29 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd ve Osman b. Ebû Şeybe -Lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona el-Hâris b. Süveyd, ona da Abdullah b. Mesûd (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Aranızda rakûb (yol gözleyen) diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine (Rasulullah şöyle izah etti:)"Çocuğu doğmayan kişi rakûb değildir. Asıl rakûb (yol gözleyen) çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. (Rasulullah şöyle izah etti:) "Öyle değildir. Asıl pehlivan öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.
Bize Abd b. Humeyd ve Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, onlara Abdullah b. Yezîd el-Mukri, ona Saîd b. Ebû Eyyûb, ona Ebû Merhum Abdurrahim b. Meymûn, ona Sehl b. Muâz b. Enes, ona babası Muâz b. Enes'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim istediğini yapmaya imkanı ve gücü olduğu halde öfkesini yenerse, Allah onu kıyamet günü bütün mahlukatın önünde çağırarak dilediği huriyi seçmesi için kendisini serbest bırakır." [Tirmizî bu rivayetin, hasen-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, (T) Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ikisine Ameş bir önceki hadisin isnadıyla, yine o hadisle aynı manada bir hadis rivayet etmiştir: "Aranızda rakûb (yol gözleyen) diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine (Rasulullah şöyle izah etti:)"Çocuğu doğmayan kişi rakûb değildir. Asıl rakûb (yol gözleyen) çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. (Rasulullah şöyle izah etti:) "Öyle değildir. Asıl pehlivan öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.
Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Saîd b. Ebû Eyyûb, ona Ebû Merhûm, ona Sehl b. Muâz, ona Enes, ona babası rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim gereğini yapmaya gücü yettiği halde öfkesini tutarsa Allah kıyamet günü onu bütün yaratılmışların önünde çağırır ve istediği huriyi seçmesi için ona izin verir."
Bize Zeyd b. Ahzem, ona Bişr b. Ömer, ona Hammâd b. Seleme, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan, ona İbn Ömer (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah katında kişinin Allah rızası için öfkesini yutmasından daha iyi bir şeyi yutma yoktur."
Bize Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona Haris b. Süveyd, ona da Abdullah Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: Hz. Peygamber, "Size göre pehlivan kimdir?" diye sordu. Abdullah, 'kimsenin yenemediği kişidir' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Hayır! Asıl pehlivan kızgınlık anında kendisine hakim olan kimsedir" buyurdu.
Bize Abd b. Humeyd ve Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, onlara Abdullah b. Yezîd el-Mukri, ona Saîd b. Ebû Eyyûb, ona Ebû Merhum Abdurrahim b. Meymûn, ona Sehl b. Muâz b. Enes, ona babası Muâz b. Enes rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim istediğini yapmaya imkanı ve gücü olduğu halde öfkesini yenerse, Allah Teâlâ onu kıyamet günü bütün mahlukatın önünde çağırarak dilediği huriyi seçmesi için kendisini serbest bırakır." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir.
O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