Bize Asım b. Ali, ona İbn Ebu Zi'b, ona Saîd, ona da Ebu Şurayh'ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Vallahi iman etmiş olmaz, vallahi iman etmiş olmaz, vallahi iman etmiş olmaz!" buyurdu. Kendisine;
"Kim, ey Allah'ın Rasûlü (sav)" diye sorulduğunda da:
"Komşusu kötülüğünden emin olmayan kimse" buyurdu.
[Bu hadisi (İbn Ebu Zib'den rivayette) Şebabe (b. Süvar) ve Esed b. Musa, (Asım b. Ali'ye) mütabaat etmişlerdir. Bu hadisi Humeyd b. el-Esved, Osman b. Ömer, Ebu Bekir b. Ayyaş ve Şuayb b. İshak, İbn Ebî Zib'den, o da el-Mukriî'den, o da Ebû Hureyre'den rivayet etmiştir.]
Açıklama: İbn Ebi Zi'b'den bu hadisi rivayet edenler hadisin sahabi ravisinde ihtilafa düşmüştür. Yukarıdaki rivayet dikkate alındığında ilk üç kişi (Şebabe b. Süvar, Esed b. Musa, Asım b. Ali) bu hadisi Ebû Şurayh'tan, son dörtlü (Humeyd b. Esved, Osman b. Ömer, Ebu Bekir b. Ayyaş, Şuayb b. İshak) ise Ebû Hureyre'den rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19657, B006016
Hadis:
حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
" وَاللَّهِ لاَ يُؤْمِنُ ، وَاللَّهِ لاَ يُؤْمِنُ ، وَاللَّهِ لاَ يُؤْمِنُ " . قِيلَ وَمَنْ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ:
" الَّذِى لاَ يَأْمَنُ جَارُهُ بَوَايِقَهُ " .
[ تَابَعَهُ شَبَابَةُ وَأَسَدُ بْنُ مُوسَى وَقَالَ حُمَيْدُ بْنُ الأَسْوَدِ وَعُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ وَشُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .]
Tercemesi:
Bize Asım b. Ali, ona İbn Ebu Zi'b, ona Saîd, ona da Ebu Şurayh'ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Vallahi iman etmiş olmaz, vallahi iman etmiş olmaz, vallahi iman etmiş olmaz!" buyurdu. Kendisine;
"Kim, ey Allah'ın Rasûlü (sav)" diye sorulduğunda da:
"Komşusu kötülüğünden emin olmayan kimse" buyurdu.
[Bu hadisi (İbn Ebu Zib'den rivayette) Şebabe (b. Süvar) ve Esed b. Musa, (Asım b. Ali'ye) mütabaat etmişlerdir. Bu hadisi Humeyd b. el-Esved, Osman b. Ömer, Ebu Bekir b. Ayyaş ve Şuayb b. İshak, İbn Ebî Zib'den, o da el-Mukriî'den, o da Ebû Hureyre'den rivayet etmiştir.]
Açıklama:
İbn Ebi Zi'b'den bu hadisi rivayet edenler hadisin sahabi ravisinde ihtilafa düşmüştür. Yukarıdaki rivayet dikkate alındığında ilk üç kişi (Şebabe b. Süvar, Esed b. Musa, Asım b. Ali) bu hadisi Ebû Şurayh'tan, son dörtlü (Humeyd b. Esved, Osman b. Ömer, Ebu Bekir b. Ayyaş, Şuayb b. İshak) ise Ebû Hureyre'den rivayet etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 29, 2/495
Senetler:
1. Ebu Şurayh Huveylid b. Şurayh el-Huzâî (Huveylid b. Amr b. Sahr b. Abdüluzzâ)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
4. Asım b. Ali el-Vasitî (Asım b. Ali b. Asım)
Konular:
Güven, Eziyet, komşunun kendini güvende hissetmesi
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Müslüman, güven vermek, insanlara
Bize Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona Abdullah b. Vehb, ona Ebu Hânî (Humeyd b. Hânî), ona Amr b. Mâlik el-Cenbi ona da Fedâle b. Ubeyd Nebî’nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Mü’min, insanların malları ve canları bakımından on(un şerrin)dan emin oldukları kimsedir. Muhacir ise, hatalardan ve günahlardan uzak duran kimsedir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29876, İM003934
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ عَنْ أَبِى هَانِئٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَالِكٍ الْجَنْبِىِّ أَنَّ فَضَالَةَ بْنَ عُبَيْدٍ حَدَّثَهُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْمُؤْمِنُ مَنْ أَمِنَهُ النَّاسُ عَلَى أَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ الْخَطَايَا وَالذُّنُوبَ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona Abdullah b. Vehb, ona Ebu Hânî (Humeyd b. Hânî), ona Amr b. Mâlik el-Cenbi ona da Fedâle b. Ubeyd Nebî’nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Mü’min, insanların malları ve canları bakımından on(un şerrin)dan emin oldukları kimsedir. Muhacir ise, hatalardan ve günahlardan uzak duran kimsedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 2, /633
Senetler:
1. Fedale b. Ubeyd el-Ensari (Fedale b. Ubeyd b. Nafiz b. Kays b. Süheybe)
