Öneri Formu
Hadis Id, No:
71608, HM021966
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمَّارٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ أَبِي الْوَلِيدِ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ قَالَ زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ
يَغْفِرُ اللَّهُ لِرَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَا وَاللَّهِ أَعْلَمُ بِالْحَدِيثِ مِنْهُ إِنَّمَا أَتَى رَجُلَانِ قَدْ اقْتَتَلَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنْ كَانَ هَذَا شَأْنَكُمْ فَلَا تُكْرُوا الْمَزَارِعَ
قَالَ فَسَمِعَ رَافِعٌ قَوْلَهُ لَا تُكْرُوا الْمَزَارِعَ
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Abdurrahman b. İshak, ona Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar, ona el-Velîd b. Ebu el-Velîd ona da Urve b. ez-Zübeyr rivayet ederek Zeyd b. Sabit'in şöyle dediğini nakletmiştir:
Allah (cc) Râfi b. Hadîc'i affetsin. Vallahi bu hadisi ben ondan daha iyi biliyorum. Rasulullah'ın yanına (sav) birbiriyle kavga eden iki adam geldi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Şayet bu duruma düşüyorsanız [kavga ve husumete sebep oluyorsa] arazilerinizi kiraya vermeyin." buyurdu. Ravi, Râfi b. Hadîc'in Rasulullah'ın sözünün sadece "arazilerinizi kiraya vermeyin." kısmını işittiğini söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Zeyd b. Sâbit 21966, 7/245
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Ticaret, arazi kiralama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148573, BS011738
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الْمُعَافَى حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ بُرْقَانَ عَنْ مَيْمُونِ بْنِ مِهْرَانَ عَنْ مِقْسَمٍ أَبِى الْقَاسِمِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ حِينَ افْتَتَحَ خَيْبَرَ وَاشْتَرَطَ عَلَيْهِمْ أَنَّ لَهُ الأَرْضَ وَكُلَّ صَفْرَاءَ وَبَيْضَاءَ يَعْنِى الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ فَقَالَ لَهُ أَهْلُ خَيْبَرَ : نَحْنُ أَعْلَمُ بِالأَرْضِ فَأَعْطِنَاهَا عَلَى أَنْ نَعْمَلَهَا وَيَكُونُ لَنَا نِصْفُ الثَّمَرَةِ وَلَكُمْ نِصْفُهَا فَزَعَمَ أَنَّهُ أَعْطَاهُمْ عَلَى ذَلِكَ فَلَمَّا كَانَ حِينَ يُصْرَمُ النَّخْلُ بَعَثَ إِلَيْهِمُ ابْنَ رَوَاحَةَ فَحَزَرَ النَّخْلَ وَهُوَ الَّذِى يَدَعُوهُ أَهْلُ الْمَدِينَةِ الْخَرْصَ فَقَالَ فِى ذَا كَذَا وَكَذَا فَقَالُوا : أَكْثَرَتَ يَا ابْنَ رَوَاحَةَ قَالَ : فَأَنَا آخُذُ النَّخْلَ وَأُعْطِيكُمْ نِصْفَ الَّذِى قُلْتُ قَالُوا : هَذَا الْحَقُّ وَبِه قَامَتِ السَّمَاءُ وَالأَرْضُ رَضِينَا أَنْ نَأْخُذَهُ بِالَّذِى قُلْتَ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hasan: Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr, ona İsmail b. İshak, ona Ahmed b. Yunus, ona el-Muâ'fî, ona Cafer b. Burkân, ona Meymûn b. Mihrân, ona Miksem Ebu el-Kasım ona da İbn Abbas rivayet ederek dedi:
Hz. Peygamber (sav), Hayberi fethettiğinde oradaki arazilerin, altın ve gümüşün kendisine verilmesini Yahudilere şart koştu. Bunun üzerine Hayber halkı şöyle dedi: Biz toprağı işlemeyi iyi biliriz, arazileri işlememiz için bize ver, (bunun karşılığında) hasat edilen ürünün yarısını biz alırız diğer yarısını siz alırsınız. Ravinin bildirdiğine göre bu şartlar karşılığında Hz. Peygamber (sav) arazileri onlara verdi. Hurmalar kesilip hasat edildiği vakit Hz. Peygamber (sav) onlara İbn Ravâha'yı gönderdi, o da Medine ehlinin 'hars' şeklinde adlandırdığı kıymet takdir etme işini yerine getirdi ve burada şu kadar şunlar vardır, dedi. Onlar da Ey İbn Ravâha fazla yaptın, dediler. İbn Ravâha, öyleyse hurmaları bir araya topluyor ve söylemiş olduğum yarısını size veriyorum, dedi. Onlar da işte bu doğrudur, gökler ve yer bununla ikame edilmiştir, senin söylemiş olduğun kısmı almaya razıyız, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11738, 12/106
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Haklar, Her Hakkı Sahibine Vermek, Adalet
