29 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Serh, ona Said (İbn Ebu Eyyüb), ona Ebu Merhum, ona da Sehl b. Muaz, ona da babasından (Muaz b. Enes) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Her kim aşırı bir şekilde öfkelenir de -gücü yettiği halde- öfkesine hâkim olursa, Allah o kimseyi kıyamet gününde mahlukatın önünde huzuruna çağırır ve cennet hurilerinden dilediğini almakta serbest bırakır." [Ebu Davud, Ebu Merhum'un adı Abdurrahman b. Meymun'dur dedi.]
Açıklama: Hesap günü Allah'ın kullarından birini mahlukatın önüne çıkarması ve ona tercih hakkı tanıması, sinirlere hakim olmanın ne kadar önemsendiğini gösteren bir anlatım biçimidir.
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona Haris b. Süveyd, ona Abdullah'ın (b. Mesud) rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), "sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. (Yanındakiler) Kimsenin sırtını yere getiremediği kişidir dediler. Hz. Peygamber, "hayır! Pehlivan, öfke anında kendine (nefsine) hâkim olabilen kimsedir" buyurdu.
Bize Ukbe b. Mükrem, ona Abdurrahman (İbn Mehdî), ona Bişr (İbn Mansur), ona Muhammed b. Aclân, ona Süveyd b. Vehb, ona Nebi'nin (sav) ashabının çocuklarından biri, ona da babasının şöyle dediğini (bir önceki hadisin benzerini) rivayet etti: (Ancak şu farkla ki) Bir önceki hadiste Hz. Peygamber'in onu bütün yaratıkların huzurunda çağıracaktır dediği rivayet edilmişken, sözü geçen ravi burada (Hz. Peygamber'in): "Allah onu güven duygusu ve imanla doldurur" buyurduğunu (rivayet etmiş fakat); "Allah'ın onu çağıracağı" ifadesini zikretmemiştir. (Buna karşılık Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu da) ilave etmiştir: "Kim de giymeye gücü yettiği halde gösterişli bir elbiseyi giymeyi terk ederse (Allah kıyamet gününde bütün yaratıkların huzurunda onu çağıracak..)" Bişr de (şöyle) dedi: (Öyle zannediyorum ki İbn Mansur bu hadisi bana şöyle) rivayet etti: "(Her kim de giymeye gücü yettiği halde) alçak gönüllülükten dolayı (onu giymeyi terk ederse) Allah ona kıyamet günü keramet elbisesi giydirecektir. Kim de (evlenmeye muhtaç olan birini) Allah için evlendirirse Allah ona padişahlık elbisesi giydirecektir."
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Ebu Muaviye, ona Davud b. Ebu Hind, ona Ebu Harb b. Esved, ona da Ebu Zer rivayet etmiştir. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Sizden biri kızdığında ayakta ise otursun; kızgınlığı giderse ne güzel, kızgınlığı geçmez ise (yere) uzansın."
Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyle bilmektedir.
Bize Abdullah b. Said el-Kindî, ona Abdullah b. İdris, ona Leys, ona Tavus, ona da İbn Abbas (r.anhüma) Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Öğretin ve kolaylaştırın. Kızdığın zaman da sus"
Açıklama: Bireyin özel durumunu ve şartlarını dikkate alarak öğrenmesini kolaylaştırmak, öğretimde etkinliği sağlayan en önemli unsurdur. Kolaylaştırma bazen hikaye, öykü vb. araçlarla bireyin zihin dünyasına nüfuz ederek gerçekleştirilir; bazen de özel materyal geliştirmeye ihtiyaç duyulur. Ancak her halükarda eğitimi kolaylaştırmak için, eğitmenin özel çaba harcaması gerekmektedir. Hz. Peygamber'in "Kızdığında sus" uyarısı ise, öğrenme - öğretme sürecini bitirecek ölümcül hatanın yapılmaması için eğiticiye yapılan özel tavsiyedir. Bu, sadece öğretmen için değil, her mümin için altın değerinde bir nasihattir.