Öneri Formu
Hadis Id, No:
14766, T000812
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى الْقُطَعِىُّ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِلاَلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ مَوْلَى رَبِيعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ مُسْلِمٍ الْبَاهِلِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِىُّ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ مَلَكَ زَادًا وَرَاحِلَةً تُبَلِّغُهُ إِلَى بَيْتِ اللَّهِ وَلَمْ يَحُجَّ فَلاَ عَلَيْهِ أَنْ يَمُوتَ يَهُودِيًّا أَوْ نَصْرَانِيًّا وَذَلِكَ أَنَّ اللَّهَ يَقُولُ فِى كِتَابِهِ ( وَلِلَّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً ) » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَفِى إِسْنَادِهِ مَقَالٌ . وَهِلاَلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ مَجْهُولٌ وَالْحَارِثُ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya el-Kutaî el-Basrî, ona Müslim b. İbrahim, ona Rabia b. Amr b. Müslim el-Bâhilî’nin azatlısı Hilâl b. Abdullah, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona el-Hâris, Ali’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kendisini Allah’ın evine ulaştırabilecek kadar bir azık ve bir binek bulmakla birlikte hac etmeyen bir kimse, Yahudi ya da Hristiyan olarak ölmeyi önemsemesin. Çünkü Allah, Kitabında: “Oraya bir yol bulabilenlerin o Ev’i hac etmesi Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır” (Ali İmran, 3/97) buyurmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu garip bir hadistir. Biz bu hadisi ancak bu yoldan biliyoruz, isnadı ile ilgili bazı tenkitler de bulunmaktadır. Hilal b. Abdullah (hadis rivayeti ile tanınmamış) meçhûl bir ravidir. El-Hâris de hadis rivayetinde zayıf kabul edilmiş birisidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 3, 3/176
Senetler:
()
Konular:
Hac, farziyyeti
Hac, ve umrenin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18219, T002998
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ :سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ عَبَّادِ بْنِ جَعْفَرٍ الْمَخْزُومِىَّ يُحَدِّثُ عَنِ ابَنِ عُمَرَ قَالَ :قَامَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ مَنِ الْحَاجُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ: « الشَّعِثُ التَّفِلُ » . فَقَامَ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ :أَىُّ الْحَجِّ أَفْضَلُ؟ قَالَ: « الْعَجُّ وَالثَّجُّ » . فَقَامَ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ :مَا السَّبِيلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ قَالَ: « الزَّادُ وَالرَّاحِلَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ عُمَرَ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ يَزِيدَ الْخُوزِىِّ الْمَكِّىِّ . وَقَدْ تَكَلَّمَ بَعْضُ أَهْلِ الْحَدِيثِ فِى إِبْرَاهِيمَ بْنِ يَزِيدَ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona İbrahim b. Yezid’in şöyle dediğini rivayet etti: Ben Muhammed b. Abbâd b. Cafer b. el-Mahzûmî’yi, İbn Ömer şöyle dedi, diye naklederken dinledim: Bir adam ayağa kalkarak Nebi’ye (sav): Hacı kime denir, ey Allah’ın Rasulü, diye sordu. Rasulullah (sav): “Saçı sakalı birbirine karışmış gösterişten uzak kimsedir” buyurdu. Bir başka adam ayağa kalkarak: Hangi hac daha faziletlidir? dedi. Rasulullah (sav): “Yüksek sesle bol bol telbiye getirmek ve kurbanlıkları keserek kanları akıtmaktır” buyurdu. Bir başka adam daha ayağa kalkarak: Yol bulabilmek nedir, ey Allah’ın Rasulü, dedi. Rasulullah (sav): “Azık ve binektir” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu İbn Ömer’in rivayet ettiği bir hadis olarak, ancak İbrahim b. Yezid el-Hûzî el-Mekkî’nin rivayet ettiği olarak bildiğimiz bir hadistir. Kimi hadis âlimleri ise İbrahim b. Yezid hakkında hıfzı (hafızası ve belleyiciliği) bakımından bazı tenkitlerde bulunmuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 3, 5/225
Senetler:
()
Konular:
Hac, farziyyeti
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Umre, toplum ve birey açısından önemi
Niyet, Hac ve umreye niyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18575, T003092