2. Ebu Ali Amr b. Malik el-Hemdanî (Amr b. Malik)
3. Humeyd b. Hani el-Havlanî (Humeyd b. Hani)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Muhacir, Allah'ın yasaklarını terk edendir
Müslüman, güven vermek, insanlara
Açıklama: Rişdîn'in za'fından dolayı bu isnad zayıftır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
49515, HM011065
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ غَيْلَانَ حَدَّثَنَا رِشْدِينُ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنْ أَبِي السَّمْحِ عَنْ أَبِي الْهَيْثَمِ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ الْمُؤْمِنُونَ فِي الدُّنْيَا عَلَى ثَلَاثَةِ أَجْزَاءٍ الَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِي يَأْمَنُهُ النَّاسُ عَلَى أَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ ثُمَّ الَّذِي إِذَا أَشْرَفَ عَلَى طَمَعٍ تَرَكَهُ لِلَّهِ عَزَّ وَجَلَّ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Gaylan, ona Rişdîn (b. Ebu Rişdîn), ona Amr b. Haris, ona Ebu Semh (Abdullah b. Semh), ona Ebu Heysem (Süleyman b. Amr), ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: İnananlar dünyada üç kısımdır. İlki Allah'a ve Rasul'üne iman edenler ve sonra hiçbir şüpheye düşmeyip malları ve canlarıyla Allah yolunda cihat edenler, ikincisi insanların mal ve can konusunda kendisine güven duyduğu kişiler ve herhangi bir konuda eline fırsat geçtiği zaman Allah azze ve celle için ondan geri duranlardır."
Açıklama:
Rişdîn'in za'fından dolayı bu isnad zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Said el-Hudrî 11065, 4/23
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Heysem Süleyman b. Amr el-Leysî (Süleyman b. Amr b. Abdulutvari)
3. Abdullah b. Semh es-Sehmî (Abdullah b. Semh b. Üsame)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Ebu Haccac Rişdîn b. Ebu Rişdîn el-Mehrî (Rişdîn b. Sa'd b. Müflih b. Hilal)
6. Yahya b. Gaylan el-Huzaî (Yahya b. Gaylan b. Abdullah b. Esma b. Hârise)
Konular:
Günah, günahlardan uzak durmak ve günahta ısrar etmemek
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, CİHAD
KTB, İMAN
Kulluk, haramdan kaçınmak
Müslüman, güven vermek, insanlara
Müslüman, Mü'min
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Müslüman, vasıfları
Nefis, nefis terbiyesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
287006, ŞKMŞ1416
Hadis:
كَفَى بِالْمَرْءِ سَعَادَةً أَنْ يُوثَقَ بِهِ فِي أَمْرِ دِينِهِ وَدُنْيَاهُ
Tercemesi:
Kendisine dini ve dünyasıyla ilgili iş(ler)inde güvenilmesi, kişiye mutluluk olarak yeter.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kudâî, Müsnedü'ş-Şihâb, Hadisler , 2/305
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, güven vermek, insanlara
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني معاوية بن صالح عن عبد الرحمن بن جبير بن نفير عن أبيه عن أبى الدرداء : أنه كان يقول للناس نحن أعرف بكم من البياطرة بالدواب قد عرفنا خياركم من شراركم أما خياركم فالذى يرجى خيره ويؤمن شره وأما شراركم فالذى لا يرجى خيره ولا يؤمن شره ولا يعتق محرره
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163971, EM000159
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني معاوية بن صالح عن عبد الرحمن بن جبير بن نفير عن أبيه عن أبى الدرداء : أنه كان يقول للناس نحن أعرف بكم من البياطرة بالدواب قد عرفنا خياركم من شراركم أما خياركم فالذى يرجى خيره ويؤمن شره وأما شراركم فالذى لا يرجى خيره ولا يؤمن شره ولا يعتق محرره
Tercemesi:
(42-s) Ebû Derdâ'dan (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Ebû Derdâ insanlara şöyle derdi:
«Biz, hayvanların hastalıklarım bilen baytarlardan daha iyi sizi tanırız. Kötü olanlarınızla iyi olanlarınızı bilmişizdir. Sizin hayırlınız o kimsedir ki, hayrı beklenir, fenalığından emin olunur. Kötü olanlarınıza gelince, o kimsedir ki, hayrı beklenmez, fenalığından emin olunmaz ve kölesi de azad edilmez.»[317]
Burada, iyi insanlar İçin İki vasıf ve kötü insanlar için ûç vasıf belirtilmekte İse de, esasen iki vasıftan ikincisi olan kötülüğünden emin olunmamak, köleyi azad etmemek insafsızlığını da içine alır. Açıklanırsa : İyi İnsan odur ki, daima iyiliği umulur, kendisinden hiç fenalık ve ziyan beklenmez.