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Toplumsal düzen, Adaletin gerçekleşmesi için hassasiyet
Yönetim, adaletli olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148665, BS011821
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ : عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ الأَصْبَهَانِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ : الْحَسَنُ بْنُ عِمْرَانَ الْقَاضِى بِهَرَاةَ حَدَّثَنَا أَبُو حَاتِمٍ : عَبْدُ الْجَلِيلِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا الأَوْزَاعِىُّ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو عَبْدِ اللَّهِ : إِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ السُّوسِىُّ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبَى عَمْرٍو قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عُثْمَانَ التَّنُوخِىُّ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنَا عَطَاءٌ عَنْ جَابِرٍ قَالَ : كَانَتْ لِرِجَالٍ فُضُولُ أَرَضِينَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَكَانُوا يُؤَاجِرُونَهَا عَلَى الثُّلُثِ وَالرُّبُعِ وَالنِّصْفِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ كَانَتْ لَهُ فَضْلُ أَرْضٍ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ لِيَمْنَحْهَا أَخَاهُ فَإِنْ أَبَى فَلْيُمْسِكْ أَرْضَهُ ». لَفْظُ حَدِيثِ بِشْرٍ وَفِى رِوَايَةِ عُبَيْدِ اللَّهِ : كَانَتْ لِرِجَالٍ فُضُولُ أَرَضِينَ فَكَانُوا يُزْرِعُونَهَا بِالثُّلُثِ وَالرُّبُعِ وَالنِّصْفِ فَبَلَغَ ذَلِكَ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ لِيَمْنَحْهَا أَخَاهُ فَإِنْ لَمْ يَفْعَلْ فَلْيُمْسِكْ أَرْضَهُ ».
رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ مُوسَى وَأَخْرَجَهُ مُسْلِمٌ مِنْ حَدِيثِ هِقْلٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ.
Tercemesi:
Bize Ebu Muhammed: Abdullah b. Yusuf el-Esbehânî, ona Ebu Muhammed: Herât Kadısı el-Hasan b. İmrân, ona Ebu Hâtim: Abdülcelil b. Abdurrahman, ona Ubeydullah b. Musa, ona el-Evzâî (T), ona Ebu Abdullah el-Hafız ve Ebu Abdullah: İshak b. Muhammed b. Yusuf es-Sûsî ve Ebu Said b. Ebu Amr, onlara Ebu el-Abbas: Muhammed b. Yakub, ona Said b. Osman et-Tenûhî, ona Bişr b. Bekir, ona el-Evzâî, ona Atâ ona da Câbir rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) döneminde (bir kısım) adamların fazlalık arazileri vardı ve onları üçte bir, dört bir ve yarı yarıya karşılığında kiraya veriyorlardı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kimin fazlalık bir arazi varsa onu kendisi eksin ya da ekmesi için din kardeşine hibe etsin. Şayet bunu da istemezse arazisini elinde tutsun [kiraya vermesin]." Bu hadisin lafzı Bişr'e aittir. Ubeydullah'ın rivayeti ise şöyledir: Bir kısım adamların fazlalık arazileri vardı ve onları üçte bir, dört bir ve yarı yarıya karşılığında başkalarına ektiriyorlardı. Bu durum Rasulullah'a (sav) ulaşınca şöyle buyurdu: "Kimin bir arazi varsa onu kendisi eksin ya da ekmesi için din kardeşine hibe etsin. Şayet böyle yapmazsa arazisini elinde tutsun [kiraya vermesin]." Bu hadisi Buhari, Sahih'inde Ubeydullah b. Musa'dan rivayet etmiştir. Müslim de el-Evzâî'den Hikl hadisi olarak tahric etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11821, 12/158
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148666, BS011822
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ أَنَّ أَبَا الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ : كُنَّا فِى زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- نَأْخُذُ الأَرْضَ بِالثُّلُثِ وَالرُّبُعِ بِالْمَاذِيَانَاتِ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا وَإِنْ لَمْ يَزْرَعْهَا فَلْيَمْنَحْهَا أَخَاهُ فَإِنْ لَمْ يَمْنَحْهَا أَخَاهُ فَلْيُمْسِكْهَا ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ عِيسَى.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hafız, ona Ebubekir b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Ahmed b. İsa, ona Abdullah b. Vehb, ona Hişam b. Sa'd ona da Ebu ez-Zübeyr, Câbir b. Abdullah'tan şöyle işittiğini rivayet etti:
