümâme b. Sa'lebe el-Ensârî ve İmran b. Husayn'dan da hadis nakledilmiştir. İbn Mesud'dan nakledilen bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
18055 T001269 Tirmizi, Buyu, 42

Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır." Eş'as b. Kays der ki: Vallahi bu hadis benim hakkımdadır. Benimle Yahudi bir adam arasında bir arazi vardı. O bu araziyi inkâr etti. Ben de onu Hz. Peygamber'e getirdim. Ra­sulullah (sav) bana: "Senin bir delilin var mı?" buyurdu. Ben de “Hayır yok” dedim. Bu sefer Rasulullah Yahudi'ye "Ye­min et" buyurdu. Ben “Ey Allah'ın Rasulü, o takdirde bu adam yemin eder ve benim malımı alıp götürür” dedim. Bunun üze­rine Yüce Allah şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77) Tirmizî der ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu konuda İbn Ebu Evfâ’dan da hadis rivayet edilmiştir.


    Öneri Formu
18216 T002996 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 3

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Cami b. Ebu Raşid ve Abdülmelik b. A'yen, onlara Ebu Vail, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Rasulullah (sav) : "Malının zekatını vermeyen her bir kimsenin boynuna kıyamet günü Allah bir yılan takacaktır." buyurdu, sonra da bu sözünü doğrulamak için şu "Allah'ın kendilerine ikram edip verdiği malları, infak etmekte cimrilik gösterenler..." [Ali İmran/2-180] ayetini okudu. Abdullah b. Mesud der ki: Başka bir seferde de Rasulullah (sav) bu sözünü doğrulamak için aynı ayetin (devamını) okumuştu: "Cimrilik ettikleri şey kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır..." [Ali İmran/2-180)]. Yine Rasulullah (sav) "Müslüman kardeşinin malını yalan yere yemin ederek kendi zimmetine geçiren kişi kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulacaktır" buyurdu, sonra da Allah'ın kitabından bu sözünü doğrulamak üzere "Allah'a verdikleri sözü satanlar..." (Ali İmran/2-77) ayetini okudu." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
282076 T003012-2 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 3

Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'kim bir Müslümanın malını elinden almak için (o şeyin kendisine ait olduğu yönünde) yalan yere yemin ederse (hesap günü) Allah'ı kendine kızmış olarak bulur' buyurmuştur. Eş'as b. Kays 'Vallahi benim başıma böyle bir olay geldi' dedi. Bir Yahudi'yle aramda bir arsa konusunda tartışma vardı. Benim hakkımı inkar etti. Ben de onu Rasulullah'ın (sav) yanına götürdüm. Rasulullah (sav) da bana 'Senin delilin var mı?' dedi. Ben de 'hayır' dedim. Bunun üzerine Yahudi'ye '(O arsanın sana ait olduğuna dair) yemin et' dedi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! O zaman (yalan yere) yemin edip malımı elimden alır' dedim. Bunun üzerine Allah (cc) 'Şüphesiz ki Allah'ı şahit tutarak verdikleri söz ve yeminleri az bir dünyalık menfaat karşılığı bozanlar...' [Ali İmrân, 77] ayetini indirdi." [Bu konuya dair Vâil b. Hucr, Ebu Musa, Ebu Ümâme b. Sa'lebe el-Ensârî ve İmran b. Husayn'dan da hadis nakledilmiştir. İbn Mesud'dan nakledilen bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
282870 T001269-2 Tirmizi, Buyu, 42

