Giriş

Bize Ahmed b. Ebu Şuayb, ona Züheyr, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."


Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.

    Öneri Formu
34319 D005193 Ebu Davud, Edeb, 130, 131

O gün tartı haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

    Öneri Formu
54563 KK7/8 A'râf, 7, 8

Bize Yezîd, ona Âsım, ona Abdullah b. Zeyd, ona Ebu'l-Eş'as es-San'ânî, ona Ebu Esma er-Rahabî Hz. Peygamber’in (sav) azatlısı Sevbân’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Resul-i Ekrem (sav) “Kim bir hastayı ziyaret ederse cennet hurfesinde (bahçesinde) olmaya devam eder” dedi. Kendisine “Cennetin hurfesi nedir?” diye sorulunca, Resul-i Ekrem (sav) “Cennetin meyveleridir” diye cevap verdi.


Açıklama: "Hurfe" kelimesinin manası "meyve" olmakla birlikte mecazen "meyvelerin bulunduğu yer" yani bahçe anlamına gelebileceği ifade edildiği için ifadeyi "cennet bahçeleri" şeklinde çevirmiş bulunuyoruz.

    Öneri Formu
71538 HM022748 İbn Hanbel, V, 278

Bize Hâşim, ona İbn Ebu Zi'b, ona İmrân b. Beşîr, ona da Sâlim Sebelân şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Aişe ile birlikte Mekkeye yola çıkmıştık. Hz. Aişe yanına, namaz kıldırmak üzere, Yahya et-Teymî'yi alırdı. (Yolda) Abdurrahman b. Ebubekir'e yetiştik, çok özensiz bir şekilde gelişi güzel abdest alıyordu. Hz. Aişe ona şöyle dedi. "Ey Abdurrahman abdestini güzel al. Zira ben Hz. Peygamber'i (sav) '(su değmediği için) ateş değecek topukların vay haline!' derken işittim."


Açıklama: Bu hadisten yola çıkarak bazıları, Hz. Aişe'nin yanında mahremi olmadan yolculuğa çıktığını iddia etmiştir. Ancak Yahya et-Teymi Hz. Aişe'nin yeğeni ve kardeşi Muhammed b. Ebubekir'in oğludur. Dolayısıyla yeğeni yanında olduğu için Hz. Aişe'nin mahremsiz yolculuğa çıktığı iddiası dayanaktan yoksundur.

    Öneri Formu
77459 HM026744 İbn Hanbel, VI, 258

İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.


    Öneri Formu
53040 KK2/25 Bakara, 2, 25

Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Âsım el-Ahvel, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Esma, ona da Hz. Peygamber’in azatlısı Sevbân Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Bir Müslüman (hasta olan din) kardeşini ziyaret ederse (ziyaretinden dönünceye kadar) cennet bahçesindedir.”


    Öneri Formu
71507 HM022731 İbn Hanbel, V, 276

Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Hâlid, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Esma er-Rahabî, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Bir kimse (hasta olan din) kardeşini ziyaret ederse (o ziyaretten dönünceye kadar) cennet bahçelerindedir.”


    Öneri Formu
71510 HM022733 İbn Hanbel, V, 276


    Öneri Formu
272869 EM000521-2 Buhari, Edebü'l-Müfred, 236


    Öneri Formu
19763 D003116 Ebu Davud, Cenaiz, 15, 16


    Öneri Formu
22737 D003575 Ebu Davud, Kada' (Akdiye), 2