37 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Muhammed b. Mus’ab, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Hilâl b. Ebî Meymûne, ona Atâ b. Yesâr, ona da Rifâa el-Cühenî şöyle rivâyet etti: “Hz. Peygamber’le (sav.) birlikte seferden dönüyorduk. O sırada Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu: “Muhammed'in hayatı elinde olan Allah adına yemin ederim ki, iman eden sonra doğru yoldan ayrılmayan hiç bir kul yoktur ki cennete dahil edilmesin. Sizler ve neslinizden salih olanların cennetteki makamlarınıza yerleşmedikçe, (diğer ümmetlerin mü'minlerden mü’min olanların) cennete girmeyeceklerini de ümit ederim. Azîz ve Celîl olan Rabbim, ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız olarak cennete sokacağını bana vadetmiştir.”
Bize Ebu'l-Yemân, ona İsmail b. Ayyâş ona da Damdam b. Zür'a, Şüreyh b. Ubeyd'in şöyle dediğini rivayet etti: Sevbân, Humus'ta hastalanmıştı. Humus valisi Abdullah b. Kurt el-Ezdî idi. Vali Sevbân'ı ziyaret etmedi. Yemen'in Zilkelâ' kabilesinden birisi Sevbân'ı ziyaret etmek üzere evine geldi. Sevbân adama "Yazma bilir misin?" diye sordu. Adam "Evet bilirim" deyince Sevbân '(Diyeceklerimi) yaz' dedi. Ve şunları yazdırdı: Emîn (Vali) Abdullah b. Kurt'a Rasulullah'ın azatlısı Sevbân'dan… İmdi. Musa ve İsa peygamberlerin azatlısı karşında olsalar da onları ziyaret ederdin (değil mi?)." Sonra mektubu katladı ve 'Bunu valiye ulaştırabilir misin?' diye sordu. Yemen'li 'Evet!' diye cevap verdi ve Sevbân'ın mektubu ile birlikte yola koyuldu ve mektubu İbn Kurt'a teslim etti. Vali Abdullah, mektubu okuyunca dehşet içinde ayağa kalktı. Orada bulunanlar, 'Hayırdır? Bir şey mi oldu?' diye sordular. Vali Sevbân'a geldi ve huzuruna girip onu ziyaret etti. Yanında bir süre oturdu. Sonra tam kalkacaktı ki Sevbân ridâsını yakaladı. 'Otur da sana Hz. Peygamber'den (sav) duyduğum bir hadisi rivayet edeyim!' dedi ve şöyle devam etti: 'Hz. Peygamber (sav), "Ümmetimden yetmiş bin kişi sorgusuz sualsiz ve azap görmeden cennete girecek. Her bin kişinin yanı sıra yetmiş bin kişi daha girecek" (diye müjdeledi) dedi.
Kendisine kavuştukları gün, Allah'ın onlara iltifatı, "selâm" dır. Allah onlara çok değerli mükâfat hazırlamıştır.
Açıklama: مَعَ كُلِّ أَلْفٍ سَبْعُونَ أَلْفًا وَثَلاَثُ حَثَيَاتٍ ifadesindeki ثَلاَثُ حَثَيَاتٍ okunuşun bağlı olarak mana değişebilir. Buna göre yetmiş üç bin avuç olur. Her iki tercemede de Allah Teala'nın rahmetinin genişliği haber verilmektedir.
Açıklama: Hz. Ebu Bekir'den rivayette bulunan kişinin mechullüğü sebebiyle isnad zayıftır.