Öneri Formu
Hadis Id, No:
20186, T003376
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ دَرَّاجٍ عَنْ أَبِى الْهَيْثَمِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سُئِلَ أَىُّ الْعِبَادِ أَفْضَلُ دَرَجَةً عِنْدَ اللَّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ؟ قَالَ « الذَّاكِرُونَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتُ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمِنَ الْغَازِى فِى سَبِيلِ اللَّهِ؟ قَالَ « لَوْ ضَرَبَ بِسَيْفِهِ فِى الْكُفَّارِ وَالْمُشْرِكِينَ حَتَّى يَنْكَسِرَ وَيَخْتَضِبَ دَمًا لَكَانَ الذَّاكِرُونَ اللَّهَ كَثِيرًا أَفْضَلَ مِنْهُ دَرَجَةً » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ إِنَّمَا نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ دَرَّاجٍ .
Tercemesi:
Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’e: “Kıyamet günü Allah’a derece bakımından kulların hangisi üstündür” diye soruldu da Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ı her an gündemde tutan erkek ve kadınlardır.” “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah yolunda savaş eden gaziden de mi üstündür?” dedim. Şöyle buyurdular: “Kılıcını kırılıncaya kadar ve her tarafı kana bulanıncaya kadar kafir ve müşriklere vursa dahi Allah’ı her an ve her yerde gündemde tutan kimse derece bakımından daha değerlidir.” Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Derrac’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 5, 5/458
Senetler:
()
Konular:
Amel, faziletlileri
Cihad, fazileti
Zihin İnşası, fi sebilillah, Her Türlü İşte
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19888, T003309
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ قَعَدْنَا نَفَرٌ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتَذَاكَرْنَا فَقُلْنَا : لَوْ نَعْلَمُ أَىَّ الأَعْمَالِ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ لَعَمِلْنَاهُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِى السَّمَوَاتِ وَمَا فِى الأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ * يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لاَ تَفْعَلُونَ ) قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ : فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَبُو سَلَمَةَ فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا ابْنُ سَلاَمٍ . قَالَ يَحْيَى فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا أَبُو سَلَمَةَ . قَالَ ابْنُ كَثِيرٍ فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا الأَوْزَاعِىُّ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَقَرَأَهَا عَلَيْنَا ابْنُ كَثِيرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَقَدْ خُولِفَ مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ فِى إِسْنَادِ هَذَا الْحَدِيثِ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ . وَرَوَى ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ أَوْ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ . وَرَوَى الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ نَحْوَ رِوَايَةِ مُحَمَّدِ بْنِ كَثِيرٍ .
Tercemesi:
Abdullah b. Selam (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamberin ashabından birkaç kişi oturup müzakerede bulunduk ve: “Allah’a amellerin hangisinin daha sevimli olduğunu bilsek şüphesiz onu işlerdik” dedik. Bunun üzerine Allah, Saf sûresi 1-2. ayetlerini indirdi: “Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah’ın sınırsız şanını yüceltir. Çünkü mağlup olmayan güç O’nundur ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır O, Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyi söylüyorsunuz?”Abdullah b. Selam dedi ki: “Rasûlullah (s.a.v.), bu ayeti bize okudu.” Ebû Seleme de: “Bu ayeti Abdullah b. Selam bize okudu.” Yahya da: “Ebû Seleme, bunu bize okudu dedi.” İbn Kesir de: “Yahya el Evzâî bunu bize okudu” dedi. Abdullah da: “İbn Kesir, bunu bize okudu” dedi. Tirmizî: İbn Kesir’e bu hadisin senedi hakkında Evzâî’den muhalefet edilmiştir. İbn’ül Mübarek, Evzâî’den, Yahya b. ebî Kesîr’den, Hilâl b. ebî Meymûne’den, Atâ b. Yesâr’dan, Abdullah b. Selam’dan veya Ebû Seleme ve Abdullah b. Selam’dan bu hadisi rivâyet etmiştir.Velid b. Müslim’de bu hadisi Evzâî’den Muhammed b. Kesir’in rivâyetine benzer şekilde rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 61, 5/412
Senetler:
()
Konular:
Amel, faziletlileri
Kur'an, nuzül sebebi
ثنا الحسين بن إسماعيل ثنا حجاج بن الشاعر ثنا علي بن حفص أنا شعبة عن الوليد بن العيزار قال سمعت أبا عمرو الشيباني نا صاحب هذه الدار وأشار إلى دار عبد الله بن مسعود ولم يسمه قال : سألت رسول الله صلى الله عليه و سلم أي الأعمال أفضل قال الصلاة أول وقتها قلت ثم ماذا قال الجهاد في سبيل الله قلت ثم ماذا قال بر الوالدين ولو استزدته لزادني
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184131, DK000967
Hadis:
ثنا الحسين بن إسماعيل ثنا حجاج بن الشاعر ثنا علي بن حفص أنا شعبة عن الوليد بن العيزار قال سمعت أبا عمرو الشيباني نا صاحب هذه الدار وأشار إلى دار عبد الله بن مسعود ولم يسمه قال : سألت رسول الله صلى الله عليه و سلم أي الأعمال أفضل قال الصلاة أول وقتها قلت ثم ماذا قال الجهاد في سبيل الله قلت ثم ماذا قال بر الوالدين ولو استزدته لزادني
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, salat 967, 1/462
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Velid b. Ayzar el-Abdî (Velid b. Ayzar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Hasan Ali b. Hafs el-Medaini (Ali b. Hafs)
6. Haccac b. Şair (Haccac b. Yusuf b. Haccac)
7. Hüseyin b. İsmail el-Mehamili (Hüseyin b. İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Said b. Eban)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Amel, faziletlileri
Cihad, fazileti
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
أخبرنا أبو نصر أحمد بن محمد بن الحسن بن حامد بن هارون بن عبد الجبار البخاري المعروف بابن النيازكي قراءة عليه فأقر به قدم علينا حاجا في صفر سنة سبعين وثلاثمائة قال أخبرنا أبو الخير أحمد بن محمد بن الجليل بن خالد بن حريث البخاري الكرماني العبقسى البزار سنة اثنين وعشرين وثلاثمائة قال حدثنا أبو عبد الله محمد بن إسماعيل بن إبراهيم بن المغيرة بن الأحنف الجعفي البخاري قال حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة قال الوليد بن العيزار أخبرني قال سمعت أبا عمرو الشيباني يقول حدثنا صاحب هذه الدار وأومأ بيده إلى دار عبد الله قال : سألت النبي صلى الله عليه وسلم أي العمل أحب إلى الله عز وجل قال الصلاة على وقتها قلت ثم أي قال ثم بر الوالدين قلت ثم أي قال ثم الجهاد في سبيل الله قال حدثني بهن ولو استزدته لزادنى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
161344, EM1
Hadis:
أخبرنا أبو نصر أحمد بن محمد بن الحسن بن حامد بن هارون بن عبد الجبار البخاري المعروف بابن النيازكي قراءة عليه فأقر به قدم علينا حاجا في صفر سنة سبعين وثلاثمائة قال أخبرنا أبو الخير أحمد بن محمد بن الجليل بن خالد بن حريث البخاري الكرماني العبقسى البزار سنة اثنين وعشرين وثلاثمائة قال حدثنا أبو عبد الله محمد بن إسماعيل بن إبراهيم بن المغيرة بن الأحنف الجعفي البخاري قال حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة قال الوليد بن العيزار أخبرني قال سمعت أبا عمرو الشيباني يقول حدثنا صاحب هذه الدار وأومأ بيده إلى دار عبد الله قال : سألت النبي صلى الله عليه وسلم أي العمل أحب إلى الله عز وجل قال الصلاة على وقتها قلت ثم أي قال ثم بر الوالدين قلت ثم أي قال ثم الجهاد في سبيل الله قال حدثني بهن ولو استزدته لزادنى
Tercemesi:
ALLAH Tealâ: «Biz, insana, ana-batasına iyilik etmesini emrettik.» buyuruyor. (Ankebût Sûresi, âyet: 8)
Abdullah îbni Mes'ud anlatmış ve şöyle demiştir:
«Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Se.lem)'e sordum ki, amellerin hangisi, şanı aziz ve yüce olan Allah'a daha sevgilidir?
Buyurdular ki:
— (Müstahab olan) vaktinde namaz kılmak.
— Sonra hangisidir? dedim.
— Sonra, ana-babaya iyilik etmek, dedi.
— Sonra hangisidir? dedim.
— Sonra, Allah yolunda cihad etmektir, dedi.
Bu hadîsi anlatan dedi ki, «Peygamber bu üç şeyi bana söyledi. Eğer ondan, daha ziyade soraydım, muhakkak bana daha söyliyecekti.».[4]
Bu hadîs-i şerifte sıra ile üç. amelin fazileti ve bunların önemi belirtilmektedir. Bunların başında da namaz geliyor. Namaz her gün tekrarlanan ve beş vakitte yerine getirilen, adâb ve erkânı gözetilerek huzur ve huşu ile kılındığı takdirde fenalıklardan alıkoyan bir ibadet olduğundan, diğer bir hadîste : «Namaz dinin dayanağıdır.» buyuruİmuştur. Böylece ibadetlerin en faziletlisi sayılmıştır. Namazın hakkını koruyan, ana-babaya da saygıda bulunur, onlara iyilik eder. Ana-babaya iyilik etmiyen, başkasına hiç iyilik etmez.
T i r m i z î 'nin.,rivayetine göre, ana-babaya iyilik etmeğe dair olan ve bir kısım manası baş tarafa alınan âyet (Ankebut: 8), S a ' d i b n i E b î V a k k a s hakkında nazil olmuştur. Bunun anntesi, E b û S öf y a n 'in kızı idi. S a ' d İslâm'ı kabul eden ilklerden olup, annesine ziyade hürmet ye iyilik ederdi.. Oğlunun kendisine düşkünlüğünü bilen anne, bir gün oğluna şöyle dedi:
«— Bu yeni ortaya çıkan din nedir? Allah'a yemin ederim ki, ne yemek yiyeceğim, ne içeceğim, tâ ki eski dinine dönersin; yâhud böylece ölür giderim ve sana da : "Ey anne katili! "denir.»
Bunu söyledikten sonra rkı gün yemek yemedi, bir şey içmedi. Nihayet oğlu Sa'd yanına varıp dedi ki :
«— Ey anneciğimi Senin yüz tane canın olsa ve teker teker bunlar çıksa, bulunduğum hak dini yine (erk etmem. İstersen yemeğini ye, istersen yeme.»
Anne ümidini kesince, artık yemeğe ve içmeğe başladı. Bu hadise arkasından da Allah Tealâ anaya-babaya iyilik etmeyi, şirkte onlara uymci-mayı emretti. Âyet-i kerîmenin manası şudur:
«Biz, insana, ana-babasına iyilik etmesini emrettik. Bununla beraber, hakkında bilgi sahibi olmadığın (îlâh tanımadığın) bir şeyi bana ortak koşman için sana emir verirlerse, artık onlara (bu hususta) itaat etme. Akıbet banadır dönüşünüz. Ben de işlemiş olduğunuz amelleri size haber vereceğim. (İyi-kötü cezanızı göreceksiniz).» (Ankebut: 8)
İşte bu âyet-İ kerîme, Allah'a isyan olmayan şeylerde ana-babaya itaati ve onlara iyilik yapmayı kesin olarak emrediyor. Ana-babaya itaatin zıddı, onlara fenalık yapmaktır kİ, bu haramdır ve büyük günahlardan sayılmıştır. Ana ve baba, çocuklarını terbiye ederler ve yetiştirirler, ihtiyaçlarını karşılarlar ve onları yedİrir İçirirler. Bir mükâfat ve karşılık beklemeksizin bin bir çeşit selâmete çıkarmak İçin didinirler, her türlü fedakârlığa katlanırlar. Bu hal karşısında evlâd, eğer onların hizmetinde bulunmaz, hürmet ve içten gelen sevgi ile onlara iyilik etmezse, Allah'ın emretmiş olduğu vazifeyi yapmış olmaz.
Cihad etmek, fevkalâde sayılmayan hallerde, ana-babanın iznine bağlı olduğundan, ana-babaya itaat ve iyilik etmekten sonra anılmıştır.
Cihad : İslâm dinini, tevhİd kelimesini yüceltmek ve hakim kılmak için can ile, mal ile, söz ve yazı ile düşmana karşı savaşmak ve düşmanın zararını kaldırmaktır. Dinîn ayakta durması, korunması ve devamı için cihad şart olduğundan fazileti çok büyüktür. Normal zamanlarda Müslümanlara cihad farz-ı ktfaye ise-de, düşman istilâsı gibi tehlikeli anlarda farz-ı ayin olur.
Bu hadîs-i şerifte amellerin faziletlisi olarak sıra ile üç ibadet zikredilmiştir. Bunların birincisi: farz namazdır; çünkü farz namazları vaktinde edâ etmeyen, namazdan başka olan İbadetleri fazlasıyla terk eder.
İkincisi: ana-babaya İtaat ve iyilik etmektir; çünkü ana-babanın evlâd üzerindeki büyük haklarına karşılıkta bulunmayan kimse, başkalarına çok az iyilik ve İtaat eder.
Üçüncüsü : Allah yolunda cihad etmektir; çünkü düşmanın amansız ve yıkıcı saldırılarına göz yumup evinde oturan, düşmanla savaşmayan, diğer fitne ve fesad gibi zararlı şeyleri bertaraf etmek için uğraşmaz. Bu bakımdan, bu üç ibadet islâm İbadetlerinin esası ve Allah katında en makbulleri bulunuyorlar.
