368 Kayıt Bulundu.
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Ziyad b. Rabî', ona Cârud ailesinin mevlâsı Hadramî, ona da Nâfi' şöyle rivayet etmiştir: Bir adam, İbn Ömer'in yanında aksırdı ve "Hamd Allah'adır, Rasulullah'a (sav) selam olsun" dedi. İbn Ömer ise şöyle dedi: "Bence de Hamd Allah'adır ve Rasulullah'a (sav) selam olsun. Ama Hz. Peygamber (sav) bize böyle öğretmedi. Bizlere, 'her hâl ve şartta hamd Allah'adır' dememizi öğretti." Ebu İsa şöyle dedi: Bu, sadece Ziyâd b. Rabî'in rivayetiyle bildiğimiz "garîb" bir hadistir.
Açıklama: Hadrami b. Aclan Etbau'-Tabiîn Makbul bir ravidir.
Bize Said b. Amir, ona Şu'be, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona kardeşi İsa, ona babası Abdurrahman b. Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Ebu Eyyub el-Ensârî şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hapşıran 'Elhamdülillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a hamd olsun!' desin. Onun bu duasına mukabele eden de 'Yerhamükallah/Allah seni bağışlasın' desin. Hapşıran kişi bu duaya karşılık 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah seni hidayet üzere kılsın ve halini İslam’a uygun eylesin' diye karşılık versin."
Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî zaifü'l-hadis olarak tenkit edilmektedir. (İbn Ebi Hatim, Cerh, VII, 322; Ukayli, Duafa, VIII, 16).
Bana Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Hafs -İbn Ğıyâs-, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: İki adam Rasulullah'ın (sav) yanında hapşırdılar. Rasulullah (sav) bunlardan birisine "Yerhamükallah (Allah sana merhamet eylesin)" diye dua etti. Diğerine ise böyle bir duada bulunmadı. Kendisine dua edilmeyen adam Rasulullah'a (sav) "arkadaşıma dua ettiniz de bana niye etmediniz?" diye sorunca Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Arkadaşın Allah'a hamd etti (ben de ona dua ettim). Sen ise hamd etmedin (bu sebeple sana dua etmedim)."
Bize Ebu Kürayb, ona Ebu Halid -yani el-Ahmer-, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik (ra) Rasulullah’tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. [İlgili hadis: "Hz. Peygamber'in (sav) yanındayken iki adam hapşırdı. Hz. Peygamber (sav) birine dua etti, diğerine etmedi. Dua etmediği adam 'o hapşırınca dua ettiniz de bana niye etmediniz?' diye sorunca Hz. Peygamber (sav) 'çünkü o hamd etti, sen hamd etmedin' buyurdu."]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona Hakîm b. Deylem, ona Ebu Bürde b. Ebu Musa’nın naklettiğine göre Ebu Musa şöyle demiştir: Yahudiler, Rasulullah (sav) kendilerine “Yerhamukallah/Allah sana rahmet etsin” desin diye onun yanında ikide bir aksırır gibi yaparlardı. Fakat Hz. Peygamber onlara “Yehdîkumullahu ve yuslihu bâleküm/Allah size hidayet versin ve halinizi ıslah eylesin” buyururlardı. Aynı konuda Hz. Ali, Ebu Eyyüb, Salim b. Ubeyd, Abdullah b. Cafer ve Ebu Hureyre’den de hadis nakledilmiştir. (Tirmizî) dedi ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Bize Kuteybe, ona Muhammed b. Musa, ona Sa’id b. Ebu Sa’id, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir mü’minin diğer mü’min üzerindeki hakkı altıdır. Hastalığında onu ziyaret eder, öldüğünde cenazesinde bulunur, davet ettiğinde icabet eder, karşılaştığında selam verir, aksırdığında (yerhamukellah diyerek) onun için hayır dua eder, gıyabında veya yanında onun iyiliğini İster."
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyan, ona Mansur, ona Hilal b. Yesâf, ona da Salim b. Ubeyd’in naklettiğine göre; Salim bir grup insanla beraber bir yolculuktayken topluluktan bir adam hapşırdı ve “es-Selâmü Aleyküm/Allah’ın selamı sizin üzerinize olsun” dedi. Salim ise “senin ve annenin de üzerine olsun.” dedi. Bu söz üzerine hapşıran adam biraz alındı. Salim dedi ki: “Ben sana Rasulullah’ın (sav) söylediğinden başka bir şey söylemedim. Rasulullah’ın (sav) yanında adamın biri hapşırmış ve “es-Selâmu Aleyküm” demişti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “senin ve annenin de üzerine olsun. Sizden biri hapşırırsa “Elhamdülillâhi Rabbi’l-Âlemîn/Hamd alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” desin. Hapşıranın duasına mukabele edecek olan ise "Yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin" desin. Sonra hapşıran da “Yağfirullahu lenâ ve leküm/Allah bize ve size mağfiret etsin” diyerek karşılık versin” buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hadisin Mansur'dan rivayet edilen tariki hususunda alimler ihtilaf ettiler ve Hilal b. Yesâf ve Salim arasında bir ravi daha zikrettiler.
Bize Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed, ona Şu‘be, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etti. “ Rasûlullah (sav), bize yedi şeyi: Cenazelere katılmayı, hastayı ziyaret etmeyi, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, davet edene icabet etmeyi, mazluma yardım etmeyi, yeminle istenileni yerine getirmeyi ve selamı almayı emretti.”
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: التَّثَاؤُبُ مِنَ الشَّيْطَانِ
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (hadis Züheyr’in lafızlarıyla rivayet edilmiştir), onlara Kasım b. Malik, ona da Asım b. Küleyb'in rivayet ettiğine göre Ebu Bürde şöyle demiştir: “(Babam) Ebu Musa, Fadl b. Abbas’ın kızının evindeyken onun yanına girdim. Bir ara hapşırdım. (Babam) bana dua etmedi/Yerhamükallah demedi. Sonra Fadl’ın kızı hapşırdı, babam ona dua etti/Yerhamükallah dedi. Biraz sonra ben annemin yanına döndüm ve olanları anlatım. Ebu Musa annemin yanına gelince annem ona “Oğlum yanında hapşırmış ama sen ona dua etmemişsin. Fadl’ın kızı hapşırınca dua etmişsin!” dedi. Bunun üzerine Ebu Musa; “Oğlun hapşırdı ama Allah’a hamd etmedi/Elhamdülillah demedi. Ben de ona dua etmedim. Fadl’ın kızı ise hapşırdı ve Elhamdülillah dedi. O sebeple ben de ona dua ettim. Zira ben Rasulullah’ın (sav) “Biriniz hapşırır da Elhamdülillah derse, siz de ona dua edin/Yerhamükallah deyin. Elhamdülillah demezse siz de ona dua etmeyin/Yerhamükallah demeyin!” buyurduğunu işittim.” dedi.