171 Kayıt Bulundu.
Bana Züheyr b. Harb, ona Muaz b. Muaz; (T) Bize Ubeydullah b. Muaz -lafız ona aittir, ona babası (Muaz), ona Şube, ona Adî b. Sabit, ona da Bera'nın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensar hakkında şöyle buyurmuştur: "Ensarı ancak mümin olan sever. Onları ancak münafık olan sevmez. Her kim onları severse Allah da onu sever. Her kim onları sevmezse Allah da onu sevmez." [Şube şöyle demiştir: Adî'ye Bunu Bera'dan mı işittin? dedim. Bana o rivayet etti diye cevap verdi.]
Açıklama: Ensar: Hz. Peygamber’e ve muhacirlere yardımcı olan Medineli müslümanlar için kullanılan bir terimdir. Hz. Peygamber, yaptıkları pek çok fedakârlıktan dolayı Ensâr’ı sevmek ile imanın kuvveti arasında kuvvetli bir bağ olduğunu vurgulamıştır.
Açıklama: Ensar: Hz. Peygamber’e ve muhacirlere yardımcı olan Medineli müslümanlar için kullanılan bir terimdir. Ensarın fedakârlığını her fırsatta dile getiren Hz. Peygamber onları ancak müminlerin seveceğini, ensarı sevenlerin mükâfatının Allah tarafından sevilmek, nefret edenlerin cezasının da Allah’ın buğzuna uğramak olduğunu belirtmiştir.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ensâr benim sırdaşım ve yakın dostlarımdır. İnsanlar çoğalacak, Ensâr ise azalacaktır. Siz onların iyilerini kabul edin, kötülerini de görmezden gelin."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Amr, ona Ebu Hamza, ona da Zeyd ibn Erkam şöyle rivayet etmiştir: Ensâr, Peygamber'e (sav) hitaben “her peygamberin peşinden giden bir grup vardır. Biz de senin yolundan gidenleriz. Allah'a dua etsen de bizden sonra, peşimizden gelenleri de bizden kılsın” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) onların dilekleri için dua etti. Râvî der ki: Ben bu hadisi İbn Ebu Leylâ'ya aktardım, o da “bunu Zeyd b. Erkam söyledi” dedi.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Sufyân, ona Yahya b. Saîd, ona da, (Haccâc'ın zulmünü şikayet için) birlikte Velîd'in yanına çıktığı zaman, Enes b. Mâlik (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sav) Bahreyn arazisini sahabîlere dağıtmak üzere önce Ensâr'ı çağırdı, ancak Ensar “hayır, Muhacir kardeşlerimize aynısını bölüştürmedikçe bize vermeyiniz” dedi. Rasulullah (sav) da "Madem feragat edip almadınız, o zaman Kevser havuzunda bana kavuşuncaya kadar sabrediniz. Çünkü benden sonra, başkalarının size tercih edileceği bir zaman gelecektir" buyurdu.
Bana Muhammed b. Übeydullah, ona İbn Ebu Hâzım, ona babası (Ebu Hâzım), ona da Sehl b. Sa'd şöyle demiştir: Bizler hendek kazıp çıkan toprağı omuzlarımız üzerinde taşırken, Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve şöyle buyurdu: "Allah'ım, Yaşam yurdu ancak ahiret" "Muhâcir ve Ensâr'a sen eyle mağfiret"
Bana Ebu Ali Muhammed b. Yahya, ona Abdân'ın kardeşi Şâzân, ona Şu'be b. Haccâc, ona Hişâm b. Zeyd, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Ebu Bekir ile Abbâs (r.anhuma), bir Ensâr topluluğuna uğradılar, oradakiler (Hz. Peygamber (sav) hasta olduğu için, bir daha göremeyiz endişesi ile) ağlar vaziyetteydi. Bunun üzerine Ebu Bekir ya da Abbâs “sizi böyle ağlatan şey nedir?” diye sordu. Ensâr da “Peygamber'in bizimle beraber oturduğu zamanı hatırlayıp zikrettik” dediler. Sonra Hz. Peygamber'in yanına girip O'na, Ensâr'ın bu üzüntüsünü aktardı. Bunun üzerine Peygamber (sav) başına bir kumaş kenarıyla sarık sarmış halde mescide gelip minbere çıktı. Peygamber'in (sav) bu günden sonra bir daha bu minbere çıkmaya ömrü yetmedi. Peygamber(sav), Allah'a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu: "Sizlere Ensâr hakkında iyi davranmanızı vasiyet ediyorum. Çünkü onlar benim sırdaşlarım, yakın dostlarımdır. Onlar üzerlerine düşen sorumluluklarını hakkıyla yerine getirdiler ve hakları baki kaldı. O hâlde siz Ensâr'ın iyilik edenlerinden iyiliklerini kabul edin, kötülük edenlerin de kusurlarını görmezden gelin."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ensâr benim sırdaşım ve yakın dostlarımdır. İnsanlar çoğalacak, Ensâr ise azalacaktır. Siz onların iyilerini kabul edin, kötülerini de görmezden gelin."
Bize Übeydullah b. Saîd, ona Ebu Üsâme, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Züeyir) ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: (Evs ve Hazrec Kabilelerinin birbirleriyle savaştığı) Buâs günü, Allah'ın, Rasulü için hazırladığı bir gündür. Allah Rasulü (sav) Medine'ye hicret ettiğinde, (Medinelilerin) cemiyet bağları bozulmuş, şerifleri öldürülmüştü. Bu perişanlık onların İslam'a girmelerine zemin hazırlamıştır.