Bize Ebu Davud Süleyman b. Selm el-Musâhifî el-Belhî, ona Nadr b. Şümeyl, ona Ebu Kurre el-Esedî, ona da Said b. Müseyyeb, Ömer b. Hattâb'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Dua yerle gök arasında durur. Sen Peygamber'ine (sav) salavat getirene dek duadan hiçbir şey (Allah katına) yükselmemektedir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12377, T000486
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ سُلَيْمَانُ بْنُ سَلْمٍ الْمَصَاحِفِىُّ الْبَلْخِىُّ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ عَنْ أَبِى قُرَّةَ الأَسَدِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ قَالَ إِنَّ الدُّعَاءَ مَوْقُوفٌ بَيْنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ لاَ يَصْعَدُ مِنْهُ شَىْءٌ حَتَّى تُصَلِّىَ عَلَى نَبِيِّكَ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Davud Süleyman b. Selm el-Musâhifî el-Belhî, ona Nadr b. Şümeyl, ona Ebu Kurre el-Esedî, ona da Said b. Müseyyeb, Ömer b. Hattâb'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Dua yerle gök arasında durur. Sen Peygamber'ine (sav) salavat getirene dek duadan hiçbir şey (Allah katına) yükselmemektedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 21, 2/356
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Kurra el-Esedî (Ebu Kurra)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
5. Ebu Davud Süleyman b. Selm el-Heddadi (Süleyman b. Selm b. Sabık)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
- حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْعَتَكِىُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"مَنْ صَلَّى عَلَىَّ وَاحِدَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ عَشْرًا."
Bize Süleyman b. Davud el-Atekî, ona İsmail b. Cafer, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Bana bir defa salavat getirene Allah on salavat sevabı verir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10390, D001530
Hadis:
- حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْعَتَكِىُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"مَنْ صَلَّى عَلَىَّ وَاحِدَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ عَشْرًا."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud el-Atekî, ona İsmail b. Cafer, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Bana bir defa salavat getirene Allah on salavat sevabı verir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vitr 362, /357
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Bana Ahmed b. Hasan, ona Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımeşkî, ona Velid b. Müslim, ona İbn Cüreyc, ona Ata b. Ebu Rabah ve İbn Abbas'ın mevlası İkrime, o ikisine de İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken birden Hz. Ali b. Ebu Talib çıkageldi ve 'Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Kur'an-ı Kerim hafızamdan çıkıp gidiyor, onu hafızamda tutmaya güç yetiremiyorum' dedi. Hz. Peygamber (sav) de ona 'Ey Ebu Hasan! Allah'ın, kendisiyle sana ve senin öğrettiklerine fayda verecek ve de öğrendiğin şeyi kalbinde tutacak kelimeleri sana öğreteyim mi?' deyince Hz. Ali 'evet ey Allah'ın Resulü, bana öğret' dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:"
"Cuma gecesi olduğunda, gücün yetiyorsa gecenin son üçte birinde, kendisine şahit olunan ve duaların kabul olduğu vakitte kalk. Nitekim Hz. Yakub da oğullarına "Sizin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim" (Yusuf, 12/98) dediğinde Cuma gecesi geldiğinde demek istemiştir. Eğer gecenin son üçte birinde kalkmaya güç yetiremezsen ortasında kalk. Buna da güç yetiremezsen gecenin ilk vaktinde kalk ve dört rekat namaz kıl. Namazın ilk rekatında Fatiha süresi ile birlikte Yasin Süresini oku. İkinci rekatta Fatiha Süresi ile birlikte Duhan Süresini oku. Üçüncü rekatta Fatiha süresi ile birlikte Secde süresini oku. Dördüncü rekatta ise Fatiha süresi ile birlikte Tebareke (Mülk) Süresini oku. Teşehhüdü bitirdiğin zaman Allah'a hamd ve sena et, bana ve diğer peygamberlere güzelce salavat getir. Mümin erkek ve kadınlara, imanda senden önce gelen kardeşlerin için dua et. En son olarak da şu duayı yap:"
"Allah'ım! hayatta tuttuğun sürece beni günahlara bulaştırmayarak bana merhamet et, İlgilendirmeyen şeylere özenmekten beni esirge. Beni senin razı olduğun şeylere yönelmeyle rızıklandır. Ey gökleri ve yeri benzersiz yaratan, ey Celal ve ikram sahibi ve erişilmez güç sahibi olan Allah'ım! Ey Rahman olan Allah'ım! senin celalin için senden isterim. Yüzünün nuru için öğrettiğin şekilde kitabını kalbimde tutmanı isterim. Seni benden razı edecek şekilde kitabını okumamla beni rızıklandır. Göklerin ve yerin eşsiz ve benzersiz yaratıcısı olan Allah'ım! celal, ikram ve izzet sahibi olan Allah'ım senin gücüne hiçbir güç erişemez. Ey Allah'ım! Ey Rahman olan, senin celalinle yüzünün nuru ile ve senin kitabınla gözümü aydınlatmanı, dilimi onunla söyletmeni, kalbimdeki sıkıntıyı onunla gidermeni, göğsümü onunla genişletmeni, bedenimin onunla amel etmesini isterim. Hak uğrunda bana, senden başkası yardım edemez. Hakkı veren sadece Sensin. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azîm olan Allah’tandır."