Kötü ve zararlı insan da odur ki, ondan hiç bir zaman iyilik veya hayırlı bir İş beklenmez, fenalık yapatağı beklenir/Pgima insanlara emniyet yerine endişe ve huzursuzluk verir. Boyla, bir İnsanın zaten kölesi azad edilemez. İster kendi hayırsızlığından olsun, ister insanların ondan kaçınmasından olsun... Onun için bu üçüncü vasıf, İkinci vasfı izah mahiyetindedir. Bundan da anlaşılıyor kî, köleye fena'muamele etmek, onu ozad etmeğe yanaşmamak huyunda.olan kimse, insanların kötüsüdür. Bu duruma düşmekten kaçınılmalıdır.[318]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 159, /169
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Cübeyr el-Hadrami (Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik)
4. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
5. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Hayırlı, en hayırlınız
Hayırlı, İnsanın hayırlısı
İnsan, en şerlisi
Müslüman, güven vermek, insanlara
Müslüman, mü'minin kişiliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32512, İM004036
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ قُدَامَةَ الْجُمَحِىُّ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ أَبِى الْفُرَاتِ عَنِ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « سَيَأْتِى عَلَى النَّاسِ سَنَوَاتٌ خَدَّاعَاتٌ يُصَدَّقُ فِيهَا الْكَاذِبُ وَيُكَذَّبُ فِيهَا الصَّادِقُ وَيُؤْتَمَنُ فِيهَا الْخَائِنُ وَيَخُونُ فِيهَا الأَمِينُ وَيَنْطِقُ فِيهَا الرُّوَيْبِضَةُ قِيلَ وَمَا الرُّوَيْبِضَةُ قَالَ الرَّجُلُ التَّافِهُ فِى أَمْرِ الْعَامَّةِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Abdülmelik b. Kudame el-Cümahî, ona İshak b. Ebu'l-Furât, ona el-Makburî, ona da Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Rasulullah (sav) buyurdular ki:
"İnsanlar öyle aldatıcı yıllar görecek ki, o yıllarda yalancılar tasdik, doğru söyleyenler tekzib edilecekler. Keza o yıllarda haine itimat edilecek, emin kimseye de hainsin denecek. O zaman ruvaybıda adam amme işinde söz sahibi olacak."
