368 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bişr b. Halef ve Muhammed b. Beşşâr, bu ikisine Yahya b. Sa’id, ona Abdulhamid b. Cafer, ona babası, ona Hakim b. Eflah ona Ebu Mes’ud Resulullahın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı dörttür: Aksırdığında (Yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmak, davet ettiğinde icabet etmek, öldüğünde cenazesine katılmak, hastalandığında ziyaret etmek."
Açıklama: Hakim b. Eflah makbul bir ravidir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Vekî', ona İkrime b. Ammar, ona İyâs b. Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Ekva' (ra); (T) Bize ayrıca İshak b. İbrahim –hadis onun lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu'n-Nadr Haşim b. Kasım, ona İkrime b. Ammar, ona İyâs b. Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Ekva) şöyle anlatmıştır: Bir adam Rasulullah'ın (sav) yanında hapşırdı. Rasulullah (sav) ona “Yerhamükallah/Allah seni bağışlasın” diye dua etti. Sonra adam yine hapşırınca Hz. Peygamber (sav) 'Bu adam nezle olmuş' buyurdu.
Açıklama: İkrime b. Ammar el-Iclî - Saduk, hataları bulunmakla tenkid edilmektedir.
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizî) dedi ki: Şu'be bu hadisi, İbn Ebû Leyla'dan, o Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) bu şekilde nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen hadisi karıştırır, kâh (Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek, kâh (Ali'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.
Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizî) dedi ki: Şu'be bu hadisi, İbn Ebû Leyla'dan, o Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) bu şekilde nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen hadisi karıştırır, kâh (Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek, kâh (Ali'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.
Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona Kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun.' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizi) dedi ki: Aynı şekilde bu hadisi Şu'be, İbn Ebu Leyla'dan, o Eyyub'dan, o da Rasulullah'tan (sav) nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen bu hadisi karıştırarak (Ebu Eyyub'dan, o da Rasulullah'tan (sav) yerine) 'Ali'den, o da Rasulullah'dan (sav)' şeklinde rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.
Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.
Bize Ahmed b. Abdullah, ona Züheyr, ona Süleyman, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: “Rasulullah’ın (sav) yanında iki adam aksırdı. Rasulullah (sav) onlardan birine dua etti -Enes b. Malik hapşırana dua etmek anlamında شَمَّتَ yahut سَمَّتَ kelimesini kullandı- diğerine etmedi. Rasulullah'a (sav): 'Ey Allah'ın (cc) Rasulü! Birine dua ettiniz de diğerine niçin etmediniz?' diye sorulunca Rasulullah (sav): "Dua ettiğim adam Allah'a hamd etti/Elhamdülillah dedi, diğeri ise etmedi." buyurdu. Ebu Muhammed dedi ki: (İsnaddaki) Süleyman, nisbesi Teymî olan Süleyman'dır.”
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İkrime b. Ammâr, ona da İyas b. Seleme b. Ekva'ın rivayet ettiğine göre, babası (Seleme b. Ekva' ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın yanında bir adam aksırdı. Ben de oradaydım. Rasulullah (sav): "Yerhamükallah/Allah sana merhamet etsin" dedi. Sonra adam ikinci ve üçüncü kez hapşırdı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Bu adam nezle olmuş" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: "Bu “Hasen-Sahih” bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Seleme b. Ekva'), Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Yalnız (o rivayete göre), adam üçüncü kez hapşırınca Rasulullah (sav) ona; 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. (Tirmizi dedi ki:) Bu hadis, (yukarıda ilk verilen Abdullah) İbn Mübârek hadisinden daha sahihtir. Şu'be, İkrime b. Ammâr'dan, Yahya b. Said rivayetinin bir benzerini nakletmiştir. Bunu bize Ahmed b. Hakem el-Basrî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İkrime b. Ammâr nakletmiştir. (Abdullah) İbn Mübarek rivayetinin bir benzerini Abdurrahman b. Mehdî, İkrime b. Ammâr'dan nakletmiştir. (Bu rivayete göre) Hz. Peygamber (sav) adama üçüncü kez hapşırmasından sonra 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. Bunu bize İshak b. Mansur, Abdurrahman b. Mehdî'den rivayet etmiştir.
Bize Sadaka, ona İbn Uleyye ve Yahya b. Said, onlara Haccâc es-Savvâf, ona Yahya, ona Hilal, ona Atâ, ona da Muaviye bu hadisin bir benzerini rivayet etti.
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (hadis Züheyr'in lafızlarıyla rivayet edilmiştir), onlara Kasım b. Malik, ona da Asım b. Küleyb'in rivayet ettiğine göre Ebu Bürde şöyle demiştir: (Babam) Ebu Musa, Fadl b. Abbas'ın kızının evindeyken onun yanına girdim. Bir ara hapşırdım. Ebu Musa bana dua etmedi/Yerhamükallah demedi. Derken Fadl'ın kızı da hapşırınca, ona dua etti/Yerhamükallah dedi. Annemin yanına dönüp olanları anlatım. Ebu Musa annemin yanına gelince annem ona 'Oğlum yanında hapşırmış ama sen ona dua etmemişsin. Fadl'ın kızı hapşırınca dua etmişsin!' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa: 'Oğlun hapşırdı ama Allah’a hamd etmedi/Elhamdülillah demedi. Ben de ona dua etmedim. Fadl'ın kızı ise hapşırdı ve Elhamdülillah dedi. O sebeple ben de ona dua ettim. Zira ben Rasulullah'ın (sav) 'Biriniz hapşırır da Elhamdülillah derse, siz de ona dua edin/Yerhamükallah deyin. Elhamdülillah demezse siz de ona dua etmeyin/Yerhamükallah demeyin!' buyurduğunu işittim.' dedi.
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (hadis Züheyr'in lafızlarıyla rivayet edilmiştir), onlara Kasım b. Malik, ona da Asım b. Küleyb'in rivayet ettiğine göre Ebu Bürde şöyle demiştir: (Babam) Ebu Musa, Fadl b. Abbas'ın kızının evindeyken onun yanına girdim. Bir ara hapşırdım, ama babam bana dua etmedi/Yerhamükallah demedi. Sonra Fadl'ın kızı hapşırdı, babam ona dua etti/Yerhamükallah dedi. Bir süre sonra annemin yanına döndüm ve olanları ona anlattım. Ebu Musa annemin yanına gelince annem ona 'Oğlum yanında hapşırmış, sen ona dua etmemişsin. Ama Fadl'ın kızı hapşırınca dua etmişsin!' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Oğlun hapşırdı ama Allah'a hamd etmedi/Elhamdülillah demedi. Ben de ona dua etmedim. Fadl'ın kızı ise hapşırdı ve Elhamdülillah dedi. O sebeple ben de ona dua ettim. Zira ben Rasulullah'ın (sav): "Biriniz hapşırır da Elhamdülillah derse, siz de ona dua edin/Yerhamükallah deyin. Elhamdülillah demezse siz de ona dua etmeyin/Yerhamükallah demeyin!" buyurduğunu işittim, dedi.