"Ey Ebu Hasan! bunu üç, beş veya yedi gece uygula. Allah'ın izniyle duaların kabul olacaktır. Beni Hak ile gönderene yemin ederim ki, müminin duası mutlaka hedefine ulaşır."
"Abdullah b. Abbas der ki: Allah'a yemin olsun ki beş veya yedi Cuma geçtikten sonra şu meclisimiz gibi bir mecliste otururken Hz. Ali, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek şöyle 'Ey Allah'ın Resulü! Önceden dört veya buna yakın miktarda ayet okuduğumda okuduğum ayetler hafızamdan çıkardı. Ancak bugün kırk veya bu miktara yakın ayet öğrendim ve okuduğum zaman sanki Allah'ın kitabı gözümün önündeymiş gibi okuyorum. Aynı şekilde hadis işittiğimde de onu insanlara aktaracağım vakit hadis hafızamdan çıkar giderdi. Şimdi ise birçok hadis işitiyorum ve onu aktaracağım vakit bir harfini bile karıştırmıyorum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki sen Mümin bir kişisin' buyurdu."
[Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis Hasen-Garib'tir. Bu hadisi sadece Velid b. Müslim'in rivayetiyle biliyoruz.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21252, T003570
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ وَعِكْرِمَةَ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ بَيْنَمَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ جَاءَهُ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ فَقَالَ :بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى تَفَلَّتَ هَذَا الْقُرْآنُ مِنْ صَدْرِى فَمَا أَجِدُنِى أَقْدِرُ عَلَيْهِ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« يَا أَبَا الْحَسَنِ أَفَلاَ أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ يَنْفَعُكَ اللَّهُ بِهِنَّ وَيَنْفَعُ بِهِنَّ مَنْ عَلَّمْتَهُ وَيُثَبِّتُ مَا تَعَلَّمْتَ فِى صَدْرِكَ ؟» . قَالَ أَجَلْ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَعَلِّمْنِى . قَالَ :« إِذَا كَانَ لَيْلَةُ الْجُمُعَةِ فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَنْ تَقُومَ فِى ثُلُثِ اللَّيْلِ الآخِرِ فَإِنَّهَا سَاعَةٌ مَشْهُودَةٌ وَالدُّعَاءُ فِيهَا مُسْتَجَابٌ وَقَدْ قَالَ أَخِى يَعْقُوبُ لِبَنِيهِ ( سَوْفَ أَسْتَغْفِرُ لَكُمْ رَبِّى ) يَقُولُ :حَتَّى تَأْتِىَ لَيْلَةُ الْجُمُعَةِ فَإِنْ لَمْ تَسْتَطِعْ فَقُمْ فِى وَسَطِهَا فَإِنْ لَمْ تَسْتَطِعْ فَقُمْ فِى أَوَّلِهَا فَصَلِّ أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ تَقْرَأُ فِى الرَّكْعَةِ الأُولَى بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَسُورَةِ يس وَفِى الرَّكْعَةِ الثَّانِيَةِ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَ( حم ) الدُّخَانَ وَفِى الرَّكْعَةِ الثَّالِثَةِ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَالم تَنْزِيلُ السَّجْدَةَ وَفِى الرَّكْعَةِ الرَّابِعَةِ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَتَبَارَكَ الْمُفَصَّلَ فَإِذَا فَرَغْتَ مِنَ التَّشَهُّدِ فَاحْمَدِ اللَّهَ وَأَحْسِنِ الثَّنَاءَ عَلَى اللَّهِ وَصَلِّ عَلَىَّ وَأَحْسِنْ وَعَلَى سَائِرِ النَّبِيِّينَ وَاسْتَغْفِرْ لِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلإِخْوَانِكَ الَّذِينَ سَبَقُوكَ بِالإِيمَانِ ثُمَّ قُلْ فِى آخِرِ ذَلِكَ :اللَّهُمَّ ارْحَمْنِى بِتَرْكِ الْمَعَاصِى أَبَدًا مَا أَبْقَيْتَنِى وَارْحَمْنِى أَنْ أَتَكَلَّفَ مَا لاَ يَعْنِينِى وَارْزُقْنِى حُسْنَ النَّظَرِ فِيمَا يُرْضِيكَ عَنِّى اللَّهُمَّ بَدِيعَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ وَالْعِزَّةِ الَّتِى لاَ تُرَامُ أَسْأَلُكَ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَنُ بِجَلاَلِكَ وَنُورِ وَجْهِكَ أَنْ تُلْزِمَ قَلْبِى حِفْظَ كِتَابِكَ كَمَا عَلَّمْتَنِى وَارْزُقْنِى أَنْ أَتْلُوَهُ عَلَى النَّحْوِ الَّذِى يُرْضِيكَ عَنِّى اللَّهُمَّ بَدِيعَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ وَالْعِزَّةِ الَّتِى لاَ تُرَامُ أَسْأَلُكَ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَنُ بِجَلاَلِكَ وَنُورِ وَجْهِكَ أَنْ تُنَوِّرَ بِكِتَابِكَ بَصَرِى وَأَنْ تُطْلِقَ بِهِ لِسَانِى وَأَنْ تُفَرِّجَ بِهِ عَنْ قَلْبِى وَأَنْ تَشْرَحَ بِهِ صَدْرِى وَأَنْ تَعملَ بِهِ بَدَنِى لأَنَّهُ لاَ يُعِينُنِى عَلَى الْحَقِّ غَيْرُكَ وَلاَ يُؤْتِيهِ إِلاَّ أَنْتَ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ يَا أَبَا الْحَسَنِ تَفْعَلُ ذَلِكَ ثَلاَثَ جُمَعٍ أَوْ خَمْسَ أَوْ سَبْعَ يجَابُ بِإِذْنِ اللَّهِ وَالَّذِى بَعَثَنِى بِالْحَقِّ مَا أَخْطَأَ مُؤْمِنًا قَطُّ » . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبَّاسٍ: فَوَاللَّهِ مَا لَبِثَ عَلِىٌّ إِلاَّ خَمْسًا أَوْ سَبْعًا حَتَّى جَاءَ عَلِىٌّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى مِثْلِ ذَلِكَ الْمَجْلِسِ فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى كُنْتُ فِيمَا خَلاَ لاَ آخُذُ إِلاَّ أَرْبَعَ آيَاتٍ أَوْ نَحْوَهُنَّ وَإِذَا قَرَأْتُهُنَّ عَلَى نَفْسِى تَفَلَّتْنَ وَأَنَا أَتَعَلَّمُ الْيَوْمَ أَرْبَعِينَ آيَةً أَوْ نَحْوَهَا وَإِذَا قَرَأْتُهَا عَلَى نَفْسِى فَكَأَنَّمَا كِتَابُ اللَّهِ بَيْنَ عَيْنَىَّ وَلَقَدْ كُنْتُ أَسْمَعُ الْحَدِيثَ فَإِذَا رَدَّدْتُهُ تَفَلَّتَ وَأَنَا الْيَوْمَ أَسْمَعُ الأَحَادِيثَ فَإِذَا تَحَدَّثْتُ بِهَا لَمْ أَخْرِمْ مِنْهَا حَرْفًا . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عِنْدَ ذَلِكَ :« مُؤْمِنٌ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ يَا أَبَا الْحَسَنِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ الْوَلِيدِ بْنِ مُسْلِمٍ .
