369 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd, ona Ahmed b. İbrahim b. Milhân, ona Yahya b. Bükeyr, ona el-Leys, ona Bükeyr, ona Abdülmelik b. Saîd el-Ensârî, ona Cabir b. Abdullah, ona da Ömer b. el-Hattâb (ra) şöyle demiş: “Bir gün çok heyecanlanmıştım, oruçlu olduğum halde (karımı) öpmüştüm. Hemen Rasûlullah’a (sav) gidip, “- Bugün büyük bir şey yaptım, oruçlu olduğum halde (karımı) öptüm” dedim. Rasûlullah (sav); “- Oruçlu iken ağzını su ile çalkalamana ne diyorsun?” diye sordu. “- Bunda bir beis yoktur” dedim. Hz. Peygamber (sav), “- Peki öbüründe neden beis olsun?” buyurdu.
Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ömer b. Hafs ez-Zâhid, ona İbrahim b. Abdullah, ona Vekî’, ona el-A’meş, ona da Ebû Zıbyân’ın haber verdiğine göre; İbn Abbas’ın huzurunda yemek yemekten dolayı abdest almanın gerekli olup olmadığı zikredilmiş. A’meş bir defasında “oruçlunun hacamat yaptırması zikredildi” dedi. İbn Abbas şöyle söyledi: “Ancak vücuttan çıkan şeyden dolayı abdest almak gerekir, vücuda giren şeyden dolayı değil. Oruç da ancak vücuda giren şeyden bozulur, çıkan şeyden değil. Rasûlullah’ın (sav) Lekît b. Sabre’ye şöyle dedği bize rivayet edildi: “Eğer oruçlu değilsen abdest alırken suyu genzine iyice çek.”