Öneri Formu
Hadis Id, No:
700, M004070
Hadis:
حَدَّثَنِيهِ أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ قَالَ سَمِعْتُ مَالِكَ بْنَ أَنَسٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ أَبِى تَمِيمٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ
[عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ] مِثْلَهُ ["الدِّينَارُ بِالدِّينَارِ لاَ فَضْلَ بَيْنَهُمَا وَالدِّرْهَمُ بِالدِّرْهَمِ لاَ فَضْلَ بَيْنَهُمَا"]
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona da Musa b. Ebu Temîm bu isnadla benzeri bir nakilde bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4070, /659
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
3. İbn Ebu Meryem Musa b. Ebu Temîm el-Medenî (Musa b. Ebu Temim)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
Ticaret, altını gümüş ile veresiye alıp satmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
701, M004071
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمِ بْنِ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ قَالَ بَاعَ شَرِيكٌ لِى وَرِقًا بِنَسِيئَةٍ إِلَى الْمَوْسِمِ أَوْ إِلَى الْحَجِّ فَجَاءَ إِلَىَّ فَأَخْبَرَنِى فَقُلْتُ هَذَا أَمْرٌ لاَ يَصْلُحُ. قَالَ قَدْ بِعْتُهُ فِى السُّوقِ فَلَمْ يُنْكِرْ ذَلِكَ عَلَىَّ أَحَدٌ. فَأَتَيْتُ الْبَرَاءَ بْنَ عَازِبٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ وَنَحْنُ نَبِيعُ هَذَا الْبَيْعَ فَقَالَ
"مَا كَانَ يَدًا بِيَدٍ فَلاَ بَأْسَ بِهِ وَمَا كَانَ نَسِيئَةً فَهُوَ رِبًا." وَائْتِ زَيْدَ بْنَ أَرْقَمَ فَإِنَّهُ أَعْظَمُ تِجَارَةً مِنِّى. فَأَتَيْتُهُ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ مِثْلَ ذَلِكَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun,ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr, ona da Ebu Minhal şöyle rivayet etti: Benim bir ortağım bir gümüşü mevsime (yahut hacca) kadar veresiye sattı. Müteakiben bana gelerek haber verdi. Ben, bu caiz olmayan bir iştir dedim. O, ama ben bunu pazarda sattım da bana kimse caiz olmayacağını söylemedi dedi. Ben hemen Berâ' b. Âzib'e giderek (meseleyi) sordum. Şu cevabı verdi: Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde biz bu alışverişi yapıyorduk. Bunun üzerine şöyle buyurdular:
"Hangi mal peşin olarak satılıyorsa onda bir beis yoktur; fakat veresiye satılan ribâdır." (Berâ); sen bir de Zeyd b. Erkam'a git, zira o benden daha büyük tacirdir. Ona giderek sordum. O da bunun gibi söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4071, /659
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
Ticaret, altını gümüş ile veresiye alıp satmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
703, M004072
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ حَبِيبٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا الْمِنْهَالِ يَقُولُ
"سَأَلْتُ الْبَرَاءَ بْنَ عَازِبٍ عَنِ الصَّرْفِ فَقَالَ سَلْ زَيْدَ بْنَ أَرْقَمَ فَهُوَ أَعْلَمُ. فَسَأَلْتُ زَيْدًا فَقَالَ سَلِ الْبَرَاءَ فَإِنَّهُ أَعْلَمُ ثُمَّ قَالاَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ بَيْعِ الْوَرِقِ بِالذَّهَبِ دَيْنًا."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, ona babası, ona Şube, ona Habib, ona da Ebu Minhal şöyle rivayet etti:
"Berâ' b. Âzib'e sarfı sordum. Zeyd b. Erkam'a sor; o benden daha iyi bilir dedi. Bunun üzerine Zeyd'e sordum. O da Berâ'ya sor; o benden daha iyi bilir dedi. Sonra ikisi birden; Peygamber (sav) gümüşü altın mukabilinde veresiye satmayı yasak etti dediler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4072, /660
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
Ticaret, altını gümüş ile veresiye alıp satmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
704, M004073
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ الْعَوَّامِ أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
"نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْفِضَّةِ بِالْفِضَّةِ وَالذَّهَبِ بِالذَّهَبِ إِلاَّ سَوَاءً بِسَوَاءٍ وَأَمَرَنَا أَنْ نَشْتَرِىَ الْفِضَّةَ بِالذَّهَبِ كَيْفَ شِئْنَا وَنَشْتَرِىَ الذَّهَبَ بِالْفِضَّةِ كَيْفَ شِئْنَا. قَالَ فَسَأَلَهُ رَجُلٌ فَقَالَ يَدًا بِيَدٍ فَقَالَ هَكَذَا سَمِعْتُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Abbad b. Avvam, ona Yahya b. Ebu İshak, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası şöyle rivayet etti:
"Rasulullah (sav) gümüşe mukabil gümüş, altına mukabil altın satmayı yasak etti. Meğer ki, misli misline ola. Bize altın mukabilinde nasıl istersek gümüş ve gümüş mukabilinde nasıl istersek altın almayı emir buyurdular. Bir adam raviye satış peşin mi olacak diye sormuş. O da; ben böylece işittim cevabını vermiş."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4073, /660
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ سَرْحٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى أَبُو هَانِئٍ الْخَوْلاَنِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ عُلَىَّ بْنَ رَبَاحٍ اللَّخْمِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ فَضَالَةَ بْنَ عُبَيْدٍ الأَنْصَارِىَّ يَقُولُ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِخَيْبَرَ بِقِلاَدَةٍ فِيهَا خَرَزٌ وَذَهَبٌ وَهِىَ مِنَ الْمَغَانِمِ تُبَاعُ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالذَّهَبِ الَّذِى فِى الْقِلاَدَةِ فَنُزِعَ وَحْدَهُ ثُمَّ قَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الذَّهَبُ بِالذَّهَبِ وَزْنًا بِوَزْنٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
707, M004075
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ سَرْحٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى أَبُو هَانِئٍ الْخَوْلاَنِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ عُلَىَّ بْنَ رَبَاحٍ اللَّخْمِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ فَضَالَةَ بْنَ عُبَيْدٍ الأَنْصَارِىَّ يَقُولُ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِخَيْبَرَ بِقِلاَدَةٍ فِيهَا خَرَزٌ وَذَهَبٌ وَهِىَ مِنَ الْمَغَانِمِ تُبَاعُ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالذَّهَبِ الَّذِى فِى الْقِلاَدَةِ فَنُزِعَ وَحْدَهُ ثُمَّ قَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الذَّهَبُ بِالذَّهَبِ وَزْنًا بِوَزْنٍ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Şerh, ona İbn Vehb, ona Ebu Hânî el-Havlânî, ona Ali b. Rabah el-Lahmî, ona da Fadâle b. Ubeyd el-Ensârî'yi şöyle derken işittim: Rasulullah'a (sav) Hayber'de bulunduğu sırada içinde boncuk ve altın bulunan bir gerdanlık getirdiler. Bu gerdanlık satılık ganimet mallarındandı. Rasulullah (sav) emir buyurdular ve gerdanlığın içinden sadece altını çıkarıldı. Sonra Peygamber (sav) ashabına; "altına mukabil altın tartısı tartısına (satılır)" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4075, /660
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
715, M004080
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو ح
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ أَنَّ أَبَا النَّضْرِ حَدَّثَهُ أَنَّ بُسْرَ بْنَ سَعِيدٍ حَدَّثَهُ عَنْ مَعْمَرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ أَرْسَلَ غُلاَمَهُ بِصَاعِ قَمْحٍ فَقَالَ بِعْهُ ثُمَّ اشْتَرِ بِهِ شَعِيرًا . فَذَهَبَ الْغُلاَمُ فَأَخَذَ صَاعًا وَزِيَادَةَ بَعْضِ صَاعٍ فَلَمَّا جَاءَ مَعْمَرًا أَخْبَرَهُ بِذَلِكَ فَقَالَ لَهُ مَعْمَرٌ لِمَ فَعَلْتَ ذَلِكَ انْطَلِقْ فَرُدَّهُ وَلاَ تَأْخُذَنَّ إِلاَّ مِثْلاً بِمِثْلٍ فَإِنِّى كُنْتُ أَسْمَعُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"الطَّعَامُ بِالطَّعَامِ مِثْلاً بِمِثْلٍ." قَالَ وَكَانَ طَعَامُنَا يَوْمَئِذٍ الشَّعِيرَ. قِيلَ لَهُ فَإِنَّهُ لَيْسَ بِمِثْلِهِ قَالَ إِنِّى أَخَافُ أَنْ يُضَارِعَ.