Tercemesi:
Bana Ahmed b. Hasan, ona Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımeşkî, ona Velid b. Müslim, ona İbn Cüreyc, ona Ata b. Ebu Rabah ve İbn Abbas'ın mevlası İkrime, o ikisine de İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken birden Hz. Ali b. Ebu Talib çıkageldi ve 'Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Kur'an-ı Kerim hafızamdan çıkıp gidiyor, onu hafızamda tutmaya güç yetiremiyorum' dedi. Hz. Peygamber (sav) de ona 'Ey Ebu Hasan! Allah'ın, kendisiyle sana ve senin öğrettiklerine fayda verecek ve de öğrendiğin şeyi kalbinde tutacak kelimeleri sana öğreteyim mi?' deyince Hz. Ali 'evet ey Allah'ın Resulü, bana öğret' dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:"
"Cuma gecesi olduğunda, gücün yetiyorsa gecenin son üçte birinde, kendisine şahit olunan ve duaların kabul olduğu vakitte kalk. Nitekim Hz. Yakub da oğullarına "Sizin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim" (Yusuf, 12/98) dediğinde Cuma gecesi geldiğinde demek istemiştir. Eğer gecenin son üçte birinde kalkmaya güç yetiremezsen ortasında kalk. Buna da güç yetiremezsen gecenin ilk vaktinde kalk ve dört rekat namaz kıl. Namazın ilk rekatında Fatiha süresi ile birlikte Yasin Süresini oku. İkinci rekatta Fatiha Süresi ile birlikte Duhan Süresini oku. Üçüncü rekatta Fatiha süresi ile birlikte Secde süresini oku. Dördüncü rekatta ise Fatiha süresi ile birlikte Tebareke (Mülk) Süresini oku. Teşehhüdü bitirdiğin zaman Allah'a hamd ve sena et, bana ve diğer peygamberlere güzelce salavat getir. Mümin erkek ve kadınlara, imanda senden önce gelen kardeşlerin için dua et. En son olarak da şu duayı yap:"
"Allah'ım! hayatta tuttuğun sürece beni günahlara bulaştırmayarak bana merhamet et, İlgilendirmeyen şeylere özenmekten beni esirge. Beni senin razı olduğun şeylere yönelmeyle rızıklandır. Ey gökleri ve yeri benzersiz yaratan, ey Celal ve ikram sahibi ve erişilmez güç sahibi olan Allah'ım! Ey Rahman olan Allah'ım! senin celalin için senden isterim. Yüzünün nuru için öğrettiğin şekilde kitabını kalbimde tutmanı isterim. Seni benden razı edecek şekilde kitabını okumamla beni rızıklandır. Göklerin ve yerin eşsiz ve benzersiz yaratıcısı olan Allah'ım! celal, ikram ve izzet sahibi olan Allah'ım senin gücüne hiçbir güç erişemez. Ey Allah'ım! Ey Rahman olan, senin celalinle yüzünün nuru ile ve senin kitabınla gözümü aydınlatmanı, dilimi onunla söyletmeni, kalbimdeki sıkıntıyı onunla gidermeni, göğsümü onunla genişletmeni, bedenimin onunla amel etmesini isterim. Hak uğrunda bana, senden başkası yardım edemez. Hakkı veren sadece Sensin. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azîm olan Allah’tandır."
"Ey Ebu Hasan! bunu üç, beş veya yedi gece uygula. Allah'ın izniyle duaların kabul olacaktır. Beni Hak ile gönderene yemin ederim ki, müminin duası mutlaka hedefine ulaşır."
