أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا بَهْزُ بْنُ أَسَدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا الْحَكَمُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا أَرَادَتْ أَنْ تَشْتَرِىَ بَرِيرَةَ فَتَعْتِقَهَا وَأَنَّهُمُ اشْتَرَطُوا وَلاَءَهَا فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اشْتَرِيهَا وَاعْتِقِيهَا فَإِنَّ الْوَلاَءَ لِمَنْ أَعْتَقَ » . وَخُيِّرَتْ حِينَ أُعْتِقَتْ وَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلَحْمٍ فَقِيلَ هَذَا مِمَّا تُصُدِّقَ بِهِ عَلَى بَرِيرَةَ . فَقَالَ « هُوَ لَهَا صَدَقَةٌ وَلَنَا هَدِيَّةٌ » . وَكَانَ زَوْجُهَا حُرًّا .
Açıklama: Velâ hakkı, azad edilen kölenin nesep yönünden varisleri bulunmaması durumunda azad eden kişinin ona miraşçı olmasıdır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22549, N002615
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا بَهْزُ بْنُ أَسَدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا الْحَكَمُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا أَرَادَتْ أَنْ تَشْتَرِىَ بَرِيرَةَ فَتَعْتِقَهَا وَأَنَّهُمُ اشْتَرَطُوا وَلاَءَهَا فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اشْتَرِيهَا وَاعْتِقِيهَا فَإِنَّ الْوَلاَءَ لِمَنْ أَعْتَقَ » . وَخُيِّرَتْ حِينَ أُعْتِقَتْ وَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلَحْمٍ فَقِيلَ هَذَا مِمَّا تُصُدِّقَ بِهِ عَلَى بَرِيرَةَ . فَقَالَ « هُوَ لَهَا صَدَقَةٌ وَلَنَا هَدِيَّةٌ » . وَكَانَ زَوْجُهَا حُرًّا .
Tercemesi:
Bize Amr b. Yezid, ona Behz b. Esed, ona Şube, ona Hakem, ona İbrahim, ona Esved, ona da Hz. Aişe'nin naklettiğine göre o (Hz. Aişe) Berire'yi satın alıp azat etmek istemişti. (Berire'nin efendileri azad edildiği takdirde) velâ hakkının kendilerine ait olmasını şart koştular. Bunun üzerine
(Hz. Aişe) meseleyi Rasulullah'a (sa) haber etti. O da "Onu satın al ve azad et. Velâ hakkı azad eden kişiye aittir." dedi. Azad edildikten sonra ona eski eşiyle evliliğini sürdürme veya ondan ayrılma tercihi sunuldu. (Bir süre sonra) Rasulullah'a bir parça et getirildi ve "Bu et, Berire'ye sadaka olarak verildi" denilince (Rasulullah) "Bu onun için sadaka, bizim için hediyedir." buyurdu. Onun (Berire'nin) kocası hür idi.
Açıklama:
Velâ hakkı, azad edilen kölenin nesep yönünden varisleri bulunmaması durumunda azad eden kişinin ona miraşçı olmasıdır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 99, /2257
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Esved Behz b. Esed el-Ammî (Behz b. Esed)
7. Ebu Yezid Amr b. Yezid el-Cermî (Amr b. Yezid)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Hz. Peygamber, hanımları
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Köle, sosyal hayatta
Köle, üzerinde tasarruf
Sadaka, Peygamber (a.s.) ve Ehli Beytin yememesi
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Zekat, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'ine haram olması
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı:
"Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi:
"- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu.
"- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana,
"- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban,
"- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber,
"- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki:
"- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber,
"- Öyleyse boşa onu!" buyurdu.
"- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim.
"- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi.
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim.
"- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
151876, BS14887
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى وَأَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ الْمُزَكِّى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ أَخْبَرَنَا الشَّافِعِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ حَدَّثَنِى أَبُو هَاشِمٍ إِسْمَاعِيلُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ لَقِيطِ بْنِ صَبْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كُنْتُ وَفْدَ بَنِى الْمُنْتَفِقِ أَوْ فِى وَفْدِ بَنِى الْمُنْتَفِقِ فَأَتَيْنَاهُ فَلَمْ نُصَادِفْهُ وَصَادَفْنَا عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا فَأُتِينَا بِقِنَاعٍ فِيهِ تَمْرٌ وَالْقِنَاعُ الطَّبَقُ وَأَمَرَتْ لَنَا بِخَزِيرَةٍ فَصُنِعَتْ ثُمَّ أَكَلْنَا فَلَمْ نَلْبَثْ أَنْ جَاءَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« هَلْ أَكَلْتُمْ شَيْئًا هَلْ أُمِرَ لَكُمْ بِشَىْءٍ؟ ». قُلْنَا : نَعَمْ. فَلَمْ نَلْبَثْ أَنْ دَفَعَ الرَّاعِى غَنَمَهُ فَإِذَا بِسَخْلَةٍ تَيْعَرُ فَقَالَ :« هِيهِ يَا فُلاَنُ مَا وَلَّدْتَ؟ ». قَالَ : بَهْمَةً. قَالَ :« فَاذْبَحْ لَنَا مَكَانَهَا شَاةً ». ثُمَّ انْحَرَفَ إِلَىَّ وَقَالَ : لاَ تَحْسِبَنَّ وَلَمْ يَقُلْ لاَ تَحْسَبَنَّ أَنَّا مِنْ أَجْلِكَ ذَبَحْنَاهَا لَنَا غَنَمٌ مِائَةٌ لاَ نُرِيدُ أَنْ تَزِيدَ فَإِذَا وَلَّدَ الرَّاعِى بَهْمَةً ذَبَحْنَا مَكَانَهَا شَاةً. قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لِىَ امْرَأَةً فِى لِسَانِهَا شَىْءٌ يَعْنِى الْبَذَاءَ قَالَ :« طَلِّقْهَا ». قُلْتُ : إِنَّ لِى مَنْهَا وَلَدًا وَلَهَا صُحْبَةٌ قَالَ :« فَمُرْهَا يَقُولُ عِظْهَا فَإِنْ يَكُ فِيهَا خَيْرًا فَسَتَقْبَلْ وَلاَ تَضْرِبَنَّ ظَعِينَتَكَ ضَرْبَكَ أُمَيَّتَكَ ». قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنِى عَنِ الْوُضُوءِ؟ قَالَ :« أَسْبِغِ الْوُضُوءَ وَخَلِّلْ بَيْنَ الأَصَابِعِ وَبَالِغْ فِى الاِسْتِنْشَاقِ إِلاَّ أَنْ تَكُونَ صَائِمًا ».
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı:
"Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi:
"- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu.
"- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana,
"- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban,
"- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber,
"- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki:
"- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber,
"- Öyleyse boşa onu!" buyurdu.
"- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim.
"- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi.
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim.
"- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasem ve Nuşûz 14887, 15/144
Senetler:
1. Lakît b. Amir el-Ukaylî (Ebu Rezin Lakit b. Amir b. Sabira b. Abdullah)
2. ibn Ebu Razîn Asım b. Ebu Razîn el-Ukaylî (Asım b. Lakît b. Amir b. Sabira)
3. Ebu Haşim İsmail b. Kesir el-Hicazi (İsmail b. Kesir)
4. Yahya b. Süleym et-Taifi (Yahya b. Süleyman)
5. Muhammed b. İdris eş-Şafii (Muhammed b. İdris b. Abbas b. Osman)
6. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Zekeriyya Yahya b. Ebû İshak en-Nîsâbûrî (Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya b. Sahnûye)
Konular:
Abdest, abdest alırken sakal ve parmak aralarını hilallemek
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Hz. Peygamber, cömertliği
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kadın, kocasına eziyet etmesi
Kadın, Şiddet, kadına şiddet uygulamak, dövmek
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Bize Ebû'l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Talha, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etti:
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim iki tane komşum var, hediyemi vermeye bunlardan önce hangisi ile başlayayım?" diye sordum.
