10 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ubeyde b. Ebu Sefer Ahmed b. Abdullah el-Hemedânî el-Kûfî, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Musa b. Ukbe, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim bir mecliste oturup da çokça boş konuşursa o toplantıdan kalkmadan önce: 'Tüm noksanlıklardan münezzeh olan Allah'ım! Sana hamd ederim. Senden başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Senden bağışlanma ister, sana tövbe ederim.' derse o toplantıdaki kusurları bağışlanır." Tirmizî, bu konuda Ebu Berze ve Aişe'den de hadis rivayet edildiğini söylemektedir. Tirmizî, bu hadisin bu şekliyle hasen garib sahih olduğunu ve yalnızca Süheyl'in rivayetiyle bilindiğini ifade etmektedir.
Açıklama: Hadis sahihtir. Sehl b. Ebî Sâlih tarafından tâbi' olunmuştur.
Açıklama: Hadis sahihtir. İsnad ise munkatı'dır. Çünkü Mûsâ b. Ukbe, Süheyl b. Ebî Sâlih'ten hadis işitmemiştir.
Bize Nasr b. Abdurrahman el-Kufî, ona Muhâribî, ona Malik b. Miğvel, ona Muhammed b. Sûka, ona Nâfi', ona da İbn Ömer'in haber verdiğine göre, "Rasulullah'ın (sav) bir meclisten kalkmadan önce orada yüz defa şu sözleri söylediği sayılırdı: Allah'ım beni affet. Tövbemi kabul et. Şüphesiz ki sen tövbeleri kabul eden, günahları affedensin." [Tirmizi, bu hadisin İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona da Muhammed b. Sûka tarikiyle mana olarak bir benzerinin aynı isnadla nakledildiğini söylemektedir. Ayrıca Tirmizî, bu hadisin hasen sahih garib olduğunu söylemiştir.]
Bize Muhammed b. İshak es-Sağânî, ona Ebu Seleme el-Huzâî Mansur b. Seleme, ona Hallâd b. Süleyman, ona Seleme ki o Allah'tan çok korkanlardan idi, ona Halid b. Ebu İmran, ona Urve, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir mecliste oturur yahut namaz kılarsa bazı sözler söylerdi. Aişe (r.anha) bu sözlerin ne olduğunu sorunca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Eğer hayır konuştuysa bu sözler de söylediklerine kıyamete kadar tabi olur. Şayet bunun dışında (hayır/iyi olmayan şeyler) konuşmuşsa bu sözler (ağzından çıkanlara) kefaret olur. (O sözler şunlardır:) Ey tüm noksanlıklardan münezzeh olan Allah'ım! Sana hamd ederim. Senden bağışlanma ister ve sana tövbe ederim."
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Said b. Ebu Hilal, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da Abdullah b. Amr b. Âs şöyle demiştir: "Bazı kelimeler var ki; bir kişi bulunduğu meclisten kalkarken üç defa söylerse bunlar sayesinde günahları affedilir. Bu kelimeleri hayırlı bir mecliste veya zikir meclisinde söyleyen kişi, bir sayfanın mühürle mühürlenmesi gibi bu sözcükler sayesinde (hayırla) mühürlenir. Bu kelimeler şunlardır: Ey her türlü noksanlıktan münezzeh olan Allah'ım! Sana hamd ederim. Senden başka ilah yoktur. Senden bağışlanma ister ve sana tövbe ederim."
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Amr, ona bir benzerini Abdurrahman b. Ebu Amr, ona el-Makburî, ona da Ebu Hureyre bu hadisin bir benzerini nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Hatim el-Cerceraî ve Osman b. Ebu Şeybe manen rivayet ettiler. Onlara Abde b. Süleyman, ona Haccac b. Dinar, ona Ebu Haşim, ona ona Ebu Âliye, ona da Ebu Berze el-Eslemî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir meclisten kalkmak istediği zaman en son şöyle derdi: "Ey tüm noksanlıklardan münezzeh olan Allah'ım! Sana hamd ederim. Senden başka ilah olmadığına şehadet ederim. Senden bağışlanma ister ve sana tövbe ederim." Bir adam, Ey Allah'ın Rasulü! Sen daha önce hiç söylemediğin bir şey söyledin deyince Hz. Peygamber (sav); "bu sözler o mecliste işlenen günahlara kefarettir" buyurdu.
Bize Muhammed b. Hatim el-Cerceraî ve Osman b. Ebu Şeybe manen rivayet ettiler. Onlara Abde b. Süleyman, ona Haccac b. Dinar, ona Ebu Haşim, ona ona Ebu Âliye, ona da Ebu Berze el-Eslemî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir meclisten kalkmak istediği zaman en son şöyle derdi: "Ey tüm noksanlıklardan münezzeh olan Allah'ım! Sana hamd ederim. Senden başka ilah olmadığına şehadet ederim. Senden bağışlanma ister ve sana tövbe ederim." Bir adam, Ey Allah'ın Rasulü! Sen daha önce hiç söylemediğin bir şey söyledin deyince Hz. Peygamber (sav); "bu sözler o mecliste işlenen günahlara kefarettir" buyurdu.