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki; (T) Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki; (T) Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, -lafız, ona aittir- ona Veki, ona el-A'meş, ona da Ebu Vâil şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah (b. Mesud), Rasulullah'ın (sav) 'kim ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkâr olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurduğunu rivayet etti. Bu sırada Eşas b. Kays içeri girip 'Ebu Abdurrahman size ne rivayet ediyor?' dedi. (Oradakiler) 'Şunu, şunu' dediler. Eşas şöyle dedi: Ebu Abdurrahman doğru söylemiş! Benim hakkımda ayet idi. Benimle biri arasında Yemen'de bir arazi (hususunda ihtilaf) vardı. Ben meseleyi Rasulullah'a (sav) şikâyet ettim. Hz. Peygamber (sav) 'delilin var mı?' buyurdu. Ben 'hayır' dedim. Hz. Peygamber (sav) ' o zaman ona yemin var' buyurdu. Ben de 'o zaman yemin etsin' dedim. (İşte bu esnada) Rasulullah (sav) 'kim, ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkar olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurdu. Bunun üzerine 'Allah'ın sözünü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar' ayeti son kısmına kadar iniverdi."


    Öneri Formu
288661 M000355-5 Müslim, İman, 220

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki; (T) Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki; (T) Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, -lafız, ona aittir- ona Veki, ona el-A'meş, ona da Ebu Vâil şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah (b. Mesud), Rasulullah'ın (sav) 'kim ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkâr olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurduğunu rivayet etti. Bu sırada Eşas b. Kays içeri girip 'Ebu Abdurrahman size ne rivayet ediyor?' dedi. (Oradakiler) 'Şunu, şunu' dediler. Eşas şöyle dedi: Ebu Abdurrahman doğru söylemiş! Benim hakkımda ayet idi. Benimle biri arasında Yemen'de bir arazi (hususunda ihtilaf) vardı. Ben meseleyi Rasulullah'a (sav) şikâyet ettim. Hz. Peygamber (sav) 'delilin var mı?' buyurdu. Ben 'hayır' dedim. Hz. Peygamber (sav) ' o zaman ona yemin var' buyurdu. Ben de 'o zaman yemin etsin' dedim. (İşte bu esnada) Rasulullah (sav) 'kim, ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkar olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurdu. Bunun üzerine 'Allah'ın sözünü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar' ayeti son kısmına kadar iniverdi."


    Öneri Formu
288662 M000355-6 Müslim, İman, 220

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki; (T) Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki; (T) Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, -lafız, ona aittir- ona Veki, ona el-A'meş, ona da Ebu Vâil şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah (b. Mesud), Rasulullah'ın (sav) 'kim ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkâr olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurduğunu rivayet etti. Bu sırada Eşas b. Kays içeri girip 'Ebu Abdurrahman size ne rivayet ediyor?' dedi. (Oradakiler) 'Şunu, şunu' dediler. Eşas şöyle dedi: Ebu Abdurrahman doğru söylemiş! Benim hakkımda ayet idi. Benimle biri arasında Yemen'de bir arazi (hususunda ihtilaf) vardı. Ben meseleyi Rasulullah'a (sav) şikâyet ettim. Hz. Peygamber (sav) 'delilin var mı?' buyurdu. Ben 'hayır' dedim. Hz. Peygamber (sav) ' o zaman ona yemin var' buyurdu. Ben de 'o zaman yemin etsin' dedim. (İşte bu esnada) Rasulullah (sav) 'kim, ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkar olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurdu. Bunun üzerine 'Allah'ın sözünü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar' ayeti son kısmına kadar iniverdi."


    Öneri Formu
288664 M000355-8 Müslim, İman, 220

Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır." Eş'as b. Kays der ki: Vallahi bu hadis benim hakkımdadır. Benimle Yahudi bir adam arasında bir arazi vardı. O bu araziyi inkâr etti. Ben de onu Hz. Peygamber'e getirdim. Ra­sulullah (sav) bana: "Senin bir delilin var mı?" buyurdu. Ben de “Hayır yok” dedim. Bu sefer Rasulullah Yahudi'ye "Ye­min et" buyurdu. Ben “Ey Allah'ın Rasulü, o takdirde bu adam yemin eder ve benim malımı alıp götürür” dedim. Bunun üze­rine Yüce Allah şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77) Tirmizî der ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu konuda İbn Ebu Evfâ’dan da hadis rivayet edilmiştir.


    Öneri Formu
288692 T002996-2 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 3