22 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Zürâre, ona Hüşeym, ona Hüsayn, ona Ebu Zabyân, ona da Üsame b. zeyd b. Harise şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bizi Cuheyne kabilesinin Huraka boyu üzerine çarpışmaya göndermişti. Bizler sabah vakti o kavme baskın yapıp onları bozguna uğrattık. Ben ve Ensâr'dan bir adam, onlardan birisinin peşine düşüp onu sıkıştırdık, yakaladığımızda, adam "Lâ ilahe illallâh" dedi. Bunun üzerine Ensârlı ondan elini çekti ama ben mızrağımı saplayıp onu öldürdüm. Medine'ye geldiğimizde bu hadise Peygamber'e (sav) iletildi. Hz. Peygamber (sav) bana "ey Usame, sen o adamı 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü, adam bunu, ölümden sığınmak için söyledi” dedim. Rasulullah bana tekrar "Sen onu 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu ve bu soruyu o kadar tekrarladı ki ben “keşke bu günden önce Müslüman olmayaydım” diye temenni ettim.
Bize Behz, ona Süleyman b. Muğîre, ona Sabit, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Itban gözünden şikayetçiydi. Rasulullah'a elçi gönderip rahatsızlığını belirtti ve “Ey Allah'ın Rasulü, evime gelip namaz kılsanız da ben de orayı namazgah edinsem” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ile Allah'ın dilediği bir grup sahabe Itban'ın evine gittiler. Rasülullah (sav) oturmadan hemen namaza başladı. Sahabe ise kendi arasında sohbet ediyordu. Münafıklardan karşılaştıkları halleri konuşmaya başladılar ve konuşmaların ağırlığı Malik b. Duheyşim'e yönelikti. Rasulullah (sav) namazı bitirince "O, Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah Rasulü olduğuma şehadet etmiyor mu?" dedi. Adamın birisi “evet ama içten ve samimi bir şekilde değil” dedi. Hz. Peygamber (sav) "kim Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet ederse ateşin azabını tatmayacak" ya da "cehennem ateşine girmeyecek" buyurdu.