368 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Bu aksırmakla ilgili hadîs-i şeriflerin lâfızlarında birbirlerinden az farklı değişiklikler varsa da, en açık ve sahihi bu hadîs-i şerîf gösterilmektedir. Burada söylenilmesi gereken lâfızlar açık olarak belirtilmiştir. Biraz değişik lâfızlarla da tahmîd ve teşmît yapılmasında bir mahzur yoktur; yine sünnet yerine getirilmiş olur. 919 saydı hadîs-İ şerîfin açıklamasına müracaat edilsin.
Açıklama: Bu bölümün başında geçen hadîs-i şerifte müslümanın müslüman üzerinde 6 hakkı bulunduğu rivayet edilmişti. Bu rivayette dört hak zikredilmekte ve bunlardan biri teşmît'in müslüman kardeşe karşı yerine getirilmesi gereken bir vazife olduğudur. Bu vazifelerin yerine getirilmesi halinde büyük sevab ve manevî mükâfat vardır; ancak yapılmadıkları takdirde, haram işlenmiş olmaz. Sünnet ve fazilet terkedildiğinden sevabdan mahrumiyet olur. Cenaze işi ayrı bir hususiyet taşır. Bir kısım müslümanların cenazede bulunup namazı kılmalarıyle diğer bulunmayanlar üzerinden bu farziyyet düşer ve bunlar sorumlu olmazlar. Fakat bir müslümanın cenazesini müslümanlardan kimse kılmazsa, bütün müslümanlar farzı terkettiklerinden günahkâr olurlar ve bu terkten dolayı haram işlemiş bulunurlar. Burada zikredilmeyen İki hakdan biri müslümana selâm vermek, diğeri de ona güzel öğüt vermektir.
Açıklama: Bir müslümanın müslüman kardeşi üzerinde olan haklarından biri de, aksırdığı zaman ona teşmît etmesi, yani aksıran «Elhamdü Lillâh» deyince, kardeşinin de ona «Yerhamukellah" (Allah sana merhamet etsin) demesidir. Bu münasebetle hadîs-i şerifte diğer 5 haslet zikredilmiştir ki, bunlar İlgili bölümlerde geçmiştir.
Açıklama: Hayseme b. Ebu Hayseme Abdurrahman zayıftır. (İbn Hacer, Lisan, IX, 296). Rivayet yakın bir mana ile kezzab Ömer b. Subh ve metruk olan Bişr b. Zazan vasıtasıyla Ebu Eyyub el-Ensarî'den merfu olarak nakledilmektedir. "Bir adam Hz. Peygamber'in yanında aksırdıbir diğer adam aksırandan önce hamd etti. Hz. Peygamber: "Kim aksırandan önce hamd ederse baş ağrısı ve zihensel sıkıntı duymaz " dedi. Yine İbn Abbas vasıtasıyla Hz. Peygamber'den: " Kim aksırandan önce hamd ederse karın ağrısı görmeden dünyadan ayrılır." şeklinde ve Taberâni zayıf bir isnadla Hz. Ali'den merfu olarak da: "Kim aksırandan önce hamd ederse karın ağrısından kurtulur ve asla diş ağrısı çekmez." şeklinde nakledilmektedir. Ayrıca Vasile b. Eska'dan merfu olarak "Kim aksırandan önce hamd ederse karın rahatsızlıklarından birine yakalanmaz. Bir aksıran olduğunda hamd ile başlayın karın ağrısından bir hastalık ona zarar vermez." من بارد العاطس بالحمد لم يضره شيء من داء البطن metniyle, İshak b. Yahyanın amcası Vüsey b. Talha'dan: " Kim aksırandan önce hamd ederse her hastalığın devasıdır, göz ağrısı ve karın ağrısından." من بارد العاطس بالحمد لم يضره شيء من داء البطن şeklinde İbn Ömer merfu olarak ذا عطس العاصس فابدؤه بالحمد فإن ذلك دواء من كل داء من وجع العين والخاصرة metnini nakletmektedir. (Bkz. Suyutî, Ellealil mesnua fi ehadisil-Mevzua, I, 364) Bütün rivayetlerde vurgulanan aksırdığında hamd edenin şifa bulup, lkendisine ağrı ve acı ulaşmayacağı vurgusudur. Aksıranın hamdetmesi sağlık işareti olan aksırmayadır. Bunun yorumlanarak gelecekte hastalanmayacağı anlamına yorumlandığı ve Hz. Peygamber'e farklı sahabelerle isnad edildiği anlaşılmaktadır. Aksıranın hamd getirmesini huyan kişinin diş ve kulak ağrısı çekmeyeceği bilgisi diğer rivayetler açıdan garibtir. Bu durumun zayıf raviden kaynaklandığı söylenebilir.
Açıklama: Bir meclis içinde aksırma olduğu zaman, aksırma sebebiyle Allah'a hamd edilir ve bunu İşitenler de karşılık olarak teşmît ederler, Allah'tan rahmet dilerler ve böylece hazırda bulunanların hepsi duadan faydalanırlar. Allah'ın rahmetine kavuşanlar da cehennem ateşinden kurtulur, afiyet kazanırlar.
Açıklama: Yezid b. Keysan el-Yeşkurî saduk olmakla birlikte bazı hataları sebebiyle hasenul hadistir. (İbn Ebû Hatim, El-Cerh vet-Tadil, xvıı, 5; İbn Adi, el-Kamil, VII, 283) Bu hadîs-i şeriften anlaşılıyor ki, aksınp da Allah'a hamd getirmek diğerlerine teşmit etmeyi "yerhamukellah" gerekli kılar. Çünkü aksıran, vazifesi olan hamd getirme işini terk etmemiştir. Hamdi terk edene teşmit gerekmez.
Açıklama: Her ne kadar isnad ve lâfızlarında değişiklik varsa da, mânâ bakımından bu hadîs-î şerifle bir önceki hadîs-i şerif arasında fark yoktur. Netice itibariyle alsırıp da hamdetmeyene teşmît edilmesi gerekmez.