"- Kapısı sana yakın olandan" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150246, BS13355
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمُقْرِئُ أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالَ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى أَبُو عِمْرَانَ الْجَوْنِىُّ قَالَ سَمِعْتُ طَلْحَةَ أَنَّ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لِى جَارَيْنِ فَبِأَيِّهِمَا أَبْدَأُ قَالَ :« بِأْقَرَبِهِمَا مِنْكِ بَابًا ».
Tercemesi:
Bize Ebû'l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Talha, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etti:
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim iki tane komşum var, hediyemi vermeye bunlardan önce hangisi ile başlayayım?" diye sordum.
"- Kapısı sana yakın olandan" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Sadakât 13355, 13/436
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Muhammed b. Talha el-Kuraşî (Muhammed b. Talha b. Abdullah)
3. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
6. Yusuf b. Yakub el-Kâdî (Yusuf b. Yakub b. İbrahim)
7. Hasan b. Muhammed el-Ezherî (Hasan b. Muhammed b. İshak b. İbrahim b. Ezher)
8. Ali b. Muhammed el-Mukrî (Ali b. Muhammed b. Ali b. Humeyd)
Konular:
Haklar, komşu hakları
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona İbrahim b. Merzûk, ona Vehb b. Cerîr, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Talha, ona Kureyş'ten bir adam, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etti:
"- Benim iki komşum var, ey Allah'ın Rasûlü, hediyemi bunlardan önce hangisine vereyim?" diye sordum.
"- Kapısı sana daha yakın olanına" buyurdu.
Bu hadîsi Buhârî Sahîh'inde Haccâc b. el-Minhâl vasıtasıyla Şu'be'den rivâyet etmektedir. Muhaddisler bu rivâyette ihtilaf ettiler, bazıları onu ceyyid, bazıları da mürsel kabul etmişlerdir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150247, BS13356
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مَرْزُوقٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ طَلْحَةَ عَنْ رَجُلٍ مِنْ قُرَيْشٍ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا أَنَّهَا قَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لِى جَارَيْنِ فَإِلَى أَيِّهِمَا أُهْدِى؟ قَالَ :« إِلَى أَقْرَبِهِمَا مِنْكِ بَابًا ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ حَجَّاجِ بْنِ مِنْهَالٍ عَنْ شُعْبَةَ وَاخْتَلَفُوا فِيهِ عَلَى شُعْبَةَ فَمِنْهُمْ مَنْ جَوَّدَهُ وَمِنْهُمْ مَنْ أَرْسَلَهُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona İbrahim b. Merzûk, ona Vehb b. Cerîr, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Talha, ona Kureyş'ten bir adam, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etti:
"- Benim iki komşum var, ey Allah'ın Rasûlü, hediyemi bunlardan önce hangisine vereyim?" diye sordum.
"- Kapısı sana daha yakın olanına" buyurdu.
