190 Kayıt Bulundu.
Bana İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes; (T) Yine bize Abdurrazzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes şöyle demiştir: Hasan b. Ali'den daha fazla Hz. Peygamber'e (sav) benzeyen hiçbir kimse yoktu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdürrezzak b. Hemmam arasında inkıta vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Yahya b. Adem, ona Ebu Bekir b. Ayyâş, ona Ebu Husayn, ona da Ebu Meryem Abdullah b. Ziyâd el-Esedî şöyle demiştir: Talha, Zübeyir ve Âişe Basra üzerine yürüdükleri zaman, Ali, (insanları seferber etmek üzere) Ammâr b. Yâsir ile Hasan b. Ali'yi (Kûfe'ye) yolladı. Onlar Kûfe'ye, bizim yanımıza gelip minbere çıktı. Hasan b. Ali minberin üst tarafında, Ammâr ise Hasan'dan daha aşağıda durdu, bizler de onlara doğru toplandık. Ben Ammâr'ın şöyle dediğini işittim: Âişe, Basra'ya doğru yürümüştür. Ve vallahi, Âişe elbette Hz. Peygamber'in dünya ahiret eşidir. Ancak Allah Tebâreke ve Taâlâ, kendisine mi yoksa Âişe'ye mi itaat ettiğiniz ortaya çıksın diye sizi denemektedir.
Bize Ebu Asım, ona Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Ukbe b. Haris şöyle haber vermiştir: Hz. Ebu Bekir (ra) ikindi namazını kıldı ve sonra yürümek için çıktı. O esnada Hz. Hasan'ı çocuklarla oynarken gördü ve Hasan'ı omzuna alıp “Babam sana feda olsun. Peygamber'e benzeyen, Ali'ye benzemeyen” dedi. Hz. Ali bu esnada gülüyordu.
Bize Musa b. İsmail, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Ebu Osman, ona da Usame b. Zeyd (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav), Usame'yi, Hz. Hasan ile beraber kucağına alır ve "Allah'ım, ben bunları seviyorum, sen de sev" derdi.
Bize Sadaka, ona İbn Uyeyne, ona Ebu Musa, ona Hasan, ona da Ebu Bekre şöyle demiştir: Ben, Hz. Peygamber'i (sav) minberde, yanında Hasan olduğu hâlde, bir insanlara, bir de Hasan'a bakıp "Benim bu oğlum (torunum), şeref sahibi bir efendidir. Umulur ki Allah onun sayesinde iki Müslüman topluluğunun arasını düzeltir" buyururken dinledim.
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Ebu Osman, ona da Usame b. Zeyd (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav), Usame'yi, Hz. Hasan ile beraber kucağına alır ve "Allah'ım, ben bunları seviyorum, sen de sev" der ya da buna benzer şeyler söylerdi.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu'be, ona Adiyy, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber'i (sav) gördüm, Hz. Ali'nin oğlu Hasan'ı omuzuna almış "Allah'ım, ben bunu seviyorum, sen de sev" diyordu.
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Ömer b. Saîd b. Ebu Hüseyin, ona İbn Ebu Müleyke, ona Ukbe b. Haris şöyle demiştir: Ben Hz. Ebu Bekir'i (ra) gördüm, Hz. Ali'nin oğlu Hasan'ı taşıyor, bir yandan da “Peygamber'e benzeyen ama Ali'ye benzemeyen, babam sana feda olsun” diyor, Ali de buna gülüyordu.
Bana İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes; (T) Yine bize Abdurrazzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes şöyle demiştir: Hasan b. Ali'den daha fazla Hz. Peygamber'e (sav) benzeyen hiçbir kimse yoktu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Hakem, ona da Ebu Vâil şöyle demiştir: Hz. Ali, destek istemek üzere Ammâr ile Hasan'ı Kûfe'ye gönderdiği zaman, Ammâr hutbeye çıkıp “ben kesinlikle biliyorum ki Aişe dünyada ve ahirette Peygamber'in (sav) zevcesidir. Lâkin Allah sizleri, kendisine mi yoksa Âişe'ye mi uyacaksınız diye denemektedir” dedi.