"Abdullah b. Abbas der ki: Allah'a yemin olsun ki beş veya yedi Cuma geçtikten sonra şu meclisimiz gibi bir mecliste otururken Hz. Ali, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek şöyle 'Ey Allah'ın Resulü! Önceden dört veya buna yakın miktarda ayet okuduğumda okuduğum ayetler hafızamdan çıkardı. Ancak bugün kırk veya bu miktara yakın ayet öğrendim ve okuduğum zaman sanki Allah'ın kitabı gözümün önündeymiş gibi okuyorum. Aynı şekilde hadis işittiğimde de onu insanlara aktaracağım vakit hadis hafızamdan çıkar giderdi. Şimdi ise birçok hadis işitiyorum ve onu aktaracağım vakit bir harfini bile karıştırmıyorum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki sen Mümin bir kişisin' buyurdu."
[Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis Hasen-Garib'tir. Bu hadisi sadece Velid b. Müslim'in rivayetiyle biliyoruz.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 114, 5/563
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Süleyman b. Abdurrahman et-Temîmî (Süleyman b. Abdurrahman b. İsa b. Meymûn)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Hasan et-Tirmizî (Ahmed b. Hasan b. Cüneydib)
Konular:
DUA ZAMAN VE MEKAN İLİŞKİSİ
Dua, geceleri yapılacak dualar
Dua, unutkanlığa karşı
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hadis, ezberde korunması
Hz. Peygamber, duaları
Mübarek Zamanlar, Cuma günündeki dua kabul saati
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Bize Said b. Yahya, ona babası (Yahya b. Said), ona Mis'ar, ona Hakem, ona İbn Ebu Leyla, ona Ka'b b. Ucra'nın (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber'e Ey Allah'ın Rasûlü! Sana selam vermeyi biliyoruz. Fakat salât nasıldır? diye soruldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve ala âli Muhammedin kemâ salleyte alâ âli İbrâhîme inneke hamîdun mecîdun. Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme inneke hamîdun mecîd. (Ey Rabbim! Muhammed'e ve Muhammed'in ailesine salât eyle! Nitekim Sen İbrahim'in ailesine salât etmiştin. Şüphe yok ki, Sen Hamîdsin (çok övülen), Mecîdsin (yüksek kerem ve şeref sahibi olan). Ey Rabbim! Muhammed'e ve Muhammed ailesine, İbrahim ailesine bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle!) deyiniz."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32780, B004797
Hadis:
حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا مِسْعَرٌ عَنِ الْحَكَمِ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - قِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، أَمَّا السَّلاَمُ عَلَيْكَ فَقَدْ عَرَفْنَاهُ فَكَيْفَ الصَّلاَةُ قَالَ: " قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ ، إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ ، اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ ، إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ " .
Tercemesi:
Bize Said b. Yahya, ona babası (Yahya b. Said), ona Mis'ar, ona Hakem, ona İbn Ebu Leyla, ona Ka'b b. Ucra'nın (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber'e Ey Allah'ın Rasûlü! Sana selam vermeyi biliyoruz. Fakat salât nasıldır? diye soruldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve ala âli Muhammedin kemâ salleyte alâ âli İbrâhîme inneke hamîdun mecîdun. Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme inneke hamîdun mecîd. (Ey Rabbim! Muhammed'e ve Muhammed'in ailesine salât eyle! Nitekim Sen İbrahim'in ailesine salât etmiştin. Şüphe yok ki, Sen Hamîdsin (çok övülen), Mecîdsin (yüksek kerem ve şeref sahibi olan). Ey Rabbim! Muhammed'e ve Muhammed ailesine, İbrahim ailesine bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle!) deyiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 10, 2/247
Senetler:
1. Ka'b b. Ucre el-Ensarî (Ka'b b. Ucre)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
5. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
6. Ebu Osman Said b. Yahya el-Ümevî (Said b. Yahya b. Said b. Ebân b. Said)
Konular:
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik b. Enes, ona Abdullah b. Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona babası (Ebu Bekr b. Amr), ona Amr b. Süleym ez-Zürakî, ona da Ebu Humeyd es-Sa'idî (ra) şöyle söylemiştir:
Ashab, Rasulullah'a (sav): 'Ey Allah'ın Rasulü! Sana nasıl salât edelim?' diye sordular. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şöyle deyin: Allahumme salli alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zurriyyetihi, kemâ salleyte alâ âli İbrâhîm. Ve bârik alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zurriyyetihî, kemâ bârekte alâ âli İbrâhîm. İnneke Hamîdun Mecîd. (Allah'ım! İbrahim ailesine nasıl salât eylediysen Muhammed'e, eşlerine ve nesline de öyle salât et. İbrahim ailesini mübarek kıldığın gibi Muhammed'e, eşlerine ve nesline bereket ver. Şüphesiz Sen Hamîd ve Mecîdsin.)"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32858, B003369
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمْرِو بْنِ سُلَيْمٍ الزُّرَقِىِّ أَخْبَرَنِى أَبُو حُمَيْدٍ السَّاعِدِىُّ - رضى الله عنه - أَنَّهُمْ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ نُصَلِّى عَلَيْكَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ ، وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ ، إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik b. Enes, ona Abdullah b. Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona babası (Ebu Bekr b. Amr), ona Amr b. Süleym ez-Zürakî, ona da Ebu Humeyd es-Sa'idî (ra) şöyle söylemiştir:
Ashab, Rasulullah'a (sav): 'Ey Allah'ın Rasulü! Sana nasıl salât edelim?' diye sordular. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şöyle deyin: Allahumme salli alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zurriyyetihi, kemâ salleyte alâ âli İbrâhîm. Ve bârik alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zurriyyetihî, kemâ bârekte alâ âli İbrâhîm. İnneke Hamîdun Mecîd. (Allah'ım! İbrahim ailesine nasıl salât eylediysen Muhammed'e, eşlerine ve nesline de öyle salât et. İbrahim ailesini mübarek kıldığın gibi Muhammed'e, eşlerine ve nesline bereket ver. Şüphesiz Sen Hamîd ve Mecîdsin.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 10, 1/875
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Amr b. Süleym ez-Züraki (Amr b. Süleym b. Amr b. Halde b. Âmir)
3. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
4. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Bize Muhammed b. Yûsuf, ona Süfyân, ona Abdullah b. es-Sâib, ona Zâzân, ona da Abdullah b. Mes‘ûd, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu bildirdi:
“Allah’ın yeryüzünde sürekli dolaşan melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selam ulaştırırlar”.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46403, DM002816
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ زَاذَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ لِلَّهِ مَلاَئِكَةً سَيَّاحِينَ فِى الأَرْضِ يُبَلِّغُونَنِى عَنْ أُمَّتِى السَّلاَمَ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yûsuf, ona Süfyân, ona Abdullah b. es-Sâib, ona Zâzân, ona da Abdullah b. Mes‘ûd, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu bildirdi:
“Allah’ın yeryüzünde sürekli dolaşan melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selam ulaştırırlar”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 58, 3/1826
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ömer Zazan el-Kindi (Zâzân)
3. Abdullah b. Saib el-Kindî (Abdullah b. Saib)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
İman, Melekler, Melek-insan ilişkisi
KTB, SELAM
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Selam, Hz. Peygamber'e selam göndermek
Selam, selam göndermek
(Bize) Abdurrezzâk, ona Sevrî, ona Musa b. Ubeyde, ona Muhammed b. Sabit, ona Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse kardeşine 'Allah seni hayırla mükâfatlandırsın (جزاك الله خيرًا)' derse, onu en ileri derecede övmüş olur." Yine Hz. peygamber (sav) "Allah’ın peygamberlerine ve resullerine salât edin. Şüphesiz ki Allah onları (size elçi olarak) göndermiştir." buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
90573, MA003118
Hadis:
عَبْدُ الرَّزَّاقِ، عَنِ الثَّوْرِيِّ، عَنْ مُوسَى بْنِ عُبَيْدَةَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ ثَابِتٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِذَا قَالَ الرَّجُلُ لِأَخِيهِ: جَزَاكَ اللهُ خَيْرًا فَقَدْ أَبْلَغَ فِي الثَّنَاءِ». قَالَ: وَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «صَلُّوا عَلَى أَنْبِيَاءِ اللهِ وَرُسُلِهِ، فَإِنَّ اللهَ بَعَثَهُمْ».
