111 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Hadisin Sünen-i Ebu Davud'da geçen farklı bir tarikine göre zekat toplamakla görevli memur, Hz. Peygamber'in azatlı kölesi Ebu Râfi'ye emeği karşılığında zekattan pay alabilme fırsatı elde edebileceğini söyleyerek kendisiyle gelme teklifinde bulunmuş, Ebu Râfi ise Hz. Peygamber'e danışıp onayını aldıktan sonra bunu kabul edebileceğini söylemiştir. Rasulullah (sa) ise hadiste geçen sözleriyle bunu onaylamamıştır. Bkz. Azimabâdî, Avnu'l-mabûd şerhu Sünen-i Ebî Davud.
Açıklama: Velâ hakkı, azad edilen kölenin nesep yönünden varisleri bulunmaması durumunda azad eden kişinin ona miraşçı olmasıdır.
Bize Ebû'l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ali el-Mukrî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub el-Kadî, ona Muhammed b. Ebî Bekir ile Yahya b. Habîb b. Arabî, onlara Hammâd b. Zeyd, ona Ebû Cehdam Musa b. Salim, ona Abdullah b. Ubeydullah b. el-Abbas şöyle rivâyet etti: "Benû Hâşim fitnesi sırasında İbn Abbas'ın (ra) huzurunda oturuyorduk. Bir ara şöyle dedi: Vallahi Rasûlullah (sav), diğer insanlardan farklı, sadece bize mahsus olan üç şeyden söz etti: Bize (ehl-i beytine) abdest uzuvlarımızı yıkarken geniş tutmayı, sadaka malını yememeyi ve eşeği ata çekmemeyi emretti."
Açıklama: Ulemadan bazıları bu rivâyete dayanarask eşeği ata çekmeyi mekruh görmüşlerdir. Ancak çoğunluk bunu caiz görür ve eşeği ata çekmek caiz olmasaydı, bu ilişkiden doğacak olan katıra binmek de caiz olmazdı, halbuki böyle bir şey söz konusu değildir, derler.
Bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Ebû Bekir b. Dâse, ona Ebû Davud, onaMüsedded, ona Abdülvâris, ona Musa b. Salim, ona Abdullah b. Ubeydullah şöyle rivayet etmiştir: “Hâşimoğullarının gençleriyle birlikte, İbn Abbas’ın yanına gitmiştim. O, Rasûlullah’dan (sav) rivayet ettiği bir hadiste şunları söyledi: “Hz. Peygamber (sav), şu üç şey dışında hiçbir konuda bizi insanlardan ayrı tutmadı. Bize abdestte suyu uzuvlara iyice ulaştırmamızı, sadaka yemememizi ve eşeği ata çekmememizi emretti.”
Açıklama: Burada Hz. Peygamber’in (sav) mensubu olduğu Hâşimîler’e, diğer insanlardan farklı olarak üç konuda özen göstermeleri emredilmektedir. İlki sadakanın yenmemesi gerektiğidir; Hz. Peygamber ve ailesi için sadakanın helal olmadığı muhtelif hadislerde belirtilmektedir. İkincisi eşeğin kısrakla çiftleştirilmesi meselesidir. Bu çiftleşmeden bilindiği üzere katır doğar. Halbuki at o dönemin en önemli cihâd vasıtası idi. At cinsinin azalıp savaşta çok işe yaramayan katır türünün çoğaltılması, cihad için uygun değildir. Cihada engel olacak bir uygulamadan en çok Hz. Peygamber’in âilesi uzak durmalıydı. Üçüncüsü de abdestin güzelce alınması, suyun uzuvlara iyice ulaştırılmasıdır. Aslında bu husus, sadece Hâşimîler için değil, bütün müslümanlar için gereklidir. Hz. Peygamber, dinî emirleri kendi âilesinin kusursuz bir şekilde yerine getirmeleri için, özellikle yakınlarından, dikkatli olmalarını ısrarlı şekilde istemiştir.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Ali el-Meymûnî, ona Muhammed b. Kesîr el-Abdî, ona Süfyan, ona Ebû Cehdam Musa b. Salim, ona Abbas’ın çocuklarından Ubeydullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle haber vermiştir: “Rasûlullah (sav) bize abdestte suyu uzuvlara iyice ulaştırmamızı emretti, sadaka yememizi –yemenizi demiyorum- ve eşeği ata çekmemizi yasakladı.” Bu isnadla Ubeydullah’dan naklen es-Sevrî de böyle dedi. Kendisinden et-Tayâlisî’nin rivayet ettiği Hammâd b. Seleme de böyle dedi, ancak o (Ubeydullah değil) Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas’tır diye söyledi. Hammâd b. Zeyd, Abdülvâris b. Saîd ve İbmail b. Uleyye de Ebû Cehdam’dan böyle rivayet ettiler. el-Buhârî ve diğerlerinin dediğine göre Süfyan’ın hadisi vehimdir.
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.