Bu hadîsi Buhârî Sahîh'inde Haccâc b. el-Minhâl vasıtasıyla Şu'be'den rivâyet etmektedir. Muhaddisler bu rivâyette ihtilaf ettiler, bazıları onu ceyyid, bazıları da mürsel kabul etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Sadakât 13356, 13/436
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Racül (Racül)
3. Talha b. Abdullah el-Kuraşi (Talha b. Abdullah b. Osman b. Osman b. Ubeydullah b. Mamer)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Abbas Vehb b. Cerir el-Ezdi (Vehb b. Cerir b. Hazim b. Zeyd b. Abdullah b. Şuca')
7. İbrahim b. Merzuk el-Emevî (İbrahim b. Merzuk b. Dinar)
8. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Hediye, hediye vermede öncelik
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ عَنْ زَيْنَبَ امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلنِّسَاءِ « تَصَدَّقْنَ وَلَوْ مِنَ حُلِيِّكُنَّ » . قَالَتْ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ خَفِيفَ ذَاتِ الْيَدِ فَقَالَتْ لَهُ أَيَسَعُنِى أَنْ أَضَعَ صَدَقَتِى فِيكَ وَفِى بَنِى أَخٍ لِى يَتَامَى فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ سَلِى عَنْ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَتْ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَإِذَا عَلَى بَابِهِ امْرَأَةٌ مِنَ الأَنْصَارِ يُقَالُ لَهَا زَيْنَبُ تَسْأَلُ عَمَّا أَسْأَلُ عَنْهُ فَخَرَجَ إِلَيْنَا بِلاَلٌ فَقُلْنَا لَهُ انْطَلِقْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَلْهُ عَنْ ذَلِكَ وَلاَ تُخْبِرْهُ مَنْ نَحْنُ . فَانْطَلَقَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « مَنْ هُمَا » . قَالَ زَيْنَبُ . قَالَ « أَىُّ الزَّيَانِبِ » . قَالَ زَيْنَبُ امْرَأَةُ عَبْدِ اللَّهِ وَزَيْنَبُ الأَنْصَارِيَّةُ قَالَ « نَعَمْ لَهُمَا أَجْرَانِ أَجْرُ الْقَرَابَةِ وَأَجْرُ الصَّدَقَةِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22441, N002584
Hadis:
أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ عَنْ زَيْنَبَ امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلنِّسَاءِ « تَصَدَّقْنَ وَلَوْ مِنَ حُلِيِّكُنَّ » . قَالَتْ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ خَفِيفَ ذَاتِ الْيَدِ فَقَالَتْ لَهُ أَيَسَعُنِى أَنْ أَضَعَ صَدَقَتِى فِيكَ وَفِى بَنِى أَخٍ لِى يَتَامَى فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ سَلِى عَنْ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَتْ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَإِذَا عَلَى بَابِهِ امْرَأَةٌ مِنَ الأَنْصَارِ يُقَالُ لَهَا زَيْنَبُ تَسْأَلُ عَمَّا أَسْأَلُ عَنْهُ فَخَرَجَ إِلَيْنَا بِلاَلٌ فَقُلْنَا لَهُ انْطَلِقْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَلْهُ عَنْ ذَلِكَ وَلاَ تُخْبِرْهُ مَنْ نَحْنُ . فَانْطَلَقَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « مَنْ هُمَا » . قَالَ زَيْنَبُ . قَالَ « أَىُّ الزَّيَانِبِ » . قَالَ زَيْنَبُ امْرَأَةُ عَبْدِ اللَّهِ وَزَيْنَبُ الأَنْصَارِيَّةُ قَالَ « نَعَمْ لَهُمَا أَجْرَانِ أَجْرُ الْقَرَابَةِ وَأَجْرُ الصَّدَقَةِ » .
Tercemesi:
Bize Bişr b. Halid (el-Askerî), ona Ğunder (Muhammed b. Cafer el-Hüzelî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Süleyman (b. Mihrân el-A'meş), ona Ebu Vâil (Şakik b. Seleme el-Esedî), ona Amr b. Hâris (el-Huzâî), ona ABdullah'ın (b. Mesud) karısı Zeyneb rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav), kadınlara; 'Takılarınızdan bile olsa sadaka verin.' buyurdu. (Kocam) Abdullah, fakir biriydi. Bu nedenle kendisine; 'Sadakamı sana ve kardeşimin yetim olan oğullarına versem olur mu?' diye sordum. Abdullah; 'Bu konuyu Rasulullah'a (sav) sormalısın.' dedi. Ben de hemen Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bir de baktım ki kapısının önünde ensardan Zeyneb adında bir kadın duruyor. O da benim soracağım meseleyi sormaya gelmiş. Derken yanımıza Bilal çıktı. Ona; 'Rasulullah'a (sav) gidip bu meseleyi kendisine sorabilir misin? Yalnız bizim kim olduğumuzu kendisine söyleme!' dedik. Bilal Rasulullah'ın (sav) yanına geçti. Rasulullah (sav); 'O iki kişi kim?' diye sordu. Bilal; 'Zeynep' diye cevap verdi. Rasulullah (sav); 'Zeyneplerin hangisi?' diye sordu. Bilal; 'Abdullah'ın karısı olan Zeynep'le ensar kadınlarından olan Zeynep.' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) meseleyle ilgili olarak şöyle buyurdu: 'Evet. Bu durumda onlar için iki sevap vardır: Akrabalık sevabı ve sadaka sevabı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 82, /2255
Senetler:
1. Zeyneb bt. Abdullah es-Sekafiyye (Zeyneb bt. Muaviye bt. Attab b. Es'ad)
2. ibn Ebu Dirar Amr b. Haris el-Huzaî (Amr b. Haris b. Ebu Dirar)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
7. Bişr b. Halid el-Askeri (Bişr b. Halid)
Konular:
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
Geçim, sahabilerin geçim sıkıntıları
Kadın, hak ve sorumlulukları
Sadaka, aileye yapılan harcama
Sadaka, paylaşmaya önce yakınlardan başlamak
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Süslenme, kadınların zinet eşyaları, takıları,
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Zekat, zinet eşyalarından
أَخْبَرَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ عَنْ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ الأَحْوَلُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الرَّجُلِ يَرْقُدُ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ يَغْفُلُ عَنْهَا قَالَ « كَفَّارَتُهَا أَنْ يُصَلِّيَهَا إِذَا ذَكَرَهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22442, N000615
Hadis:
أَخْبَرَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ عَنْ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ الأَحْوَلُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الرَّجُلِ يَرْقُدُ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ يَغْفُلُ عَنْهَا قَالَ « كَفَّارَتُهَا أَنْ يُصَلِّيَهَا إِذَا ذَكَرَهَا » .
Tercemesi:
Bize Humeyd b. Mes’ade (es-Sami), ona Yezid (b. Zürey' el-Ayşî), ona Haccac (b. Haccac) el-Ahvel (el-Bahilî), ona da Katade (b. Diame es-Sadusî) Enes’in şöyle anlattığını nakletti:Rasulullah’a (sav) uyuya kalarak veya ihmal ederek namazı geçiren kimsenin durumu soruldu da Efendimiz (sav) “O namazın keffareti, hatırlayınca kılmaktır” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 53, /2126
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Haccac b. Haccac el-Bahili (Haccac b. Haccac)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Humeyd b. Mes'ade es-Sami (Humeyd b. Mes'ade b. Mübarek)
Konular:
İnsan, Uyku, mahiyeti ve uyku halinde sorumluluk/sorumsuzluk
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43342, DM001978
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْلَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنِى ابْنَ أَبِى خَالِدٍ - عَنْ عَامِرٍ عَنْ مَسْرُوقٍ أَنَّهُ قَالَ لِعَائِشَةَ : يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّ رِجَالاً يَبْعَثُ أَحَدُهُمْ بِالْهَدْىِ مَعَ الرَّجُلِ فَيَقُولُ : إِذَا بَلَغْتَ مَكَانَ كَذَا وَكَذَا فَقَلِّدْهُ ، فَإِذَا بَلَغَ ذَلِكَ الْمَكَانَ لَمْ يَزَلْ مُحْرِماً حَتَّى يَحِلَّ النَّاسُ. قَالَ : فَسَمِعْتُ صَفْقَتَهَا بِيَدِهَا مِنْ وَرَاءِ الْحِجَابِ ، وَقَالَتْ : لَقَدْ كُنْتُ أَفْتِلُ الْقَلاَئِدَ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَيَبْعَثُ بِالْهَدْىِ إِلَى الْكَعْبَةِ مَا يَحْرُمُ عَلَيْهِ شَىْءٌ مِمَّا يَحِلُّ لِلرَّجُلِ مِنْ أَهْلِهِ حَتَّى يَرْجِعَ النَّاسُ.
