Giriş

Bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Süleyman b. Bilâl, ona da Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'in (sav) Kâbe mescidinden alınıp götürüldüğü geceyi (isra hadisesini) anlattı ve “O gece Hz. Peygamber (sav) Mescid-i Haram'da uyurken üç kişi gelmişti...” demiştir. Sonra da Şerik hadisi Sabit el-Bünânî'nin hadisi gibi anlatmış, ancak bazı konuları önce, bazılarını sonra zikredip bazı ilave ve eksiltmelerde bulunmuştur.


Açıklama: hadisin metni için M000413 bakınız.

    Öneri Formu
1027 M000414 Müslim, İman, 262

Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adiyy, ona Said, ona Katade, ona Enes b. Malik, ona da -muhtemelen- kendi kavminden bir adam olan Malik b. Sa'saa'nın rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben Kâbe'de uyku ile uyanıklık arasında iken (karşımda duran) üç kişiden birinin, ortada olanının bir şeyler dediğini işittim. Sonra yanıma geldiler. Beni aldılar. İçinde zemzem suyu olan bir tas getirdiler. Göğsümü şuraya kadar yardılar." [Râvi Katade der ki: Yanımdakine bunun anlamını sordum. 'Karnının altına kadar' diye cevap verdi.] Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti: "Kalbimi yerinden çıkarıp zemzem suyu ile yıkadılar. Sonra tekrar yerine koydular. İçi iman ve hikmetle dolmuştu. Derken Burak adında beyaz bir binek hayvanı getirildi. Eşekten irice, katırdan küçük bir hayvandı. Adımı attığı zaman gözünün gördüğü en son noktaya ulaşıyordu. Bu hayvanın üstüne bindim. Oradan ayrıldık ve dünyanın semasına ulaştık. Cebrail orada kapının açılmasını istedi. Ona 'kimdir O?' diye sordular. 'Cebrail' diye cevap verdi. 'Yanındaki kimdir?' diye sordular. 'Muhammed' diye cevap verdi. 'O gönderildi mi?' diye sordular. 'Evet, gönderildi' diye cevap verdi. Sonra kapıda bekleyen bize kapıyı açtı ve 'hoş geldiniz, safa getirdiniz' dedi. Bundan sonra Adem'in (as) yanına gittik." Sonra hadisteki olayı anlattı ve İkinci semada İsa (as) ile Yahya'yı (as), üçüncü semada Yusuf'u (as), dördüncü semada İdris'i (as) ile, beşinci semada Harun'u (as) ile gördüğünü söyledi, ardından şöyle devam etti: "Sonra oradan ayrılıp altıncı semaya geldik. Orada Musa'nın (as) yanına geldim. Ona selam verdim. 'Her işi güzel olan kardeşim, güzel Peygamber hoş geldin' dedi. Onun yanından ayrılınca ağladı. Neden ağladığı sorulunca 'Rabbim! Onu benden sonra gönderdin. Ama onun ümmetinden cennete gireceklerin sayısı benim ümmetimden gireceklerden daha fazla' dedi. Sonra oradan ayrıldık ve yedinci semaya geldik. Orada İbrahim'in (as) yanına gittim." Hadisi nakleden ravi şöyle der ki: Hz. Peygamber orada dört nehir gördüğünü anlattı. Bu nehirlerin kaynağında ikisi açık ikisi gizli dört nehir çıkıyordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti: "Ben 'Ey Cebrail! Bu nehirler nedir?' diye sordum. 'Gizli olan iki nehir cennetteki iki nehirdir. Açık olanlar ise Nil ve Fırat'tır' diye cevap verdi. Sonra Beytu'l-Ma'mûr bana gösterildi. 'Ey Cebrail! Bu nedir?' diye sordum. 'Bu Beytü'l-Ma'mûr'dur. Her gün ona yetmiş bin melek girer. Oradan çıktıklarında bir daha geri gelmezler' dedi. Daha sonra bana birisinde şarap diğerinde süt olan iki tas getirdiler. Ben sütü seçtim. Bana 'doğruyu seçtin. Allah sana doğruyu seçtirdi. Ümmetin de fıtrat üzere olacaklar' denildi. Sonra bana elli vakit namaz farz kılındı." Daha sonra olayı hadisin sonuna kadar nakletmiştir.


    Öneri Formu
1039 M000416 Müslim, İman, 264

Bana Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşar, ona İbn Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona Ebu Âliye, ona da Hz. Peygamber'in (sav) amcasının oğlu İbn Abbas şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) isrâ hadisesini anlatırken “Musa, buğday benizli ve uzun boyludur. Şenûe kabilesinin adamlarına benzer. İsa kıvırcık saçlı, orta boyludur” buyurmuş, ardından Cehennem'in bekçisi Hâzin'i ve Deccâl'i anlatmıştır."