Ruvaybıda kimdir?" diye sorulmuştu. 'Amme işlerinde (söz sahibi olan) değersiz adam,' diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 24, /651
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. İshak b. Ebu Furât el-Medenî (İshak b. Bekir b. Ebu Furât)
4. Abdülmelik b. Kudame el-Cümahî (Abdülmelik b. Kudame b. İbrahim b. Muhammed)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Dürüstlük, özde ve sözde samimi olmak
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Hainlik, hiyanet, ihanet
İHANET
İnsan, iyi-kötü
Müslüman, güven vermek, insanlara
Yalan, yalancılık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32810, İM004053
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدِيثَيْنِ قَدْ رَأَيْتُ أَحَدَهُمَا وَأَنَا أَنْتَظِرُ الآخَرَ حَدَّثَنَا « أَنَّ الأَمَانَةَ نَزَلَتْ فِى جَذْرِ قُلُوبِ الرِّجَالِ » . - قَالَ الطَّنَافِسِىُّ يَعْنِى وَسْطَ قُلُوبِ الرِّجَالِ - وَنَزَلَ الْقُرْآنُ فَعَلِمْنَا مِنَ الْقُرْآنِ وَعَلِمْنَا مِنَ السُّنَّةِ . ثُمَّ حَدَّثَنَا عَنْ رَفْعِهِمَا فَقَالَ « يَنَامُ الرَّجُلُ النَّوْمَةَ فَتُرْفَعُ الأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا كَأَثَرِ الْوَكْتِ ثُمَّ يَنَامُ النَّوْمَةَ فَتُنْزَعُ الأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا كَأَثَرِ الْمَجْلِ كَجَمْرٍ دَحْرَجْتَهُ عَلَى رِجْلِكَ فَنَفِطَ فَتَرَاهُ مُنْتَبِرًا وَلَيْسَ فِيهِ شَىْءٌ » . ثُمَّ أَخَذَ حُذَيْفَةُ كَفًّا مِنْ حَصًى فَدَحْرَجَهُ عَلَى سَاقِهِ . قَالَ « فَيُصْبِحُ النَّاسُ يَتَبَايَعُونَ وَلاَ يَكَادُ أَحَدٌ يُؤَدِّى الأَمَانَةَ حَتَّى يُقَالَ إِنَّ فِى بَنِى فُلاَنٍ رَجُلاً أَمِينًا . وَحَتَّى يُقَالَ لِلرَّجُلِ مَا أَعْقَلَهُ وَأَجْلَدَهُ وَأَظْرَفَهُ . وَمَا فِى قَلْبِهِ حَبَّةُ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ » . وَلَقَدْ أَتَى عَلَىَّ زَمَانٌ وَلَسْتُ أُبَالِى أَيَّكُمْ بَايَعْتُ لَئِنْ كَانَ مُسْلِمًا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَىَّ إِسْلاَمُهُ وَلَئِنْ كَانَ يَهُودِيًّا أَوْ نَصْرَانِيًّا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَىَّ سَاعِيهِ فَأَمَّا الْيَوْمَ فَمَا كُنْتُ لأُبَايِعَ إِلاَّ فُلاَنًا وَفُلاَنًا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî’, ona el-A’meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bize iki hadis söyledi, bunların birisinin gerçekleştiğini gördüm, şimdi diğerini beklemekteyim. O bize şunu anlattı: “Emanet yiğit adamların kalplerinin köküne indi.” Et-Tanâfisî dedi ki: Bununla adamların kalplerinin ortasını kastetmektedir. Kur’ân’ı Kerim nazil oldu, biz de Kur’ân’dan da öğrendik, sünnetten de öğrendik. Sonra bizlere bu ikisini kaldırılacağını anlatarak dedi ki: “Bir adam bir uykuya dalar, emanet kalbinden kaldırılır, onun izi ise deri üzerinde farklı bir rengin bıraktığı iz gibi kalır. Sonra bir defa daha uyur, emanet kalbinden çekilip alınır, onun izi ise tıpkı bir kor ateşi ayağına düşürüp de bir kabarcık oluşup, senin de onu içinde bir şey olmadığı halde kabarmış bir şekilde gördüğün bir kabarcığın izi gibi iz kalır.” Sonra Huzeyfe bir avuç çakıl taşı aldı, onu bacağının üzerine yuvarladı. (Allah Rasulü) devamla buyurdu ki: “İnsanlar sabaha çıkarlar, birbirleriyle alışveriş yaparlar, hemen hemen tek bir kişi dahi emaneti yerli yerince hak sahibine ödemez. O kadar ki, filan oğulları arasında güvenilir bir adam var, denilecek hale gelinir. Hatta kalbinde iman namına bir hardal tanesi kadar bir şey dahi bulunmayan kişi için ne de akıllı, ne de çalışkan ve ne de zarif bir kimsedir, denilecek.” (Huzeyfe) dedi ki: Ben öyle bir zaman geçirdim ki, hanginizle alışveriş yaptığıma aldırmazdım. Çünkü eğer alışveriş yaptığım kişi müslüman ise (ve benim onda hakkım kalmışsa) mutlaka onun müslüman olması benim hakkımı bana vermesine sebep olacaktır. Eğer Yahudi ya da Nasranî ise şüphesiz onun başındaki sorumlu kişi (ondaki hakkımı) bana geri verecektir, derdim. Bugün ise filan ve filan dışında bir kimseyle alışveriş yapamaz oldum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 27, /654
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Ahlak, ticaret ahlakı
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Müslüman, güven vermek, insanlara
Müslüman, vasıfları