Giriş

Bana Malik (b. Enes el-Esbahî), ona Talha b. Abdulmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed b. (Ebu Bekir) es-Sıddîk ona da Aişe (bt. Ebu Bekir es-Sıddîk) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Kim Allah'a (cc) itaat konusunda adak adarsa, itaat etsin. Kim Allah'a (cc) isyan olacak bir hususta adak adarsa, O'na (cc) isyan etmesin (ve o işi yapamasın)." Yahya (b. Yahya el-Leysî) şöyle dedi: Ben Malik'in (b. Enes el-Esbahî) şöyle dediğini duydum: "Hz. Peygamber'in (sav) 'Kim Allah'a (cc) isyan olacak bir hususta adak adarsa, O'na (cc) isyan etmesin' sözünü anlamı şöyledir: Bir adam Şam'a, yahut Mısır'a yahut Rebeze'ye yahut benzer bir şehre yürüyerek gideceğine- ki bunların hiçbiri Allah'a ibadet kabilinden şeyler değildir- adak adar, sonra birisine bunu söyler veya benzeri bir şey yaparsa, ister başkasına söylemiş olsun, ister ( başkasına söylemeden) yemininden dönsün, üzerine vacip olup yerine getirmesi gereken bir şey yoktur. Zira bu gibi şeylerde kişinin Allah'a (cc) itaat etmesi diye bir şey yoktur. Bilakis Allah'a (cc) itaat edilmesi gereken şeylerde adak adandığı vakit kişinin sözünü tutması gerekir."


Açıklama: benzeri bir şey yaparsa: burada kastedilen mesela ( kendi kendine: eve girersem Mısır'a yürüyeceğime dair adak adıyorum), yahut (eve girersem şu elbiseyi giyeceğime dair adak adıyorum) demesi gibidir.

    Öneri Formu
36564 MU001020 Muvatta, en-Nuzûr ve'l-Eymân, 4

Bana Yahya, ona Malik, ona Humeyd b. Kays ve Sevr b. Zeyd ed-Deylî, onlar da Hz. Peygamber'den (sav) nakletmişlerdir. Ancak onların birinden (Zeyd'den) gelen rivayet diğerine göre daha uzundur. Hz. Peygamber (sav) güneşin altında ayakta duran bir adam gördü ve "Bunun durumu nedir?" diye sordu. Oradakiler, bu adam kendisini konuşmamaya, güneş varken gölgelenmemeye, oturmamaya ve oruç tutmaya adadı, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ona söyleyin; konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın (açsın)" buyurdu. Malik dedi ki: Hz. Peygamber'in o zata kefaret emrettiğini duymadım. Fakat Allah'a itaat olanı tamamlamasını, isyan olanı da terketmesini emrettiğini duydum.


    Öneri Formu
36562 MU001018 Muvatta, en-Nuzûr ve'l-Eymân, 4


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
65155 HM017458 İbn Hanbel, IV, 147


    Öneri Formu
19994 T001538 Tirmizi, Nüzur ve Eyman, 11


    Öneri Formu
21162 D003288 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 18


    Öneri Formu
22693 İM002126 İbn Mâce, Kefaret, 16


    Öneri Formu
135273 TM001293 Tayâlisî, Müsned, II, 38


    Öneri Formu
157430 BS020129 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,130

Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Abdullah b. Mürre, ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Adak, (kaderde) olan hiç bir şeyi değiştirmez. Onunla sadece cimri kimseden bir şey (mal) çıkartılmış olur."


    Öneri Formu
43751 DM002385 Darimi, Nüzur ve Eyman, 5

Bize Muhammed b. Yahya, ona İshak b. Muhammed el-Fervî, ona Abdullah b. Ömer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Atâ (b. Ebu Rabah), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün Mekke'de güneşin altında dikilen bir adama rastladı ve: "Buna ne oldu" dedi. Oradakiler: Bu adam oruç tutmaya, konuşmamaya, akşama kadar gölgelenmemeye ve ayakta durmaya adakta bulundu, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ona söyleyin; konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın (açsın)" buyurdu. Bize Hüseyin b. Muhammed b. Şenebe el-Vâsıtî, ona Alâ b. Abdülcabbar, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Allah en iyi bilendir.


    Öneri Formu
271088 İM002136-2 İbn Mâce, Kefaret, 21