96 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi ve başkası, onlara Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah'ın (ra.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Hira mağarasında inzivaya çekilmiştim..." Hadisin devamı Osman b. Ömerʼin Ali b. Mübarek'ten rivayet ettiği hadisin benzeridir.
Açıklama: Buhari'de geçen rivayet farklı bir senedle burada tekrarlanmaktadır. Buhari bu farklı senedi tam olarak verip metin aynı olduğu için sadece 'etraf'ı diye ifade edilen, hatırlatıcı bir cümlesine değinmekle yetinmiştir. Rivayetin tam metni için bakınız: B004922.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi ve başkası, onlara Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah'ın (ra.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Hira mağarasında inzivaya çekilmiştim..." Hadisin devamı Osman b. Ömerʼin Ali b. Mübarek'ten rivayet ettiği hadisin benzeridir.
Açıklama: Buhari'de geçen rivayet farklı bir senedle burada tekrarlanmaktadır. Buhari bu farklı senedi tam olarak verip metin aynı olduğu için sadece 'etraf'ı diye ifade edilen, hatırlatıcı bir cümlesine değinmekle yetinmiştir. Rivayetin tam metni için bakınız: B004922.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi ve başkası, onlara Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah'ın (ra.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Hira mağarasında inzivaya çekilmiştim..." Hadisin devamı Osman b. Ömerʼin Ali b. Mübarek'ten rivayet ettiği hadisin benzeridir.
Açıklama: Buhari'de geçen rivayet farklı bir senedle burada tekrarlanmaktadır. Buhari bu farklı senedi tam olarak verip metin aynı olduğu için sadece 'etraf'ı diye ifade edilen, hatırlatıcı bir cümlesine değinmekle yetinmiştir. Rivayetin tam metni için bakınız: B004922.
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Muaviye (T); Bize Sehl b. Osman, ona Hafs b. Giyâs -bu ravilerin ikisi de Hişam'dan rivayet etmiş-; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb -buradaki hadisin lafzı onlara aittir-, ona İbn Nümeyr, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübey), ona da Aişe (r. anha) "Rasulullah'ın (sav) Ramazan ayının son on gününde itikafa girdiğini rivayet etmiştir."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Urve şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) mescitte itikâfta iken, başını Hz. Âişe'nin odasından içeriye uzatır ve Hz. Âişe kendi odasında, hayızlı olduğu halde Hz. Peygamber'in (sav) başını tarardı.
Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), ramazan ayının son on gününde itikâfa girer ve 'Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın' buyururdu." [Bu konuda; Ömer, Übey, Câbir b. Semüre, Câbir b. Abdullah, İbn Ömer, Feletân b. Âsım, Enes, Ebu Said, Abdullah b. Üneys ez-Zübeyrî, Ebu Bekre, İbn Abbas, Bilal ve Ubâde b. Sâmit'ten de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Aişe hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Hadisteki 'yücâvirü' lafzı 'itikâfa girerdi' demektir. Nebî'den (sav) nakledilen rivayetlerin büyük çoğunluğuna göre o 'Kadir gecesini, ramazanın son on günündeki tekli gecelerde arayın' buyurmuştur. Hz. Peygamber'den (sav), kadir gecesinin ramazan ayının yirmi birinci, yirmi üçüncü, yirmi beşinci, yirmi yedinci, yirmi dokuzuncu ve son günü olduğuna dair de rivayetler aktarılmıştır. Ebu İsa, Şâfiî'nin bu konuda şöyle dediğini aktarır: 'Allah daha iyisini bilir ama, bana göre Hz. Peygamber (sav) kadir gecesi hakkında kendisine sorulan soruya göre cevap veriyor ve kendisine 'Şu gecede mi arayalım?' denildiğinde, o da 'O gecede arayın' buyuruyordu.' Yine Şâfiî, 'Bu konudaki bana göre en sağlam rivayetler, yirmi birinci gece olduğuna dair olanlardır' demiştir. Ebu İsa şöyle de demiştir: Übey b. Kâb'dan nakledildiğine göre o, kadir gecesinin yirmi yedinci gece olduğuna dair yemin edip, şöyle derdi: 'Rasulullah (sav), bize onun alametlerini haber verdi. Biz de onları saydık ve ezberledik.' Ebu Kilâbe'den aktarıldığına göre o da, kadir gecesinin ramazan ayının son on geceleri arasında dönüp durduğunu söylemiştir. Bu bilgiyi bize bu şekilde Abdurrahman b. Humeyd, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona da Eyyûb vasıtasıyla Ebu Kilâbe nakletmiştir.]
