Giriş

Bize Hâmid b. Ömer, ona Bişr, ona Âsım, ona Vâkıd, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona İbn Ömer veya İbn Amr şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) parmaklarını birbirine geçirip kilitlemişti."


Açıklama: Hz. Peygamber (sav) bu hareketi “Mü'minler birbirlerine kenetlenmiş tuğlalar gibidir” buyururken yapmış ve bununla Mü'minler arasındaki birlik ve beraberliğin ne derece sıkı olması gerektiğini vurgulamak istemiştir.

    Öneri Formu
278121 B000479-2 Buhari, Salat, 88

Bize Vekî', ona A'meş, ona da Ebu Süfyân, Câbir'in şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) atından bir hurma ağacı gövdesinin üzerine düştü ve ayağı çıktı. Bunun üzerine onu ziyaret etmek üzere huzuruna girdik. Namaz kılıyordu. Biz de Ona (sav) uyup ayakta namaz kıldık. Namaz bitince şöyle buyurdu "İmam ancak kendisine uyulmak için öne geçirilir. Ayakta namaz kılarsa siz de ayakta namaz kılın! Oturarak namaz kılarsa siz de oturarak namaz kılın. Farslılar'ın büyüklerine yaptığı gibi imam otururken ayakta durmayın!"


Açıklama: Hz. Peygamber'in (as) yaralı olduğu dönemde cemaate oturarak namaz kıldırdığı ve cemaatten de oturmalarını istediği anlamındaki rivayet Hz. Aişe, Enes b. Malik, Cabir b. Abdullah ve Ebu Hüreyre'den gelmiştir. Fakat "Farisiler gibi büyüklerinize kalkmayın" anlamına gelen bölüm sadece Cabir b. Abdullah'tan aktarılmaktadır (İbn Ebi Şeybe, Musannef, II, 115 vd.). Bu hadis namazda imam otururken cemaatin de oturması gerektiğini göstermektedir. Bununla birlikte Ehl-i hadisten bazı alimler, Resulullah'ın (sav) vefatına sebep olan hastalığı sırasında kendisinin Hz. Ebubekir'e oturarak imam olmasını, Hz. Ebubekir'in de Resulullah'a (sav) ayakta uymasını ve cemaati yönlendirmesini delil getirerek önceki hükmün mensuh olduğunu savunmuşlardır. (İbn Huzeyme, Sahîh, II, 776). Buhârî'nin aktardığına göre bu görüşü Humeydî savunmuştur (Buhârî, Sahîh, I, 139). Bazı alimler imam oturarak namaz kıldırsa bile cemaatin ayakta namaz kılması gerektiğini söylemişlerdir. Süfyân es-Sevrî, Mâlik b. Enes, İbnü'l-Mübârek ve Şâfiî bunlar arasındadır (Tirmizî, Sünen, II, 194). isnadı kavîdir.

    Öneri Formu
62158 HM014254 İbn Ebi Şeybe, Musannef, II, 115, 235; VII, 286; Buhari, el-Edebü'l-müfred, s. 533; İbn Mace, Sünen, II, 296; Ebu Davud, Sünen, I, 451; Ebu Ya'la el-Mevsıli, Müsned, III, 411; İbn Huzeyme, Sahih, II, 775; III, 53.

Salim'in bildirdiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Bundan sonra Rasulullah (sav) ve Übey b. Ka'b, içerisinde İbn Sayyâd'ın bulunduğu hurmalığa doğru yöneldiler. Öyle ki, Rasulullah (sav) oraya girdiğinde, İbn Sayyad kendisini görmeden onu gafil avlayıp ondan bir şeyler işitmek için hurma gövdelerinde saklanmaya başladı. O sırada İbn Sayyad da elbisesi içerisinde, içinden hırıltı (gelen) -ravi şüpheye düşerek benzer başka bir kelime zikremiştir- yatağına uzanmış vaziyette idi. (Derken), İbn Sayyâd'ın annesi, hurma gövdelerinde gizlenmiş haldeki Nebî'yi (sav) gördü. İbn Sayyad'a "Ya Sâfi, -râvinin dediğine göre Sâfi, İbn Sayyâd'ın ismidir- bu Muhammed'dir" dedi. (O esnada) İbn Sayyad kendine geldi. Rasulullah (sav) da, "Eğer onu bırakıp (uyandırmasaydı, İbn Sayyâd'ın durumu) ortaya çıkacaktı." buyurdu.


    Öneri Formu
20905 B006174 Buhari, Edeb, 97

Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.


    Öneri Formu
53819 KK6/9 En'âm, 6, 9

Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!


    Öneri Formu
54561 KK7/6 A'râf, 7, 6


    Öneri Formu
7959 D001020 Ebu Davud, Salat, 189, 190


    Öneri Formu
22764 D003583 Ebu Davud, Kada' (Akdiye), 7


    Öneri Formu
22771 D003585 Ebu Davud, Kada' (Akdiye), 7


    Öneri Formu
22768 D003584 Ebu Davud, Kada' (Akdiye), 7


    Öneri Formu
28879 N001720 Nesai, Kıyâmu'l-Leyl ve Tatavvuu'n-Nehar, 42