368 Kayıt Bulundu.
Bize Abbas b. Abdulazim, ona Yezid b. Harun, ona Şerik, ona Asım b. Ubeydullah, ona da Abdullah b. Amir b. Rebîa'nın rivayet ettiğine göer babası (Âmir b. Rebia) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) namaz kıldırırken arkasında bulunan Ensardan bir genç hapşırdı ve Elhamdü lillahi hamden kesîran tayyiben mübâraken fîh hattâ yerzâ Rabbünâ ve ba'de mâ yerzâ min emri'd-dünyâ ve’l-âhira/dünya ve ahiret işlerimden razı oluncaya dek ve razı olduktan sonra da en çok, en güzel ve en bereketli hamdi Allah'a ederim, dedi. Rasulullah (sav) namazını bitirince "o sözleri söyleyen kimdi?" diye sordu. Genç hiçbir şey demedi. Sonra Rasulullah (sav) "bu sözleri kim söyledi? (Endişe etmesin) kötü bir şey söylemedi," dedi. Bunun üzerine genç ben söyledim Ey Allah'ın (cc) Rasulü! Arzum hayırdan başka bir şey değildi, dedi. Rasulullah (sav) "söylediklerin Rahman Tebâreke ve Teala’nın arşına ulaşana kadar durmadı," buyurdu.
Açıklama: Asım b. Ubeydullah el-Kuraşi Da'ifu'l hadis olmakla diğer ravi Şerik b. Abdullah el-Kadı, Saduk, seyyiü'l-hıfz, çok hata etmekle tenkid edilmektedir.
Bize Ebu Abdurrahman, ona Saîd, ona Abdullah b. el-Velîd, ona İbn Huceyra, ona babası (Ekber Ebu Abdullah Abdurrahman b. Hüceyra), ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müminin mümin üzerinde altı hakkı vardır. Karşılaştığında (ona) selam verir, aksırdığında (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunur, davet ettiğinde davetine icabet eder, hastalandığında onu ziyaret eder, öldüğünde cenazesine iştirak eder, gıyabında onun iyiliğini İster."
Açıklama: Hadis sahihtir. عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْوَلِيدِ leyyin(Râvinin gevşek olduğunu ifade eden cerh terimi.)dir.
Bize Muhammed b. Mus'ab, ona Evzâî, ona Zührî, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın müslüman üzerinde hakkı beştir. Karşılaştığında ona selam verir. Aksırdığında (yerhamukellah) diyerek ona hayır duada bulunur. Hasta olduğunda onu ziyaret eder. Vefatında cenaze törenine katılıp namazını kılar. Davet ettiğinde davetine icabet eder." Muhammed (b. Mus'ab), "Babam Mus'ab, bu rivayetin garîb olduğunu söyledi" dedi.
Açıklama: Hadis sahih isnad ise Muhammed b. Mus'ab dolayısıyla hasendir.
Bize Yahya b. Saîd, ona Abdulhamîd b. Cafer, ona babası (Cafer b. Abdullah), ona Hakim b. Eflah, ona da Ebu Mes'ûd, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Mülümanın Müslüman üzerinde dört hakkı vardır. (Bunlar) davet ettiği zaman davetine icabet etmek, aksırdığında (elhumdulillah derse) (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmak, hastalandığında ziyaret etmek ve vefat ettiğinde cenaze törenine katılmaktır."
Açıklama: Hakim b. Eflah hakkında tenkit vardır. (İbn Hacer, Lisan, IX, 287)
Bize Muhammed, ona Amr b. Ebu Seleme, ona el-Evzaî, ona İbn Şihab, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir; Selam almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelere katılmak, davete icabet etmek ve aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet eylesin) demektir". [Abdurrezak ona mutabaatta bulundu ve 'bize Ma‘mer rivayet etti', dedi. Bunu (hadisi) Selâme, Ukayl’den rivayet etti.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Selâme b. Ravh arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Yunus en-Nesai, ona Abdülmelik b. Amr, ona Füleyh, ona Hilal b. Ali, ona da Ata b. Yesar'ın naklettiğine göre Muaviye b. Hakem es-Sülemi şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) yanına geldiğim zaman bana dini meselelere dair birçok husus öğretildi. Öğretilenlerden biri de O'nun şu sözüydü: "Hapşırdığın vakit Elhamdülillah/Hamd Allah'a (cc) mahsustur de. Bir kimse hapşırır da Allah'a hamd ederse (Elhamdülillah derse) sen; yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın de." Bir gün Rasulullah (sav) ile namaz kılıyorduk. Derken bir adam hapşırdı ve elhamdülillah dedi. Ben de yüksek sesle yerhamükallah! deyiverdim. Bunun üzerine insanlar gözlerini bana öyle bir diktiler ki bu beni sinirlendirdi. Ben nedir bu haliniz, niye bana öyle dik dik bakıyorsunuz? dedim. Bunun üzerine sübhanallah! dediler. Rasulullah (sav) namazını bitirince "kimdi o konuşan?" diye sordu. Şu bedevi konuştu dediler. Rasulullah (sav) beni çağırdı ve bana "namaz; Kur'an kıraati ile Aziz ve Celil olan Allah'ı zikir içindir. Sen de namazda olduğun zaman meşguliyetin bunlar olsun," buyurdu. Doğrusu Rasulullah'tan (sav) daha şefkatli bir muallim görmedim.
Bize Hasan b. Rebi‘, ona Ebu Ahves, ona Eş‘as, ona Muaviye b. Suveyd, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle rivayet etti: "Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, yeminle istenilen şeyi yapmayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene icabet etmeyi emretti. Bize altın yüzükleri, gümüş kabı, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulları, ipek şeritli pamuk elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür kumaştır), kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi ve ibrişimli ipek elbiseyi yasakladı." [Ebu Avane ve Şeybânî, Eş‘as’tan rivayetlerinde “selamı yaymak” ifadesinde ona mutabaat etmişlerdir.]
Bize Affân, ona Ebu Avâne, ona Ömer b. Ebu Seleme, ona babası (Ebu Seleme b. Abdurrahman), ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç şey vardır ki bunların üçü de her Müslüman(ın diğer müslüman kardeşine karşı yerine getirmesi gereken) haktır. Hastayı ziyarete etmek, cenaze törenine katılıp namazını kılmak, aksırana Allah'a hamd edince (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmak."
Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Eş'as b. Süleym, ona da Mu'aviye b. Süveyd b. Mukarrin, Berâ b. Âzib'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti ve yedi şeyi de yasakladı. Resul-i Ekrem (sav) emredilenlar arasında şunları saydı: Hasta ziyareti, cenaze törenine katılıp namazını kılmak, aksırana (yerhamukellah diyerek) ona hayır duada bulunmak, selamı almak, (şöyle yapacaksın diye) yemin edenin yeminini bozdurmamak, davet edenin davetine icabet etmek, mazluma yardım etmek. (Berâ b. Âzib) 'Hz. Peygamber (sav) bize gümüş ve altın kapları yasakladı' dedi ya da şöyle söyledi: 'Hz. Peygamber (sav) bize altın halka, parlak atlas [sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü], ipek, halis ipek (dibac [atlas dedikleri kıymetli ipek bez]), ipek eğer yastığı, ibrişimli [kalınca bükülmüş ipek iplik] kumaşları yasakladı.
Bize Yahya b. Adem, ona Süfyân, ona Eş'as b. Ebu Şa'sa, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Berâ b. Âzib'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, davet eden(in davetin)e icabet etmeyi, (aramızda) selamı yaymayı, aksırana 'Yerhamükellâh' (Allah sana merhamet eylesin) demeyi, yeminle istenilen şeyi yapmayı ve mazluma yardım etmeyi emretti. Bize altın yüzükleri, gümüş kapları, ipeği, ibrişimli (işlemelerde kullanılan kalınca bükülmüş ipek iplikli) ipek elbiseyi, kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulları ve ipek şeritli pamuk elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür kumaştır) yasakladı."