    Öneri Formu
1044 M000418 Müslim, İman, 266

Bize Abd b. Humeyd, ona Yunus b. Muhammed, ona Şeyban b. Abdurrahman, ondan Katade, ona Ebu Âliye, ona da Hz. Peygamber'in amcasının oğlu İbn Abbas (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İsra gecesi, Musa b. İmran'a (as) uğradım. Uzun boylu, buğday renkli, kıvırcık saçlı, Şenûe kabilesinin adamlarına benzeyen bir zattı. İsa b. Meryem'i (as) de gördüm. Orta yapılı, kırmızı beyaz benizli, düz saçlı biriydi." Rasulullah'a (miraçta) pek çok mucize arasında Cehennem'in bekçisi Mâlik ve Deccâl de gösterilmiştir. Katade "Sen onunla karşılaşma konusunda şüphe etme" (Secde, 32/23) ayetini “Hz. Peygamber, Musa ile karşılaşmıştır” diye tefsir etmiştir.


    Öneri Formu
1047 M000419 Müslim, İman, 267

Bize Muhammed b. Ali b. Harb, ona Muaz b. Hâlid, ona Hammad b. Seleme, ona Süleyman et-Teymî, ona Sabit, ona da Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İsra gecesi, kırmızı kum yığınının yakınında, Musa'ya uğradım, kabrinde, ayakta namaz kılıyordu."


    Öneri Formu
27530 N001632 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 15

Bize Ali b. Haşrem, ona İsâ, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre "Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İsra’ya götürüldüğüm gece Musa’ya (as) uğradım, o kabrinde namaz kılıyordu."


    Öneri Formu
27533 N001635 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 15

Bize Muhammed b. Abdüla‘lâ, ona Ma‘mer, ona babası, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) İsra’ya götürüldüğü gece Musa’ya (as) uğradı, o da kabrinde namaz kılıyordu."


    Öneri Formu
27534 N001636 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 15

Bize Kuteybe, ona İbn Ebu Adiy, ona Süleyman, ona Enes, ona da Nebi’nin (sav) ashabından birilerinin rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: "İsra gecesi Musa’ya (a.s) uğradım, o, kabrinde namaz kılıyordu."


    Öneri Formu
27536 N001638 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 15

Bize Yahya b. Habib b. Arabî ve İsmail b. Mesud, onlara Mu‘temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Enes şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in sahabesinden birilerinin bana haber verdiğine göre, Hz. Peygamber (sav) İsra gecesi Musa’ya (as) uğradı, o, kabrinde namaz kılıyordu."


    Öneri Formu
277399 N001637-2 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 15

Bize Hişam b. Ammar, ona el-Velid b. Müslim, ona Said b. Beşir, ona Katade, ona Mücahid, ona İbn Abbas, ona da Übey b. Ka'b şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Mi'rac gecesinde çok hoş bir koku hissetti ve “Ey Cibril bu güzel koku nedir?” diye sordu. O da şöyle dedi: Bu Mâşıta'nın, iki oğlunun ve kocasının kabirlerinin kokusudur. Bunların hikâyesi şöyledir: Hızır (as), İsrail oğullarının ileri gelenlerinden biriydi. Onun yol güzergâhında manastırda oturan bir rahip vardı. Hızır oradan geçtikçe rahip önüne çıkar, İslâm'ı öğretirdi. Hızır buluğa erince babası onu bir kadınla evlendirdi. Hızır İslâm'ı hanımına öğretti ve bunu kimseye haber vermemesi hususunda söz aldı. Kendisi kadınlara yaklaşmazdı. Bu sebeple bir müddet sonra kadını boşadı. Aradan zaman geçince babası, Hızır'ı bir başka kadınla evlendirdi. Hızır ona da İslâm'ı öğretti ve kimseye söylememesi için söz aldı. Bu sırrı o iki kadından biri tuttu, diğeri ifşa etti. Bunun üzerine Hızır oradan kaçtı. Deniz ortasında bir adaya geldi. Odun kesmek için iki kişi oraya geldi ve onu gördüler. Bunlardan biri Hızır'ı gördüğünü gizledi, diğeri ifşa etti ve “Ben Hızır'ı gördüm” dedi. Ona “Seninle beraber onu başka kim gördü?” denildi. O da “Falanca kimse” dedi. Ona soruldu ise de gördüğünü söylemedi. Onların dininde yalan söyleyen öldürülürdü. Zamanla bu sır tutan adam, öbür sır tutan kadınla evlendi. Bu kadın, Firavunun kızının başını tararken tarak elinden düştü. Kadıncağız “Firavun helak olsun” dedi. Kız bunu babasına haber verdi. Kadının kocasından başka iki de oğlu vardı. Firavun, onları da çağırttı ve dinlerinden dönmeleri için ısrar etti, fakat onlar direndiler. Bunun üzerine Firavun “Öyleyse sizi öldürürüm” dedi. Karı-koca “Bu, tarafınızdan bize bir ihsan olur. Madem öldüreceksin hiç olmazsa bizi bir kabre koy” dediler. O da öyle yaptı. Rasulullah (sav) Mirac'ta iken güzel bir koku duyup bunu Cibril'e (as) sorduğunda O da bu hâdiseyi anlattı."


    Öneri Formu
31204 İM004030 İbn Mâce, Fiten, 23