Tercemesi:
(Bize) Abdurrezzâk, ona Sevrî, ona Musa b. Ubeyde, ona Muhammed b. Sabit, ona Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse kardeşine 'Allah seni hayırla mükâfatlandırsın (جزاك الله خيرًا)' derse, onu en ileri derecede övmüş olur." Yine Hz. peygamber (sav) "Allah’ın peygamberlerine ve resullerine salât edin. Şüphesiz ki Allah onları (size elçi olarak) göndermiştir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 3118, 2/216
Senetler:
()
Konular:
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Bize Abdülvehhâb b. Abdülhakem el-Verrâk, ona Muâz b. Muâz, Süfyân b. Said es-Sevrî, ona Abdullah b. es-Sâib, ona Zâzân ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allah'ın sürekli dolaşan melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selâm ulaştırırlar."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
257528, NS011932
Hadis:
11932 - عَنْ عَبْدِ الْوَهَّابِ بْنِ عَبْدِ الْحَكَمِ الْوَرَّاقِ، عَنْ مُعَاذِ بْنِ مُعَاذِ، عَنْ سُفْيَانَ بْنِ سَعِيدٍ الثَّوْرِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ زَاذَانَ، عَنْ عَبْدِ اللهِ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ لِلَّهِ مَلَائِكَةً سَيَّاحِينَ، يُبَلِّغُونِي مِنْ أُمَّتِي السَّلَامَ»
Tercemesi:
Bize Abdülvehhâb b. Abdülhakem el-Verrâk, ona Muâz b. Muâz, Süfyân b. Said es-Sevrî, ona Abdullah b. es-Sâib, ona Zâzân ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allah'ın sürekli dolaşan melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selâm ulaştırırlar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Kübra, Melâike 11932, 10/426
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ömer Zazan el-Kindi (Zâzân)
3. Abdullah b. Saib el-Kindî (Abdullah b. Saib)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Abdülvehhab b. Abdülhakem en-Nesai (Abdülvehhab b. Abdülhakem b. Nafi')
Konular:
İman, Melekler, Melek-insan ilişkisi
KTB, İMAN
KTB, SELAM
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Selam, Hz. Peygamber'e selam göndermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23074, B006358
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ حَمْزَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى حَازِمٍ وَالدَّرَاوَرْدِىُّ عَنْ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا السَّلاَمُ عَلَيْكَ ، فَكَيْفَ نُصَلِّى قَالَ:
"قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَرَسُولِكَ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ ، وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَآلِ إِبْرَاهِيمَ."
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, onlara Yezid b. Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Biz, Ey Allah'ın Rasûlü! Bu, Sana okunacak selâmdır (bunu biliyoruz), fakat biz sana salât edeceğiz? diye sorduk. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allâhumme salli alâ Muhammedin abdike ve Rasûlike, kemâ salleyte alâ İbrâhim. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin, kemâ bârekte alâ İbrâhime ve âli İbrâhîm. (Allah'ım! Sen'in kulun ve Rasûlün olan Muhammed'e, İbrahim'in âline salât ettiğin gibi salât eyle! Ve Muhammed ile Muhammed'in âline, İbrâhîm ile İbrâhîm'in âline bereketler ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle!) deyiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 32, 2/553
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23076, B006360
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمْرِو بْنِ سُلَيْمٍ الزُّرَقِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو حُمَيْدٍ السَّاعِدِىُّ أَنَّهُمْ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ نُصَلِّى عَلَيْكَ قَالَ:
"قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ ، وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ ، إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona babası, ona Amr b. Süleym ez-Zürakî, ona da Ebu Humeyd es-Sâidî şöyle demiştir:
'(Ashab olarak) dedik ki: Ey Allah’ın Rasulü! Sana nasıl salât edelim?'
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şöyle deyin:
Allâhumme salli alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zurriyyetih kemâ salleyte alâ Âli İbrâhîm ve bârik alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zurriyyetih kemâ bârekte alâ Âli İbrâhîm inneke Hamîdun Mecîd.
(Allah’ım! İbrahim ailesine salât ettiğin gibi Muhammed’e, eşlerine ve soyundan gelenlere salât et. İbrahim ailesine bereket verdiğin gibi Muhammed’e, eşlerine ve soyundan gelenlere bereket ver. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yüce olansın)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 33, 2/553
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e