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ زَيْدِ بْنِ يُثَيْعٍ قَالَ: سَأَلْنَا عَلِيًّا بِأَىِّ شَىْءٍ بُعِثْتَ فِى الْحَجَّةِ؟ قَالَ: بُعِثْتُ بِأَرْبَعٍ أَنْ لاَ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ وَمَنْ كَانَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَهْدٌ فَهُوَ إِلَى مُدَّتِهِ وَمَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ عَهْدٌ فَأَجَلُهُ أَرْبَعَةُ أَشْهُرٍ وَلاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ نَفْسٌ مُؤْمِنَةٌ وَلاَ يَجْتَمِعُ الْمُشْرِكُونَ وَالْمُسْلِمُونَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَذَا . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ وَهُوَ حَدِيثُ سُفْيَانَ بْنِ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ وَرَوَاهُ الثَّوْرِىُّ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ بَعْضِ أَصْحَابِهِ عَنْ عَلِىٍّ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ زَيْدِ بْنِ يُثَيْعٍ عَنْ عَلِىٍّ نَحْوَهُ . حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أُثَيْعٍ عَنْ عَلِىٍّ نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَقَدْ رُوِىَ عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ كِلْتَا الرِّوَايَتَيْنِ يُقَالُ عَنْهُ عَنِ ابْنِ أُثَيْعٍ وَعَنِ ابْنِ يُثَيْعٍ وَالصَّحِيحُ هُوَ زَيْدُ بْنُ أُثَيْعٍ. وَقَدْ رَوَى شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ زَيْدٍ غَيْرَ هَذَا الْحَدِيثِ فَوَهِمَ فِيهِ وَقَالَ زَيْدُ بْنُ أُثَيْلٍ وَلاَ يُتَابَعُ عَلَيْهِ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Ebu İshak, ona Zeyd b. Yusey’in şöyle dediğini rivayet etti: (Hazreti Ebu Bekir’in hac emirliğini yaptığı) o hac edişte, Ali’ye: Hangi hususları duyurmak üzere gönderildin diye sorduk. O dedi ki: Dört hususu ilan etmek üzere gönderildim: Beyt’i çıplak hiçbir kimse tavaf edemeyecektir. Kendisi ile Nebi (sav) arasında bir antlaşma bulunan bir kimsenin, bu antlaşması, süresinin sonuna kadar devam edecektir. Herhangi bir antlaşması bulunmayanlara ise dört aylık bir süre verilmiştir. Cennete mümin bir candan başkası giremeyecektir. Bu yıldan sonra (hac için) müşriklerle müslümanlar bir arada bulunmayacaklardır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen bir hadis olup, Süfyan b. Uyeyne’ye Ebu İshak’ın rivayet ettiği bir hadistir. Aynı zamanda bunu es-Sevrî’ye, Ebu İshak, ona arkadaşlarından biri, Ali’den diye rivayet etmiştir.
Bu hususta Ebu Hureyre’den de gelmiş bir rivayet bulunmaktadır.
Bize Nasr b. Ali ve daha başkaları da rivayetle dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu İshak, ona Zeyd b. Yusey‘, Ali’den hadisi buna yakın olarak rivayet etmiştir. Bize Ali b. Haşrem, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu İshak, ona Zeyd b. Yusey‘, Ali’den hadisi buna yakın olarak da rivayet etmiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: İbn Uyeyne’den her iki rivayet de nakledilmiştir. Onun adının İbn Usey‘ olduğu söylendiği gibi İbn Yusey‘ olduğu da söylenmiştir. Doğrusu ise adının Zeyd b. Usey‘ olduğudur.
Ayrıca Şu‘be’ye Ebu İshak, ona Zeyd bu hadisten başka bir hadis de rivayet edilmiştir. Bu hadisin rivayetinde o yanılarak: Zeyd b. Useyl demiş olup, bu isimde ona mütâbaat eden (ona uygun ismi onun gibi rivayet eden) olmamıştır.
Bu hususta Ebu Hureyre’den de gelmiş rivayet vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 9, 5/276
Senetler:
()
Konular:
Hac, esnasında uyulacak kurallar
Hac, farziyyeti
Hac, müşrikler haccedemezler
Hac, yapamayacak kimseler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277805, N002719-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الطَّبَرَانِىُّ أَبُو بَكْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَنْبَلٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنِى مَنْصُورٌ وَسُلَيْمَانُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ نَرَى إِلاَّ أَنَّهُ الْحَجُّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail et-Taberânî Ebu Bekr, ona Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Yahya b. Saîd, ona Şu‘be, ona Mansur ve Süleyman, onlara İbrahim, ona el-Esved, ona da Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bizler (Veda haccı için) Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık ve ancak hac yapılacağı kanaatinde idik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 48, /2263
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
8. Ebu Bekir Muhammed b. İsmail et-Taberânî (Muhammed b. İsmail)
Konular:
Hac, farziyyeti
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama: Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145577, BS008826
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْبَخْتَرِىِّ الرَّزَّازُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ هُوَ ابْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ قَالَ قُلْتُ لاِبْنِ عُمَرَ : يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّ قَوْمًا يَزْعُمُونَ أَنْ لَيْسَ قَدَرٌ.
قَالَ : فَهَلْ عِنْدَنَا مِنْهُمْ أَحَدٌ قَالَ قُلْتُ : لاَ. قَالَ : فَأَبْلِغْهُمْ عَنِّى إِذَا لَقِيتَهُمْ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ بَرِىءٌ إِلَى اللَّهِ مِنْكُمْ ، وَأَنْتُمْ بُرَءَاءُ مِنْهُ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ : بَيْنَمَا نَحْنُ جُلُوسٌ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَيْهِ سِحْنَاءُ سَفَرٍ وَلَيْسَ مِنْ أَهْلِ الْبَلَدِ يَتَخَطَّى حَتَّى وَرَكَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَمَا يَجْلِسُ أَحَدُنَا فِى الصَّلاَةِ ، ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ عَلَى رُكْبَتَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : يَا مُحَمَّدُ مَا الإِسْلاَمُ؟ قَالَ :« أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَأَنْ تُقِيمَ الصَّلاَةَ ، وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةَ ، وَتَحُجَّ الْبَيْتَ ، وَتَعْتَمِرَ ، وَتَغْتَسِلَ مِنَ الْجَنَابَةِ ، وَتُتِمَّ الْوُضُوءَ ، وَتَصُومَ رَمَضَانَ ». قَالَ : فَإِنْ قُلْتُ هَذَا فَأَنَا مُسْلِمٌ؟ قَالَ :« نَعَمْ ». قَالَ : صَدَقْتَ وَذَكَرَ الْحَدِيثَ. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ حَجَّاجِ بْنِ الشَّاعِرِ عَنْ يُونُسَ بْنِ مُحَمَّدٍ إِلاَّ أَنَّهُ لَمْ يَسُقْ مَتْنَهُ.
Tercemesi:
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama:
Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Hac 8826, 9/276
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
6. Muhammed b. Ebu Davud el-Münadi (Muhammed b. Ubeydullah b. Yezid)
7. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Gusül, cünüplük
Gusül, gerektiren haller
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
İslam, İslamın Şartları
Namaz, Farziyeti
Oruç, farziyeti
Tevhid, İslam inancı
Umre
Zekat, farziyeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22601, N002624
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى سُهَيْلٌ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْحَجَّةُ الْمَبْرُورَةُ لَيْسَ لَهَا ثَوَابٌ إِلاَّ الْجَنَّةُ » . مِثْلَهُ سَوَاءً إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ « تُكَفِّرُ مَا بَيْنَهُمَا » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Mansur, ona Haccâc, ona Şu‘be, ona Süheyl, ona Sümey, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Allah tarafından kabul edilen bir haccın cennetten başka bir mükâfatı yoktur.” Önceki hadisin birebir aynısını rivayet etmekle birlikte, O: “(İkinci umre) ikisi arasındakine kefarettir” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 3, /2258
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
7. Ebu Said Amr b. Mansûr en-Nesâî (Amr b. Mansûr)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hac, farziyyeti
Hac, Umre, toplum ve birey açısından önemi
Sevap, sevap kazanma yolları
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42001, DM001829
Hadis:
- أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ كَثِيرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سِنَانٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْحَجُّ ». فَقِيلَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ فِى كُلِّ عَامٍ؟ قَالَ : « لاَ ، وَلَوْ قُلْتُهَا لَوَجَبَتِ ، الْحَجُّ مَرَّةٌ فَمَا زَادَ فَهُوَ تَطَوُّعٌ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süleyman b. Kesir, ona ez-Zührî, ona Sinan, ona da İbn Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav): “Allah size hac etmeyi farz olarak yazdı” buyurdu. Ey Allah’ın Rasulü, her yıl mı? diye soruldu. O: “Hayır, eğer buna (evet) dersem, şüphesiz (her yıl hac etmeniz) vacip olurdu, hac ömürde bir defadır. Bundan fazlası ise nafiledir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 4, 2/1124
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Sinan b. Ebu Sinan ed-Dilî (Sinan b. Ebu Sinan)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Davud Süleyman b. Kesir el-Abdî (Süleyman b. Kesir)
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hüküm koyması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22590, N002620
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ الْمُخَرِّمِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ - وَاسْمُهُ الْمُغِيرَةُ بْنُ سَلَمَةَ - قَالَ حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ زِيَادٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَدْ فَرَضَ عَلَيْكُمُ الْحَجَّ » . فَقَالَ رَجُلٌ فِى كُلِّ عَامٍ فَسَكَتَ عَنْهُ حَتَّى أَعَادَهُ ثَلاَثًا فَقَالَ « لَوْ قُلْتُ نَعَمْ لَوَجَبَتْ وَلَوْ وَجَبَتْ مَا قُمْتُمْ بِهَا ذَرُونِى مَا تَرَكْتُكُمْ فَإِنَّمَا هَلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ بِكَثْرَةِ سُؤَالِهِمْ وَاخْتِلاَفِهِمْ عَلَى أَنْبِيَائِهِمْ فَإِذَا أَمَرْتُكُمْ بِالشَّىْءِ فَخُذُوا بِهِ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَإِذَا نَهَيْتُكُمْ عَنْ شَىْءٍ فَاجْتَنِبُوهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. el-Mübârek el-Muharremî, ona Ebu Hişâm – adı el-Muğire b. Seleme’dir-, ona er-Rabi b. Müslim, ona Muhammed b. Ziyâd, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (av) insanlara hitap ederek şöyle buyurdu: “Şüphesiz aziz ve celil Allah size haccı farz kıldı.” Bir adam: Her sene mi? dedi. Rasulullah (sav) ona cevap vermeyip sustu. Nihayet aynı soruyu üç defa tekrar edince, şöyle buyurdu: “Eğer evet dersem şüphesiz o, vacip olur ve eğer vacip olursa onu yerine getiremezsiniz. Ben size ilişmedikçe siz de beni bırakın. Çünkü sizden öncekiler ancak çokça soru sormaları ve nebilerine muhalefet etmeleri dolayısıyla helâk olmuşlardır. Bu sebeple ben size bir şey emredersem onu gücünüz yettiği kadarıyla alın (yerine getirin). Size bir şeyi yasaklayacak olursam ondan da kaçının.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 1, /2258
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muhammed b. Ziyad el-Kuraşi (Muhammed b. Ziyad)
3. Ebu Bekir Rabi' b. Müslim el-Kuraşi (Rabi' b. Müslim)
4. Ebu Hişam Muğira b. Seleme el-Mahzumi (Muğira b. Seleme)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Abdullah el-Mahrami (Muhammed b. Abdullah b. Mübarek)
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, eğitim metodu
Hz. Peygamber, farz olur endişesiyle terk ettikleri
Hz. Peygamber, kızması
Hz. Peygamber, ümmetine şefkat göstermesi
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42005, DM001830
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ شَرِيكٍ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ فِى كُلِّ عَامٍ؟ قَالَ : « لاَ ، وَلَوْ قُلْتُهَا لَوَجَبَتِ ، الْحَجُّ مَرَّةٌ فَمَا زَادَ فَهُوَ تَطَوُّعٌ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Musa, ona Şerik, ona Simâk, ona İkrime, onun da İbn Abbas’dan rivayet ettiğine göre: Ey Allah’ın Rasulü, her yıl mı (hac etmek farzdır), diye soruldu. O: “Hayır, eğer (buna evet) desem (her yıl hac) vacip olurdu, hac (ömürde) bir defa (farz)dır, bundan fazlası ise nafiledir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 4, 2/1125
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hüküm koyması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22596, N002621
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ النَّيْسَابُورِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ قَالَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ سَلَمَةَ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الْجَلِيلِ بْنُ حُمَيْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سِنَانٍ الدُّؤَلِىِّ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى كَتَبَ عَلَيْكُمُ الْحَجَّ » . فَقَالَ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ التَّمِيمِىُّ كُلُّ عَامٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَسَكَتَ فَقَالَ « لَوْ قُلْتُ نَعَمْ لَوَجَبَتْ ثُمَّ إِذًا لاَ تَسْمَعُونَ وَلاَ تُطِيعُونَ وَلَكِنَّهُ حَجَّةٌ وَاحِدَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahyâ b. Abdullah en-Neysâburî, ona Saîd b. Ebu Meryem, ona Musa b. Seleme, ona Abdülcelil b. Humeyd, ona İbn Şihâb, ona Ebu Sinan ed-Duelî, ona da İbn Abbas’ın rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) kalktı ve şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah haccı üzerinize (farz olarak) yazdı.” Bunun üzerine el-Akra’ b. Hâbis et-Temimî: Her yıl mı, ey Allah’ın Rasulü dedi. Allah Rasulü bir süre sustuktan sonra: “Şayet evet dersem vacip olurdu, o takdirde de sizler bu emri dinleyemez, ona itaat edemezdiniz. Fakat o (farz, ömürde) bir defa hac etmektir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 1, /2258
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Sinan Yezid b. Ümeyye ed-Düeli (Yezid b. Ümeyye)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Malik Abdulcelil b. Humeyd el-Yahsubî (Abdulcelil b. Humeyd)
5. İbn Ebu Meryem Musa b. Seleme el-Mısrî (Musa b. Seleme b. Ebu Meryem)
6. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
7. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, farz olur endişesiyle terk ettikleri
Hz. Peygamber, kızması
Hz. Peygamber, ümmetine şefkat göstermesi
Hz. Peygamber, uyarıları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri