Giriş

Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Hakem, ona Muhammed b. Ka‘b el-Kurazî, ona da Zeyd b. Erkam (ra) şöyle demiştir: Abdullah b. Ubey “Rasulullah’ın (sav) yanındakilere infak etmeyin” ve “And olsun Medine’ye dönersek (göreceksiniz aziz olan, zelil olanı oradan dışarı atacaktır)” dediği zaman, ben bunları Nebi’ye (sav) ulaştırıp haber verdim. Ensâr bundan dolayı beni kınadı ve Abdullah b. Ubeyy bu sözleri söylemediğine yemin etti. Ben de evime dönüp uyudum. Sonra Rasulullah (sav) beni huzuruna çağırttı, huzuruna varınca "şüphesiz Allah senin söylediğini doğruladı" buyurdu ve "Onlar, Rasulullah'ın yanında bulunanlara hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir." (Münâfikun, 7) ayeti indi. İbn Ebu Zâide der ki: Yine bu hadisi bize A‘meş, ona Amr, ona İbn Ebu Leylâ, ona da Zeyd, Nebi’den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
33335 B004902 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 3

Bize Amr b. Hâlid, ona Zübeyr b. Muâviye, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam şöyle demiştir: Nebi (sav) ile birlikte bir sefere çıkmıştık. İnsanlar bir zorluk ve sıkıntı ile karşı karşıya kaldılar. Bunun üzerine Abdullah b. Ubeyy, arkadaşlarına, “Rasulullah’ın (sav) yanındakilerine infak etmeyin, ki onun etrafından dağılıp gitsinler” ve “ant olsun ki Medine’ye dönecek olursak, aziz olan zelil olanı oradan çıkartacaktır” dedi. Ben de Nebinin (sav) huzuruna gittim ve ona bunu haber verdim. Allah Rasulü Abdullah b. Ubeyy’e birisini gönderdi, o da böyle bir şey söylemediğine dair en ağır yeminleri etti. Bunun üzerine insanlar “Zeyd Rasulullah’a (sav) yalan söyledi” dediler. Onların bu söylediklerinden dolayı içime ağır bir keder çöktü. Sonunda aziz ve celil Allah "Münafıklar sana geldiklerinde…" (Münâfıkun) suresinde beni tasdik eden buyrukları indirdi. Bunun üzerine Nebi (sav) onları kendileri için mağfiret dilemek üzere çağırdı ise de onlar başlarını başka tarafa çevirdiler. "giydirilmiş kütükler" (Münâfikun, 4) ayeti hakkında (ravi) “onlar (Abdullah ve arkadaşları) çok güzel görünümlü kimselerdi” dedi.


    Öneri Formu
33336 B004903 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 3+

Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Hakem, ona Muhammed b. Ka‘b el-Kurazî, ona da Zeyd b. Erkam (ra) şöyle demiştir: Abdullah b. Ubey “Rasulullah’ın (sav) yanındakilere infak etmeyin” ve “And olsun Medine’ye dönersek (göreceksiniz aziz olan, zelil olanı oradan dışarı atacaktır)” dediği zaman, ben bunları Nebi’ye (sav) ulaştırıp haber verdim. Ensâr bundan dolayı beni kınadı ve Abdullah b. Ubeyy bu sözleri söylemediğine yemin etti. Ben de evime dönüp uyudum. Sonra Rasulullah (sav) beni huzuruna çağırttı, huzuruna varınca "şüphesiz Allah senin söylediğini doğruladı" buyurdu ve "Onlar, Rasulullah'ın yanında bulunanlara hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir." (Münâfikun, 7) ayeti indi. İbn Ebu Zâide der ki: Yine bu hadisi bize A‘meş, ona Amr, ona İbn Ebu Leylâ, ona da Zeyd, Nebi’den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
287340 B004902-2 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 3


    Öneri Formu
33333 B004900 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn)1

Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdülmelik b. İbrahim el-Cüddî, ona Şu'be, ona A'meş ve Mansur, onlara Ebu Duhâ, ona da Mesrûk şöyle demiştir: Abdullah b. Mes’ûd’a bir adam gelerek “bir kıssacı, bir dumanın çıkacağını, kafirlerin kulaklarını tıkayacağını, müminleri ise nezle edeceğini söylüyor” dedi. Bunun üzerine Abdullah öfkelendi. Yaslanmış iken doğrulup şöyle dedi: Sizden herhangi birinize bir şey sorulduğu zaman biliyorsa söylesin, -Mansur: “haber versin” demiştir.- Bilmediği bir şey sorulduğunda ise “Allah en iyisini bilir” desin. Çünkü kişinin, kendisine bilmediği bir şey sorulduğunda, “Allah bilir” demesi de ilimdendir. Yüce Allah, Peygamberine "Tebliğime karşılık sizden hiç bir ücret istemiyorum. Ben kendiliğimden peygamberlik iddiasında da bulunmuyorum." (Sâd, 86) demesini emir buyur­muştur. Rasulullah (sav), Kureyş’in isyanda devam ettiğini görünce "Allah'ım, onlara karşı bana Yusuf'un yedi yılı gibi bir yedi yıl (kıtlık) ile yardım et" diye dua etti. Ardından onları her şeyi kasıp kavuran öyle bir kıtlık yakaladı ki insanlar leş ve deri -bir rivayete göre ise kemik- yemek mecburiyetinde kaldılar. Hatta insanlar yerden duman şeklinde bir şey çıktığını (görür gibi olmaya) başladı. Bunun üzerine Ebu Süfyân, Rasulullah'a (sav) gelerek, “kavmim topluca kırılıp yok olacaktır. Onlar için Allah’a dua et” dedi. Yüce Allah'ın "Öyleyse sen, göğün âşikâr bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bütün insanları her yönden saracak bir duman! Bu, gerçekten can yakıcı bir azaptır." (Duhân, 10-11) sözü işte bunu anlatır. Mansur rivayetinde der ki: İşte "Rabbimiz, bu azabı üzerimizden kaldır. Biz gerçekten iman ediyoruz" (Duhan, 12) ayeti bu hadiseye işaret eder. (Eğer azap) ahiret azabı (olsaydı) hiç kaldırılır mıydı?. Batşe (şiddetli darbe), Lizâm (duman) hadiseleri bu dünyada gerçekleşmiştir. (bunların dışında meydana gelen gaybî haberlerden) biri “Rumların İranlıları yenmesi”, diğeri de “ayın yarılması” olayıdır. Tirmizî der ki: “Lizam” Bedir günü meydana gelen mağlubiyettir. Tirmizi der ki: bu hadis hasen-sahihtir.


    Öneri Formu
19237 T003254 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 44

Bize Yahya b. Cafer, ona Vekî, ona Süfyân, ona Ebu Hâşim, ona Ebu Miclez, ona da Kays b. Ubâd şöyle demiştir: Ben Ebu Zer'i (ra) işittim, yemin ederek “şu âyetler (Hacc, 19-22) Bedir günü birbirleriyle karşılılı cenk edenn bu altı kişi hakkında indi” dedi ve yukarıda geçen hadisteki gibi o altı ismi saydı.


    Öneri Formu
31019 B003968 Buhari, Megâzî, 8

Bize Adem b. İyâs, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam (ra) şöyle demiştir: Ben amcam ile birlikte iken Abdullah b. Ubeyy b. Selûl'ün “Rasulullah'ın (sav) yanında bulunanlara nafaka vermeyin ki onun etrafından dağılıp gitsinler” ve “yemin olsun, Medine'ye dönersek elbette en aziz olan, zelil olanı oradan çıkaracaktır” dediğini duydum. Sonra ben bu sözleri amcama, amcam da Rasulullah'a söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Abdullah b. Ubeyy ve arkadaşlarına haber gönderip çağırttı. Onlar “biz böyle söz söylemedik” diye yemin ettiler. Rasulullah da onların beyanını kabul edip beni yalanladı. Bundan dolayı ömrümde bir benzerini yaşamadığım bir üzüntüye boğularak evimde oturup kaldım. Bunaldığım bu sırada Aziz ve Celîl olan Allah "Münafıklar sana geldikleri zaman... " (Münafikûn, 1) ayetinden "onlar Rasulullah'ın yanında bulunanlara nafaka vermeyin..." (Münafikûn, 7) ve "Muhakkak ki en şerefli ve kuvvetli olan, Medine'den en zaîf olanı çıkaracaktır" (Münafikûn, 8) ayetine kadarki ayetleri in­dirdi. Sonra Rasulullah (sav) bana haber gönderdi ve, o ayetleri bana okuyup "Allah seni doğruladı" buyurdu.


    Öneri Formu
33334 B004901 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn)2


    Öneri Formu
33306 B004882 Buhari, Tefsir, (Haşr) 1


    Öneri Formu
33332 B004899 Buhari, Tefsir, (Cuma) 2


    Öneri Formu
33352 B004916 Buhari, Tefsir, (Tahrîm) 5