368 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî', ona İkrime b. Ammar, ona İyas b. Seleme b. Ekva', ona babası (Seleme b. Ekva'ın) naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Aksırana üç defa 'yerhamukellah' (Allah sana merhamet etsin) denir. Bundan fazla aksırırsa o kişi nezle olmuş demektir."
Açıklama: İkrime b. Ammar b. Akabe İkrime b. Ammar el-Iclî, Saduk, hataları bulunmakla tenkid edilmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona İbn Ebu Leyla, ona İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Hz. Ali'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle demiştir: "Sizden biri aksırdığında 'Elhamdülillah' (Allah'a hamd olsun) desin. Yanında bulunanlar ona 'yerhamukallah' (Allah sana merhamet etsin) diye karşılık versin. O da onlara cevaben 'yehdikumullahu ve yuslihu bâlekum' (Allah size hidayet etsin, fikrinizi, kalbinizi ve halinizi ıslah etsin) desin."
Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman zaiful-hadistir.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona babası (Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah aksırmayı sever, esnemeyi ise çirkin görür. Bir kimse aksırıp Allah'a hamd ettiğinde, onun hamd ettiğini işiten her müslümanın ona 'yerhamükallah (Allah sana merhamet etsin)' demesi üzerine haktır (gereklidir). Esnemeye gelince, o Şeytan'dandır. Birinize esneme hali geldiğinde elinden geldiğince onu def etmeye çalışsın. Biriniz (ağzını yayarak) 'hâh!' diye esnediği zaman Şeytan ona güler.
Bize Malik b. İsmail, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz aksırdığında 'Elhamdülillah (Allah'a hamd olsun)' desin. Mümin kardeşi veya arkadaşı ona 'yerhamükallah (Allah sana merhamet etsin)' desin. Kendisine 'yerhamükallah' denildiğinde o kimse de 'yehdîkümüllahu ve yüslihu bâleküm (Allah sizlere hidayet eylesin ve halinizi ıslah eylesin)' diye dua etsin."
Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şube, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: İki adam Rasulullah'ın (sav) yanında aksırdılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bunlardan birisine "Yerhamükallah (Allah sana merhamet eylesin)" diye dua etti. Diğerine ise böyle bir duada bulunmadı. Kendisine dua edilmeyen adam Rasulullah'a (sav) "arkadaşıma dua ettiniz fakat neden bana dua etmediniz?" diye sorduğunda Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "O Allah'a hamd etti (ben de ona dua ettim). Sen ise hamd etmedin (bu sebeple sana dua etmedim)."
Bize Kuteybe, ona Rifâa b. Yahya b. Abdullah b. Rifâa b. Râfi', ona babasının amcası Muaz b. Rifâa b. Râfi', ona da babası (Rifâa b. Râfi') şöyle demiştir: "Birgün Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kılarken aksırdım. Sonra da "Elhamdü lillahi hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh mübareken aleyh kemâ yuhıbbü Rabbünâ ve yerdâ (En çok, en güzel, en bereketli ve Rabbimizin sevdiği, razı olduğu gibi hamd Allah’a mahsustur)" dedim. Rasulullah (sav) namazı kılıp bitirince: "Namazda konuşan kimdi?" buyurdu. Kimse bir şey söylemedi. Sonra ikinci kez "Namazda konuşan kimdi?" diye sordu. Bunun üzerine "Benim Ey Allah'ın Rasulü!" dedim. Rasulullah (sav) "Nasıl demiştin, bir daha de bakayım?" buyurdu. Ben de: “Elhamdü lillahi hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh mübareken aleyh kema yuhıbbu Rabbunâ ve yerdâ (En çok, en güzel, en bereketli ve Rabbimizin sevdiği, razı olduğu gibi hamd Allah’a mahsustur), dedim" diye söyledim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Canımı elinde tutan Allah'a and olsun ki, otuzdan fazla melek bu duayı (Allah katına) hangisi önce çıkaracak diye yarıştılar!"
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona da Süleyman et-Teymî'nin rivayet ettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) yanında iki adam aksırdı. Hz. Peygamber (sav) birine 'yerhamükellah' (Allah sana merhamet etsin) dediği halde diğerine demedi. Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasulü! Yanınızda iki adam aksırdı birine yerhamükellah dediğiniz halde diğerine niçin demediniz?' diye soruldu. Hz. Peygamber şöyle cevap verdi: '(Yerhamükellah dediğim) bu adam (aksırdıktan sonra) Allah'a hamd etti, diğeri ise Allah'a hamd etmedi."
Bana Malik, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona da babasının naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Birisi hapşırırsa ona dua et, sonra tekrar hapşırırsa yine dua et, sonra tekrar hapşırırsa yine dua et, sonra tekrar hapşırırsa 'Sen üşütmüşsün' de." Abdullah b. Ebu Bekir: “Üçüncüden sonra mı dördüncüden sonra mı (böyle söyle dedi), bilmiyorum.” dedi.
Bana Malik'in, ona da Nafi'in naklettiğine göre Abdullah b. Ömer (ra) aksırdığı zaman ona “Yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin” dediklerinde “Yerhamünallahü ve iyyaküm ve yağfiru lenâ ve leküm/Allah bize de size de rahmet etsin ve bizi de sizi de bağışlasın.” derdi.
Bize Ebu Muğire, ona Evzâî, ona Yahya, ona Hilal b. Ebu Meymune, ona Atâ b. Yesâr, ona da Muaviye b. Hakem es-Sülemî şöyle rivayet etmiştir: “Ben Rasulullah (sav) ile beraber namaz kılarken içimizden bir adam aksırdı. Ben de 'Yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin' demiş bulundum. Bunun üzerine oradaki herkes dik dik bana baktılar. Ben 'Vah bana! Niye öyle bakıyorsunuz?' deyince insanlar bu defa (vah vah edercesine) elleriyle baldırlarına vurdular. Beni susturmaya çalıştıklarını görünce 'Niye beni susturmaya çalışıyorsunuz, ne oldu ki?' diye sordum ama yine de sustum. Rasulullah (sav) namazı bitirince -babam ve annem üzerine yemin ederim ki ne öncesinde ne de sonra O’ndan daha güzel bir eğitimci gördüm- bana vurmadı, beni azarlamadı ve bana kötü söz söylemedi. Sadece şöyle buyurdu: “Bizim bu namazımızda insan kelamı edilmesi uygun değildir. Bilakis namaz tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktan ibarettir.”