Tercemesi:
Bize Harun b. Ma'ruf, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr; (T)
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb Amr b. Haris, ona Ebu Nadr, ona Büsr b. Said, ona Mamer b. Abdullah şöyle rivayet etti: Mamer uşağını bir ölçek buğdayla (pazara) göndererek; bunu sat da arpa al demiş. Uşak gitmiş bir ölçek ve biraz da ziyade zahire almış. Mamer'e geldiğinde bunu ona haber vermiş. Mamer kendisine; bunu niye yaptın? Git bu zahireyi iade et! Sakın mislinden fazla bir şey alma! Zira ben Rasulullah (sav; "zahireye mukabil zahire misli misline satılır" buyururken işitirdim. O gün bizim zahiremiz arpaydı demiş. Kendisine ama bu (arpa) o buğdayın misli değildir demişler. Ben benzemesinden korkarım cevabını vermiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4080, /661
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
وَحَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا مَعْقِلٌ عَنْ أَبِى قَزَعَةَ الْبَاهِلِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِتَمْرٍ فَقَالَ
"مَا هَذَا التَّمْرُ مِنْ تَمْرِنَا." فَقَالَ الرَّجُلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِعْنَا تَمْرَنَا صَاعَيْنِ بِصَاعٍ مِنْ هَذَا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"هَذَا الرِّبَا فَرُدُّوهُ ثُمَّ بِيعُوا تَمْرَنَا وَاشْتَرُوا لَنَا مِنْ هَذَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
720, M004084
Hadis:
وَحَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا مَعْقِلٌ عَنْ أَبِى قَزَعَةَ الْبَاهِلِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِتَمْرٍ فَقَالَ
"مَا هَذَا التَّمْرُ مِنْ تَمْرِنَا." فَقَالَ الرَّجُلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِعْنَا تَمْرَنَا صَاعَيْنِ بِصَاعٍ مِنْ هَذَا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"هَذَا الرِّبَا فَرُدُّوهُ ثُمَّ بِيعُوا تَمْرَنَا وَاشْتَرُوا لَنَا مِنْ هَذَا."
Tercemesi:
Bize Seleme b. Şebib, ona Hasan b. A'yen, ona Ma'kıl, ona Ebu Kazea el-Bâhilî, ona da Ebu Nadre, ona da Ebu Said şöyle rivayet etti: Rasulullah'a (sav) hurma getirdiler:
"Bu hurma bizim hurmamızdan değil" dedi. Bunun üzerine (getiren) adam; ya Rasulullah! Biz kendi hurmamızın iki ölçeğini bunun bir ölçeği mukabilinde sattık dedi. Rasulullah (sav); "işte ribâ budur; onu hemen iade edin! Sonra bizim hurmayı satıp onun parasından bize (hurma) satın alın" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4084, /661
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
Ticaret, altını gümüş ile veresiye alıp satmak
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ بْنِ قَعْنَبٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ - يَعْنِى ابْنَ بِلاَلٍ - عَنْ عَبْدِ الْمَجِيدِ بْنِ سُهَيْلِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ سَمِعَ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يُحَدِّثُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ وَأَبَا سَعِيدٍ حَدَّثَاهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ أَخَا بَنِى عَدِىٍّ الأَنْصَارِىَّ فَاسْتَعْمَلَهُ عَلَى خَيْبَرَ فَقَدِمَ بِتَمْرٍ جَنِيبٍ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَكُلُّ تَمْرِ خَيْبَرَ هَكَذَا." قَالَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا لَنَشْتَرِى الصَّاعَ بِالصَّاعَيْنِ مِنَ الْجَمْعِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَفْعَلُوا وَلَكِنْ مِثْلاً بِمِثْلٍ أَوْ بِيعُوا هَذَا وَاشْتَرُوا بِثَمَنِهِ مِنْ هَذَا وَكَذَلِكَ الْمِيزَانُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
716, M004081
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ بْنِ قَعْنَبٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ - يَعْنِى ابْنَ بِلاَلٍ - عَنْ عَبْدِ الْمَجِيدِ بْنِ سُهَيْلِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ سَمِعَ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يُحَدِّثُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ وَأَبَا سَعِيدٍ حَدَّثَاهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ أَخَا بَنِى عَدِىٍّ الأَنْصَارِىَّ فَاسْتَعْمَلَهُ عَلَى خَيْبَرَ فَقَدِمَ بِتَمْرٍ جَنِيبٍ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَكُلُّ تَمْرِ خَيْبَرَ هَكَذَا." قَالَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا لَنَشْتَرِى الصَّاعَ بِالصَّاعَيْنِ مِنَ الْجَمْعِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَفْعَلُوا وَلَكِنْ مِثْلاً بِمِثْلٍ أَوْ بِيعُوا هَذَا وَاشْتَرُوا بِثَمَنِهِ مِنْ هَذَا وَكَذَلِكَ الْمِيزَانُ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona Süleyman b. Bilal Abdülmecid b. Süheyl b. Abdurrahman, ona a Said b. el-Müseyyeb, ona Ebu Hureyre ve Ebu Said şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) Beni Adî el-Ensari'nin kardeşini Hayber'e Vali göndermiş. O zât (oradan) A'la hurma getirmiş. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ona; "Hayber'in bütün hurmaları böyle midir" diye sordu. Hayır! Vallahi ya Rasulullah! Biz bunun bir ölçeğini bayağı hurmanın iki ölçeği ile satın alıyoruz demiş. Rasulullah (sav); "böyle yapmayın! Ve lakin misli misline alın! Yahut bunu satın; karşılığı ile ötekinden alın! Tartı da böyledir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4081, /661
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ شَيْبَانَ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ كُنَّا نُرْزَقُ تَمْرَ الْجَمْعِ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ الْخِلْطُ مِنَ التَّمْرِ فَكُنَّا نَبِيعُ صَاعَيْنِ بِصَاعٍ فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"لاَ صَاعَىْ تَمْرٍ بِصَاعٍ وَلاَ صَاعَىْ حِنْطَةٍ بِصَاعٍ وَلاَ دِرْهَمَ بِدِرْهَمَيْنِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
721, M004085
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ شَيْبَانَ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ كُنَّا نُرْزَقُ تَمْرَ الْجَمْعِ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ الْخِلْطُ مِنَ التَّمْرِ فَكُنَّا نَبِيعُ صَاعَيْنِ بِصَاعٍ فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"لاَ صَاعَىْ تَمْرٍ بِصَاعٍ وَلاَ صَاعَىْ حِنْطَةٍ بِصَاعٍ وَلاَ دِرْهَمَ بِدِرْهَمَيْنِ."
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Ubeydullah b. Musa, ona Seyhan, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said şöyle rivayet etti: Biz Rasulullah (sav) devrinde bayağı hurmayı -ki muhtelif kuru hurmanın karışığıdır- bir ölçek mukabilinde iki ölçek vererek satardık. Rasulullah (sav) bunu duydu ve "iki ölçek hurmaya bir ölçek hurma; iki ölçek buğdaya bir ölçek buğday ve iki dirheme bir dirhem olmaz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4085, /662
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
719, M004083
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ صَالِحٍ الْوُحَاظِىُّ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ ح
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَهْلٍ التَّمِيمِىُّ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ - وَاللَّفْظُ لَهُمَا - جَمِيعًا عَنْ يَحْيَى بْنِ حَسَّانَ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ - وَهُوَ ابْنُ سَلاَّمٍ - أَخْبَرَنِى يَحْيَى - وَهُوَ ابْنُ أَبِى كَثِيرٍ - قَالَ سَمِعْتُ عُقْبَةَ بْنَ عَبْدِ الْغَافِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا سَعِيدٍ يَقُولُ جَاءَ بِلاَلٌ بِتَمْرٍ بَرْنِىٍّ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مِنْ أَيْنَ هَذَا." فَقَالَ بِلاَلٌ تَمْرٌ كَانَ عِنْدَنَا رَدِىءٌ فَبِعْتُ مِنْهُ صَاعَيْنِ بِصَاعٍ لِمَطْعَمِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ عِنْدَ ذَلِكَ
"أَوَّهْ عَيْنُ الرِّبَا لاَ تَفْعَلْ وَلَكِنْ إِذَا أَرَدْتَ أَنْ تَشْتَرِىَ التَّمْرَ فَبِعْهُ بِبَيْعٍ آخَرَ ثُمَّ اشْتَرِ بِهِ."
[لَمْ يَذْكُرِ ابْنُ سَهْلٍ فِى حَدِيثِهِ عِنْدَ ذَلِكَ.]
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Yahya b. Salih dl-Vuhâzî, ona Muaviye; (T)
Bize Muhammed b. Sehl et-Temîmî ve Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, o ikisine Yahya b. Hassan, ona Muaviye b. Abdüsselam, ona Yahya b. Kesir, ona Ukbe b. Abdülğafir, ona da Ebu Said şöyle rivayet etti: Bilal Bern hurması getirdi de Rasulullah (sav); "bu nereden" diye sordular. Bilal; hurmadır, evimizdeydi bayağıdır. Peygamber'e (sav) yiyecek olsun diye ben onun iki ölçeğini bir ölçeğe sattım dedi. O zaman Rasulullah (sav); "eyvah! Ribanın ta kendisi! Bunu yapma! Lakin hurma satın alacak oldun mu, onu ayrıca sat, sonra onun kıymetiyle satın al" buyurdu.
[İbn Sehl kendi rivayetinde kaydını zikretmedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Müsâkât ve'l-Müzâra 4083, /661
Senetler:
()
Konular:
Faiz, Riba
Ticaret, altın ve gümüşün alım satımı
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması