Giriş

Bize Kuteybe b. Said, ona Bekr - b. Mudar- ona İbn Aclân, ona Said el-Makburî, ona Ömer b. el-Hakem, ona Abdullah b. Aneme el-Müzenî, ona Ammar b. Yasir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kişi namazını bitirdiğinde ona, namazının onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri, altıda biri, beşte biri, dörtte biri, üçte biri ya da yarısına karşılık sevap yazılır."


Açıklama: Usulüne uygun ve huşu içinde kılmasına göre kişi, namazından sevap kazanacaktır. Müslüman açısından farz namazı kılmış olması önemlidir. Ancak elinden geldiği kadar kişi, namaza hazırlık yaparak gelir ve etkili bir niyet ile namaza başlar, sünnete uygun bir şekilde tamamlar ise emeğinin karşılığını sevap olarak alacaktır. Aksi takdirde noksanlaştırılan bir karşılıkla ödüllendirilecektir.

    Öneri Formu
6299 D000796 Ebu Davud, Salat, 122, 123

Nuaym der ki: bana İbn Mübarek, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Usame b. Zeyd'in azatlısı şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer, Ensar'dan bir zat olan Haccâc b. Eymen b. Ümmü Eymen'in, -ki babası Eymen b. Ümmü Eymen, Usame b. Zeyd'in ana bir kardeşi idi- rükûunu ve sücudunu tam yapmadığını gördü ve ona “namazını yeniden kıl” dedi.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Nuaym b. Hammad arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
34797 B003736 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 18

Bize Hasan b. Musa, ona İbn Lehîa, ona Haris b. Yezid, ona Abdullah b. Zürey' el-Ğâfikî, ona da Ali b. Ebu Talib (ra) şöyle dedi: Bizler Hz. Peygamber (sav) ile birlikte namaz kılarken kıyam halinde olduğumuz bir esnada O, namazı bırakıp gitti. Sonra geri geldi ve başından su damlıyordu. Bize (tekrardan) namaz kıldırdı, sonra da şöyle buyurdu: "Namaz için kalktığımda cünüp olduğumu, gusül abdesti almadığımı hatırladım. Sizden kim karnında bir hareketlilik/guruldama hissederse (abdeste şıkışırsa) ya da benim yaşadığım haldeki durumda olursa, gidip ihtiyacını gidersin veya gusletsin, sonra namazını kılmak için geri gelsin."


Açıklama: isnadı İbn Luhe'a'nı zayıflığından dolayı zayıftır.

    Öneri Formu
41869 HM000668 İbn Hanbel, I, 88

Bize İsmail, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmran b. Husayn şöyle rivayet etti: 'Hz. Peygamber (sav) ikindi namazının üç(üncü) rekatında selam verdi. Sonra kalktı ve odasına girdi. Bu esnada "El-Hırbak" lakabıyla anılan ve kolları uzun bir adam, Peygamberimizin ardından kalkıp yanına gitti ve şöyle dedi: 'Ya Rasulallah!' Peygamberimiz (sav) dışarı çıktı ve adam ona, az önceki namazda ne yaptığını hatırlattı. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) "Bu kişi doğru mu söylüyor?" diye cemaate sordu. Cemaat: "Evet!" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav), eksik bıraktığı rekâtı kıldı, ardından selam verdi. Daha sonra sehiv secdesi olarak iki secde yaptı ve tekrar selam verdi.


Açıklama: Müslim'in şartlarına göre sahihtir.

    Öneri Formu
67043 HM020066 İbn Hanbel, IV, 427

Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla; (T) Bize İbn Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona da İbn Ebu Leyla şöyle rivayet etmiştir: Namaz, üç evre geçirmiştir. Ashabımız, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslümanların -ravi yahut müminlerin dedi- namazlarının tek (bir imam tarafından cemaat halinde kılınması) benim hoşuma gidiyor. Bunun için namaz vaktinde insanları namaza çağıracak adamları mahallelere göndermeyi ve bazı adamlara, Medine'nin kalelerine çıkmalarını ve namaz vaktinde insanlara haber vermelerini emretmeyi bile düşündüm. Öyle ki çan çalmalarını emredecektim. -Ravi yahut neredeyse çan çalacaklardı dedi.- (Ravi İbn Ebu Leyla) şöyle devam etti: Ensar'dan bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve ona: Ya Rasulullah, senin düşünceli halini görüp, evime döndüğüm zaman, sanki üzerinde iki yeşil elbise olan bir adam gördüm. Adam, mescitte ayağa kalktı, ezan okudu, ardından biraz oturdu. Sonra yine kalktı, ezanın bir benzerini okudu. Ancak bu sefer 'namaz vakti geldi' cümlesini ilave etti. Eğer insanların -ravi İbn Müsenna, 'eğer sizin yalancı demenizden çekinmeseydim, uyurken değil de uyanıkken gördüğümü söylerdim' dedi. Bunun üzerine -İbn Müsenna'nın naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki Allah, sana hayrı gösterdi." -Diğer râvi Amr ise İbn Müsenna gibi dememiştir.- "Bilal'e emret de ezan okusun." Ömer, ben de onun gördüğüne benzer bir rüya gördüm ancak haber vermekte gecikince utandım demiştir. (İbn Ebu Leyla), ashabımız şöyle rivayet etmiştir dedi: Bir adam, mescide geldiğinde (namazın hangi rekatında olunduğunu) sorar, ona kaçırdığı rekatlar haber verilirdi. Ashab, kimilerinin ayakta, kimilerinin rukuda, kimilerinin oturur halde, kimilerinin de Hz. Peygamber'in (sav) yaptıklarını yapar halde Rasulullah (sav) ile namaz kılarlardı. [İbn Müsenna dedi ki: Bana Amr, ona Husany, ona da İbn Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Muaz gelene kadar (bu durum böyle devam etti) dedi. Şube, ben bu rivayeti Muaz'ın hangi halde görürsem sözünden, Hz. Peygamber'in (sav) "(Muaz gibi) yapın" sözüne kadarki kısmı Husayn'dan işittim dedi.] [Ebu Davud dedi ki: (Tüm bu açıklamalardan) sonra Amr b. Merzûk'un hadisine dönüyorum: Muaz geldi, ashab da ona kaçırdığı rekatları bildirdiler. Şube, ben bunu Husayn'dan duydum dedi. Muaz, ben, Rasulullah'ı (sav) hangi halde görürsem o şekilde namazı kılarım. Bunun üzerine Muaz, Hz. Peygamber'in (sav), "Muaz sizin için güzel bir sünnet ortaya koydu; (siz de onun yaptığını) yapın" buyurduğunu rivayet etti. İbn Ebu Leyla, ashabımız bize şöyle rivayet ettiler dedi: Hz. Peygamber Medine'ye gelince, ashabına (ayın) üç gününü oruçlu geçirmelerini emretti. Sonra Ramazan orucu farz kılındı. Ashab, oruç tutmaya alışık değildi ve oruç onlara ağır geldi. Oruç tutamayanlar fakirleri doyururdu da "sizden Ramazan ayına erişen oruç tutsun" ayeti nazil oldu. Ayette sadece hasta ve yolculara ruhsat vardı, diğerleri oruç tutmakla emrolundular. İbn Ebu Leyla ashabımız şöyle rivayet etti dedi: Bir adam, iftar vakti geldiğinde bir şey yemeden uyursa ertesi güne kadar bir şey yiyemezdi. Ömer, oruç gecesi hanımı ile birlikte olmak istemiş, hanımı ise ona (iftar etmeden) uyuduğunu söylemişti. Ömer de hanımının bahane ürettiğini zannedip onunla birlikte olmuştu. Ensar'dan başka bir adam da iftar vakti yemek istemiş, ailesi de pişene kadar beklemesini söylemişlerdi. Ancak adam uyuya kalmıştı. Onlar, (bu vaziyette) sabahladıklarında "oruç gecesi hanımlarınıza yaklaşmanız sizlere helal kılındı" ayeti nazil oldu.]


    Öneri Formu
4931 D000506 Ebu Davud, Salat, 28

Bize Yahya b. İshak, ona İbn Lehîa, ona Haris b. Yezid, ona Abdullah b. Zürey', ona da Ali (ra) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
41873 HM000669 İbn Hanbel, I, 88

Bize Ömer b. Şu'be b. Abide b. Zeyd, ona Ömer b. Ali el-Mukaddemî, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aîşe (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz namaz kılarken abdesti bozulursa eliyle burnunu tutsun, sonra bulunduğu yerden öyle ayrılsın." Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Ömer b. Kays, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Âişe (r.anha) bu hadisin aynısını Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
270788 İM001222-2 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 138


    Öneri Formu
34798 B003737 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 18


    Öneri Formu
41392 DM001547 Darimi, Salat, 179


    Öneri Formu
140832 BS004059 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, II, 506