Bu hadîs-i şerîfi İmam B u h a r î aynı şekilde Sahîh'inde de «Vaktinde namaz kılmanın fazileti» bölümünde anlatmıştır. Müslim «İman» bölümünde, N e s a î «Namaz» bölümünde, Ebu Davud ve T i r m i z î de «Namaz — Birr ve Sıla» bahislerinde anlatmışlardır.
Bu hadîs-i şerifi Hazreti Peygamber'den rivayet eden Abdullah I b n i M e s ' u d [Radtyallahu Anh) kimdir? :
Abdullah, İslâm'ı ilk kabul edenlerin altıncısı olup Bedir savaşından İtibaren bütün savaşlarda bulunmuş ve Peygamberlerden ayrılmamıştır. İki defa hicret etmiştir. Hazretİ Peygamber'den pek çok hadîs-İ şerif anlatmış, daima hizmetinde bulunmuştur. Aşikâre olarak Mekke'de ilk Kur"-ân okuyan Abdullah olmuştu. Zeyd Ibni Sabit daha çocukluk çağında, çocuklarla oynarken, Abdullah Ibni Mes'ud Hazreti Peygamber'den yetmiş.sûre ezberlemiş bulunuyordu. Kur'ân-ı Ke-rîm'i tilâvet bakımından da ümmete muallimlik etmiştir. Bu hususta Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur:
«Kur'ân'ı, nazil olduğu gibi, taze olarak okumak ist i yen, onu, Abdullah tbni Mes'ud'un okuyuşu üzere okusun.»
D'ğer bir hadîs-İ şerifte de :
«Kur'ân-ı dört kişiden alın ve öğrenin: Abdullah tbni Mes'ud, Muaz İbni Cebel, Ubey tbni Kâ'b ve Ebu Huzeyfe'nin mevlâsi Salim'den.» bu-yurulmuştur.
Kısa boylu, zayıf ve nahif vücutlu olup, Hazreti Peygamber e ahlâk ve gidişat bakımından en çok benziyendi. Hicretin otuz ikinci yılında ve altmış küsur yaşlarında Medine'de vefat etti. Allah Tealâ ondan ve bütün as-habdan razı olsun...[5]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Amel, faziletlileri
Cihad, cihada teşvik
Cihad, fazileti
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20189, T003377
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ هُوَ ابْنُ أَبِى هِنْدٍ عَنْ زِيَادٍ مَوْلَى ابْنِ عَيَّاشٍ عَنْ أَبِى بَحْرِيَّةَ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ أُنَبِّئُكُمْ بِخَيْرِ أَعْمَالِكُمْ وَأَزْكَاهَا عِنْدَ مَلِيكِكُمْ وَأَرْفَعِهَا فِى دَرَجَاتِكُمْ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ إِنْفَاقِ الذَّهَبِ وَالْوَرِقِ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ أَنْ تَلْقَوْا عَدُوَّكُمْ فَتَضْرِبُوا أَعْنَاقَهُمْ وَيَضْرِبُوا أَعْنَاقَكُمْ ؟» . قَالُوا بَلَى . قَالَ « ذِكْرُ اللَّهِ تَعَالَى » . فَقَالَ مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ رضى الله عنه: مَا شَىْءٌ أَنْجَى مِنْ عَذَابِ اللَّهِ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَقَدْ رَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ مِثْلَ هَذَا بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَرَوَى بَعْضُهُمْ عَنْهُ فَأَرْسَلَهُ .
Tercemesi:
Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Dikkat edin! Amellerinizin en hayırlısını Allah katında en değerlisini altın ve gümüş dağıtmaktan daha hayırlı ve derecelerinizi daha yükselten, düşmanla karşılaşıp sizin onların boyunlarını, onların da sizin boyunlarınızı vurmanızdan daha hayırlı bir şeyi size haber vereyim mi? Ashab: “Evet” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) de: “Her zaman ve her zeminde Allah’ı devamlı hatırlayıp gündemde tutmaktır.” Muâz b. Cebel dedi ki: “Allah’ın azabından kişiyi en iyi kurtaran her zamanda ve her zeminde Allah’ı gündemden çıkarmayıp her an hatırlamaktır.”Tirmizî: Bazıları bu hadisi Abdullah b. Saîd’den aynı senedle benzeri şekilde rivâyet etmişlerdir. Bazıları ise mürsel olarak rivâyet etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 6, 5/459
Senetler:
()
Konular:
Amel, faziletlileri
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Zikir, zamanı