Biz Rasulullah (sav) zamanında su kenarlarındaki arazileri üçte bir ve dörtte bir karşılığında (kiralık olarak) alırdık. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kimin bir arazisi varsa orayı eksin, eğer kendisi ekemiyorsa din kardeşine versin, şayet din kardeşine vermiyorsa oranın sahipliğini elinde tutsun." Bu hadisi Müslim Sahih'inde Ahmed b. İsa'dan naklen rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11822, 12/159
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148667, BS011823
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَيُّوبَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ : كُنَّا نُخَابِرُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِنَصِيبٍ مِنَ الْقِصْرِىِّ وَمِنْ كَذَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ فَلْيُحْرِثْهَا أَخَاهُ وَإِلاَّ فَلْيَدَعْهَا ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ يُونُسَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu Bekir b. İshak, ona Muhammed b. Eyyub, ona Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Ebu ez-Zübeyr ona da Câbir rivayet ederek dedi:
Biz Rasulullah (sav) döneminde kusara [başakta kalan buğday taneleri] pay ortaklığı üzere arazilerimizi kiralardık. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kimin bir arazisi varsa orada ziraat yapsın veya orayı işlemesi için kardeşine versin, eğer böyle yapmayacaksa oranın sahipliğini bıraksın." Bu hadisi Müslim Sahih'inde Ahmed b. Yunus'tan rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11823, 12/160
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148668, BS011824
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَطَاءٍ أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ يَعْلَى بْنِ حَكِيمٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيحٍ قَالَ : كُنَّا نُحَاقِلُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ : فَقَدِمَ عَلَيْهِ بَعْضُ عُمُومَتِهِ قَالَ قَتَادَةُ اسْمُهُ ظُهَيْرٌ قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَنْ أَمْرٍ كَانَ لَنَا نَافِعًا وَطَوَاعِيَةُ اللَّهِ وَرَسُولِهِ أَنْفَعُ لَنَا وَأَنْفَعُ قَالَ الْقَوْمُ : وَمَا ذَاكَ؟ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ لِيُزْرِعْهَا أَخَاهُ وَلاَ يُكَارِيهَا بِالثُّلُثِ وَلاَ بِالرُّبُعِ وَلاَ طَعَامٍ مُسَمًّى ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ مِنْ أَوْجُهٍ عَنِ ابْنِ أَبِى عَرُوبَةَ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hüseyn b. Bişrân, ona İsmail b. Muhammed b. es-Saffâr, ona Yahya b. Cafer, ona Abdülvehhab b. Atâ, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ya'lâ b. Hakîm, ona Süleyman b. Yesâr ona da Râfi' b. Hadîc rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) zamanında tarlalarımızdan çıkan ürünün bir kısmı karşılığında tarlalarımızı kiraya verirdik. Bir gün amcalarımdan biri gelerek -Katâde amcasının adının Züheyr olduğunu söylemiştir- şöyle dedi: Rasulullah (sav) bize faydalı olan bir şeyi yasakladı. Fakat Allah ve Rasulune itaat etmek bizim için daha hayırlıdır. Orada bulunanlar, neden yasakladı diye sorunca şöyle dedi: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kimin bir tarlası varsa onu ya kendisi eksin veya bir Müslüman kardeşine ekmesi için versin. Çıkan ürünün üçte biri, dörtte biri veya tesbit edilen bir miktar karşılığında kiraya vermesin.” Bu hadisi Müslim, Evcuh'den o da İbn Ebu Arûbe'den naklen rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11824, 12/160
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148676, BS011832