Bize Ebu Numan, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yahya, ona Amra, ona da Hz. Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz Peygamber (sav) ramazan ayının son on gününde itikâfa girer, ben de kendisi için yünden bir çadır kurardım. Kendisi sabah namazını kıldırdıktan sonra bu çadıra girerdi. Bir defasında Hafsa da bir çadır kurmak için Âişe'den izin istedi. Âişe Hafsa'ya izin verdi. O da bir çadır kurdu. Zeyneb bt. Cahş bunu görünce o da başka bir çadır kurdu. Hz. Peygamber (sav) sabahladığında bu çadırları görünce "bu çadırlar da nedir?" diye sordu. Kendisine durum bildirilince "onlar bu yaptıklarıyla hayır işediklerini mi sanıyorlar?" buyurarak o ramazan ayında itikâfı bıraktı sonra, şevval ayında on gün itikâfa girdi.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Safiye şöyle rivayet etmiştir; "Hz. Peygamber (sav) Ramazan ayının son on günü içinde mescitte itikaf halinde iken Hz. Safiye onu ziyaret etmiş ve yatsı vakti, onun yanında bir süre kalıp konuşmuştu. Ardından evine dönmek üzere kalkmış, Hz. Peygamber (sav) de onu eve götürmek için kalkmıştı. Hz. Peygamber'in (sav) eşi Ümmü Seleme'nin odasının yanındaki mescit kapısına vardıklarında, oradan Ensar'dan iki kişi geçmiş ve Hz. Peygamber'e (sav) selam verdikten sonra hızlıca yürüyüp geçmişlerdi. Hz. Peygamber (sav) “Acele etmeyin. Yanımdaki (eşim) Safiye bint Huyey'dir” buyurdu. O İki ensarlı “Sübhanallah! Ey Allah'ın rasulü” dediler. Hz. Peygamber'in bunu söylemek durumunda kalması onlara ağır gelmişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Şeytan insanoğlunun damarlarında kan gibi dolaşabilir. Sizin de kalbinize bir şey atmasından endişelendim” buyurdu."
Bize Muhammed b. Mukatil Ebu Hasan, ona Abdullah, ona el-Evzaî, ona Yahya b. Said el-Ensârî, ona Amre bt. Abdurrahman, ona da Aişe (r. anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Ramazan ayının son on gününde itikafa gireceğini söyledi. Aişe de itikafa girmek için izin istedi. Rasulullah ona izin verdi. Hafsa Aişe'nin kendisi için de izin almasını istedi. Âişe onun bu isteğini yerine getirdi. (Hz. Peygamber'in (sav) hanımlarından) Zeyneb bt. Cahş bu durumu görünce, o da mescitte bir çadır kurulmasını emretti. Onun için de bir çadır kuruldu. Rasulullah (sav) sabah namazını kıldırıp itikaf için kendisine hazırlanan yere geldiğinde kurulmuş olan çadırları gördü ve "Bunlar da nedir?" diye sordu. Sahabiler, 'Aişe'nin, Hafsa'nın ve Zeyneb'in çadırlarıdır' dediler. Rasulullah (sav), "Onlar bu davranışlarıyla iyi bir şey yaptıklarını mı zannediyorlar? Ben itikafa girmiyorum." dedi ve oradan ayrıldı. Ramazan ayı çıkınca, şevval ayında on gün itikaf yaptı.