Giriş

Bize Süleyman b. Har, ona Şu'be, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes şöyle demiştir: Mekke fethi günü olduğu za­man Rasulullah (sav) ganimetleri Kureyş arasında taksim etti. Ensâr bu taksime gönül koydu. Bunun üzerine Peygamber (sav) "insanlar dünyalıkla evlerine giderken sizler Allah Rasulü ile birlikte gitmeye razı olmaz mısınız" buyurdu. Ensâr da “evet razı oluruz” dediler. Peygamber (sav) "insanlar bir vadi ya da bir patikadan yol tutup gitseler, ben Ensâr'ın vadisinden ya da patikasından giderim" buyurdu.


    Öneri Formu
34459 B004332 Buhari, Megâzî, 56


    Öneri Formu
29233 B007271 Buhari, İ'tisâm, 1


    Öneri Formu
29250 B007279 Buhari, İ'tisâm, 2

Bize Muhammed b. Ubâde, ona Yezid, ona Selim b. Hayyan, ona da Said b. Mînâ'nın naklettiğine göre Cabir b. Abdullah şöyle söylemiştir: Bir keresinde Hz. Pey­gamber (sav) uyurken yanına melekler geldi ve bunlardan bazıları 'bu zat uyuyor' dedi. Bazıları da, 'gözü uyuyor, fakat kalbi uyanıktır' dedi. Bunun üzerine bu melekler 'bu dostunuzun yüksek sıfatı vardır. Bunun yüksek mevkiini bir örnekle izah ediniz! dediler.' Fakat bazıları, 'bu zat uyuyor' dedi. Bazıları da 'göz uyur, fakat kalp uyanıktır' dedi. Bunun üzerine melekler; bu zat bir ev inşa eden şu kişi gibidir ki ev yaptıran kişi o evde bir ziyafet tertip eder ve bu ziyafete insanları davet etmek için bir davetçi gönderir. Bu davetçinin davetine kim icabet ederse, o eve girer ve ziyafetten yer. Her kim de davetçinin davetine icabet etmezse o eve giremez ve ziyafetten de yiyemez. Bunun üzerine melekler (birbirlerine) 'bu örneği bu Zatla ilişkili olarak anlatın da bu da anlasın!' dediler. Fakat yine bazıları 'iyi ama bu zat uyuyor', dedi. Bazıları da 'gözleri uyuyor ama kalbi uyanıktır' dedi. Bunun üzerine melekler (bu örneği şöyle izah ettiler): O ev, cennettir; davetçi de Hz. Muhammed'dir(sav). Her kim Muhammed'e (sav) itaat ederse, Allah'a itaat etmiştir. Her kim de Muhammed'e (sav) isyan ederse Allah'a (cc) isyan etmiştir. Muhammed (sav) mümin münkir ayrımının mihenk noktasıdır. Bu hadisi Kuteybe b. Said, Leys'ten; o Halid'den; o Said b. Ebu Hilal'den; o da Câbir'den 'Hz. Peygamber (sav) bizim yanımıza çıktı (ve rüyamda şöyle gördüm diye anlattı)' şeklinde nakletmiştir. Kuteybe'nin rivayeti mütabidir.


    Öneri Formu
29283 B007281 Buhari, İ'tisâm, 2

Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb (b. Halid), ona Amr b. Yahya, ona Abbad b. Temim, ona da Abdullah b. Zeyd b. Asım şöyle demiştir: Huneyn günü Rasulullah (sav), Allah'ın kendisine verdiği ganimet mallarını kalpleri İslam'a ısındırılacak kimselere dağıttı, Ensar'a hiçbir şey vermedi. Ensar, diğer insanlara verildiği halde kendilerine bir şey verilmemesinden dolayı üzüldüler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara hitaben, "Ey Ensar cemaati! Ben sizi yolunu şaşırmış kimseler olarak buldum da, Allah benim vasıtamla size hidayet nasip etmedi mi? Siz fırkalara bölünmüşken, Allah sizi benim vasıtamla birleştirmedi mi? Fakir buldum da, Allah sizi benim sayemde zenginleştirmedi mi?" diye sordu. Rasulullah (sav) soru sordukça, Ensar da her bir soruya, "Allah ve O'nun Elçisi en çok lütuf ve ihsanda bulunandır” diye cevap verdiler. Rasulullah (sav), "Allah'ın Elçisi'ne (sav) karşılık vermenizi engelleyen nedir?" diye sordu. Rasulullah soru sordukça, Ensar da her bir soruya, “Allah ve O'nun Elçisi en çok lütuf ve ihsanda bulunandır” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulullah şöyle buyurdu "Eğer isteseydiniz, siz de bana “şöyle şöyle gelmiştin” diyebilirdiniz. Diğer insanlar koyun ve develeri götürürlerken, siz evinize Peygamber'le (sav) dönmeye razı olur musunuz? Şayet hicret olmasaydı ben de Ensar'dan biri olurdum. İnsanlar bir vadide patika bir yola girseler, ben Ensar'ın gittiği vadiye ve patika yola girerdim. Ensar doğrudan vücuda giyilen iç elbise, diğer insanlar ise onun üzerine giyilen elbisedir. Şunu iyi bilin ki siz, benden sonra başkalarının size tercih edildiği durumlarla karşılaşacaksınız. O zaman havuz başında benimle buluşuncaya kadar sabredin."


    Öneri Formu
34457 B004333 Buhari, Megâzî, 57

Bize Ali b. Abdullah, ona Ezher (b. Sa'd), (Abdullah) b. Avn, ona Hişam b. Zeyd b. Enes, ona da Enes (b. Malik) (ra) şöyle demiştir: Huneyn günü Hz. Peygamber'in (sav) ordusuyla Hevazin kabilesi karşı karşıya gelmişlerdi. Hz. Peygamber'in yanında on bin mücahit, bir de Tulekâ (Mekke'nin fethi esnasında İslam'a girmiş yeni Müslümanar) vardı. Müslümanlar geri çekildiler. Hz. Peygamber "Ey Ensar topluluğu!" diye seslendi. Onlar, "Buyur, ey Allah'ın Rasulü, buyur, hepimiz emrine amadeyiz" dediler. Hz. Peygamber bineğinden inerek "ben Allah'ın kulu ve elçisiyim" karşılığını verdi. Savaşın sonunda müşrikler bozguna uğradılar. Hz. Peygamber ganimeti Mekkeli yeni Müslümanlara ve Muhacirlere dağıttı, Ensar'a bir şey vermedi. Ensar bu konuyu kendi aralarında konuştu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) Ensar'ı bir çadıra davet etti ve orada onlara, "Diğer insanlar koyun ve develeri götürürlerken, siz evinize Allah'ın Elçisi (sav) ile dönmeye razı değil misiniz?" diye sordu. Sonra da "İnsanlar bir vadiye girseler, Ensar da dağda bir patika yola girse ben, Ensar'ın gittiği patikayı tercih ederim" buyurdu.


    Öneri Formu
34460 B004333 Buhari, Megâzî, 56