Giriş


    Öneri Formu
21621 N000461 Nesai, Salât, 5


    Öneri Formu
276469 İM002870-2 İbn Mâce, Cihâd, 42


    Öneri Formu
276470 İM002870-3 İbn Mâce, Cihâd, 42


    Öneri Formu
143948 BS007186 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 101


    Öneri Formu
143949 BS007187 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 101

Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona Ebû Muhammed el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub el-Kadî, ona Muhammed b. Ebî Bekir, ona Mülâzim b. Amr el-Hanefî, ona Abdullah b. Bedr, ona Kays b. Talk, ona babası Talk b. Ali’nin rivâyet ettiği hadis ise şöyledir: “Hz. Peygamber’e (sav) gitmek üzere heyet halinde yola çıktık. Rasûlullah’ın (sav) yanına vardık, kendisine biat ettik ve O’nunla birlikte namaz kıldık. Sanki bedevî kılıklı bir adam gelip, “- Ey Allah’ın Rasûlü, abdest aldıktan sonra cinsel organına dokunan bir adam hakknda ne dersin?” diye sordu. Hz. Peygamber, “- Cinsel organın da senden bir parça –yahut senin bir et parçan- olmaktan başka bir şey midir ki?” buyurdu. Bu, Mülazim b. Amr’ın bu şekilde rivayet ettiği bir hadistir. Ebû Bekir Ahmed b. İshak es-Sıbğî şöyle dedi: Mülazim fihi nazardır, yani hakkında düşünülmesi gereken bir ravidir. Şeyh dedi ki: Bu hadisi Muhammed b. Cabir el-Yemâmî ile Eyyub b. Utbe de Kays b. Talk’tan rivayet etmişlerdir, ancak bunların ikisi de rivayette zayıftırlar. İkrime b. Ammâr da Kays’tan, Talk Rasûlullah’a (sav) sordu diyerek rivayet etmiştir. Bu da mürseldir. İkrime b. Ammâr, Kays’tan rivayet edenlerin en uygunudur. Ancak İkrime b. Ammar’ın ta’dili konusunda muhaddisler ihtilaf etmişlerdir. Yahya b. Saîd el-Kattân ve Ahmed b. Hanbel ona dil uzatmış, Buharî de onu çok zayıf görmüştür. Kays b. Talk hakkında ise, ez-Za’ferânî, eş-Şafiî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kays hakkında bilgi sorduk, onu rivâyeti kabul edilen biri olarak tanıyan kimseyi bulamadık. Onu sika olmak, rivayeti Büsre’nin hadisine tercih edilmek ve sağlam olmak konusunda konuştuğumuz kişiler ondan yüz çevirdi. Bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh’in, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın, ona Muhammed b. el-Hasan en-Nakkaş’ın, ona Abdullah b. Yahya el-Kadî es-Serahsî’nin, ona da Recâ b. Mureccâ el-Hafız’ın haber verdiği bir kıssada zikredildiğine göre Yahya b. Maîn şöyle demiş: İnsanlar Kays b. Talk hakkında çok soruyorlar, onun rivayeti delil olarak kullanılmaz. Bize Ebû Bekir el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın haber verdiğine göre, İbn Ebî Hâtim, babasına ve Ebû Zur’a’ya, Muhammed b. Cabir’in bu hadisini sormuş, onlar da, Kays b. Talk rivayeti delil olacak ravilerden değildir, demişler. Onu gevşek olduğunu, sağlam biri olmadığını söylemişler. Sonra, eğer sahih ise, hicretin hemen akabinde Rasûlullah’ın (sav) Mescid-i Nebî’yi inşa ettiği sırada o da vardı. Ebû Hureyre’nin ve bu konuda bize rivayet eden diğerlerinin semaı ise ondan sonradır.


    Öneri Formu
137370 BS000652 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 198

Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Bekir İsmail b. Muhammed ed-Darîr Rey şehrinde, ona Muhammed b. el-Ferec, ona Ubeydullah b. Musa, ona el-A'meş (T), Bize Ahmed b. Cafer, ona Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası Ahmed b. Hanbel, ona Vekî, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Abdurrahman b. Abdirabbilka'be, rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Onunla birlikte Kabe'nin gölgesinde oturuyordum. İnsanlara hadisler naklediyor ve şöyle diyordu: Rasullullah (sav) ile birlikte bir seferdeydik. Bir yerde konakladık. Bazılarımız çadır kuruyor, bazılarımız hayvanları ile uğraşıyor, bazılarımız ok talimi yapıyordu. Bu arada Rasulullah'ın davetçisi insanları namaza çağırdı. Ben de hemen oraya vardım. Rasulullah (sav) insanlara hutbe veriyor ve şöyle diyordu: "Ey İnsanlar! Benden önceki her peygambere ümmetini hayır bildiğine yöneltmesi ve kötü bildiğinden de uyarması bir haktır. Bu ümmetin afiyet ve esenliği ilk kısmındadır. Sonunu ise büyük bir bela ve birbirini takip eden fitneler takip edecektir. Mümin "işte bunda helak olurum" diyecek o bela dağılacak bir başkası gelecektir. Bu böyle devam edip gidecektir. Her kim cehennemden kurtulmak ve cennete girmek isterse Allah'a ve âhiret gününe iman ettiği halde can versin. İnsanlara kendisine vermeleri istediği şeyi versin. Bir imama biat eden, ona elini ve kalbinin meyvesini veren kişi yapabilirse ona itaat etsin." Bir defasında da şöyle buyurdu: "Yapabildiği sürece ona itaat etsin." Şöyle söylediğini de zannetmekteyim: "Eğer biri gelir de imama karşı çıkarsa onun boynunu vursun". Abdullah b. Amr'dan bunları duyduğum zaman başımı ayaklarımın arasına aldım ve şöyle dedim: "Amcanın oğlu Muaviye şimdi bize birbirimizi öldürmemizi, mallarımızı aramızda batıl ile yememizi emrediyor. Halbuki Allah (ac) "Kendinizi öldürmeyin", "Mallarınızı aranızda batıl ile yemeyin" buyuruyor. Elini alına koydu, başını eğdi ve ardından başını kaldırıp şöyle dedi: "Allah'a itaat ettiği konuda ona itaat et, Allah'a isyan konusunda ona isyan et." Ona şöyle dedim: "Bunu sen Allah Resulünden (sav) duydun mu?" "Evet, bu iki kulağım duydu ve kalbim onu iyice kavradı" diye cevap verdi. Vekî'in hadisinin lafzını Müslim Sahîh'inde, Ebû Bekr b. Ebû Şeybe ve başkaları da Vekî'den rivayet etmişlerdir.


    Öneri Formu
276700 BS16770-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,270


    Öneri Formu
57980 KK48/18 Fetih, 48, 18


    Öneri Formu
143947 BS007185 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 101


    Öneri Formu
153844 BS16714 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,254