776 Kayıt Bulundu.
O gün tartı haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Bize Yezîd, ona Âsım, ona Abdullah b. Zeyd, ona Ebu'l-Eş'as es-San'ânî, ona Ebu Esma er-Rahabî Hz. Peygamber’in (sav) azatlısı Sevbân’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Resul-i Ekrem (sav) “Kim bir hastayı ziyaret ederse cennet hurfesinde (bahçesinde) olmaya devam eder” dedi. Kendisine “Cennetin hurfesi nedir?” diye sorulunca, Resul-i Ekrem (sav) “Cennetin meyveleridir” diye cevap verdi.
Açıklama: "Hurfe" kelimesinin manası "meyve" olmakla birlikte mecazen "meyvelerin bulunduğu yer" yani bahçe anlamına gelebileceği ifade edildiği için ifadeyi "cennet bahçeleri" şeklinde çevirmiş bulunuyoruz.
Bize Ali b. Âsım, ona Halid, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Esma, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Bir Müslüman, Müslüman kardeşini ziyaret edince onun yanından dönünceye kadar cennet bahçelerindedir.”
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Hâşim, ona İbn Ebu Zi'b, ona İmrân b. Beşîr, ona da Sâlim Sebelân şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Aişe ile birlikte Mekkeye yola çıkmıştık. Hz. Aişe yanına, namaz kıldırmak üzere, Yahya et-Teymî'yi alırdı. (Yolda) Abdurrahman b. Ebubekir'e yetiştik, çok özensiz bir şekilde gelişi güzel abdest alıyordu. Hz. Aişe ona şöyle dedi. "Ey Abdurrahman abdestini güzel al. Zira ben Hz. Peygamber'i (sav) '(su değmediği için) ateş değecek topukların vay haline!' derken işittim."
Açıklama: Bu hadisten yola çıkarak bazıları, Hz. Aişe'nin yanında mahremi olmadan yolculuğa çıktığını iddia etmiştir. Ancak Yahya et-Teymi Hz. Aişe'nin yeğeni ve kardeşi Muhammed b. Ebubekir'in oğludur. Dolayısıyla yeğeni yanında olduğu için Hz. Aişe'nin mahremsiz yolculuğa çıktığı iddiası dayanaktan yoksundur.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Âsım el-Ahvel, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Esma, ona da Hz. Peygamber’in azatlısı Sevbân Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Bir Müslüman (hasta olan din) kardeşini ziyaret ederse (ziyaretinden dönünceye kadar) cennet bahçesindedir.”
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Hâlid, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Esma er-Rahabî, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Bir kimse (hasta olan din) kardeşini ziyaret ederse (o ziyaretten dönünceye kadar) cennet bahçelerindedir.”
Bize Yûnus ve Affân, herikisine Hammâd, ona Eyyub, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Esma, ona da Sevbân –Ebu Esma, Sevbân’ın bu hadisi hep merfu olarak rivayet ettiğini biliyorum demiştir- Affân da bu hadisi Sevbân vasıtası ile Hz. Peygamber'den (sav) merfu olarak rivayet etmiştir. Buna göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Hasta ziyaretinde bulunan, cennet bahçelerindedir.” İbn Mehdi, bu konuda (hadisin merfu rivayet edilmesi konusunda) hiç şüphe duymamıştır.
Bize Yezîd b. Harun, ona Âsım el-Ahvel, ona Abdullah b. Zeyd Ebu Kilâbe, ona Ebu'l-Eş'as es-San'ânî, ona Ebu Esma er-Rahabî, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kim bir hastayı ziyaret ederse (ziyaret süresince) cennet bahçesinde (hurfe) olmaya devam eder.” Resul-i Ekrem’e (sav) “Cennetin hurfesi ne demektir?” diye sordular. Rasulullah (sav) “Cennet hurfesi, cennetin meyveleridir (meyvelerin bulunduğu cennet bahçesi)” cevabını verdi.