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عِيسَى بْنِ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ أَبِى طَالِبٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ حَنْظَلَةَ بْنِ قَيْسٍ أَنَّهُ سَمِعَ رَافِعَ بْنَ خَدِيجٍ يَقُولُ : كُنَّا أَكْثَرُ الأَنْصَارِ حَقْلاً فَكُنَّا نُكْرِى الأَرْضَ عَلَى أَنَّ لَنَا هَذِهِ وَلَهُمْ هَذِهِ فَرُبَّمَا أَخْرَجَتْ هَذِهِ وَلَمْ تُخْرِجْ هَذِهِ فَنَهَانَا عَنْ ذَلِكَ وَأَمَّا الْوَرِقُ فَلَمْ يَنْهَنَا. أَخْرَجَهُ الْبُخَارِىُّ وَمُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ عُيَيْنَةَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ali b. İsa b. İbrahim, ona İbrahim b. Ebu Talib, İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Yahya b. Said ona da Hanzala b. Kays, Rafi' b. Hadîc'den şöyle işittiğini rivayet etti:
Biz Ensârın en çok arazi sahibi olanlarıydık ve arazinin bir kısmından çıkan mahsül bize diğer kısmından çıkan mahsül de kiracılara ait olmak üzere arazileri kiralardık. Bazen arazinin şu kısmı ürün verirken diğer kısmı ürün vermezdi. [Bazen ortağın, bazen de arazi sahibinin zararı etmesinden dolayı] Rasulullah (sav) bizim bu şekilde arazi kiralamamızı yasakladı. Fakat gümüş karşılığında arazi kiralamayı yasaklamadı. Bu hadisi, Buhari ve Müslim Sahih'lerinde İbn Uyeyne hadisi olarak tahric etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11832, 12/166
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن عيينة عن يحيى بن سعيد عن حنظلة بن قيس الزرفي قال : سمعت رافع بن خديج مقول : كنا أكثر الانصار حقلا ، فكنا نكري الارض ، فربما أخرجت يرة ولم تخرج مرة ، فنهينا عن ذلك ، وأما بالورق فلم ننه عنه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
82192, MA014453
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن عيينة عن يحيى بن سعيد عن حنظلة بن قيس الزرفي قال : سمعت رافع بن خديج مقول : كنا أكثر الانصار حقلا ، فكنا نكري الارض ، فربما أخرجت يرة ولم تخرج مرة ، فنهينا عن ذلك ، وأما بالورق فلم ننه عنه.
Tercemesi:
Bize Abdurrezzak, ona İbn Uyeyne, ona Yahya b. Said ona da Hanzala b. Kays ez-Zürakî, Rafi' b. Hadîc'den (ra) şöyle işittiğini rivayet etti:
Biz Ensârın en çok tarla sahibi olanlarıydık. Bu tarlalar bazen ürün verir bazen de vermezdi. [Bazen ortağın, bazen de arazi sahibinin zarar etmesinden dolayı] Bu şekilde arazi kiralamak bize yasaklandı. Fakat gümüş karşılığında arazi kiralamak bize yasaklanmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Buyû' 14453, 8/93
Senetler:
()
Konular:
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Tarla, ürün karşılığı kiraya vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148577, BS011742
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو الرَّزَّازُ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ غَنَجٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- دَفَعَ إِلَى يَهُودَ خَيْبَرَ نَخْلَ خَيْبَرَ وَأَرْضَهَا عَلَى أَنْ يَعْتَمِلُوهَا مِنْ أَمْوَالِهِمْ وَأَنَّ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- شَطْرَ ثَمَرَتِهَا. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ رُمْحٍ عَنِ اللَّيْثِ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hasan b. Bişrân el-Adl Bağdat'da, ona Ebu Cafer: Muhammed b. Amr er-Razzâz, ona Ubeydullah. b. Abdülvehhab, ona Yahya b. Bukeyr, ona el-Leys, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Ğanec, ona Nâfi' ona da İbn Ömer rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav), Hayber hurmalığını ve Hayber arazilerini masrafları kendilerine ait olmak kaydıyla işlemeleri için Yahudilere verdi. Bunun karşılığında elde edilen ürünlerin yarısı Rasulullah'a (sav) verilecekti. Bu hadisi Müslim Sahih'inde Muhammed b. Rumh'dan oda el-Leys'den rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11742, 12/109
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148574, BS011739