Tercemesi:
Bize Ya'lâ (b. Ubeyd), ona İsmail b. Ebu Halid, ona Âmir (b. Şerahil), ona da Mesruk (b. Ecda') şöyle demiştir: Kendisi, Aişe'ye (bt. Ebu Bekir): "Ey Müminlerin annesi! Bazı insanlar kurbanını bir adamla (Mekke'ye) gönderiyor ve 'şu şu yere ulaştığında onun boynuna (kurbanlık alameti olarak) bir gerdanlık tak' diyor, adam bu yere ulaştığında da kendisi hacılar ihramdan çıkıncaya kadar ihramlı olarak kalıyor buna ne dersiniz?" Mesrûk sözüne şöyle devam etti: O zaman ben O'nun, perde arkasından el çırpışını duydum. Sonra şöyle dedi: "Ben Rasulullah (sav) için, kurbanlarına takacağı gerdanlıkları hazırlardım. Sonra da o kurbanlarını Kâbe'ye gönderirdi. Fakat hacılar dönünceye kadar kendisine bir adamın eşiyle olan ilişkisi haram olmazdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 86, 2/1232
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
Konular:
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282114, M004222-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ح وَحَدَّثَنِى الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ ح وَحَدَّثَنِى أُمَيَّةُ بْنُ بِسْطَامَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ - يَعْنِى ابْنَ زُرَيْعٍ - حَدَّثَنَا رَوْحٌ - وَهُوَ ابْنُ الْقَاسِمِ - ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ كُلُّهُمْ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ] أَمَّا أَبُو أُسَامَةَ وَرَوْحٌ فَفِى حَدِيثِهِمَا فَهَلْ لِى أَجْرٌ كَمَا قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ . وَأَمَّا شُعَيْبٌ وَجَعْفَرٌ فَفِى حَدِيثِهِمَا أَفَلَهَا أَجْرٌ كَرِوَايَةِ ابْنِ بِشْرٍ [أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمِّىَ افْتُلِتَتْ نَفْسُهَا وَلَمْ تُوصِ وَأَظُنُّهَا لَوْ تَكَلَّمَتْ تَصَدَّقَتْ أَفَلَهَا أَجْرٌ إِنْ تَصَدَّقْتُ عَنْهَا قَالَ « نَعَمْ » ] .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ),ona Ebu Üsame (Hammad b. Üsame), T Bana Hakem b. Musa, ona Şuayb b. ishak, T Bana Ümeyye b. Bistâm, ona Yezid -b.Zürey'-ona Ravh -b. Kasım- T Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Cafer b. Avn, onlara Hişam b. Urve,[ona da babası (Urve b. Zübeyr), Ayşe'nin (r.anha)şöyle dediğini rivayet etti:]bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Ebu Üsâme ile Ravh'ın hadislerinde, Yahya b. Saîd'in dediği gibi; "Bana ecir var mıdır?" denilmiş; Şuayb ile Cafer'in hadîslerinde ise İbn Bişr'in rivayeti gibi: "Acaba ona ecir var mıdır?" ifadesi kullamlmıştır. [Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) (gelerek): "Annem ansızın öldü. Kanaatimce konuşabilseydi (malından) tasadduk (etmemizi vasiyyet) ederdi. Acaba onun namına ben sadaka versem onun için bir sevap olur mu? "diye sordu. 'Evet!' buyurdular. ]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Vasiyyet 4222, /683
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Şuayb b. İshak el-Kuraşi (Şuayb b. İshak b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. Ebu Salih Hakem b. Musa el-Bağdadî (Hakem b. Musa b. Şîrzâd)
Konular:
Sadaka, ölen bir kimse adına
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Vasiyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282115, M004222-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ح وَحَدَّثَنِى الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ ح وَحَدَّثَنِى أُمَيَّةُ بْنُ بِسْطَامَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ - يَعْنِى ابْنَ زُرَيْعٍ - حَدَّثَنَا رَوْحٌ - وَهُوَ ابْنُ الْقَاسِمِ - ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ كُلُّهُمْ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ] أَمَّا أَبُو أُسَامَةَ وَرَوْحٌ فَفِى حَدِيثِهِمَا فَهَلْ لِى أَجْرٌ كَمَا قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ . وَأَمَّا شُعَيْبٌ وَجَعْفَرٌ فَفِى حَدِيثِهِمَا أَفَلَهَا أَجْرٌ كَرِوَايَةِ ابْنِ بِشْرٍ [أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمِّىَ افْتُلِتَتْ نَفْسُهَا وَلَمْ تُوصِ وَأَظُنُّهَا لَوْ تَكَلَّمَتْ تَصَدَّقَتْ أَفَلَهَا أَجْرٌ إِنْ تَصَدَّقْتُ عَنْهَا قَالَ « نَعَمْ » ] .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ),ona Ebu Üsame (Hammad b. Üsame), T Bana Hakem b. Musa, ona Şuayb b. ishak, T Bana Ümeyye b. Bistâm, ona Yezid -b.Zürey'-ona Ravh -b. Kasım- T Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Cafer b. Avn, onlara Hişam b. Urve,[ona da babası (Urve b. Zübeyr), Ayşe'nin (r.anha)şöyle dediğini rivayet etti:]bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Ebu Üsâme ile Ravh'ın hadislerinde, Yahya b. Saîd'in dediği gibi; "Bana ecir var mıdır?" denilmiş; Şuayb ile Cafer'in hadîslerinde ise İbn Bişr'in rivayeti gibi: "Acaba ona ecir var mıdır?" ifadesi kullamlmıştır. [Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) (gelerek): "Annem ansızın öldü. Kanaatimce konuşabilseydi (malından) tasadduk (etmemizi vasiyyet) ederdi. Acaba onun namına ben sadaka versem onun için bir sevap olur mu? "diye sordu. 'Evet!' buyurdular. ]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Vasiyyet 4222, /683
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ravh b. Kasım et-Temîmî (Ravh b. Kasım)
5. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
6. Ebu Bekir Ümeyye b. Bistam el-Ayşî (Ümeyye b. Bistam b. Münteşir)
Konular:
Sadaka, ölen bir kimse adına
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Vasiyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282116, M004222-4
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ح وَحَدَّثَنِى الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ ح وَحَدَّثَنِى أُمَيَّةُ بْنُ بِسْطَامَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ - يَعْنِى ابْنَ زُرَيْعٍ - حَدَّثَنَا رَوْحٌ - وَهُوَ ابْنُ الْقَاسِمِ - ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ كُلُّهُمْ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ] أَمَّا أَبُو أُسَامَةَ وَرَوْحٌ فَفِى حَدِيثِهِمَا فَهَلْ لِى أَجْرٌ كَمَا قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ . وَأَمَّا شُعَيْبٌ وَجَعْفَرٌ فَفِى حَدِيثِهِمَا أَفَلَهَا أَجْرٌ كَرِوَايَةِ ابْنِ بِشْرٍ [أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمِّىَ افْتُلِتَتْ نَفْسُهَا وَلَمْ تُوصِ وَأَظُنُّهَا لَوْ تَكَلَّمَتْ تَصَدَّقَتْ أَفَلَهَا أَجْرٌ إِنْ تَصَدَّقْتُ عَنْهَا قَالَ « نَعَمْ » ] .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ),ona Ebu Üsame (Hammad b. Üsame), T Bana Hakem b. Musa, ona Şuayb b. ishak, T Bana Ümeyye b. Bistâm, ona Yezid -b.Zürey'-ona Ravh -b. Kasım- T Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Cafer b. Avn, onlara Hişam b. Urve,[ona da babası (Urve b. Zübeyr), Ayşe'nin (r.anha)şöyle dediğini rivayet etti:]bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. Ebu Üsâme ile Ravh'ın hadislerinde, Yahya b. Saîd'in dediği gibi; "Bana ecir var mıdır?" denilmiş; Şuayb ile Cafer'in hadîslerinde ise İbn Bişr'in rivayeti gibi: "Acaba ona ecir var mıdır?" ifadesi kullamlmıştır. [Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) (gelerek): "Annem ansızın öldü. Kanaatimce konuşabilseydi (malından) tasadduk (etmemizi vasiyyet) ederdi. Acaba onun namına ben sadaka versem onun için bir sevap olur mu? "diye sordu. 'Evet!' buyurdular. ]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Vasiyyet 4222, /683
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Sadaka, ölen bir kimse adına
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Vasiyet