114 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki', onlara A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayın."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Ahmed b. Ebu Şuayb, ona Züheyr, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri kendisi için istediğini kardeşi -yahut komşusu- için de istemedikçe kâmil manasıyla iman etmiş olmaz."
Bana Mâlik, ona da Atâ b. Ebu Müslim Abdullah el-Horasânî, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Musafaha ediniz (tokalaşınız) ki aranızdaki kin gitsin, birbirinize hediye verin ki birbirinizi sevesiniz ve aranızdaki haset ve düşmanlık gitsin."
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona Ameş, ona Ebu Sâlih, ona Ebû Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki iman etmeden cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmeden (kamil manada) iman etmiş olmazsınız. Size yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir işi söyleyeyim mi! Aranızda selamı yayınız." [Bu konuda Abdullah b. Selâm ve Şurayh b. Hânî'nin babasından nakli, Abdullah b. Amr, Berâ, Enes ve İbn Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen-sahih bir hadistir.]
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Abdullah b. Abdullah b. Cebr, ona da Enes, Rasulullah’tan (sav) rivayet etti: "İmanın alameti, Ensâr’ı sevmek, münafıklığın alameti ise Ensâr’ı sevmemektir."