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ الْفَضْلِ الْقَطَّانُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو سَهْلِ بْنُ زِيَادٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ الْقَاضِى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ سُفْيَانَ أَخْبَرَنَا صَالِحٌ وَهُوَ ابْنُ أَبِى الأَخْضَرِ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : لَمَّا افْتَتَحَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَيْبَرَ دَعَا يَهُودًا فَقَالَ :« نُعْطِيكُمْ نِصْفَ الثَّمَرِ عَلَى أَنْ تَعْمَلُوهَا أُقِرُّكُمْ مَا أَقَرَّكُمُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ». قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَبْعَثُ عَبْدَ اللَّهِ يَخْرُصُهَا ثُمَّ يُخَيِّرُهُمْ أَنْ يَأْخُذُوهَا أَوْ يَتْرُكُوهَا وَإِنَّ الْيَهُودَ أَتَوْا رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى بَعْضِ ذَلِكَ فَاشْتَكُوا إِلَيْهِ فَدَعَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ رَوَاحَةَ فَذَكَرَ لَهُ مَا ذَكَرُوا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هُمْ بِالْخِيَارِ إِنْ شَاءُوا أَخَذُوهَا وَإِنْ تَرَكُوهَا أَخَذْنَاهَا فَرَضِيَتِ الْيَهُودُ وَقَالَتْ : بِهَذَا قَامَتِ السَّمَوَاتُ وَالأَرْضُ ثُمَّ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ فِى مَرَضِهِ الَّذِى تُوُفِّىَ فِيهِ :« لاَ يَجْتَمِعُ فِى جَزِيرَةِ الْعَرَبِ دِينَانِ ». قَالَ : فَلَمَّا أُنْهِىَ ذَلِكَ إِلَى عُمَرَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَرْسَلَ إِلَى يَهُودِ خَيْبَرَ فَقَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَامَلَكُمْ عَلَى هَذِهِ الأَمْوَالِ وَشَرَطَ لَكُمْ أَنْ يُقِرَّكُمْ يَعْنِى مَا أَقَرَّكُمُ اللَّهُ وَقَدْ أَذِنَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِى إِجْلاَئِكُمْ حِينَ عَهِدَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مَا عَهِدَ فَأَجْلاَهُمْ عُمَرُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ كُلَّ يَهُودِىٍّ وَنَصْرَانِىٍّ فِى أَرْضِ الْحِجَازِ ثُمَّ قَسَمَهَا بَيْنَ أَهْلِ الْحُدَيْبِيَةِ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hasan b. el-Fadl el-Kattân Bağdat'da, ona Ebu Süheyl b. Ziyâd el-Kattân, ona İsmail b. İshak el-Kâdî, ona Muhammed b. el-Müsennâ, ona Said b. Süfyan, ona Salih ki o da İbn Ebu el-Ehdar'dır, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ona da Ebu Hüreyre rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) Hayber'i fethettiğinde Yahudileri çağırarak onlara şöyle dedi:"Kendi hesabınızdan işlemeniz şartıyla (Hayber hurmalıklarından çıkan) ürünün yarısını size veriyoruz. Ben size Allah azze ve celle'nin tasdik ettiği şeyi ikrar ediyorum." Ravi şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Abdullah'ı hasat edilen hurmanın miktarını belirlemek üzere onlara gönderiyor ve onları ikiye bölünen hasattan istediklerini almak veya bırakmak üzere muhayyer bırakıyordu. Bu konuyla ilgili Yahudiler Rasulullah'a (sav) gelerek şikayette bulundular, bunun üzerine Rasulullah Abdullah b. Ravâha'yı çağırarak ona Yahudilerin anlattıklarını bildirdi. Bunun üzerine Abdullah şöyle dedi: Ya Rasulullah, onlar tercih hakkına sahiptiler, diledikleri kısmı alabilir, istemediklerini bırakabilirlerdi, bıraktıklarını da biz alırdık ve onlar (bu taksimi) kabul etmişlerdi. Yahudiler de şöyle dedi: Gökler ve yeryüzü bu anlaşmayla ikame edilmişti. Daha sonra Rasulullah (sav) vefat etmeden önce hasta haldeyken şöyle buyurdu:"Arap yarımadasında iki din bir araya gelemez." Ravi şöyle dedi: Bu anlaşma Ömer (ra) döneminde nihayete erince, Ömer (ra) Hayber Yahudilerine haber göndererek şöyle dedi: Allah Rasulü (sav), sizinle bu mallar karşılığında ticaret yaptı ve size Allah'ın tasdik ettiğini kabul etmenizi şart koştu. Rasulullah (sav) sizinle antlaşma yaptığında, Allah Gazze ve celle sizin oradan çıkartılmanıza izin verdi. Bunun üzerine Ömer (ra) bütün Yahudileri ve Hıristiyanları Hicaz topraklarından çıkarttı ve onların topraklarını Hudeybiye halkı arasında taksim etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11739, 12/107
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Ehl-i Kitap, Hicazdan sürülmeleri
Hz. Peygamber, vefatına yakın zamanlar
Siyer, Havazin seferi
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Vasiyet, Hz. Peygamber'in