5 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona İbrahim b. Abdurrahman b. Abdullah b. Ebu Rabîa, ona Câbir b. Abdullah (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: Medîne'de bir Yahudi vardı. Bana her sene hurma hasadı zamanına kadar vadeli borç verirdi. Câbir'in Rûme Kuyusu yolunda [hurmalı] bir arazisi vardı. Bir sene yeterli mahsul vermedi. [Bu sebeple] Borcun ödenmesi gecikti. Yahudi hurma hasadı zamanı geldi. [Ancak] Borcumu ödeyemeyeceğimi düşünerek bana gelecek hasat dönemine kadar süre vermesini istedim. Yahudi bunu kabul etmedi. Durum, Hz. Peygamber'e (sav) haber verildi. Bazı sahâbîlere "Haydi gidelim de Câbir için Yahudi'den borcun ertelenmesini isteyelim" buyurdu. [Hz. Peygamber (sav) ile sahâbîleri] Hurmalığıma geldiler. Hz. Peygamber (sav), Yahudi ile konuşup borcun tehir edilmesini söyledi; ancak Yahudi "Ey Ebu’l-Kâsım! Borcu geriye bırakmam" diyordu. Hz. Peygamber (sav) bunu görünce kalktı ve hurmalığın etrafında biraz dolaştı ve geldi. Tekrar Yahudi'ye vade vermesini söyledi. Ancak Yahudi yine kabul etmedi. Ben kalkıp Hz. Peygamber'e (sav) yaş hurma getirdim ve önüne koydum. Hz. Peygamber (sav) hurmadan yedi ve "Ey Câbir! Senin çardağın nerede?" diye sordu. Çardağı gösterdim. "Bana bir döşek yap" dedi. Hemen bir döşek yaptım. Çardağa girip biraz uyudu. Uyandıktan sonra yanına gidip bir avuç hurma götürdüm. Ondan yedi. Sonra kalkıp Yahudi ile tekrar konuştu. Yahudi yine borcu ertelemeye yanaşmadı. Sonra kalktı ve hurmalıkta ikinci kez dolaştı ve "Ey Câbir! Ağaçtaki hurmaları topla ve Yahudi'ye olan burcunu öde" dedi. Ben toplayıncaya kadar hurmanın başında durdu. Bu hurmadan Yahudi'ye olan borcumu ödedim. Bir o kadar da arttı. Çıkıp Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim ve Ona (sav) [bu bereketli durumu] müjdeledim. Bunun üzerine "Şehâdet ederim ki Ben, Allah'ın Rasûlüyüm!" buyurdu.
Açıklama: inkıtadan dolayı zayıftır.