76 Kayıt Bulundu.
Bize Hennâd ve Nasr b. Abdurrahman el-Kûfî, onlara el-Muhâribî, ona Ebû Halid Yezid b. Abdurrahman, ona Zeyd b. Ebû Üneyse, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebû Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kendisinde, din kardeşinin namusu veya malı ile ilgili bir hak bulunan ve ölmeden önce kendisine gelip helâllik istediğinde (hakkını helâl eden) kula Allah Teâlâ merhamet buyursun! Zira o gün ne dinar ve ne de dirhem geçerlidir! Eğer onun sevapları varsa bu hakkı sevaplarından alınacaktır, şayet sevapları yoksa (hak sahibinin) günahları onun sırtına yüklenecektir." Ebû İsa şöyle demiştir: Bu, Said el-Makburî'nin rivayet ettiği hasen-sahih-garîb bir hadistir. Bu hadisin benzerini Malik b. Enes, Said el-Makburî'den, o Ebû Hureyre'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Kul haklarını affetme yetkisi sadece kendisine haksızlık yapılan kişiye aittir. Başka hiç kimsenin suçluyu bağışlama yetkisi yoktur. Kıyâmet günü bu suçtan kurtulmanın yolu da, dünyada yapılan hayır ve şerrin teâtisinden ibarettir. Yani zâlim, eğer bir hayırlı ameli varsa, onu, haksızlık ettiği insana verecek, hayırlı ameli yoksa veya suçunu affettirmeye kâfi gelmezse, bu sefer mazlumun günahı alınıp onun sırtına vurulacaktır. İnsan hakları konusunda İslâm'ın ölçüsü budur.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Zekeriya b. Ebu Zâide, ona Hişam, ona babası, ona da Said b. Zeyd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim haksız yere başkasının bir karış toprak alırsa, kıyamet günü Allah o toprağı yerin yedi kat dibine kadar onun boynuna dolar."
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Hennâd b. es-Serî ve Ebu Asım el-Hanefî -lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Ebu Ahvas, ona Simâk, ona Alkame b. Vâil, ona babası (Vail b. Hucr) şöyle rivayet etmiştir: Hadramevt'ten ve Kinde'den iki kişi Hz. Peygamber'e (sav) geldiler. Hadramevtli kişi; ey Allah'ın Rasulü! Bu adam önceden babama ait olan arazimi zorla ele geçirdi dedi. Kindeli ise orası benim arazim. Orayı ekip biçiyorum. Onun orada bir hakkı yok diye karşılık verdi. Rasulullah (sav) Hadramevtliye; "delilin var mı?" diye sordu. Adam hayır delilim yok diye cevap verdi. Rasulullah (sav); "öyleyse hasmın yemin edecek" buyurdu. Adam ey Allah'ın Rasulü! Bu günahkâr bir adam, ne için yemin ettiğini umursamaz hiçbir şeyin günahından da sakınmaz dedi. Hz. Peygamber (sav); "senin için bundan başka yapabileceğimiz bir şey yok" buyurdu. Kindeli yemin etmek için geldi. Adam dönüp gideceği sırada Hz. Peygamber (sav); "dikkat ediniz! Eğer haksız olarak o adamın malını yemek için yalan yere yemin ederse Allah'ın huzuruna çıktığında kendisinden yüz çevrilecektir" buyurdu.
Açıklama: Hadis sahih isnad Abdullah b. Lehîa dolayısıyla zayıftır.