137 Kayıt Bulundu.
Bize Abd b. Humeyd, ona Müslim b. İbrahim, ona Ebân b. Yezid, ona Katade, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: Nebiyyullah (sav) ensarlı bir hanım olan Ümmü Mübeşşir'e ait bir hurmalığa girdi ve "bu hurmaları kim dikti? Müslüman mı, kafir mi" diye sordu. Orada bulunanlar da 'Müslüman dikti' dediler. [Ravi devamında yukarıdakilerin hadisinin benzerini rivayet etmiştir.]
Açıklama: İlgili hadisin metni için M003969 hadise bakınız.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu Zübeyr, ona Cabir şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) hurmalığında bulunan Ümmü Mübeşşir el-Ensâriyye'nin yanına girerek ona; "bu hurmalığı kim dikti. Müslüman mı, kafir mi" diye sordu. Ümmü Mübeşşir; Müslüman (dikti) cevabını verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Eğer bir müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan bir insan yahut hayvan veya başka bir şey yerse, bu onun için mutlaka sadaka olur."
Bize Ahmed b. Said b. İbrahim, ona Ravh b. Ubade, ona Zekeriya b. İshak, ona Amr b. Dinar, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) bir bahçede Ümmü Ma'bed'in yanına girdi ve "ey Ümmü Ma'bed! Bu hurmaları kim dikti? Müslüman mı, kafir mi" diye sordu. Ümmü Ma'bed; Müslüman (dikti) diye cevap verdi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Eğer Müslüman bir kimse ağaç diker de ondan bir insan veya hayvan yahut kuş yerse, bu mutlaka onun için kıyamet gününe kadar bir sadaka olur."
Bize Osman, ona Cerîr, ona Mansûr, ona Mücâhid, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Medîne veya Mekke'nin bahçelerinden birinin yanından geçiyordu. Kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Hz. Peygamber (sav), "Onlara azap ediliyor, hem de büyük bir günah sebebiyle değil" buyurdu ve sonra da, "Evet, onlardan biri küçük abdest bozarken örtünmezdi, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı" diye ekledi. Sonra bir hurma dalı istedi ve onu ikiye ayırdı. Kabirlere birer tanesini koydu. Kendisine, 'Ey Allah'ın rasûlü, niçin böyle yaptınız?' diye sorulduğunda, "Umulur ki onlar kurumadıkları sürece -veya kurumadıkça- onların (zikirleri) sayesinde azabı hafifletilir" buyurdu.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Hâzim, ona el-A'meş, ona Mücâhid, ona Tavus, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Onlara azap ediliyor. Hem de büyük bir (günah) sebebiyle değil. Bunlardan biri küçük abdestini bozarken örtünmezdi, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı.". Sonra yaş bir hurma dalı alıp iki parçaya ayırdı ve her iki mezara birer tane dikti. Orada bulunanlar, 'Ey Allah'ın rasûlü, neden böyle yaptınız?' diye sordular. Hz. Peygamber de "umulur ki, bu dallar yaş kaldığı sürece onların /zikri sayesinde) bunların azabı hafifletilir" buyurdu. İbn Müsennâ şöyle demiştir: Bize A'meş, Mücâhid'den benzer bir hadisi naklederken "İdrarını yaparken örtünürdü" derken işittim.
Bize Ahmed b. Yusuf el-Ezdî, ona Muallâ b. Esed, ona Abdülvâhid (b. Ziyad el-Abdî), ona Süleyman el-A'meş hadisi bu isnadla rivayet etmiş, ancak şu ifadeleri ilave etmiştir: "Diğer kimse idrardan dolayı yahut idrarın kendisinden temizlenmezdi."
Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Muhammed b. Hâzim, ona el-A'meş, ona Mücâhid, ona Tavus, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Onlara azap ediliyor. Hem de büyük bir (günah) sebebiyle değil. Bunlardan biri (küçük abdestini bozarken) idrarından örtünmezdi (sakınmazdı), diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı.". Sonra yaş bir hurma dalı alıp iki parçaya ayırdı ve her iki mezara birer tane dikti. Orada bulunanlar, 'Ey Allah'ın rasûlü, neden böyle yaptınız?' diye sordular. Hz. Peygamber de "umulur ki, bu dallar yaş kaldığı sürece (onların /zikri sayesinde) bunların azabı hafifletilir" buyurdu. İbnü'l-Müsennâ şöyle demiştir: Bize Vekî ona el-A'meş, Mücâhid'i benzer bir şekilde "يَسْتَتِرُ مِنْ بَوْلِهِ." derken işittim, demiştir.